Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
de kalmış olmakla birlikte Ergüven'in "ağırbaşh delişmen"liği, düş kınklıklan ve sevinçler katmanının oluşturduğu yaşam oyunu içinde durulmuş ama çok değişmemiştir. Ergüven'e, büyütece gerek duymadan biraz daha yaldaşalım isterseniz: Turgay Gönenç, Mehmet Ergüven, o zamanki müze müdürü Mehmet Sabır ve daha başka Izmirli kültürsanat dostlarının verimli bir imece ortamında Izmir Resim ve Heykel Müzesi'nde pes peşe güzel etkinlikler düzenledikJeri ydlardanDİrinde, yapışkan bir yaz sıcağı sabahında, îzmir'e, Ergüven'in evine gitmiştim. Yarı uyuklar bir biçimde ve gittiğimden hoşnut olmamış bir ruh haliyle karsılamıştı beni." Eve henüz geldiğini, sabaha dek Akdeniz'lerin evinde sohbet ettiklerini" söylemişti. (N. ve H. Akdeniz o sıralar tzmir'de yaşıyorlardı.) Ben, ne yapmam gerektiğini düşünürken o, kahvaltılık bir şeyler nazırlamak için mutfağa girmişti bile... Hazırlaınış olduğıı yumurtalı, patatesli kahvaltı bile ayıltamannştı onu. Zengin plak koleksiyonundan bir tanesini seçerek pikaba koymuş ve dönen plak eşliğinde şimdi anımsayamadığım bir aryaya eşlik etmeye başlamıştı. "Ben uykuluyken ayılmak için müzik dinlerim" dedi, sonra. Yazı masasının üzerinde duran hakkında yazı yazacağı genç ressamın fotoğrafına baktığımı görünce: "Benim yöntemim budur. Okur, düşünür, ressamın fotoğrafına ya da resmine bakar, küçük notlar alır, yazacağım yazının havasına girmeye çalışırım böylece" diye ekledi. ASUMANKAFAOGLUBUKE "Birprensin gözüne gırmek isteyenlerin en yaygın davrantşt, sahip olduklart en değerli ya da onun hoşuna gideceg'ını sandıklan nesnelerisunarak ona yaklaşmaktır; böylece premlere stksıkatlar, sılahlar, altın iştemelikumaşlar, degerli laslar ve büyüklüklerine uygun benzeri süsler sunulur. Zatı sahanelerine, bağlıltğımın bırtanıkltgım sunmak tstedığimde, dagarımda büyük adamlartn eylemlerine ilişkin bilginin dışında değerli bir şey bulamadtm, çok önem verdiğim bu bılgıyı, çaplaş olaylara ilişkin uzun bir aeneyimle ve eikılert sürekli olarak okumak yoluyla edindim. Bunlan büyük bir özenle uzun uzadtya delerlendınp, ınceledikten sonra şimdı küçük bir kilapta derleyerek zatı şahanelerıne sunuyorum." Niccolö Machiavelli "Prens" Çev.: Rekin Teksoy, Oğlak YayıncıItk, 1999. Yazın sanatı Didaktik edebivat lardan ve mitobaşta itici gellojiden kaynakse de, ardında lanan inancın yazarın gerdoğasında olan çekten bilgi saşiirsel adaletle nibi olduğu temellendirilir. inancıyla, ilerBu bölümde leyen sayfalarverdiği örnekda dağılır. Ayler yakın Italnca kitabı edeyan politik taribiyat değerninaen kişiler lendirmeleriydeğil, Musa ve le okuyan okuTheseus gibi ra da doğrukutsal amaçla dan ve içtenhalklarını birlikle sunulan leştiren liderbilgi olarak lerdir. ulaşır. Machiavelli'nin praSözünü ettiği tik dünya nakItalya, nerekındaki görüşdeyse Hamleri şaşırtıcı let'in sözünü olabilir; fakat ettiği Danimareserin uyanka gibi "içinde dırdığı duygu, her şeyin çürügüzelsöz söydüğü bir yer leme sanatıyla dir ve yabancı birleşerek bübarbarların yük güç kazaelinde, her genır, tartışma ve çen gün biraz ikna etme açıdaha batmakNlccoiö Machiavelli sından edebitadır. Bu böyat tarihinde çok özel bir yere sahiptir. ümde okur artık Italya'nın ötesinde, inMachiavelli nin insan doğası üzerine sanlığın metafizik bir birleşme altında görüşleri hiç de iç açıcı değildir. Insanın ideal toplum içinde yaşadığı yönetimi doğuştan kötü olduğu kitabın sonunda görmeye başlar. Büyük traiedilerde olvardığı bir sonuç değil, aksine kitabın duğu gibi, halk çürümüşlükten kurtarıbaşında kabul ettiği öncüllerden biridir; lıp, tamamen temizlenmeden, kimsenin ve temel saydığı bu öncüller üzerine yömudu olması mümkün değildir. Bir yanneticinin kullarını nasıl yönetmesi geda ideal prens, diğer yanda Italya, tamarektiği tartışmasını açar. Ve her nasılsa, men simgeler olarak ele alınabilir. Canbir şekilde, okurun bunu sonuç olarak landınlan kurtarma operasyonu Roma değil de öncül olarak kabul etmesi koerdemiyle açıklanırken, politik gerçekçi nuyu kısıtladığından, tartışma zeminini yerini, eski parlak çağlara özlemle bade ortadan kaldırır; bundan sonra kitakan tipik bir Rönesans hümanistine bıbın vereceği bilgiler, ancak bu öncüller rakır. kabul edilirse kabul edilebilir, bu da Dünya Hsptori vs MachtavBM okuru farkında olmadan yürütülen fi1513'te yayımlanan "Prens"in, yazakirleri kabul etmeye şardar. Felsefi bir rın ölümünden neredeyse 500 sene sonargı değil, şu andaburada olaylara bara hâlâ günümüz politik sahnelerini an biri tarafından gözlenen salt doğruözellikle üçüncü dünya ülkelerinde aydur. Yazar da kendini bu görüşe bir feldınlatan bir eser olması, yazarın insan sefeci ya da din adamı gibi değil, pratik doğası hakkında çok doğru öneriler geçözümlere ulaşmaya çalışan bir polititirdiğinin kanıtı olsa gerek. Ayrıca yüzkacı gibi bırakır. O, deneyimleri sonucu yıllardır dünya liderlerinin Machiavelli öğrendiği oyununun kurallarını aktarıokumuş olmaları ve önerilerini her biri yordur ve bu kurallar, ne şardar altında kendi istekleri doğrultusunda yasama olursa olsun, böyle oynanmalıdır. geçirmeleri de "Prens"e ayrı bir ueğer Kusırsuz pmt katar. Büyük Frederick, XIV. Louis, Napolyon ve hatta Hitler'in okumaktan Machiavelh'yi incelerken doğal olarak sayralan yıpranmış "Prens" kopyalan olbir sorıı talcılır insanın aklına: Yaklaşımduğu bilinir. lan ne denli gerçekçidir? Yaratmak istediği kusursuz prens, soyudanmış gerçek Bir başka tarihsel bilgi de, Roma kiliolamayacak denli ideal bir yöneticidir, sesinin Machiavelli'nin eserlerini yasakyine ae Rönesans yazarlannın eğilimi lamiş olmasıdır. Bunun nedeni o günlerolan "kusursuz" biçem pek hissedılmez. de kilisenin Italya'nın birleşmesine karMachiavelli'de belirgin gerçekler, kitaşı olması ve süregiden karmaşa ortamınbın sonunda, özellikle de son bölümde dan faydalanmasıydı, kilisenin gücü bü(XXVI. Bölümde) ideal çözüme yerini yük ölçüde bu karmaşanın sürmesiyle bırakır. Kendi erdemiyle aonamğı prenbağlantılıydı. Sonuçta, Machiavelli'nin sin şimdi gerçekleştirmesi gereken idebütünleşmiş Italya rüyası, yazann yaşaal, Italya'yı özgürlüğüne kavuşturup bümı boyunca farklı menfaat gruplarının tünlüğünü sağlamaktır. Kitabın son böçatışmaları yüzünden gerçekleşemedi, lümünü, bütün tartışmaların taçlandırancak 1870'te 350 yıl sonra Italya Macması olarak kabul edersek, Machiavelhiavelli'nin istediği bütünlüğe kavuşaü'nin gerçekçi yönteminin realist sonubildi. cu olmaktan cok, kültürel ve şiirsel mitKuşkusuz Machiavelli, çağdaş okura lere dayanan bir netice olduğunu görüantidemokratik gelecektir; fakat çizdiği rüz. Bu noktada yöntem, bilimsel aeğil, kötü yönetici örneklerinin hâlâ dünyada hayalidir. Gelecek üzerine peygamber ve Türkiye'de bu denli fazla olması; ve edasıyla söylenmiş kehanet, neredeyse halkın üzerinde etkili olanların ne Dante'nin araf VI. Canto'da sözünü etmanevralarla bu yöntemleri izlediklerini tiği, şimdiki zamanın çürümüşlüğünden görrhemizi sağlaması açısından çağımızı kurtulup ulaşılan umudu yannlardır. Ve aydınlatmaya devam ettiği bile söykehanet, askeri güç veya politik manevlenebilir. • ra yerine, geçmiş, dönemlerde antik çağaydasu@hottnail.com , I Genç yetemktop Ayılmıştı. Söyleşimiz gün boyunca sürdü... Mehmet'le tanıştığımız 1978 yıkndan bu yana onun genç ve yetenekfi ressamlara ilişkin önsezilerinde hiç yanılmadığımı gördüm. Daha öğrenciliklerinden izlemeye başlayarak, umut vaat eden gençleri şaşmaz bir doğrulukla belirler, yönlendirir, haklarında yazılar yazar, sergi açmalarına yardımcı olur, resim piyasasında yer edınmelerine çalışır ve yıÛar sonra onlann Türk resim sanarı içinde yer bulabilmiş sanatçılar olmalannın keyfini sürer... Dahası, tükenmez bir enerji ve sonsuz bir sabırla bir yerlere gelmelerine omuz verdiği bu onlarca genç yeteneğin kataloglarının, kapsamlı kitaplarının basılmasına önayak olur, bir kismının bizzat metnini yazarak destek ve sabnnı ikinci kez taçlandırmış olurdu. Omuzdaşlık ettiği genç yeteneklerin bir yerlere geldiklerine inanoığı nokta ise, "asit testi"ne dayanıklılıklannı ölçercesine zaman zaman karşılanna geçer, başka yeteneklerin arayışına yönelir. Hem kendi adına, hem başkalan adına arayışın bitmemesi gerektiğine inanmaktadır çünkü... Düzgün giden şeylerden bir süre sonra rahatsızLk duymaya başladığını belirtmiştik yukanda. "En büyük korkusu ise, kurallan çiğnemenin de kurala dönüsme olasılığı. Bu nedenle tehlikeli kavşaklarda habire zikzaklar çiziyor. Öyle kı, dümdüz yolda ilerlerken bile kaşırup, ansızın uçurumun kenannda buluyor kendini." Başladığımız gibi, Ergüven'in en son yayımlanan kitabı Gölgenin Ucunda'sında yer alan "Keith Haring'in Güncesi" başjıklı yazısının son paragrafıyla bitirelim: "Haring'in güncesi tıpkı sanatı gibi (burada Haring'in yerine Ergüven'i koyahm. A.A.), cınselliği körükörüne baştacı etmeye değil, yasaklara meydan okuyan cinsellik aracılığı ile hayatı doludizgin yaşamaya çağrıda bulunuyor sadece hayata bunca sıkı tutunma arzıısu na gelince, ardında yatan kaygıyı kavramakta zorlanmıyonız: Bedeli nayat olmayan sanat, tek varlık gerekçesi olan hayata ihanet etmiştir ilk önce. Böyle bir hayatta söz konusu olan yaşamak ise, sanata sığınarak hayatta kalmaktan başka bir şey değildir hiç şüphesiz. "• (*), Ressam, Prof. Aydtn Ayan, MSÜ GSF Resim Bölümü öğretim Üyesi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 582 yi bir yönetici nasıl olmalıdır sorusuna yanıt arayan bir kitap nasıl olur da edebiyat tarihinin önemli yapıtlarından biri olabilir? Böylesine kuru bir konu ile Rönesans Italya'sında yazılmış onca şiir, tiyatro ve düzyazıyı geride bırakmış, kendi başına bir tür yaratmış, kullandığı akıl yürütmelerde soöuk ve keskin gerçekçilik kullanmasınakarsın okurun teğenisini yüzyıllardır nasıl kazanabilir bir eser? Bir kitabın klasik basyapıt sayılması için, iyi ve temiz bir anlatıma sanip olması yeterli değildir, aksi takdirde birçok ders kitabı, doğru gramer kullandığı için edebiyat eseri sayıîırdı. Yazı stilinde yazarın kişiliğinin hissedilmesi, mantık yürütmelerde incelik ve şiirsel anlatım, Machiavelü'nin eserlerini türün diğer örneklerinden farklı kılar. ElwdWnln"»8fiholu" Machiavelü'nin "Prens"i bir baluma eğitici ya da didaktik edebiyatın öncülerinden sayılır. Didaktik edebiyat (bazen pedagojik edebiyat olarak da adlandırıIır) ilk başta eğitmen tavrıyla dikkat çeker. Bu tür eserler, yazarın onayladığı davranış biçimini desteklediği için yazar özellikle erdemli ve konusunda uzman görünür. Rönesans döneminde sıkça rastlanan saray şairinden farklı bir konumdadır, saray şairi ne de olsa konumu gereği, formaliteden de olsa saray yöneticilerine karşı methiye düzmekle görevlidir, öte yandan peaagojik yazarın, daha işlevsel konularda bilgi vermesi beklenir. Machiavelli de efendisinin yükümlülüklerini nasıl yerine getirdiği ya da getirmesi gerektiği konularında hem akıl hocalığı, hem de tarih bilgisiyle kendinden önceki yöneticilerin durumlar karşısında neler yaptıklannı (hataları ve doğrulanyla) dile getiren bir konumdadır. Bir bakima efendisinin "sağ kolu"nun arkasındaki "beyin" olarak görülebüir. Machiavelli'nin erdemi, sadece akla dayanmaz, derin bir tarih bilgisi ve kisisef deneyimle beslenir aynı zamanda. Örneğin, II. Julius'un seçimiyle sonuçlanan toplantıya gözlemçi olarak katılmış olması, Cesare Borgia ile konuşma olanağı bulması, olayları en can alıcı noktasından değerlendirmesine fırsat tanır. Verdiği örneklerde bahsettiği yöneticiler, kuru kuruya tarih kitaplarından tanıdığı kişiler değil, bizzat fikir alışverişinde bulunduğu, kişiliklerini tanıma fırsatı bulduğu politikacılardır. Politik konularda doğrudan edindiği bilgi, onu bazen fazla açık sözlü ve kibirli gösterir, fakat çokbilmiş tavrın altında yıflar içinde edinilen erdem yatar. "Ben bilirim" havasında anlatılan olaylar, okura ilk E SAYFA 9