19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arkadaşları'nda haj SEFA KAPLAN ikâyemin az sonra mecra değiştireceğinin farkındayım. Aynı mecra içinde hadiseyi anlatabilmek için çok gayret sarfettim, çeşitli yollar tecrübe ettimse de muvaffak olamadım. İki hikâye arasındaki râbıtanın kuvvetli olduğunu iddia edecek olmadığım gibi, bundan müteessir de değilim. Bazı büyük muharrirlerimizin de zaman zaman bu yola müracaat ettikleri, bazı hikâyelerde hikâyeyi anlatan şahsın, bir nevi şahit vasfıyla nadiseyi okura naklettiği ve en mühimi, büyük muharrirlerimizı seneler sonra taklit ettiğimi açık açık söylediğim dikkate alınacak olursa; bu bahiste beni fazlaca da tenkit etmemek, yahut en azından insaflı olmak lazım gelir. lkinci itirafım da şudıır, dikkatinizi çekmiştir, sık sık münekkitlerden bahis açıyorum. Bu devirde genç bir mııharrırin kaleme aldıklarını alâka ve itina ile tetkik edecek, muharrıri yeri geldiğinde yerden yere vııracak, yeri geldiğinde göklere çıkaracak, tenkitleriyle bir nevı mürşit olacak münekkit bulmak çok zordur. Münekkitlik müessesesinin vaziyeti hakkında uzun uzadıya izahat verecek, yahut bu konuda fikir beyan edecek değilim. Hikâyemde bir ııçuncu mecra açmaya niyetim yok. Mevcut münekkitlerin büyük kısmının, bu hikâyeden teferruatlı birşekilde haberdar olacaklarını da zannetmiyorum." Hikâyenin kahramanı olan "genç muharrir" kadar, hikâyenin müellifi olan "genç muharrir" de son derece haklıdır "münekkitlik müessesesi"nin mânâ ve ehemmiyet vadisine taşımayı ihmal ettiği kıymetler konusunda. Gerçi müessesenin kendisi gibi, "mânâ ve enemmiyet vadisi"nin mahiyeti de çoktandır ayrı bir münakaşa mevzınıdur ama o ayrı bir bahis olmaK lazım geliı. Kitabın ilk basım tarihinde (1996), ikisi de otuzlu yaşlarına henüz adım atmış olan "genç muharrirler"in, ilk bakışta sabırsızlık olarak nitelendirilebilecek kaygıları ise eserlerine olan güvensizlikten veya onaylanma isteğinden değil edebiyatın ustaçırak, münekkitmuharrir benzeri ritüellerine karşı hissettikleri saygıdan kaynaklanıyor muhakkak ki. Ne var ki, birkaç ismin müstesna çabaları istisna tutulacak olursa, saygı duyulacak bir kurum da kalmamıştır ortalıkta esasen. Gençlerin kol, orta yaşlıların cl, daha yaşlıların dil yordamıyla yörünge belirledikleri bir edebiyat vadisinde; edebiyatla uzaktan yakından ilgili olanların vazgeçilmez hikâye kitapları listesine girmesi kaçınılmaz olan "Mağara Arkadaşlan"na yönelik ihmalin başka bir açıklaması var da, biz mi bilmiyoruz yoksa? Memleketin münekkitlik müessesesi, birleşik kaplar hadisesinde olduğu gibi, edebiyatın cemiyete, cemiyetin edebiyata olan mesafesiyle yakından alakalıdır. Gönül gözü açık yani alaylı edebiyat münekkidi yokluğu kadar, ilim gözü açık yani mektepli edebiyat münekkidi yokluğu da endışe verıci değilse bile, düsündürücü boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. "Rndişe verici" değildir, çünkü yukarıda zikredilen iki genç muharrir ve kendilerine benzeyen bazı "münafıklar" dışta tutulacak olursa, münekkitlerin kendileri de dahil olmak üzere tenkidi pek fazla ciddiye alan yoktur memleketin mücavir alanlarında. "Düşündürücü boyutu" konusunda düşünmek ise bu sözlerden sonra en azından şimdilik vakit kaybı gibi görünüyor zaten... SAYFA 8 ,sl/' glUliliiiJi.il viita "H "Mağara Arkadaşlarrnın liımall yere bırakılan son derece masum eörünüşlü ama bir o kadar da baştan çıkarıcı sorudan sonra Balıkpazan meyhanelerinde "Müeyyet Bey" arama telâşlanna kapılmamız herhalde yadırganmayacaktır artık... "Gençlik Sabah Çiyidir," bir tarafıyla ölüme, bir diğer tarafıyla yalnızlığa koşullanmış insanların, üstelik bir yılbaşı gecesinde, "yarıdan razla yere yakın" bir haleti ruhiye içinde bir tangonun kıyısına konaklamaları, içe işleyen finaline rağmen alıp sürüklüyor insanı karlı sokaklar boyunca. Bilhassa, hikâyenin kahramanlarından biri olan yaşlı kadının, sözünsitemin bittiği yerde davranıp, "Gençlik, sabah çiyi sanki. Uyku mahmurluğundan kurtıılup tam tadını çıkaracakken, geçiveri" Yazmak benlm Içln sadece yazmaktır. Her defasında daha lyi yor..." (s. 99) deyiveryazmaya calısmak" dlyor Ayfer Tunc. mesi, her zaman olduğu gibi, kadınların sezgilerinin gölgesinİlk baskısı 1996 yılında yapılan "Made geçirilen yıllann beyhude olmadığığara Arkadaşları," tam da bunun için nı koyuyor ortaya. Hele bir de, cızırtılı öncmli. Kitaba adını veren ilk hikâyede pikapta çalan "Scbep sensin gönülde ihyer alan " Ayyıldız Apartmanı" gibi yedi tilâle" ^arkısına birlikte eşlik etmeleri buçuk kattan oluşan mimari yapı, sadevar ki, şimdilerde adına "lifestyle" dece süreklilik değil, sükunet de sağlıyor. nilen ve fotokopi temrinleriyle çoğaltıSükunetin bu kıyısında, uzaktan ıızağa lan hayatlann ofanca yoksulluğunu seriCumhuriyet sembolleriyle bütün bir Ay yor gözler önüne, o kısacık zaman diliyıldız Apartmanı'nın, ("Hikâyenin hem minde bile. mistik tarafından, hem de sosyokültürel göndermelerinden etkilenmişti. Ken"YazaşMan" disi için de benzer bir panorama mev"Küçük Kuyu" hikâyesinde ise '80 cuttu. Geleceğini hiç böyle ummamıştı. sonrasında yaygınlaşan kadın ve erkek İlk yapıldığı tarih ile bugün arasında, dergilerinin, memleket zihniyetinin armüthiş bir uçurum, bir düşüş vardı." ka planına adamakıllı yerleştirdiği ve (s.16)), Ayyıldız Apartmanı'nın "iğrenç oradaki kırılmalar ortaya çıktıkça da paemelleri"ne alet ettiği Kapıcı Rüstem niklediği "yazaşklan"nın tamamen başEfendi'nin yer alması şaşırtıcı değil. Hatka bir boyutu seriliyor gözler önüne. ta, "Ses Tutsağı" hikâyesinde, sadece iist Belki "yaz aşkı" bile demek doğru değil kattan gelen sesleri dinleyerek, üst katbuna, belki sadece Leyla'nm kendisinla ve kattakilerle kendisi arasında bir özdeşlik kuran kahramanımız da şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, tıkırtılann sahibesinin, tıkırtılanna tutsak olan insana ihanet ederek, "gerçekle yalan arasındaki o incecik çizgıde" bırakıvermesidir: "Gerçekle yalan arasındaki o incecik çizgide f;ezinirken, bir tıkırtı ya da bir ince ağayışla, gerçcklerden tamamen kopup uzaklara gidebilir. O uzaklar ki, hep aynı yerde, aynı biçimde duran insanı, rüyafara taşıyan yolun adıdır. O yolda hep vehimler, yakıştırmalar, yanılsamalar en güzel halleriyle yaşanır. Gerçeklikte büründükleri rahatsız edici, kırıcı, yıpratıcı anlamlardan uzak olarak. O uzaklara gitmeden yasamış insan, bence yaşamış, sayılmamalıuır." (s.42) Son cümledeki "bence"yle, bir cümlecik boyutunda da olsa yazarın duruma doğrudan müdahale etme gereğini hissetmesi, hikâyenin alıp başını gitmesinin önüne çekilmiş bir set gibi duruyor elbette. "Cinnet Bahçesi" hikâyesinin "Müeyyet Beyi" ise hem gazetecilik teknilderinin kullanılması açısından, hem de, bütün klasik müzik merakına rağmen tam bir suzi dilârâ şarkı gibi orralarda dolaşması