23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

onurlu bir insan: Mustafa Kemal Atatürk... Willy Sperco, Birinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde yerleştiği tzmir'de, bir ulusal de rinişin doğuşıına tanıklık etmiş; Mustala Kemal ile arkadaşlarının bu direnişi nasıl başarılı bir kıırtuluş savaşına dönüştürdüğünü ATATUR ve yeni Türkiye Cumhııriyeti'nin Seks? Eh, Hayır Demem/ Fraııca RameDarin FnJamkuruluşu için gösterdikleri çabayı pn Fo/ Ç.evircıv Vihun Demiıvl/ Açılım Yayınları/ <S5 s. yakından izlemiştir. Mustafa Kemal Atatürk; ltalyan Yazarlar bıı cesıır ve içten oyunda; liyakat nişanının Komandör, Fransız Legion d'honnebir insanın cinsel gelişimini.cinsel ur nişanının îjövalye, Hollande (JrangeNassau nişabilgisizliğin nelere mal okluğunu, Saks? Lh, hayır rtemem nının Olficier rütbelerine sahip olan Willi Spereğitim eksikliğini, aile içindeki ka co'nun anılarıyla örülü bir araştırma kiıabı olsa da palı, tulucu ilişkinin çocıık gelişimi birçok ulıısa örnek oluşturan Kurtulus, Savasjimızın üzerindeki olıımsıız etkilerini, cvlive onun kahramanlarının, Avrupaiı bir gazeteciyazar likteki cinsel sorıınlar vc benzeri gözünden yazılmiij hikâyesidir. kontıları ironik bir dillc aklarıyor. Oyun bunları tarüşırken aşktan söz ediyor. Duygusal ve fiziksel Mavi AdamAttilâ Ühan'la Söyleşiler/ Zcyncp A/iyc/ aşktan. Kadınla erkeğin aşkı vc Yaytnevi/ 2VX v. cinselliği birlikte keşfetmesi gerekliliğini anlatıyor. Ve Zcynep Aliye'nin, Attilâ tlhan'la, cğer sevmeyi, âşık olmayı, cinselliği anlayıp yaşayamı 1998 Eylülü'nde başlayıp 2001 MAVİ ADAM yorsak; dünyayı değiştirmck için kollarımızı sıvarken Mayısı'na dek aralıklı olarak gcrbir yanımızın eksikliğini hep duyacağımızı ve bıınu çekleştirdiği söyleşiler, 50 yüı aşmiras olarak yannlara taşiyacağımızı hatırlatıyor. kındır cdcbiyat ve sanat dünyamıza cmek veren Attilâ llhan'ın edebi kimliğine, yapıtlarına ve yaşaDilsiz Dengbej/ Sennur Sczcr/ Ev~ mına farklı pencerelerden bakmarenscl Hasım Yayınf 72 s. mızı sağlamıyor yalnızca; aynı zaDilsiz Dengbej, dünü bugiine bağmanda.Türkiye'nin yarım yüzyıl layan bir söylence. Ustünde yaşadılık kültürsanatekonomipolitika ğımız toprakların, bıı topraklarda dünyasına da güçlü bir projektör doğrultuyor. Mavi yaşayan nalkların acıları, sevinçleri, AdamArrilâ Ilhan'la Söyleşiler, okııra, "Orada kimsc türkülerin tanıdık sözleri ve şiirin var mı!" seslenişidir; "Saf tııtmalıyız" anlamında deyıpranmamış imgeleriyle yeniden ğil ama "Var olmalıyız" anlamında bir çağrıdır bu. anlatıyor. Acılar yaşanmasın, sevinçler çoğalsm ve kan silinsin dive. Yaşam Kaçtı Gözüme/ Aysim Altay/ Çınar Yayınlan/ 224 s Ölü Zatnan Gezginleri/ / lasan Ali Toptaş/ Adam Ya"Bu ilk kitabımın satırlarında, yü111 v lar öncesinden gelen dostlukları sürdürüyorum sizinle. Yüzlerce Hasan Ali Toptaş'ın yalnızca genç yıldır tanışmıyor muyuz zaten! edebiyarımızın sınırları içinde de Seslenmek istiyorum: 'Yaşam kaçğerlendirilmesi doğru değil... Aytı gözüme bir kez. Artık eskisi girıksı bir varatıcdığın sahibi Toptaş. bi olamaz hiçbir şey. Hey siz, gö İnsanın yaşadığı yerle kurdtığu ilişziine yaşam kaçan ya da kaçsın iski içinde aldığı dıınımıı acıtıcı bir teyenler, açık bir davetiyem var. etkiyle veriyor. Cîerçekteıı yaşana Gelin! Satırlar arasında kaybolalım birlikte. Yaşamı, bilir olanı olağandışından beslene insanı, ilişkileri kendi gözümüz, sözümüz ve özümüzrek verirken, gerçek ötesinde kıır le mayalayalım. Ya maya tııtmazsa mir1 Tutacak sevgili duğu dünyayı da gerçeğe dönüştüdostlanm, tutacak. 1 lem de göle bilc değil, okyanusrüyor... FJbette bütün bunlara olalara...'." diyor kitabı için Aysim Altay. nak veren benzersiz birdil içinde... Hasan Ali Toptaş'ı içinden çıkaran kuşağın yakın gelccekte sorgulanabilir olmaktan çıkıp bütün bir edcbiyalı sorgulamaya kalkıÜçüncii Zil/ Östün Akmen/ broy Yaytnevi/ 221 s. şacağı, bıınu hak edeceği öngörüsü de bu arada yapıTiyatro eleştirmeni vc yazar Üslabilir mir1.. tün Akmen'in elinizdeki bu kitabı, geçen yıl yayımlanan ve 19992000 sezonu tiyatro oyunlarının Karanfil Mesafesi/ Me/in Fındıkçı/ Avesta Yaytnları/ eleştirilerini içeren "...Veee Perdeee..."nin devamı niteliğinde. Doğu Akdenizli ve Ortadoğulu haBinbir uğraş sonucu sahneye taşı va, şiirlerin genelinde okuduğumuz nan, seyirci karşısına çıkan eserleinsanlığın şidderle ilişkisi sorgulare can veren sanatçılarunızın yan dizeler, bu toprakların ihmal emeklerinin, gazete/dergi sayfalaedilen renk ve imgelerine yapdan rında yitip girmemesini amaçlavıırgu, insana neredeyse bu şiirleyan Akmen, bir eserin iyi olması ya da kötü kotarılrin son günlerde yazıldığını düşünrnası bir yana, o eser eleştirilmeye hak kazanmışsa, dürecek. Bıı şiirlerin son günlerde unııtulmatnası gerektiğini savunurken; "Yaratanların değilse de son on yılda yazdmış oladlarına gclecekte kütüphanelerde, evlerdeki kitapması ise, yaşananların "yeni" oİmalıklarda, hiç değilse sahaflarda rastlanmalıdır" dedığının, bu coğraiyada çok uzun mekte. Her kesimden okııra kendini beğendirmek gi süredir yaşananların "görülmediğinin" kanıtı belki de. bi bir kaygısının hiç olmadığını söyleyen Akmen, ti Avludaki penccreden ev içlerine, şairin "avluya çdtmayatrolarda görev alan yazarından yönetmenine, çevirdan önceki ikinci rahim" dediği odaya baktığımızda meninden dramatıırguna, oyuncıısundan ışıkçısına, gözlerimiz hemen alışmıyor karanlığa; alıştıkça eşyanın dekorcusuna da kendini sevimli göstermeyi hiç, ama arasında önce beyaz olanları seçiyoruz; bu loş ışıkta hiç düşünmediğini anlattıktan sonra: "Aralarında nasıl olup da işlendiğine şaştığımız dantelleri, dııvar kcndilerini eleştirdiğim halde teşekkür edenler de ol seccadesini, vazodaki plastik bir çiçeği, sonra sehpadadu, sövenler de. Bazen üzüldüm, kimi zaman da al kileri kehribar tespdıi, kenarı kırık aynayı, çay lekeli dırmadım" diyor. 2000/2001 sezonunda izleyebildikkâğıdı.. Bu imgeleri nostaljik pek çok yapıtta görebilileri arasından, yazabildiği ve "haitalık Nokta dergiriz. Fınddtçı'nın şiirlerinde bu imgeleri kuşatan hâleyse si"ndeki sayfalarında yayımladığı tiyarro eleştirileri ve çok larklı.Tedirginlikle öriilii bütün şiirler. değerlendirmelerini topluca bıılacağınız bu kiıap, ti Mustafa Kemal Atatürk 18811938/ Wil/y Sperco/ Çe yatro tutkunları için ileride bir kaynak oluşturacaktır. vıren: Zeki Çelikkol/ Bilgi Yayıncvi/ 210 s. Lagahoo'nun Çırağı/ Rahindramıth Maharaj/ ÇevıAvrııpalı bir gazeteciyazar gözüyle; Birinci Dünya Sarcnh'r Sılay SıldırDeniz Akkuşl Türkiye t$ Ratıkası vaşı'nın sonu, Ulusal Kurtııluş Savaşı, Lozan Antlaş Kültür Yaytnları/ 3 ">() s. ması, yeni Türkiye Cumhııriyeti'nin doğuşu, ve bir Lagahoo, Trinidad folklorüniin en gizemli figürlerinulusun geleceğini tayin edecck güçte, azimli, kararlı, CUMHURİYET KİTAP SAYI 619 ilerlemesini sağlayabilir. Bireyin kişiliğinin gelişmesine yardımct olur ve ona yaratıcılık yollarını açabilir. Kültürlü insan aktiftir. Mcrak eder, değerlendirme, yomm, kıyaslama yapar, zevk alır, seçer, çevrebilinci geliştirebilir. lilinizdeki kitabın, eğitimde kültür ve sanat konıısunda seçkin bir kitap değeri taşıyacağına inanı yoruz. den biri; gündüzleri herkesten uzakta yaşayan, geccleriyse bir hay vana dönüşcn ya da insan biçimin de, ayağında prangalarla dolaşan bir varlık. Bu kitabında, Kanada'da yaşayan bir göçmenin, yurduna, Trinidacl'a dönüş macerasını anla tan Rabindranatb Maharaj'ın, ro manı için seçtiği başkahraman La gahoo işte böyle bir karakter. Mııtsuz evliliğinden kaçmak, neşe dolıı çocukluğuna, yurduna dönmek için can atan Steplıen Sagar, bulduğu ilk fırsarta soluğu Trinidad'da alır. As lında bir görevi vardır; bir politikacının yaşamöyküsü nü yazacaktır. Fakat eski dostları çıkar karşısına, eski bir aşkın yeniden alevlendiğini hisseder. Zamanla, kaybettiği mutluluğa boşa aradığını anlayacaktır. I'rinidad'ın vahşi doğası, Stephen'in hiç bilmediği, belki de hatırlamak istemediği acıları bir tokat gibi çarpacaktır kahramanımızın sııratına. Bütün bunlar olıırken Lagahoo, gecenin kaıaltılan arasında dolaşmaktadır. Şiir ve Gerçeklik/ Özdemır fnce/ Türkiye /j Bankast Kültür Yayınlan/ 2 50 s Türkiye lş Bankası Kültür Yayınları, üzdemir lnce'nin elinizdeki yapıtının ardından Tabula Rasa ve Yazınsal Söylem Uzerine adlı deneme kitaplarını yayımlayacak. Eleştirinin yerini tanıtım, tanıtımın yeriniyse promosyon girişimlerinin aldığı günümüzde, lnce'nin söz konusıı üç kitabının daha bir anlam kazandığı na inanıyoruz. Değerli eleştirmen Memet Fuat'ın dediği gibi; "Özdemir înce şair omasaydı da, yalnızca bu üç deneme kitabını yayımlamış olsaydı, nasıl değerlendirilirdi? Hiç kuşkıısuz, eleştiri dünyasında saygın bir yer edinir, başarılı bir eleştirmen olarak anılırdı. Özdemir lnce'nin günümüz insanlarında pek az görülen bir yönü var: Buna 'paylaşma duyarlılığı' diyebiliriz." Kırmızı Pelerinli Kent/ Aslı Erdogan/ Türkiye /j Bankast Kültür Yayınlan/ 169 s, "Aslı Hrdoğan'ın anlatısının iki belirgin yüzü var. llki, anlatı kişilerinin iç dünyalarının yaşamla iç içeliği. Sürekli bir sorgulama yükü nün altında kalan kimliklerin korunına çabasının yoğunluğu. Bir de dili var. Anlatılanların karabasansı ya da gizemli dünyasınca da beslenen, gürül gürül bir dil" diyor eleştirmen Semih Gümüş. Mucizevi Mandarin Aslt Brdoğan/ l'ürkiye tş Bankası Kültür Yayınlan/ 153 s. "Yaşlı ve çirkin bir mandarin, kar şılığını parayla ödeyeceği zevk ge cesi için olağanüstü güzel, ama taş kalpli bir fahişeye gitmiş. Sabaha karşı, yaşlı adamın uykııya dalmasını fırsat bilen genç kadın, soyguncu dostlarını çağırmış. Ne var ki mandarin, tilki uykusundan fırladığı gibi olanca gücüyle karşı koymaya, dövüşmeye başlamış. Haydutlar hem kalabalık hem de işinin ehliymiş. ü n u kolayca köşeye sıkıştırmışlar. Ancak ne kadar vurulursa vursunlar, bıı zayıt, çirkin bedende yara açılmadığını, can alıcı darbelerin iz bırakmadığını görmüşler. Bıçaklarını, kılıçlarını çekmişler, ama en keskin bıçak, en acımasız kılıç bile mandarine hiçbir şcy yapamıyormuş. Sonunda korkup kaçmışlar. Dövüşü izleyen kadın, yaşlı adamın mucizevi gücünden etki lenmiş, bir kez daha, bu sefer aşk adına sevişmek istemiş. Onıı hayranhkla, arzuyla, şetltatle okşamaya başlamış. Gclgelelim güzel kadının her dokıınıışıında mandarinin bedeninde yeni bir yara beliriyormuş, dövşün, darbelerin, bıçakların, kılıçların açlığı yaralaı mış bunlar. İçten bir ilgi ve şefkat görene dek gizli kal mışlar. Sonunda mandarin kanlar içinde kadının kollarına yığılmış, ölmüş. Bir zamanlar izlediğim Mucizevi Mandarin adındaki bir balenin, eski Çin eisanele rinden alınma öyküsünü, ilk sevişmcmizden hemen sonra Sergio'ya anlatmıştım. Nedense anlattıklarım dan pek hoşlanmadı, ama bu öykü benim en sevdiklerimden biridir" diyor Aslı Erdoğan. SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle