Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 0 E Y L ÜL Z 0 0 1 U Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde, Michel del Castillo incelemesine devamediyor .3. sayfada U 'Kanıksadığım Biri Orhan Veli' adlı kitabı S.Akın tanıtıyor w. sayfada • Osmanlı IktisatTarihi'nin birdönemini, M.Koraltürk yazdı n. sayfada ü Şiir Atlası'nda bu hafta Ivan Bunin 18. sayfada Hilmi Ziya Ülken Doğumunun 10 KIT/UP Cumhuriyet I Z E M Felsefeci Hilmi Ziya Ülken 1901'de Istanbul'da doğdu. 1921'de Siyasal Bilgiler Okulu'nu (O zamanki adıyla Mülkiye Mektebi), 1924'te Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Öğretmenliğe başladı. Çeşitli okullarda felsefe ve sosyoloji öğretmenliği yaparken bir yandan da yazılar yazıyor, kitaplar yayımhyordu. 1932 ve 1933 yıllarında yayımladığı Umumi tçtimaiyat (Genel Sosyoloji) ile Türk Tefekkür Tarihi Atatürk'ün ilgisini çektiği için, felsefe ve sosyoloji konularında inceleme yapmak üzere Almanya'ya gönderildi. Döndükten sonra üniversite reformu ile birlikte Edebiyat Fakültesi'nde doçent oldu. 1940'ta felsefe profesörlüğüne yükseldi. Istanbul ve Ankara üniversitelerinde uzun yillar ders verdikten sonra 1972'de öldü. Hocaların hocası Hilmi Ziya Ülken'in yayımlanmış altmış dört kitabı, yüzlerce makalesi vardır. Değerli felsefeci Prof. Hilmi Ziya Ülken'i doğumunun 100. yılında saygı ile anıyoruz. ARSLAN KAYNARDAG ü yıllardaki üniversite ve liselerin felsefe derslerinde, temel sorunlardan uzak yüzeysel bilgiler, aynca yine yüzeysel olarak sosyoloji ve psikoloji okutuluyordu. Türkiye Batı felsefesiyle tanışma girişimindeydi. Atılan ilk adımlar 1. Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'nın zor yıllarında duraklaaı. Ziya Gökalp'in 1920'lerde üniversitedeki derslerini bırakması, sosyoloji ve felsefenin sevilen profesörü Mehmet Izzet'in genç denilebilecek yaşlarda 1930'ların başlannda ölüvermesi, Mustafa Şekip Tunç'un çalışmalarını psikoloji alanında yoöunlaştırması, felsereye olan ilgiyi olumsıız yönde etkilemişti. Ankara'da yayımlanan Hayat dergisi kimi felsefe yazılarına yer veriyordu ama yeterli değildi. Oysa yeni bir dönem baslamı^tı, yeni bir devlet kuruluyordu. Felsefeye, felsefi düşünceye her zamankinden çok gereksinme vardı. Hilmi Ziya Ülken işte böyle bir ortamda ilk çalışmalarına başfadı. Düşünce ilgileri, bir yandan toplum ve tarih sorularına yönelirken bir yandan da felsefeye yöneldi. Kimi yıllar yoğun sosyoloji çalışmalan içine girdi. Ama felsefeden, felsefi kaygıdan hiçbir zaman ayrılmadı. Bir yandan memleket sorunları ve kavramlar karşı sında düşünce üretirken, bir yandan da Batı felsefesinin çeşitli düşünce ve görüşleri arasında kendine bir yol bulmaya çalıştı. "însan"ın ve bu bağlamda "özne" kavramının önemini çok iyi anlamıştı. Onu bu kavramın soyutluğu yanında somut karşdığı da ilgilendiriyordu. Felsefeci olarak, birçok düşünce, kavram ve sorunla hesaplaştığı gibi, kendıni de sorgulayan bir düşünürdü. "tnsan" kavramının merkez olduğu bir sistem kurmak istedi. Bir yanında "insan", öteki yanında çeşitli görünüşleriyle "evren" olan ve diyadoloji adını verdiği bu özgün felsefeyi üretme yolunda çaba aösterdi. Bu bizdeKİ ilk felsefe sistemi kurma çabasıydı. \mı 4. sayfada. H ilmi Ziya Ülken, üniversitedeki ve öteki okullardaki dcrsleriyle kalmamış, bunlann dışında da felsefe için çalışmış, felsefeyi saydırmış ve sevdirmiştir. Yayımladığı altmışdört kitap, yüzlerce yazı ve çıkardığı dergilerle tek başına bir düşünce kitaplığı kurmuştur. Yalnız felsefede değil, sanat ve edebiyat ortamında da etkili olmuş, bir düsün adamıdır. 1930'larda, 1940'larda, hatta 1950'lerde, Türkiye'de felsefeyi, sosyolojiyi ve kimi sosyal bilinı dallarını seçenlerin çoğu onun etkisi altında kalmışlardır. Ülken'in düşünce tarihimizdeki yerini daha iyi değerlendirebilmek için, Türkiye'nin 1920'li ydlardaki felsefe eğitimi ortamına bakmak gerekmektedir. CUMHURİYET KİTAPSAV/ 605