Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tülay German'la "Düşmemiş bir Uçağın Karakutusu" üzerine "Yarına umutla bakmaya kararlıyım" Ülkemizve dünyamız son kırk yılda zor gebelikler geçirdi. Karnına tekmeler yedi, çocuklar düşürdü. Dünya gene gebe. Bir süredir devamlı bulantılar içindeydi. Şimdi ise bel ağnyor, bacaklar ayaklar şişmiş, yürümek oturmak yatınak uyumak zorlaşmış, biryandan öbür yana dönmek b;le büyük çaba istiyor. Derken doğum sancıları başlayacak. Daha başlamadı. Sonra da, nur topu gibi güzeller güzeli bir dünyanın dünyaya gelmesine az kaldı gibime geliyor. Inaniyorum. Inanmak istiyorum. f karşılıklı fikir alın vermek, özgür olarak korkmadan konuşüşmemiş Btr Uçağın Karakutumak, düşüncelerini iu adını vcrdiğiniz anı kitabınısavunmak, çalışmak, zı okuyanlar, ülkemizin cağdaş üretmek büyük bir taribindc öncmli bir sanatçı, dahası önemönem taşıyor. Acı yali bir kişılikle karşı karşıya kaldtklarını rıı ise, yurtdışında yagörccekler. Sizce cağdaş tarihimiz içinde bahcüann bağırlanna sanatçılar nasıl bir yer tutuyorlar? bastıklan bu sanatçı Cağdaş tarihimiz içinde "sanat sanat ları Erhan Karaesiçindir" deyip suya sabuna dokunmayanmen'in dediği gibi, ülkelerindeki topluma lar da oldu ve hâlâ var; ticari gayeyi ön unutturmak için gösterilen özel gayret! planda tutanlar da oldu ve var; Neruda, Müziğe caz müziği söyleyerek başladıNâzım Hikmet ,Godard, Yılmaz Güney nız Daha sonra ise halk müziğini cağdaş vb. gibi gerek ülkelerindeki, gerek dünyorumlarla seslendirdiniz. Sizce balk müyadaki sorıınlarla ilgilenip, daha güzel bir zığinin cağdaş yorumlanması süreci nasıl dünya için çalışnıış, çalışan ve ÇOK önemgelışti, bugün gelinen noktada müziğtmıli bir yer tutmaya devam eden sanatçılar zi nasıl dcğerlendiriyorsunuz? tiubi da var. Su'nun bu gelişimde nasıl bir etkısi oldu? Sanatçılar yaratıcı olsun, yorumcu olsun kitle tarafından sayılan, sevilen, bir "Çoinsl POPÖBPMÜZK" yerde "imtiyazh" bir sınıftır. Çeşitli ola Türküye bilgi, müzik kültürü, ses teknaklara ve belli bir güce sahiptirler. Belniği getirip ileriye doğru bir kapı açan holi bir cesarete de sahip olup tavır koynıacam Ruhi Su'dur. yı, kendilerine verilen iletişim kaynakla1962 yılında ise, Erdem Bııri'nin 5()'li rından yararlanarak ülkelerini, dünyayı yıllardan beri kurduğu "Çoksesli Türk ilgilendiren konularda halklan aydınlatPopüler Müziği" düşü gerçekleşti. mayı, yerinde "hayır" demeyi bilmeleri Yabancı dildeki şarkilann Türkçe sözğerekir diye düşünüyorum. lerle söylenmesinin yanısıra, kendi müziDünyadaki yaşam koşullan herkesi ilğimizden yola çıkarak yeni besteler yapılgilendirir. Suya sabuna dokunmayanlan dı, bu bestelere Türkçe sözler yazıldı ve 3a. Yürekli sanatçılann çabalarıyla ileri plağa kaydedildi (örneğin: "Senin Şarkıidilir, çeşitli alanlarda olanaklar elde edinı Söylüyorum / Erdem Buri), ya da şiirr, özgürfükler kazanılır; suya sabuna doler üzerine yeni besteler kunmayanlar da çorbada tuzları olmayapıldı (örneğin, "Sonbadan, içinde bulundukları kosulların dühar Şarkısı / Melih Cevzelrhesi için çalışanlann emeklerinin meydet Anday Yalçın Tura). vcsinden kendi paylarına diişeni alırlar, Butürileride"YerliPop" yani hazıra konarlar. adını aldı.Melodik ve ritmik yapısmı bozmadan, Yurtdrçmda yaşamak türkiilere çoksesli düzen Yurtdtşına, uğradığınız baskılar sonucu zorunlu olarak çıktığınız anlaşıltyor. Siz lemeler yapıldı. Ilk örnek Şanar Yurdatapan'ın den önce ve sonra da pek çok sanatçımtz düzenlemeyle ülkesinde çaltşma olanağı bulamadığı için yaptığı yurttdıştnda yaşamak zorunda kaldı. Siz "Kara Tren" türküsüdıir. ce bir sanatçı için dünyaya açtlmak, adını Bu tür de ileride" Anadobaşka ülkeierae de duyurmak için yurtdı lu Pop" adını aldı. "Çoksesli Türk Popüşındaki Paris gibi sanat merkezlerinde yaler Miiziği" çalışmalannşamak ne denli önem taştyor? da, îlhan Usmanbaş, Yal Dünyaya açılmak, adını ve ülkesinin çın Tura, Ruhi Su ve Doadını çeşitli ülkelerde duyurmak için ruk Onatkut'un çok büyurtdışındaki örneğin Paris gibi sanat yük yardımları oldu. merkezlerinde yaşamak zor, ama yararlı 1964'te Belgrad'da yaolııyor. Sesini duyurmak çok daha kolaypılan 1 'inci Balkan Melolaşıyor. Özellikle, ülkelerine yürekten dileri Festivali'ndeen bübağlı, sorumlu, ama başta olanların göyük ilgiyi Türkçe söylerüşlerine ters düşüp susturulmus tüm nen besteler ve türküler dünya sanatçılarıyla bir araya gelmek, TURGAY FİŞEKÇİ D Çağımızın aydtnlartndan söz ederken, "Düşlerinin gerçekleşeceğine inanan, düşünce özgürlüğünü savunup, mahkemelerde, hapishanelerde acı çeken, kültürlü, namuslu ve alçakgönüllü umut dolu insanlar. " diyorsunuz Ne oldu o insanlara? Nereye gittiler? Aydın tantmı mı değisti? 62 63 yıllarında tanıdığım ve kendilerinden çok şey öğrendiğim, kafamı yüreğimi aydınlatan Orhan Kemal, Kemal Tanir, Aziz Nesin, Şerif Hulusi, Adnan Benk, Reşat Fuat, Suat Derviş, Mehmet Ali Aybar, Ruhi Su, Erdem Buri onurlu yaşamlarını noktaladılar; llhan Usmanbaş, îlhan Mimaroğlu, Melih Cevdet, Yalçın Tura, Fethi Naci, Selahattin Hilav, Atıf Yılmaz gibi güzel insanlar ise yaşamlarını onurla sürdürüyorlar. Hayır, "aydın" tanımı değişmedi. Birtakım "aydın" geçinenler modernleştiklerini(!) sanıp Doktor Faust olmayı seçtiler. Aydın tanımının değiştiğine inandırıp, birçok konuda olduğu gibi insanlann beynini yıkamak istiyorlar. Aydın ne "moda" olur, ne de "demode". Aydın, gününü izler ama "moda"(! )ya uymaz. Modalan yaratanların kimler olduğunu, modaların neden, ne maksatla yaratıldıklarını çok iyi Y!ten btr dünya "Bağdat Caddesi, Suadiye... Evim... bilir; onlara karşı savaş vermek için halklara, küçücük bir zümre ve o zümreye Bahçem, çamlarım, ağlayan söğüdüm, meyve ağaçlarım, çıçeklerim... Domates, uşaklık edenler tarafından nasıl kandırılpailıcan, biber, maydanoz, dereotu ekti dıklannı anlatır, yol gösterir. Kafaları, yollan aydınlatır. Server Tanilli gibi. ğim arka bahçe... Odamın balkonunu sa Bunca şey yaşamtş bir tnsan ve sanatçı ran asma yaprakları... Bamya pişirileceği zaman, kopardığım koruklar..." Bu saltr olarak bütün bu yaşadıklarınız size yeryüzünün geleceği için neler düşündürüyor. laryalnız sızin için değil, bütün tstanbul • Bu sorunun yanıtını 4'üncü sorunuzu ve hatta bütün Türkiye için yiten bir dünyayı anlatıyor. Sizce ülkemiz ve dünya son yanıtlarken verdim sanıyorum. Ben yarına hep umutla baktım. Ölene ktrk yılda nasıl bir değişim süreci yaşadı? dek de umudumu yitirmemeye kararlı İnsanlar bilincli olarak cahil bırakılı. Yalnız Nâzım'ın sözlerini unutmayadı, nüfus artışı tenlikeli boyutlara vardı, . gelir dağıtımı yiiz kızartıcı halini muhaBen yanmasam Faza etti, zenginler çok daha zengin, orta sen yanmasan sınıf yoksul sınıf oldu, para ve iktidar hırbiz yanmasak sıyla gözü dünmüş insanlar doğayı yok etnasıl ' mek için ellerinden geleni yaptıîar, genç çıkar kuşakıarı uyutup, çocuklannbeyinlerini karanyıkadılar vb. yb. vb... Itklar Böylesine bir doğa, kafa, kültür kirliliaydınği devam edemez. Insanlan aptal yerine lığa.. m koyup, fazla ileri gittiler. Ya Nâzun'ın dediği gibi "bu dünya bu Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu/ korsan gemisi batacak" ya da yeni bir dünya kurulacak. Üçüncü bir ŞIK yok! Tülay German/ Çınar Yayınlan/ 239 s. görünce, iki yıldır direnen kentli, kulağının alıştığı Batı çalgılan eşliğinde çoksesli olarak, sabah ezanıyla kalkıp bütün gün Ağa'nın ydışık bakışlan altında burçak yolan ve ağaya: "Eğdirme fesini... Evini başına yıkar da giderim," diyerek tavır koyan kızın hikâyesini dinledi, sevdi ve kabul etti. 70'li yıîlarda ise, bence, "Çoksesli Türk Popüler Müziği"nin en güzel örnekleri verildi: "Ali Paşa Ağıtı/ Modern Folk Üçlüsü", "Vurulmuşum Dağların Kuytuluk Bir Boğazında/ Ahmet Arif Fikret Kızılok", "Perişan/ Karacaoğlan Hümeyra" vb. gibi. Bugün gelinen noktada çok olumlu gelişmeler de var, olumsuz gidişler de. "Yerli Pop" alanında, ne yazık ki daha çok Arap eğlence (entertainment) müziğinin peşinden gidiliyor. Halk Müziği'nde ise büyük bir özenle yapılmış, olumlu, değerli, çok güzel çalışmalar var. Popüler sanatçılar, kendilerini vardıkları yere getiren, onlara çok rahat bir yaşam armağan eden dinleyicilerini eğlendirmenin yanında, bu insanlara bir şeyler de verseler... Derin uykulardan uyandırmak gibi, umut gibi, güç gibi... Halkına bir çeşit borcunu ödemek gibi... C Tülay German ve Erdem Buri blrllkte. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYFA 10 SA Yl 600