bakımından, uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek, hayâlhânemizin gerisinde yaşattığımız bizi bize anlatan kahramanlara rahatlıkla eklenebilecek bir isim. Hele "Rakı içilir mi hiç çiçek den ve ait olduğu çevreden intikam alma biçimi ama ne olursa olsun, her pencerenin gerisinde binler'ce avrı hayat yaşandığını o kadar çarpıcı bir biçimde koyuyor ki ortava, bir daha aynalara titremeden bakabilmeniz pek mümkün gözükmüyor. "Siz ve Şakalarınız" ise bu kez aynanın arka tarafına çeviriyor bakiijlarımizı. Tıpkı "Gençlik Saban Çıyidir" öyküsünde olduğu gibi, yaşlıların pek de aldırmadığımız dünyalarında yalnızhkla birlikte bambaşka şeylerin de yasanabileceğini, öylesine inceltilmiş bir hüzünle seriyor ki gözlerimizin önüne, o hüzün haritasının cok geçmeden gerçeklikle yer değiştiraiğini fark ediyorsunuz birden. Yaşlılar Yurdu'nda kalan yaşlı bir kadının, "lyi ki girdinız hayatıma Samim Bey. lyi ki girdiniz." (s.123) sözlerindeki samimiyet ve bu samimiyetin doğal tezahürü olan aşk, Cemal Süreya'nın, "Aşklar da bakım istiyor öğrenemedin gitti" mısraını beyhude sarfetmediğini natirlatiyoryeniden Yazının başında sözü edilen " Alarranga Ihtiyar" öyküsü ise hem kayıp bir kıtaya ağıt, hem de ironik katmanlarıyla çivisi çoktan çıkmış bir dünyaya yönelik eleştiri olarak okunabilecek bir metin. Hem sözünü, hem de sitemini sakınmıyor bu metinde Ayfer Tunç. Hikâyeyi, kitabın en başarılı metinlerinden biri kılan da bu zaten. Ne var ki, "Mağara Arkadaşları"na başucu kitaplan arasında yer açan, tek tek öykülerde sağlanan mimari sağlanılık değil sadece. "Mağara Arkadaşları"nı önemli kılan, kitabın yazarıyla malzemesi arasındaki münasebet. Söz konusu münasebet, sevgi vc anlama temeline oturduğu için, yaban yaşantıların kıyısından çıkıp gelenleri de, bildik hayatların eksiklikferini yüzümüze vuranları da yadırgamıyoruz pek. Edip Cansever'in şiiri, tam bu noktada yeni bir anlam kazanıyor zaten:" Yağar ki sokaklarda bir uzun yağmur, ıslanırım ıslanırım anlamam, sani nedir bir yağmıırun güzel olması, bir yağmurun güzel olması, yağarken kenaine severek bakmasından." Ortada gezinen pek çok kitapta bulunmayan, bileisteye ihmal edilen bir başka önemli unsur daha yer alıyor "Mağara Arkadaşlarf'nda. ü da şu: kartpostal karakterler değil, hayatın içinden çıkıp gelen sahici insanlar mevcut bütün hikâyelerde. Bunun da, "Mağara Arkadaşları" yazarının hayatı algılayış ve kavrayış biçimi ile yakından ilgili olduğu açık. "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek" kitabını okuduğunu2 zaman, sözü edilmeye çalışılan tekabüliyetin ipuçlarını çok daha net bir biçimde görebiliyorsunuz zaten. Hiç şiiphe yok ki, şimdilerde ziyâdesiyle dudak bükülen ama "Mağara Arkadaşları" yazarının son derece bilinçli bir Dİçimde tercih ettiği klasik anlatım tekniğinin de büyük etkisi var bahis konusu sahiciliğin elde edilmesinde. Adalet Ağaoğlu'nun "Hadi Gidelim," üğuz Atay'ın "Korkuyu Beklerken," Selım îleri'nin "Dostlukların Son Günü," Necati Tosuner'in "Kambur," Sevinç Çokum'un "Küçük Dünya" kitapları arasında özenli bir yer ediniyor kendisine "Mağara Arkadaşları." Kenar süsü: Dikkatli okuyucu, kitabın "buçuk" kısmını oluşturan "Ara Renkler Grubu" hikâyesinden iki kelime ile olsun söz etmcdiğimizi farkedecektir hemen. Onun ayrı bir yazının konusu olması gerektiğini belirtmekle yetinelim şimdilik.a CUMHURİYET KİTAP SAYI 600 Sevgl ve anlama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle