Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitriııclekiler Türkiye'nin Pasteur'u Dr. Z. Muammer Tunçman/ Ftrdcvi Clumu}oğlu/ Ber/in Yaytnları/ 144 s. Dr. Zekai Muammer Tunçman, Türkiye'de modern mikrobiyolojinin öncülerinden. ü , yaşamı boyunca halk sağhğına kanat germiş. Bir öncü, bir örgütçü ve bir bilim insanı olarak yalnızca Türkiye'dedeğil, dünyada da buluşlarıyla ilkler arasına adını yazdırmış. Bu kitap; Dr. Tunçman'ın yaşamöyküsüne, makalelerine ve 1940'tan, 1970'e Rio de Janeiro'dan, Moskova'ya, Tokyo'ya kadar uluslararası kongreler nedeniyle gidilen ülkelerin bilimine, sanatına ve gündelik yaşamına tanıklık eder. Bu kitap yalnızca yurtsever bir bilim insanının yaşam öyküsü de değildir. Aynı zamanda, mesleki gelişmelerini ve halk sağhğı çalışmalarını bir "memleket hizmeti" olarak gören bir kuşagın, Cumhuriyet'in Aydınlanma Devrimi'nin de öyküsüdür. ABD ve Fransa'da tşçi Sınıfı, Sendikalar ve IV. Enternasyonal/ Dcrleyen Necatt Toprak/ Pcncere Yaytnlart/ 266 s "Yaşadığımız dönemdeki sendikalar ya işçileri boyun eğmekve itaatkârhga itip devrimi engellemek için emperyalist burjuvazinin yedek araçları olurlar ya da bunun taın aksine proletaryanın devrimci hareketinin araçları olabılirler." Troçki, bunu 1940'ta yazmıştı. O zamandan bu yana sendikaların, devrimci hareketin araçlarına dönüştüğü iddia edilemez. Eksik olan sınıf örgütlülüğünü hem sedikalar hem de parti düzeyinde inşa etnıek, bütün bilinçli işçilere ve devrimci aydınlara düşen bir görevdir. Latin Amerika'dan Türkiye'ye... Milliyetçi Devrimcilerin Dünii Bugünü/ Derleyen Leyla Derın/ Pencere Yaytnlart/ 271 s. Devrimci mücadele yolunda yapılanlar hakkında şöyle olanı doğru değildir" gibi yorumlar yapmak istemiyoruz. Işçi sınıfı devrimcileri ne akıl hocası ne de yargıçtır. Amaçları, işçi sınıfının devrimci partisini inşa etmektir.. Bizim eleştirimiz,dünyanın dört bir yanında uygulanan baskı rejimlerini yıkmak için bütün olanaklarını seferber edip mücadele edenlere değildir. Eleştirimi, bu mücadelelerin gelişmesine, büyümesine ve bütün dünyaya yayılmasınaengel olaniaradır. Şunu biliyoruz: Milliyetçiliğin getirdiği engellere ve zararlara karşı en olumhı eleştiri, devrimci işçi sınıfının entemasyonalizmini geliştirmektir. Akile Hanım Sokagı/ Halide Edip Adıvar/ Bütün Eserleri/ Özgür Yayjnları/ 263 s. Akile Hanım Sokağı, Halide Edib Adıvar'ın, 1950'li ydların değişimi âkile haxum içindeki Türkiye'sinden bir kesit yansıttığı sosyal içerikli bir romansokağı dır. Yazar sanki, kendi tanıdığı, gerçekten o günlerde yaşamış insanların başlarından geçenlcri, yalnızca isimlcrini dcğiştircrek hikâye eder. Bu romanı okumak, yakın tarihimize ait görüntüler veren bir Hli izlemek gibi... Sürekli değişim geçiren toplumunmzda yarım yüzyıl önce olanları, 1 lalide Edib'in aşırı tasvirlere kaçmayan anlatımıyla okumak isteyenler için... •Hulute ' ı :1ıfn«ıı Partısı'nın kapatılışına kadar, 28 Şubat etrafında odaklanan süreci ele alıyor. Gerek adını adım 28 Şubat'ı hazırlayan şartlar, gerek 12 Eylül'den itibaren demokrasi kavramını büyük bir kaosa taşıyan 2. Cumhuriyetçüik kavramı, gerek "Tlımlı Islam" kılıfına gizlenerek toplumumuza sızdınlmaya çalışılan şeriatçılık akımlan, gerek Türkiye'yi hak etmediği bir etnik kavgaya taşıyan Sevr düşkünlerinin komploları, teker teker siyasal örgütçü ve eylemci Baykam tarafından deşifre ediliyor. Yazarın kişisel arşivinden oluşturduğu ve bu kitapta yer alan basından alıntı sayfalar ise, Türkiye'de yıllardır Kemalizm'e karşı girişilen akıl almaz kampanyanın sistematik boyııtlarını gözler önüne seriyor. "Ordu Satranç Oynarken", demokrasimizin karanlığa karşı verdiği kritik yıllann, özellikle 12 Eylül'den, Fazilet Partisi'nin de tarihin karanlık sayfalarına karışmasına kadar geçen sürecin, sansürsüz bir röntgeni. Sözcüklerin Dili Tutulunca/ Mustafa Aslan/Bumerang Yayınları/6U "Sözcüklerin Dili Tutulunca" öykü kitabını aldım, bir solukta beğenerek okudum... Öyle sanıyorum ki, bu öyküleri pek çok kinıse severek, beğenerek okuyacaktır. Tahmınımde yamlmayacağımı sanıyorıım. Ne bıleyım, sayfalar dolıısu laf salatası okuyup bir gram bal için bir harar keçiboynuzu çiğnemekten ktırtulııyor insan." diyor Ali Yüce. Sivil Toplum Örgütleri Neoliberalizmin Araçları mı, Halka Dayalı Alternatifler mi?/ Türkçe Yayırna Hazırlayan. Dünya Yercl Yönettm ve Demokrası Akademisı/ Çevıren Işık Ergüden/ Demokrası Kıtaplığt/208s STÖ'lerin varlığının giderekönem kazanması, yalnızca sayılarının artmasına değil, özellilde sivil toplumun vurucu gücünü oluşturdukları fikrinin yaygınlık kazanmasına bağlıdır. Hatta bazı alanlarda, neoliberal politik felsefenin tam da zayıflatmak istediği devletin yerine geçecek gerçek ikame araçları olarak görülmektedirler. Ote yandan STO'ler, hükümet programlarının yanı sıra Dünya Bankası ve Bölgesel Kalkınma Bankaları gibi uluslararası organların resmi programlarında da öncelikli toplumsal aktörler olarak giderek daha sık anılmaktadırlar. Bu bakımdan STO'leri global bir işleyiş içinde ele almak, yani STÖ olgusunu kendi başına bııyruk bir gerçeğe indirgcmeden, söz konusu toplumların iç ve dış ilişkilerini göz önünde bulunduran bir analiz çerçevesinde değerlendirmek bir zorunluluktur. STO'lerin anlamını çözmek için bu baluş açısı kaçınılmazdır. Terapi Şeysi/ Cem Mumcu Yıldırım B Doğan/ Çtzgtler Mehmet \)lmel/ Okuyanut Yayın/ 144 s. Ulkemizdeki psikoterapi uygulamalarına kara mizahla bakan öyküsel metinlerin hem içerikleri, hem üslupları hem de metinlere koşut olarak çizilmiş desenleriyle Terapi Şeysi Türkiye'de bir ilke imzasını atıyor Türkçe karşılığı ruhsal iyileştirme olan psikoterapi, biri psikoterapist olmak üzere iki insanın kurdıığu iyileştirici bir ilişki şeklidir. Tam bu noktada Terapi Şeysi, olayı, ilişkiyi, tarallan sorgulamaya başlıyor: İlişki neyi iyileştiriyor? İnsan ilişki sinin belli kalıplar doğrultusunda metalaştırıldığı ve tüketim nesnesi haline geldiği bir ortamda"şeyleşen" onca örnek varken, psikoterapi bundan kendini kurtarabiliyor mu? "Şeyleşme" nedir, terapi nasıl "şey" haline gelir? Psikoterapinin gerek bireysel mahremiyet gerekse meslek etiği adına gizli saklı bir ilişki olması, bu sorulara uygun yanıtların bulunmasını zorlaştırıyor. îdealize edilmiş meslek ilkeleri, psikoterapi uygulamalarına gerçek anlamda yön veren tek kavram mı? Antik Olimpiyat Oyunları/ ]udith Sıvaddling/ Çeviren Burçak Gürün/ Homer Kıtabevı/ 105 s. IÖ 776'dan İS 395'e kadar, bin yıl boyunca her dört yılda bir, Olimpiyat Festivali'nin gösteriş merakı Yıınan dünyasının dört bir yanından yurttaşları çekti. llk yıllarda komşu şehir ve şehir devletlerinde yüzlerle, sonraları kara vedeniz yoluyla uzaklardaki kolonilerden, Ispanyave Afrika'daki sömürge lerden binlerce kişi akın akın olimpiyatların sabit mekânı Olympia'ya geldi. Epictetus'un kaydettiği bütün bu sıkıntıları çekmek için onlara bunca yolu katettircn neydi? Başta Oyunlar tabii, sonra kutlama şölenleri ve daha neler neler... O Güzel Insanlar / Taha Toros / Aksoy Yaymcılık / 400 s. Elinizdeki bu kitap, genellikle mesleklerinde zirveye çıkmış, hızmetleriyle, anılanyla gönlümüzde yaşayan insanların öykülerini kapsamaktadır. Dünyamızdan ayrılmış bulunan ve göğsümüzü kabartan "o güzel insanlar"ın sayıları daha da fazladır. Amacımız, geç mişin değerlerinden bazı portreleri gelecek kuşakların perdelerine yansıtmakta bir köprü vazifesi görebilmektir. "O Güzel lnsanlar"da, duydukları hayranlıklarla ve milletimizin değerlerini dünyaya tanıtmadaki hizmetleriyle bizi gururlandıran yabancı ünlülerden deörnekverilmektedir. Bunlar da milletimizin kalbinde, asil dostlukları ile yaşamaktadırlar... Arşimet'in Banyo KüvetiAtılımcı Düşünüş Sanatı ve Mantığı/ Davıd Perkins/ Çevıren: Celal Kapkın/ Evrım Yayınevı/ 333 s. Olağanüstü ilginç veeşsiz derecede eğlendirici, berraklık, ustalık ve hiç bitmeyen bir eğlence duygusuyla belirginleşen, klasik biİimsel yapıtlar arasında yer bulacağa benzer bir kitap Arşimet'in Banyo Küveti'nin kendisi de bir atıİım. Düşüncedc atılımlar, anlaşılması zor ipuçlarını, meydan okuyucu kabulleri ayırt ederek ve eski konumları yeni bir tarzda görerek yapıldı. Arşimet'in Banyo Küveti, psikologlar tarafın dan atılımcı düşünüşü araştırmak için kullanılmış "sezgi bulmacalan"nı inceleyerek büyük ölçüde yenilikleri aydınlatıyor. Buradaki örnekler, kitabın 50'den çok bulmacasından atılımcı düşünüşün arkasındaki dört anahtar sürecini bakınmak, ortaya çıkarmak, yeniden kurmak ve uzaldaşmak ortaya çıkarır. Gözlerinde Saklı Sonbahar/ A. Neyzar Karahan/ Cöksev/ 66 s. Abdullah Neyzar Karahan 1939 Samsun doğumlu. Ortaokulu bu kentte bitirdikten sonra, Muğla ve Izmir'de okudu. llk şiir ve yazıları da Muğla Menteşe gazetesinde çıktı (1957Y60). 1961'de Izmir'e yerleşti; Ege Ekspres, Yeni Asır, Sonbahar Postası, Demokrat Izmir gazetelerinde şiir ve yazıları yayımlandı. Mehmed Kemal 1963 yılındaki bir yazısında Karahan'ın şiiri için .şunları söyİüyordu: "... Abdullah Neyzar Karahan'ın 'Ne Cîüzel Sütunlardı Onlar' başlıklı guzel bir şiirini gördünı. Şiir oldukça uzun. Bundan bir parçayı aktarahm. 'Âmerikan cikleti cik cak/ İki dudak/ Bir bulijin, bir mizanpili saç, sonra Boğaziçi/ ..../ Kentimin yanan küçücük mumlarında/ Çokça ' SAYFA 21 Ordu Satranç Oynarken Kemalizm'e Karşı "Iskalanan" Komplo ve 28 Şubat'a Giden Uzun Yol/ Bedrı Baykam/ Pırannd Yaymcılık/ 560 \ Bedri Baykam'ın 13. kitabı olan "Ordu Satranç Oynarken", öncesi ve sonrasıyla, Ozal'lı yıllardan Fazilet CUMHURİYET KİTAP SAYI 600