Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. ramak için, üç zaman dilimine de bakar. Tarihc baklığında, geçmiş zamanı yü celtenlere kanlamaz. Geçmişteki olayları, kendi geı çekliklcri içinde, yaııi gerçek yerlerinde otıırtarak gönır. Savaşları, dinin gelişmeve nasıl engel olduğunu, kahraman uenilenleıın içyüzlcrinin ne olduğunu sergileyen ünlü Tarih i Kadim şiirinde olduğu gibı. Şimdiki zamaııa baktığında, çekilen acıları görmek vc dile getirmekle kalmaz, onları doğuran loplıımsal ve siyasal etkenleri degorıır. O ctkenlerin karşısında tavır almayı, başkaldırmayı benimser. Geleceğe ise, aydınlannıanın çağa ge tireceği ueğişim düşüyle, düşiı gerçeğe dönüşrürme ıımudunu yitirmeden bakar. Ote yandan, yaşam üzetine söz söylemeye kalktığinda, ozanın ona bakışı kadar, dile getirişi deönemlidir. Dılegetiriş açısından Tevfık Fikret, ağdalı bir dil kullunınışlır ama Üivan edebiyatı kalıplarına bağlı kalmamayı seçmiş, dile getirişte serbest yazış biçımlerıne, konuşma dilinden yararlanarak yer yer koşuklu bir düz yazıya yönelmiş, böylece kendınden sonrakilerin serbcst koşuğa geçişlcri için olanaklar sağlamıştır. Yaşam ı kavrayışıyla ulsun, dilc getirişiyle olsun, Tevfik Fikret'm yazdığı şiirler, gündeme getirdiği "ozan tasarımf'nın ulaşması olağan sonııçlanna onu taşıdı diycbiliriz. Nitekim, yaşadığı dönemin hem içinde bulundıığıı gerçekleri dilc getirmesi, hem dc ileriye dönük yönelişleriıii, özlemlerini yansıtması, bıı şiırlerin elden ele dolaşan gizli bir büdiriye, bir duygu, düşüncekaynağına dönüşmcsine yol açtı. Tevfik Fikret'le gündeme gelen "savaşımcı ozan tasarımı" bıı sonuca ulaşmakla, yalnız ^iir dünyasının sınırları içindc 'Bir Ozan Tasanmının atası olarak Tevfik Fikret kalmamujtır. Çıktığı toplumsal dolaşım onu aynı zamanda loplum vicdanını yansıtmaya dogıu genişletmiştir. Runu yalnız Tevfik Fikret'in yaşadığı günlerde gördüğü ilgi ve tepkiden, hem sanatsal hem toplumsal çatışmalarda tartışmayı onun iizerinden yapmalaruıdan anlıyor Jeğiliz. Odak olmayı ölümünden sonra da sürdürmesi, Sabiha Scrtel'in sapta Tevfik Fikret, ve oğlu Hâluk. masıyla söylersek, "yaşadığı devrin değil, gelmesi mukadmal gibi "savaşımcı ozan tasarımı"nın der olan bir devrin ideolojisini yaptığı" atalarından biri olarak o zincire yeni bir icindir. halka eklemesi, Cumhuriyet dönemindeGördüğü ilgi, görüşleri kadar, bence ki devlet adamlarının da, sanat adamlagündemegetirdiği "ozan tasarımı"nin da rının da etkilenmesine kaynaklık etmişti. sonucııydu. Tıpkı daha önce saydığımız Mustata Kemal'i bıına ornek gösterebiYunus, Pir Sultan, Dadaloğlu, Namık Keleceğimiz gibi, Nâzım Hikmet'i de gös Değişim düşü terebiliriz. Şöyle diyebiliriz: Nâzım Hikmet, Tevfik Fikret'in görıışlerinin benimseme anlamında s.ürdürüciisü olmamakla birlikte, onun yeni bir halka eklediği "savaşımcı ozan tasaıımı"nı kendıne ör nek alarak ve yeni bir içerik kazandıraı ak sürdürmüijtüı. llginin yanı sıra gördügiı tepkinin de Cumhuriyet döneminde siirüyor olması, kimi kavgaların 1930'larda, 1940'laıda hâlâ Tevfik Fikret iizerinden yapılması, görüşleri kadar tutumunun da yani gundeme geürdiği "t)zaıı tasurımı"nın da ıol oynadığını göstenyor. Yalnız dincilerden, geriei ve faşibllerden tepki görmemesı, örneğin 1960'ların sonıına doğru Cemal Süreya'nın tepkisiyle karşılaşması, bu tepkilerin kaynağında temsil ettiği "ozan tasarımı"nın bulunduguna ilişkin önem li bir gösterge sayılır. Cemal Süreva, söz konusu vazısında, döne döne Tevfik Fikret'i niteleyen yargılara, onun önemsenmesiııin kaynaeın daki, temel kabullere tepki gostermektedir. Örneğin "fikiiijairi1 sayıJmasına. (]e mal Süreya'ya göre, Tevfik Fikret'in şiirleri birtakım siyasal sloganlara dayan maktadır. Zaten "fikir" sözünü de fazla büyümsemenıek gerekir. Çünkü Tevfik Fikret, Ittihat ve Terraki'nin isterlerine bağlanarak bir "parti şairi" gibi çalışmıştır. Ozgürlük savaşımcısı olarak nitelenmesine karşılık, Cemal Siireya onun ozgürlük anlayışını Ittihat ve Terakki'nüı duruma büsbütün egemen olmasına ındirgediğini ileri sıırer. Cemal Süreya'ya göre, "Tevfik Fikret siyasi eylemı dolayısıvla yaşadığı günlerde büyuk bir etkinİİK ve başarı sağlamıştır. Ancak (..) daha çok siyasal bir naşarıdır bu.", "Gericilerekarşı.istibdadakarşıdırendiği için şair olarak biıyümsenmiştir. Kendisine büyük şair denmiştir. Kısacası, şıiıindeki siyasal tavır, ömru bovunca ve öldükten sonra bir rant sağlamıştır ona." Cemal Süreya'ya göre Tevfik Fikret CENGİZ BEKTAŞ A na Brıtannıca da, "Edebiyatı Cedide'nin en önemli temsilcisi olan şair" olarak tanıtılan T. Fikret'ten Meydan Larousse'da "Türk Şairi" dive söz ediliyor. Türk ve Dünya Ansiklopedisi'nde de öyle... Istanbul Ansildopedisi'nin tanımlaması şöyle: "Şair ve Yazar". Eezacıbaşı Sanat Ansiklopedisi'nde SezerTansuğ onu bakın nasıl tanıtıyor: "Şair ve Ressam". Bununla yetinmiyor S.T. ekliyor. "Ftkin bir şair, üstün bir eğitimci, olgun bir düşünce adamı, Türk sanat tarihine yetenekli bir ressam olarak da katılmıştır." Ben başka bir Tevtik Fikret'ten daha söz edeceğim... Alaylı bir mimar olarak T.F.'ten... Tevfik Fikret, iyice bunaldığı günler de başka bir ülkeye (Uzakdoğıı'ya), bir başka ile (Manisa'da bir çiftliğe) göçme dıişlerine kanmayıp Boğaziçi'nde Robert Kolej'in hemen yanınua, Rumeli Hisar gomutlüğünüıı yanından çıkan yoluıı güneye yönelen sapağının sonunda bir ev yaptırarak eşi Nazime Hanım ve oğluyla buraya yerleşır. Daha önce Galatasaray Lisesi'nde bu gün adıyla anılan salonu yaptırdığı bilinen şairin mimarlığa hevesi, "Aşiyan" adı verdiği evle iyice somutlaşır. Aşiyan'ınönemionun Tevfik Fikret tarafından tasarlanın yaptırılmasından gclir elbettc... Ancak yapının Tevfik Fikret'in kişiliğinin bir aynası olmasıdır önemli olan... Tevtik Fikret'in kimı açılardan yaşadığı ortamın kötü koşullarını aşan bir dünya görüşüne ulaştığını hepimiz bili Tevfik Fikret'in bir başka vönü yoıuz. Aşivan'da kimi tasarı acemilikleri vardır. Buna karşın çağının gerisine düşmeyen bir tutıımu sergiler. Çağının gerisine düşmek şöyle dursun, onu aştı ğının kanıtıdır l'evfik Fikret'in bu yapıEv 1905'te (kimi kaynaklarda 1906) vapılmıştır. Daha önce kimi ön çalışma ları vardır. Bu çalışmalardan gerçeğe uygulamaya varışı surekli aravan kişiliğini ortaya koyar. Onun kendi evini yapmak istemesi mimarlığa özenme değildir. Tevfik Fikret'in doğduğu, yetiştiği yıl sı. larda eski ustalardan okullu mimarlara geçiş başlar.. Mimarlığımızda da Batı etkisi... Onun evi, Balyanlar döneminın kapandığı, Batı etkisinin iyiden iyiye ağırlık kazandığı yıllarda yapılmıştır. Bir bakıma D'aranko ile Arr Nouvcau girmıştır tsranbul'a. Viyana'dan getirtilen şablonlarla çalışmaya başlanmıştır. Ahşap evlerin suslemelerinde bile... Balılı aydınlarda da kendı evini kendi yapmak gıbı bir özeniş görülür. Bunun en bilinen örneği de, mimar Ph.Webb'den yardım alsa da kendi evini tasarlayan yazar W. Morris'tir. Böylesi örnekleri Tevfik Fikret besbelli ki Batıdan gelen dergi ve kitaplardan görmiiştür. Bunlar doğaya dönük bir ya şam özlemini yansıtıtlar. Kentten çok kıra yaklaşırlar denebilir. Tevfik Fikret ilk etütlerinde ressamhk yeteneğini kullanır. Ilk bakışta olaya dıştan yaklaşıyor gibi sanılabilir Ama bu resimlerle plan etiıtlerini birlikte vürütmüştur. Oysa yalnızca cephe ile uğ raşan çalışmalar mimarlık okulunda bile 1940'lara dek görülmuştür lstan bul'da. Uygulanan tasarımda Tevfik Fikret'in yöresinin, kültürünün vorumlarına doğru ilerlediği, değiştiği doğalca buna ulaşmaya çalıştığı görülür. Çok gıızel bir yolun sonunda bançe kapısından girin ce evin yan cephesi ile karşılaşılır. Evin giriş ve ana yonü Boğaz'a bakan ön cep nesidir. Ama salonun doğrultusıı bahçe kapısına doğrııdur. Kve gelen ilk oradan görülür. Bu cephe çok ağır bir taş duvarı delip geçen bir cıımba ile vurgulanır. Yapı üç katlıdır. Yapı yan bodrıım olan ilk katta yemek ve nizmet bölümleri vardır. Mutfak, kiler, çamaşırlık gi bi... Giriş cephesinin, taş duvarın sağından ve arkasından girilir bu hizmet bölümlerine. Birinci kat dışa dönük kattır. Deniz cephesinde bir rüzgâıiıkla girilir kata... Birinci katın ana oylıımları salon ve yazlık odadır. Salon T biçimindedir. Asıl oturma bölümünün tavan tarası bu işlevi vurgıılar. Yazlık odanın Istanbul yönüne bakan köşesinde iki yarım altıgen çıkmasıyla oylıımun buraya yönlenC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 6 1 9 Boğaz'ı algılamak Mlmarlığa heves SAYFA 4