23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sam< Carter Seçkır» Teıt Karikatürcüler Derncği, karikatür albümlerinin sayısını hızla arttırıyor. Yeni çıkan altı kişisel albümle bir de yarışma karikatürleri albümü mizahseverleri mutlu edecek nirelikre. BURHAN GUNEL asreddin Hoca (12081285) sözlü mizah geleneğimizin temel taşlarından. Güldürürkcn düşündüren bilge kişi. înce bir zekâ. } loşgörü. Mizah yeteneği, dünyaya ve insanlara ilişkin birikim, görgü, denevim. Toplumsal yaşamdaki karşıtlıklan, aksaklıkları; insanlarda ki davranış çarpıklıklarını, bencilliği, çıkarcılığı, kimi zaman ahmakça davranışları dile getircn. Kırmayan ama sarsan, ırgalayan. Muhalif ama sağduyulu... Bütün bunlar mizahın tanımında ya da oluşumunda gerekli/zorunlu öğeler değil mi aslında? Sözlü mizah gelencğinin yazıya dönüşmesiyle dünyaca ünlü görkemli adlann (Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz) ortaya çıktığı Cumhuriyet döneminde, çizgiye dönüşerek kendini geüştiren bir olgu çeçevesinde karikatürünıüzün ulaştığı aşamada, Karikatürcüler Derneği'nin "Nasreddin I loca'nın Torunlan" başlığıyla birdizi albüm yayımlamakta olınası çok anlamh geliyor bana. On altıncı yüzyıldan bu yana yazılı belgelere (döncmin elyazmalarına) konu edılmiş olan Nasrecidin Hoca öykiileri, hem yaşam zenginliğimiz anlamında anlamında hem de geleneksel güldüşün çizgisinin sürdürülmesi anlammda mizahımızın, bu bağlamda karikatürümüzün üst düzcy ortamlara taşınabiknesinde altyapı oluştuımuştıır. Yurtiçinde kitlcler taralından kabul görmesinin yanı sıra, mizahımızın ve karikatürümüzünyurtdışındadabaşarılısa yılması, ödüller kazanması rastlantı olmasa gerek. Mizahınıız ve karikatürümüz, Anadolu insanının engin birikiminden güç alnıakLadır. Bu birıkim, yeni adlarla, yeni üriinlerle kendini geleeeğe doğru taşımakta, biçemini gelîştirip dönüştürmekte ve böylelikle karikatür sanatı ülkemizdeki çağdaş sanat ve yaşam ölçütlerinden biri olmayı sürdiirmektedir. Bunun bir göstergesi olarak 311 Kasım 2001 jnleri arasında düzenlenen 20'nci TÜAP Kitap Fuarı'nın onur konuğu, bir karikatürcü olan Semih Balcıoğlu, fuar süresince vurgulanan sanat dalı ise karikatür idi. TÛYAP yönetimi böylelikle hem anlamlı bir emeğe saygıyı hem de küreselleşme rüzgârlarıyla toplumun yozlaştığı, bozulduğu, giderek tükendiği bir dönemde daha da güçlenen mizahı, dolayısıyla karikatürü öne çıkarmıştı ki çok yerinde bir seçimdi. Gerçi karikatürün yaşam alanı genellikle gazete ve dergilerdir ama günümüziin koşullarında artık karikatür kitapları da (albümler) yayım lanıyor ve izleyicisiyle buluşııyor. TÜYAP Kitap Fuarı'ndaki seçimde Balcıoğlu'nun albümleri ve daha başka karikatürcülerin iirünlerinin yer aldiğı bağımsız albümler de etkili olmuştur kuşkusnz. Bu bağlam daki bireysel yayınların yanı sıra, toplu basımlarla Karikatürcüler Derneği olgııya hız kazandırmış bıılunuyor. Dernek, 1999 yılında alınmış bir karar doğrultusunda "Nasreddin Hoca'nın Torunlan" başlığı alünda bir dizi karikatür albümü yayımlamış bulunuyor. Bu toplu basımla Karikatür vasamın icinde rın toplam albüm sayısı şimdilik24. Karikatürcüler Der neği alhüm basımlarını altışar kitaplık paketler halindeki aşamalarla gerçekleştiriyor. Son altı albüm şıı günler de (Kasım 2001) izleyicisiyle buluştu. Bu yıl albümü yayımlanan karikatürcüler genellikle genç olmalarıyla da ilgi çekiyor. Sami Caner 1951, Hakan Seçkin 1958, Şeçkin Temur 1946, Sema Ündeğer 1942, Fethi Develioğlu 1953 doöumlu. Bu yıl albümü vayımlananlar arasında en kıdemlisi (bu sanatçılara "yaslı" demek içinden gelmiyor, nepsi çok genç çizgilere sahip) Erdpğan Başol. Dogumu 1936. Öyle anlaşılıyorki Karikatürcüler Derneği yönetimi genç kuşak karikatürcüleri çok önemsiyor. Ne iyi. Gerçi dizinin daha önce yayımlanan albümleri arasında Cumhuriyet döneminin vetiştirdiği kıdemli ustalar ua ver alıyor atna sayısalağırlıkyinegençlerdeydi. Anımsaunak için, altiijar albümlük basun lar halinde önceki albümleri ve çizerlerini de sııalayalım. Birincı altı kitap: Tonguç Yaşar (1932), Kadir Doğruer (1962), Mahmut Akgün (1946), Oğuz Gürel (1968), Turgay Karadağ (1951), Mustafa Bilgin (1962). tkinci altı kitap: Mustala Eremektar (1930), lbrahinı Ersaraç (1928), O h a n Enez (1935), Necati Abacı (1958), Musa Kart (1954), Cumhur Gazıoğlu (1958). Uçüncü altı kitap: Zeki Beyner (1936), Erdoğan Karayel (1956), Cezmi Ermis (1957), Ali Şur.'Murat Saym (1964), Erol üzdemir(1948). Görüldüğü gibi, ustaların yanı bira genç karikatürciileri öne çıkaran bir anlayış, egemen bu yayınlarda. Albümlerin Kültür Bakanlığı'nın katkılarıyla, Kültür Bakanı Isteminan Talay'uı bireysel desteğiy le yayımlanmakta olduğu anlaşdıyor. Toplumsal yerginin, eleştirinin, güncel vaşama ilişkin ner alandaki olumsuzluklara tepkinin çok etkileyici biçimde, çizgiler le (kimi zaman da çizgilerin vazıyla desteklenmesi yoluyla) dile getirildiöi karika tür sanatının Kültür Bakanlığı nca desteklenmesinin; yazarlarının, gazetecilerinin, kimi düşün adamlarının "içerde" olduğu, bazı sahne oyunlaruıuı yasaklandı ğı ülkemizde ve içinden geçmekte olduğumuz tatsız dönemde, diğer bakanlıklar ca ve tüm kamıı yönerimince de örnek alınması dileğimiz ve beklentimizdir elbette. Karikatürcüler Derneği, bu yılki altı al bünıüıı yanı sıra, bir de "21. Uluslararası 2001 Nasreddin Hoca Karikatür Yarış ması" albümü yayımladı. BaşbakanlıkTanıtma Fonu Kurulu Basîkanlıgı'nuı katkı ve desteğivle yayımlanan bu albumde, yarışmada Jereceye giren karikatürcülerin ürünleriyle diğer katıluncıların karikatürleri yer alıyor. Dünyanın neredeyse her çilen bir aşamadan sonra ulaşılan noktada, salt çizgiyle ger çekleştirilen karikatür anfayışı, 1970'lerden sonra ilgiye değer bulunan yazılı karikatür anlayışından uzaklaşmış durumda. Bu saptama, en azından, elimdeki altı albümden edindiğim izlenimin somut sonucu. Sema Ündeğer de aynı anlayışın örnekleriyle oluşturmuş albümünü. "Kirli Melekler' başlıklı albümde yalın çizgilerle, olağan ve sıradan olanın içindeki mizah, kimi zaman da yürek sızlatan hüzün anlatılmış. I lele yalnızlık karikatürleri diyebileceğim birkaç örnek var ki çok yalın çizgiler çok yoğun duyguları dile getiriyor. Seçkin Temur'un albümünde yer alan bazı karikatürlerde yazı ve söz de yer alıyor ama daha çok politik eleştiriyi öne çıkaran bu karikatürler fazla sayıda değil. Yine çizgiyle yo ğunlaşmış toplumsal eleştiriler ve iletiler ağırlıkta. Hasan Seçkin'in "Sen Ne "21. uluslararası 2001 Nasreddin Hoca Karikatür Yarı$masr Buyuk öduiunu kazanan karikatür. Dersin!" başlıklı albümünde de gücünii yalnızca çizgiden alan, toplumsal ilişkilerdeki haksızlıkları, adaletsizlikleri öne çıkaran karikatürler var. Yalın çizgiler, izleyicinin imgeleminde çağrışıınlarla zenginleşiyor. Sami Caner "Sizinle Aynı F'ikirdeyim" başlıklı albümündeki karikatürlerinde, zaman zaman yazıdan ve sözden yararla nıyor ama ağırlıklı olarak yazısız karikatürlere yöneuniş görünüyor, bence iyi de ediyor. yanuıdan yansmaya katılan karikatürcüGeleceğin karikatür anlayışı lerin ortak bakışı, daha güzel bir dünyaBu örneklerden yola çıkarak, 1970'lernuı oluşturulmasına ilişkin beklentilerin den sonra (özellikle Gırgır admdaki mivurgulanmasından çok, güncelin içinden zah dergisinin süreğindeki dergilerde) süzülen eleştirilerin altını çiziyor. Dünyaöne çıkarılan yazılı karikatür eğiliminin nın daha guzel olabilmesi için, insanların yerini yazısız karikatür anlayışının almako eleştirilerden kendilerine pay çıkarmata olduğunu (ya da aldığını) söyleyebilir ları bekleniyor. Güldürürken ya da gümiyiz acaba? Bu albümlerin çizerlerinin lümsetirken iğneleyen, izleyicisini düşünyas ortalamasına baktığımızda, belki de meye ve düşünceye çağıran karikatürler. geleceğin karikatür aruayışında yazının Son altı albümün içinde yer alan karinemcn hiç yer almayacağı öngörülebilir katürlerin genel iletisi de aşağı yukarı bu mi? Yalnızca iddiasız bir öngörü ve dışabağlamda yorumlanabilir. "Kelamsız" rıdan bir bakış bu, o kadar. Belki tartışıbaşlıklı albümün sahibi Erdoğan Başol. lır... Adından da anlaşılacağı gibi, albümde yaSonuç olarak, yazılı ya da yazısız, karizısız karikatürler yer alıyor. Başol'un ankatür sanatının yaşamın içindeki önemli layışı, karikatürün "çizgiyle mizah yapma yerini hâlâ koruduğu söylenebilir, söylensanatı" biçimindeki tanımlamasına uygun melidir. Bu gerçekfiği eörmezden gelen ve görünüyor. Gerçi karikatür "kişi ya da yazılı olmaktan çıkıp lotoğraflı medya duolayların gulunç, çelişkili yanlarını yakarumuna gerileyen renkli üetişim araçlarılayarak bazen yazıyla da desteklenen nın (bir zamanlar 'gazete' deniyordu on abartılmış çizgilerle mizaha dönüştürme lara) daha önceki pırıltılı dönemlerinde sanatı" biçiminde de tanımlanıyor ama, olduğu gibi sayralarını karikatüre sonuna Erdoğan Başol'un bu albümünde salt çizkadar açmalarını dileyelim ve umalım. gi var, yazı (söz) yok. Cjünümüz dünyasında ne kadar çok çelişki ve olumsuzluk varsa, karikatürün de lvethi Develioğlu'nun "Naif, Sıcak ve o kadar çok konusu ve alanı var demek Insancıl" başlıklı albümü de aynı anlayıştir. Bu alanları açmak, genişletmek yalla çizilmiş yazısız (sözsüz) karikatürlernızca karikatürcülerin ve Karikatürcüler den oluşuyoı. Bir iki tane karikatürde taDerneği'nin sorunu olmasa gerektir. Habela ya da tişort ya da forma üzerinde ya yat, olanaklarıru cömertçe sunuyor ve biz zı var ama onlar da çizginin birer ayrıntıler de hayatın karikatür biçimindeki yeni sı dummunda. Demek oluyor ki yazılı angörüntülerini izlemek istiyoruz... • latımm olanaklarından yararlanılarak ge Nasreddin Hoca'nın torunlan üretmeye devam ediyor N \ 1 • ! Genç karikatürcüler Ş CUMHURİYET KİTAP SAYI 616 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle