28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PINAR GOKSAN AKER Su dolu bir küvetin üstten görünüşü... Içinde, biri diğerine benzemeyen kırmızı ojeli iki kadın ayağı... Ayaklara oakarken, bedenin kalan bölümünün kendimize ait olduğu sanısı... Sanki, baktığımız kendi ayaklarımız... Ayaklarımızın dibinde gördüklerimiz, ressam Frida Kahlo'nun imgesinden ve fırçasından küvcte, suyun içine dökülen 'iki boyutlu' yaşamdan kesider... 'Gerçek' yaşamın resmedilmiş 'gerçeküstücü' parçalan: Çıplak kadınlar, erkekler, içinden gökdelen fışkıran bir yanardağ, yanardağın yamacındaki tepede bir iskelet, yelkenleri şişmiş bir yelkenli, kökleri gövdelerine sarılmiş odar... Hepsi, griyeşil bir suyun içindedir... Küvetin tıpası kapalı... Açılsa... Açılsa... Her şey, herkes o küçücük deliğin içinden 'hurpppp' diye bir ses çıkararak akıp gicîecek. Çünkü oradaki her şey, herkes, zaten yaşamın kıyısında... Hiçbir zaman kiyidan merkeze doğru küçük de olsa bir adım atmamış, istemiş ama engellenmiş, çemberini kıramamış insanlar onlar... Bir kapak, içindeki zehir zıkkım hikâyeleri bu kadar mı güzel betimler? Ressam Frida Kahlo'nun resmi, hikâyelerin içine girdiğinizde sık sık kaağa dönuürüp uzun uzun aktırıyor kendine... Düşündürüyor, düşündürüyor, okuduğunuz hikâyenin kahramanı ya da karakterlerinden birini bulma umuduyla taratıyor kendini, sonra tekrar hikâyeye döndürüyor. Ayla Kudu'nun yaşamın kıyısında kalmış insanları anlattıği; okurken de, okuduktan sonra da sarsan, damakta açı çekirdek yemiş gibi zehir taaı bırakan zehir zıkkım hikâyelerine... Kitap, iki bölümden oluşuyor: Yabanalıklar, Kadınlar ve Kuyular... Bu bölümlerde de on öykü: Kara Kayalar, Tanık^%r, Matmazel Dimitra nın Bitmemiş Hikâyesi, Ödcşme, Uzaklarda Kalan, Yaşamın Şiiri, Piç; Ful ve Kül, îpekböceği Bakıcısı, Terlik... 19951999 yilları arasında yazılmış öykülerin toplandığı Zehir Zıkkım Hikâyeler üzerine, yazarı Ayla Kudu'yla konuştuk. Sohbet, hikâyelerin aksine bal tadındaydı. Yaşamın kıyısındaki insanların hikâveleri aytn Kutlu, kapağtn sızın tercıhıniz olduSunu hiliyorum. Sayjalüi l çevirmeden önce, etkıleyıcı kapağı seçış nykünüzü dinleyelim. l'rida Kahın imzastnı, Cadı Ağaa adlı kıtahımzın yıllar sonra yapılan üçu'ncü baskıstnın kapag'ında da görmüstük Yalnızca bir sanat dalına ilgi duymak yetmez. Her dal insana yeni pencere açar, yeni gündoğumlarını, yetkinlikleri getirir. Resmin hızlı ve bütüncül anlatma olanağını edebiyat taşımıyor. Saat tiktakları gibi değişmeyen bir malzemeyi kullanır edebiyat. O yiizden etkisi ağır ağır oluşur. Resimse, hemen kapma yeteneği bıılunan göze seslendiği için gölgeleri ve renkleriyle edebiyatın salyangoz yavaşlığını geçer. Bu savla, edebiyatın oluşturacağı hazların derinliğine, sürekliliğine ve yaratıcılığına en küçük bir saygısızlık yapma amacım yok. Resim ve edebiyatın olıışturduğu durumlarda duyulan hazzm sınırları, birbirleri üstünde çoğaltan etkisi yapıyor ve haz gitgide büyüyor. Frida Kahlo'nun resimlerini gördüğüniizdc hıssettı9ınız bu muydu? Frida Kahlo'nun resimlerini gördüğümde, kendimi onların içinde buluverdim. Onun anlatım gücü, gözden hemen geçip insanların derinliklerinde yankılanır. Nesnel ve öznel acıyı en iyi anlatan ressam bence odur. Çektiği bedensel ve duygusal acılar yüzünden herhalde, sanatı acı üzerine kurulu. Ressamım, gencecik yaşında başlayan acılar çekti. Yaşadığı sürece inanç ve dava insanıydı. Ardında dünya çapuıda hayranlık bıraktıysa, bana da eşi olmayan ruhsal dostlıık verdi. Kitabımın anlamını güçlendirmesi, sanatlar arası yolculukta benim şansım. ünun resimlerini hikâye olarak yazabilirim. Ayla Kutlu ile "Zehir Ztkkım Hikâyeler" üzerine Ayla Kutlu Ya size hikâyelerini anlatmak isteyen s lükfiyck'r \ insanlar... Ankara'da / # ya da hkenderun da... "Sana hikâyemi anlatayım da onu yaz," diyen hiç kimse, bana yazma isteği verecek bir şey anlatmadı. Bu tür isteklerdeki gizli serüven tutkusu, anlatımdaki içtensizlik ve uzatın ballandırma çabaları, beni fena halde sıkıyor. Bazı yazarlar yaşanmışı yazmayı yeğler. Bunu daha sıcak, daha inandırıcı, iletişim kurmayı sağlayan bir yöntem olarak değerlendirir. Ben, düş güeümle oluşturup kurguladığım hikâyeleri yeğlerim. Bu yöntemin yazara, her anlamda özgürlük sağladığı inancındayım. Öteki ınsanlara gelelim o halde... Zehir zıkkım hikâyelerimn basrol oyunculartna. . Öteki insanlar... Onları, kalabalığın içinde görebilen gözlerim var. Yüreğim onlara sıcak. Toplumda garip, evde KÜçümsenen misahr, çevreue dayanılan bir can onlar... O yüzden adımlarını mütereddüt atan, özür dilemeye hazır, parlayıverenleri sakinleştirme görevini yükümlenmiş, dövülmenin doğal, ezilmenin anlayışla karşılanabilir bir alt üst durumu olduğu inancında, güçlülerin özel ve kendilerinden farklı oluştuklarını sananlar... Onlar, hayatın vazgeçişler üzerine kurulduğuna inanırlar. Acıdır; hayatın kendilerinde çok daha güçlu yansımalar oluşturduğunun ayırdında bile değillerdir. Karşı çıkışları, kendilerinden bile gizlidir. Hikâyeleri o yüzden trajik oluyor sanırım. Ben bunların avcısıyım işte. Avcılığtnt yaptığınız insanları şekillendiren, çokça üzerinde yaşadıkları coğrafyalart.. Sizın gezindiğiniz cogyafyalarsa, Tann'mn biraz da unuttuğu yerler . Öteki insanların, hatta 'ötekikadınlann' ya\amlanna ayna tutmak, bir yazar, bir aydın sorumlulugu mu aynı zamanda? Özellikle azınlık hikâyelerinde, bu aydın sorumluluğunu yoğun biçimde duyuyorum. Bu bir anlamda namus sorunu benim gözümde. Ne abartmak, ne harcamak.... Bir ülkenin toplumsal değerlerini oluşturan etkinlikler, yalnızca nâkim ırkın sahipliğine, birikımine bağlanamaz. Binlerce yıldan beri aynı topraklarda yaşayan coğrafya üstünde birleştiğimiz, tarihi birlikte yaşadığımız insanlarımız var. Onlar çok eskiden beri bal oluşturmak için çiçek dolaştılar. Birikimlerini alıp, ona sanip çıkıp insanlarını dışlamak olmaz. Dünyada da, ülkemizde de etnik ırkçı tavrın maalesefgitgide yükselip güçlendiğini görüyoruz. Bu ırkçı tavır, her seyi ben yaptım, her şeye ben sahıbim gibi bir mantıksızlığı da içeriyor, ayrılıp gitsınler insafsızlığını da... Yok öyle şey... Bu ülkede, diğer iilkeler gibi sanat, tolklor vekültüriin içerdiği güzellikler, üretilmiş değerler, uin yıflana oluştu. Her ırktan, her cinsten ve her çağdan insanın tuzu var onlarda... Acılar, geride kalmış tortular, ruzgâra karışmış çığlıklar bile unutulmamalı sahip çıkuırken... Bıınun ayırdında olmak için silkelemek istiyorum toplumumuzu... Buradan yeni malzeme bulalım, sanatımızı geliştirmek, halkunızı uygarlaştırmak için. Bu hikâyelerimde Tann'nın unuttuğu yerler mi belircin, yoksa unuttuğu insanlar mı? Galiba, insanlar desek daha doğru olur. Onların her biri eksikli. Biraz da hastalıklı. Tıpkı hayatın içinde olduğu gibi. Hor görülen cinsiyet, ekonomik güçsüzlük, bedensel özür, yaşamı çözümleme yetersizliği, yenilmiş olmanın süregiden ezikliği... Onları sevdim. Onları okurum da sevsin, anlasın, tanıCUMHURİYET KİTAP SAYI 616 bi. Aanlık hikâyeleri E lerinin ve negroların müziklerinin karışınıı olduğunu söyleyenler, bunu kanıtlayan tek bir melodi gösterememişlerdi. Dvorak, orada bulunduğu sırada, doğayı ve insanların ruhsal yapdarını özümiemiş, var olanı almadan kendi duygularından geçirdiği melodik yapıyı, kendi özgün notalarıyla anlatarak koca bir senfoni yaratmış. Galiba mekânı, doğayı, insanları başarıh anlatanların yaratı'Öteki insanlar' cı gücüne inanılmıyor pek. Yaşamın kıyısında kalan insanların Karakterlerin ya da kahramanlann 'zehir zıkkım' hikâyeleri on öyküde de hayalın çok içinden, kanlı canlı olmalakarşımıza çıkan }\ep\ide ezilmis, aldarından kaynaklamyor belki de bu. tılmış, örselenmi^, kmtlanan, kollanır Çok ağır oluştururum hikâyelerimi. ken bile gettrecefcı fayda dü^ünülen, asa Uzun zamanlar gerekir gün yüzüne çıkPılanan, coskusu basltrılan, gücünun far maları için. Sürekli bir şeyler eklenir dukına varamayan, kendtnı haskalarının rur. Olay örgüsü, karakterler, dil, kurgu, »izleriyle sekıllendıren ve yok oluşa \übu uzun zamanlarda oluşur. Yani her Dİrüklcnen insanlar.. 'Öteki insanlardan' ri ozel olarak imal edilir. Yazı sırasında hangılerini tanıdınız, hangılerının hikâemeğinehiç acımayan biriyimdir. Bir dayeleri ag'ızdan agıza dola^ırkcn doldu ku ha, bir daha yazmak bana doğal ve şart laklarınıza? görünür. Yazarak düşünmek çok iyidir. Yaratıcı kılar insanı. Heyecanlandırır. limir liey'ın Kızlan romanımın başıAsd karan ise beynin kolaya kaçmasını na bir mektup koymuş, Nevnihâl Haengellemesidir. Başlarda hiçbir seye nım'ın prototipinin bilc gerçekten var benzemeyen notlar, eksikli bir çatı altınolmadığını ama öte yandan bende yaşada birleşmektedir. Benim hikâyelerimin mamış olduğunu da kimsenin söyleye özelliği, her birinin birer yaşam hikâyemeyeceğini yazmıştım. Bu kitaptaki nisi olmalandır. "t$te bu, yasamaya başlakâyelerin (,'oğıı için aynı şeyi söyleyece mı$ Doğada, tarıhte ve insanlar arasınğim. Bana kimseler bir şey anlatmadı. da yerı var Dünyaya yeni insanlar ekleGerçek yaşamda onların da prototipi mi\im İnsanlarıö'ldürmü^üm.. "Gerçek yok (lantkfarhdiiç). Ne kadar ılginç savolaylar, tarih, şehirler, sokaklar, iklim ve larla karşılaştığımı bilemezsiniz. Orne doğal eüzellikler bütünlemiş kurgusal ğin, Iskenderun'a her gelişımde, yeni olanı. lnandırıcılıktan arrmış. Kişilerimi bir Triyandafilis'ten söz cden birini din iyı tanıdığını söyleyen biri, hikâyemi herliyorum. însanların hayalgücünü fena hangi bir tanıdığından aldığımı, kendihalde çalıştırıyorum galiba. Kendi Tri sinin anlattığını söyleyemez. Onlar geryandafilis'leriııi nasıl, nereden tanıdığıçckte yokturlar ki, tanıdık ortaklığımız mı soruyorlar! Nevnihâl Hanım'ı tanıolsun. Bu durumun en hoşuma giden yanlar var... Islak Güneş'teki bütünüyle yanı, okurun istese de istemese de aktit nayalgücümle var ettiğim bazı kimlikler okura dönüşmesi. Kim sevinmez böyleiçin başka başka adlar geliyor. Mekânlasi durumdan? ra ilişkin benzetmeler.lbeni daha çok §aşırtıyor. Çünkü mekânların çoğu gerçek, Pekı hıç mi istisnası yok? ama bana verilen adlar çok çeşitü. Dvo Var! Annemden ana fikrini aldığım rak'ı hatırlarım: Yeni Dü'nyadan Senfohikâyelerim var: Mekruh Kadınlar Menisinin ana temalarının Amerikan verlizarltgı üe l'anıklar adlı hikâyelerdeki gi SAYFA 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle