23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Öykümii Kim Anlatacak/ ^ebnem isıguzel/ Everest Yaytnları/ 114 s. Tabularla oynamayı seven 1973 doğumlu yazarın 'tuhaf' öykülerden oluşan ilk kitabı 'Hanene Ay âniafacak Doğacak' (1993), 9O'lı yıllar gençliğinin başucu kitabı olma mertebesine yükseldi. Ensest ve ölü sevici usulü aşk hikâyeleri barındıran kitap, aynı yıl içinde hem Yunus Nadi Ödülü'ne değer görülmesi, hem de Muzır Kurulu tarafından yasaklanması ile şöhretini perçinledi. Yaşından önde giden bir profesyonel kariyerin sahibi genç yazar, kısa yaşam» içine bir evlilik, bir de annelik sıkıştırmayı başardı. 'Hanene Ay Doğacak' kitabı için, 'Ben o zamanlar garip hayaller kurabilen bir yazarmışınv' diyen yazar, aynı yeteneğe hâlâ sahip olduğunu, Everest Yayınlarf ndan çıkan 'Öykümii Kim Anlatacak' kitabında da gösterdi. Bu kitaptaki öykülerin belkemiği, her zaman olduğu gibi tutku ve takıntı. Tutunamayan kahramanlar, mekânsız, zamansız aşk hikâyeleri... Beklenmedik sonlar, geri dönüşler, olmadık yerde panldayan mizah... Basit insanlann basit hayatlarını anlatırken fark ettiğinde, usulca titrediği karanlık yolu, bir kez daha işaret ediyor. Sex and The Gty/ Candace Bushnell/ Çev.: Aslı Alkış/ Everest Yayıncıltk/ 272 s. Bizim de Cine 5 ekranlarından izleme fırsatı bulduğumuz, bir süredir Avnıpa ve Amerika'yı kasıp kavuran 'Sex and The City' adlı dizinin kitabı, Everest Yayınları'ndan çıktı! Kitabın yazarı Candace Bushnell, The New York Observer gazetesinde köşe yazarı ve Vogue dergisinin editörlerinden. Aynı zamanda Harper's Bazaar, The New Yorker gibi dergilerde de yazan Bushnell, bir de Sex, Lives and Videoclips adlı televizyon şovuyla adını duyurdu. Kendisi de orta yaşlılığın tüm cazibesini üzerinde taşıyan ve New York'ta yaşamanın nasıl bir şey olduğunu artı ve eksileriyle çok yakından tanıyan yazar, sonunda dayanamayip tecrübelerini okurlanyla paylaşma karan verdiğinde, 'fenomenlik' mertebesine yükseleceğini büyiik olasılıkla bilmiyordu. Hele bir de dizi yayımlanıp, yazıları kitap haline getirilince... Manhattan... Yüksek, ışıltıh, büyük, kalabalık, hızlı, acımasız... Şehrin karakteri insanlara yansiyınca ortaya çıkan ise, bambaşka bir manzara... Manhattan'da aşk, akşam gelir, gece dokunur ve sabah kaybolur. Kısacası, Mannattan'da aşk, kendi vampirini aramak gibi bir şey. Bushnell, hafif eleştirel, hafif ironik yaklaşımı ile Manhattan'dan insan manzaraları sunuyor. Her defasında aşkı yanlış yerde aramayı huy edinmiş, tam anlamıyla sorunlu genç bir yazar 'Carrie', anlamsız bir ilişkiden çıkıp diğerine atlayan başarılı ve zengin iş adamı 'Mr. Big', gençlik ve güzelliğin geçici olduğunu çok iyi anlamış durumda olan kırklı yaşlarında 'Samantha Jones' bunlardan yalnızca bazıları... Everest Yayınları'ndan çıkacak Bushnell'in ikinci kitabı 'Four Blondes/ Dört Sarışın'da Kasım ayında kitap raflarında olacak. Siz siz olun, Manhattan'ın büyüsüne kapılmayın. Çünkü işin iç yüzii bambaşka... Bugün de Ölmedim Anne/ Ahmel Erhan/ Everest Yayınları/ 199 s 1958 Ankara doğumlu şair Ahmet Erhan, Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi gördü. Yaşamının büyük bölümünii Ankara'da geçirdikten sonra bir ilkyaz günü şehri terkedip, Bostancı Istasyonu'nda trenden indi. Ankara'dan trene binerken küçük bir su şişesine hazırladığı votkasoda karışımı sıfırı tüketmiştı. 1980 öncesi dönemin bireysel izdüşümünü en iyi yansıtan CUMHURİYET KİTAP SAYI 608 şaırlerden birı olan Ahmet Erhan, Everest Yayınevi'nden çıkan Toplu Şiirler dizisiyle tekrar aramızda... Beyaz Şehrin Kafeteryalan/ Ltnda Grant/ Çev.: Ncsfa Dereli/ Everest Yaytnlart/ 292 s. "Bu benim hikâyem. Bir Yahudi'yi biraz kazırsanız, hikâyesi hemen ortaya dökülür. Eğer kahramanlan tatlı sert serseriler olan, size hiç tanıdık gelmeyen olaylar ve karmakanşık açıklamalarla dolu hikâyelerden hoşlanmıyorsanız, Yahudilerden uzak durun. Eğer her şeyin apaçık, dolaysız bir dille anlatdmasını istiyorsanız, o zaman hikâyesini dinleyecek başka birini bulun..." Yıl 1946. Dünya, savaş yorgunu... Avrupa'nın dört bir yanında insanlar sefil perişan, ülkelerine geri dönmeye çalışıyorlar. Romanın kahramaru, Londra'nın Soho Mahallesi'nde kuaförlük yapan Evelyn, hikâyesini anlatmaya bu sözlerle başlıyor. Evelyn, henüz yirmi yaşında, Amerikalı babasını hiç görmemiş, annesi Londra'nın doğu yakasında büyümüş bir genç kadındır. O yıllarda çoğu Yahudi göçmenin yaptığı gibi, yeni bir gelecek ve şehir kurmak amacıyla beyaz şehir Tel Aviv'e doğru yola çıkar. Onun da ama, tıpkı diğerleri gibi beyaz şehrin kafeteryalarında oturup, masmavi denizi seyrederek, bembeyaz bir geleceğin hayalini kurmak, beyaz şehrin modern temellerini atmaktır. Peki ya, bu yeni gelecekte beyaz şehrin denizinin, hemen dibinde biten binalardan görünmez hale geleceğini, kafeteryaların yerinde yeller eseceğini, beyaz binalann kahverengiye döneceğini büselerdi... Yine de umut etmeye devam ederler miydi?... Linda Grant'a 2000 Orange Ödülü'nü kazandıran roman, ne olursa olsun bir şeye tutunmanın, umudu kovalamanın hikâyesini anlatıyor. Bu hikâye için, en uygun ortam, yirminci yüzyılın en sarsıcı olaylarından birinde yaratılıyor. Ey Hayat/ Yılmaz Odabası/Alfa Yaytnlart/ 108 s. Feride/ Yılmaz Odabası/ Alfa Yaytnlart/ 87s. "Hep sormuştum kendime: Hayatı yaşamak mı, anlamak mı diye... Sonra anlamayı, anlamaya çalışmayı, ve anladıklanmı yazmayı seçtiğimde, gördüm ki hayatı anlamanın yolu yalnızlıktan geçiyor..." 1961 yılında Diyarbakır'da doğan ve uzun yıllar gazetecilik yapan Yılmaz Odabaşı'nın bir başka yönü şiir. Halen Ankara'da şiir yazıyor. Edebiyatın değişik kollarında sayısı yirıniyi aşkın kitabı bulunuyor. Odabaşı'nın şiir dili, gazetecilik dili kadar yakıcı... "Herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim/ Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı/ Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim/ Bir de kimsesizliği / (...)/ d(erken) yıllar geçer/ o herhangi bir gün de akşam olur/ akşam olur sen bana bir bardak çay getirirsin/ ensenden öperim, o saat bardakta şeker gibi erirsin/ sen bir yaz güneşisin balunca gözlerine bir sevinir bir sevinirsin/ yüreğinden ansızın okul çocuklannın trampetleri geçer/ benim yüreğimde ise hep uzak ki yollar/ içinden uzun yol otobüsleri, sessiz ırmaklar geçer/ benim ırmaklarım/ ırmaklarım benim senin gözlerinden geçer". Güneydoğuda Gazeteci Olmak/ Yılmaz Odabası/ Alfa Yaytnları/ Î5.5 s. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin ' Yılın Gazetecileri' yarışmasında, araştırma inceleme ödülü alan bu çalışma, kitap raflarında yerıni aldı. Öncelikle idealler) olan Iletişjm Fakülteleri öğrencilerine ve henüz vazgeçmemiş genç gazetecilere yaıarlı olması arzulanan bu kitap, yazarın 1994 yılında basın tekellerine yönelik eleştirileri nedeniyle bir daha hiçbir yerde iş bulamayarak gazeteciliğe veda etmek zorunda kalmasına yol açmıştı. Olağanüstü Hal Bölge Gazeteciliği yapan Yılmaz Odabası, tecrübelerini olanca açıklığı ile anlatıyor. Güç odaklarının yakın markajında, korku ve şiddetin etkisiyle bastınlan gazeteci tipi, kontrgerilla, Hizbullah, feodalite, merkez editörler ve halİuyla aynı anda mücadele etmek zorunda kalan bir bölge gazetecisinin hikâyesi sizleri bekliyor. tnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı//./ Rousscau/ Çev.: R. Nuri tleri/ Say Yayınlart/ 200 s. Genevre'de saatçi ustası olan babasının yanından ayrılan; mesleksiz, işsiz, parasız ve hiçbir toplumsal estate ile bağlantısı olmayan JeanJacques Rousseau, yeni bir çağın oluşumunun öncesinde, çağımızın birçok sorunlannı yaşayacak ve bunlan düşünüp değerlendirmeye çalışacak olan yeni bir insan tipinin ilk örneğidir. Ne var ki, onun yalnızlığı 1756 Lizbon Depremi'nde yaymladığı bildirisiyle olayı hâlâ tannsal iradeye bağlayan Papa'nın yalanını da; Papa'nın deklerasyonundaki yalanı vurgulayan, ama olayı yalnızca jeolojik bir olay olarak sunan Voltaire'in yalanını da farkedip yaşanan depremin toplumsal sistemin ürünü olduğunu, çünkü yıkımın ve ölümün gelip yoksul mahallelerin başına çöktüğünü farkeden bir düşünüriin yalnızlığıdır. Bu nedenle, günümüzdeki "depremleri", "çöküntüleri" yalansız, dolansız anlamak isteyen hepimizi yeniden ve yeniden okuması gereken bir düşünürdür Rousseau. Sevgjli Milena!/ Franz Kafka/ Çev.: Adalet Cimcoz/ Say Yayınları/ 272 s. Kafka, yapıtlarını Çekçe'ye çevirirken tanıştığı Milena'ya, istirahata çekildiği Meran'dan mektuplar yazar. Dostça başlayan mektuplaşmalar bir süre sonra tutkulu bir aşka dönüşür. Ustelik yalnız mektuplarda kalan bir aşktır bu. Kierkegaard ve Werther'in aşkı gibi... Milena'yla mektuplaştıklan üç yıl boyunca, iki ya da üç kez buluşan Kafka, her buluşma sonrasında suçluluk içinde kıvranır, kendinden tiksinir, kahrolur; ancak buna rağmen bir sonraki buluşma anını büyük bir özlem içinde bekler. Milena'nın evli, kendisinin nişanlı olması dahi bu özlemi önleyemez. Bu sebepledir ki Milena'ya yazdığı mektuplar, aşkın soyluluğu ve soysuzluğunu yansıtmakla birlikte, büyük bir yazarın iç hesaplaşmalarını ve duyarlılığını da sergiler... Varoluşçuluk/ JeanPaulSartre/ Çev.. Asıtn Bezirci/ Say Yayınaltk/ 127 c Varoluşçuluk nedir? Bugüne değin çeşitli karşıhklar verümiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil'e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, I lamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'e göre başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukacs'a göre ideaiizm, Benda'ya göre usdışılık, Foulque'ye göre saçmalık felsefesidir. Bir dönem, slogancı gençliğin peygamberi ve varoluşçu Papa'sı sayılan J.P. Sartre'a göre ise " Varoluş, insanda ama yalnız insanda özden önce gelir. Bu demektir ki, insan önce vardır; sonra şöyle ya da böyle olur. Çünkü o özünü kendi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş, yavaş kendini belirler. Bu belirleme yolu hiç kapanmaz..." Asım Bezirci'nin çevirip yayıma hazırladığı bu kitap, türlü anlamalara yol açan bir felsefeyi, o felsefenin temel metninin (Varoluşçuluk Bir Insancılıktır/ Sartre yanı sıra, Gaeton Picon ve Laffont Bompiani'nin varoluşçuluk'a ilişkin ıncelemeleri ile P. Naville'in Sartre'la yaptığı konuşmayı içeriyor. SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle