24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 Mayıs Hareketi 40. yılını doldurdu. Yakın tarihimizin bu önemli olayını '6O'lı yılların ortalarında yayımlanan iki önemli metinle bir kez daha anımsatmak istedik. CUNEYTAKALIN 40. yıldönümünde 27 Mayts'a kaynaklık eden iki temelkitap Bir ihtilalcinin sevir defteri: Gölnedeki Adam eder. Döneme damgasını vuran operasyonlardan biri olan "Ordudaki Tasfiye'yi bir yarbay olarak bizzat yönetir. General sayısını azaltma düşüncesi onundur, bunu hayata geçirmek de ona düşer. Tüm bunların kelle koltukta icra edilen bir zenaat olduğunu burada anımsatmak, en azından bir ahlaki yükümlülüktür. Devrimci Seyhan, lsmet Paşa'mn 1960'ın Temmuz başında kamuoyuna açıkladığı "bir an önce sivil bir tdareye dönmekte saytstz menfaat var" görüşüne ters düşenlerdendir. Askeri yönetimin "reformlar gerçeklestırilmceye kadar", "bir süre daha iktıdarda kalmast gerekti#/'" görüşündedir. Ancak bu görüş Milli Birlık Komitesi'nde azınlıktaTcalır. Kaybeden 14'ler emekliye sev edilir ve yurtdışına sürgüne yollanır. Seyhan emekliye aynlmaz, ancak sürgüne yollanmaktan kurtulamaz. Roma'ya atanır. Ancak Seyhan rahat durmaz. Türkiye ile ilişkilerini korur. "Silahlı Kuvveder Birliği" ile ilişkilerini sürdürürken, 14'lerden de kopmaz. Avrupa'nın dört bir yanında 14lerle toplantılar yapar. Silahlı Kuvvetler ile saygınhğı giderek azalan MBK ve yurtdışında çeşitli ülkelerde görev yapan 14'ler arasında bağlanüyı sağlar. O lcadar ki Seyhan tüm Avrupa'da bir uçtan ötekine koşan Rus devrimcilerini andınr. Dündar Seyhan 1962'de yurda döner. Parlamentarizme güvensizliği Seyhan'ı çer. 27 Mayıs Anılan'nı kaleme alan ilk 27 Mayısçı, Dündar Seyhan olur. Yerinde duramayan Seyhan yazıçizide de atak davranmıştır. Bu olayın ilginç yani sudur. 1966'da yayımlanan ve yakın tarihimizin en önemli ve en ilginç metinlerinden biri olan, Seyhan ın "Gölgedeki Adam" adını verdiği kitap, Seyhan'ın girişimi ile, büyük bir olasılıkla Seyhan ın cebinden ödediği parayla, kücük bir matbaada basılır. Bir yayınevi bile bulunamamıstır bu bir dönemin "devrimci seyir deneri"ni yayımlayacak! Seyhan'ın kitabının ilk olmak dışında, 27 Mayıs'a geniş kapsamlı tanıklık etmek gibi, çok önemli bir özelliği daha var. Diğer bir deyişle Seyhan, tarüıi hem yapanlardan hem de yazanlardandır. Kuşkusuz, tarih en büyük yargıçtır. Çünkü olaylara daha geniş bir açıdan bakar. Günluk, dönemuk düzen kaygılannın üzerine çıkar. Dündar Seyhan, bilinçli bir Cumhuriyetçi, şovenlikle ilgisi olmayan bir milliyetçi, ateşli bir yurtsever ve yaman bir devrimci ve dostlarının özellikle vurguladıklan üzere alçakgönüllü bir yurttaş olarak, yakın tarihimizde yerini alır. Seyhan'ın düşüncelerine katılmak ayn bir şeydir. Ancak "îsa'nın hakkı Isa'ya" ilkesi geçerli ise, "Seyhan'ın hakkını Seyhan'a vermek diye bir manevi borç da vardır. "Gölgedeki Adam" yakın tarihimizin en parlak tanıklıklanndan biri olmanın yani sıra, çok sürukleyici bir metindir de... Keşke, Sayın Numan Esin'in önayak olduğu 27 Mayıs Derneği, "Gölgedeki Adam"ı bastınp yaysa. • "Gölgedeki Adam"/ Dündar Seyhan/ 1966îstanbul Dündar Seyhan ktandlr? 1 917'de Istanbul'da dünyaya gelen Dündar Seyhan, bir memur çocuğu. Öteki memur çocukları gibi, ortaöğrenimini farklı kentlerdeki okullarda sürdüren Seyhan, îzmir'de iki yıl koleje devam ettikten sonra, Kuleli Askeri Lisesi'ne girer ve 1939'da subay çıkar. 1954 te Orhan Kabibay ile birlikte bir çekirdek örgüt kurarak, devrimciliğe başlayan Seyhan, 27 Mayıs'ı görevli olduğu ABD'de yaşar. Devrimden sonra Türkiye'ye dönen ve Komite'de olmamasına karşın, 27 Mayıs'ın hayata geçirilmesinde önemli görevler (ordudaki tasfiye, DPT'nin kuruluşu vb.) üstlenen Seyhan, iktidann 1961'de sivil yönetime devrine karşı çıkar. 2122 Şubat Olayları'nda Talat Âydemir ile işbirliği yapan Seyhan, bu olaydan sonra emekfiye sevkedilir. 6O'lı ve 70'li yıllarda Halkevleri'nde çeşitli görevler üstlenerek, Cumhuriyet'i savunma görevini bu kez silahsızüniformasız sürdüren Dündar Seyhan, 1 Ağustos 1964'te hayata gözlerini yumar. n 14'top ve Saytan Dândar seyhan Dündar Seyhan 27 Mayıs Hareketi içinde özel bir yere sahiptir. 27 Mayıs Müdahalesi sırasında ABD'de askeri ataşe olarak görevlidir. (Bu görev bile Seynan'ın konumu hakkında bir ipucu verir; arkadaşları ABD'ye atanması üzerine Seyhan ı "ABD müdahale ederse, sen devreye girersin" diye ikna ederler) Müdahale'den sonra yurda döner ve bıraktığı yerden devam eder. Komite üyelerinden fazla inisiyatif alır. Bunu, Seyhan'ın bu ataklığını "işgüzarlıkla" izah etmeye imkân yoktur. Seyhan, 27 Mayıs'ı, doğumuna bizzat tanık olmamış olsa da, elınde doğmuş bir çocuk olarak kabul eder, var gücüyle onu korumaya, yüceltmeye çalışır. Atak, yeryer sivri davranışlan, ona nem özel bir dokunulmazlık sağlar, hem de tepki almasına yolaçar. O Komite'nin adı konmamış bir üyesidir, kabına sığmayan, coşan taşan, özel bir yetkilisidir. Seyhan DU anlamda Fransız Devrimi'nin coşkulu önderi Danton'u daha doğrusu Ihtilal'in genç delikanlısı Camille Desmoulin'i andmr. Esas olan Devrim'dir. Seyhan, hem bir nefer hem de bir önderdir. Başından beri 27 Mayıs'ın içinde olmakla birlikte, son anda yurtdışı görevlerle Müdahale'de yer alamamak, kimi devrimcilerin başına gelmiş bir "kötü rastlantı"dır. 27 Mayıs 1960'ta devrimin çekirdek kadrosundan Dündar Seyhan ABD'de, Talat Aydemir Kore'de, Sadi Koçaş tngiltere'dedir. Nitekim Aydemir ve Koçaş, "devrimin önderliği"ni "kazanılmış naV'olarak görür, kenculerine haksızlık edildiğini düşünür ve bu haksızhğı zaman içinde fiili durumlar yaratarak, sızlanarak düzeltmeye çalışırlar. Bu, bir bakıma "neden ben baş olamadım" kavgasıdır. Seyhan'ın öyle bir sorunu yoktur. O, Devrim nerdeyse ordadır, Komite bir görev vermese bile, kendisi görevini yaratır. Aslında deli fişek, yırtıcı Seyhan'ın, 1959'da ABD'ye atanırken, arkadaşlannın bu atamayı rahatlatıcı bir şey olarak değerlendirmiş ve bu nedenle bu atamava Karşı çıkmamış olmaları da bir olasılıktır. Çünkü Seyhan kolay zaptedilecek biri değildir. Her neyse... Seyhan, yurda döner dönmez var gücüyle 27 Mayıs'ın başansı için mücadele CUMHURİYET KİTAP SAYI 537 GutBe(WdAdmı"mnylrd8ftMH 2122 Şubat Olayları'nda Talat Aydemir'in yanına iter. 2122 Şubat kazan kaldınr. Bu çatışmayı, lsmet Inönü'nün önderliğindeki "Parlamento Yanlısı" güçler kazanır. Seyhan emekliye sevkedilir ve ordudan aynlır. 21 Mayıs Olaylan'na katılmayan Seyhan, Talat Aydemir'in zorlamalanna katılmaz. Bu kez bir devrimci olarak, günün koşullarında mücadelesine devam eder. Ûzun yıllar Halkevleri'nde çahsır, Kemalist devrimin ve Cumhuriyet in kazanımlannı, bu kez bir "demokratik kuruluş"un çatısı altında korumaya çalışır. SIVIIM'H A^te**! 27 Mayıs Hareketi içinde "nevi şahsına münhasır" bir kişi olan, ataldığı gözüpekliği ve coşkusu De sivrilen Seyhan, entelektüel düzlemde de ön alır, başa ge İki usta nazetecinin tanıklını M N I IpakçM). S M I I Coşar Mmdp? bdi tpekçi 1929 vılında Istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdı. Milliyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını yaptı. Uluslararası Basın Enstitüsü yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Çok sayıda eseri yayımlandı. 1979'dabirsuikasta Hurban gitti. O. Sami Coşar, 1929'da Istanbul'da doğdu. Gazeteciliğe Anadolu Ajansı'nda başladı. Çeşidi gazetelerde çalıştı. Milli Mücadele Basını, Troçki Istanbul'da, Topal Osman belli başlı yapıtlarıdır. Dündar Seyhan'ın "Anılar"ı ne ölçüde öznelse, Abdi ÎpekçiÖmer Sami Coşar'ın kaleme aldıkları "thtilalin îçyüzü" o derece nesneldir. Her iki usta gazeteci Milliyet gazetesinde tefrika ettilderi yazı dizisini bir yandan çok sayıda Milli Birlik Komitesi üyesi ile öte yandan olayın mağdur ettiği çok sayıda kişiyle konuştuktan ve yetkililerin eleştirilerine açtıktan sonra kitap haline getirmişler. Kitap, ilk bölümde Türkiye yi 27 Mas'a götüren "27 Mayıs'ın Gerisindeki 5 ıl"ı inceliyor. Bu bölümde 54'ten sonra ordu içinde başlayan huzursuzluk, Ankara ve Istanbul da kurulan gizli komiteler, ünlü 9 Subay Olayı, dağılan komitelerin yeniden teşkilatlanması ve öteki ihtilal hazırlıklan ele alınıyor. Ikinci bölümde ise "Birinci Milli Birlik Komitesi" devri yani 27 Mayıs 1960'tan 13 Kasım 1960'a kadar geçen süre ele alınıyor. Bu bölümün belli başlı altbaşlıklan şunlar: 27 Mayıs'ın ilk günleri, Kabine'nin kurulması, Yassıada'daki hazırlıklar, Milli Birlik Komitesi için A anlaşmazlıklar ve nihayet "14'ler"in tasfiyesi. Abdi ipekçi ve Ömer Sami Coşar, "14'ler Tasfiyesi"nden yani 13 Kasım 1960'tan sonraki sureci ayn bir bölüm halinde kaleme almayı, kitabı bundan sonra okurlara ulaştırmayı planlamışlar. Bunun hazırlıklan içindeyken, başlangıçtan 3 Kasım 1960'a kadar geçen süreyi, yani kitabın ilk iki bölümünü Milliyet gazetesinde tefrika etmişler. Fakat yazı dizisi öyle büyük bir ilgi görmüş ki, yazarlar üçüncü bölümü Deklemeden ilk iki bölümü kitap haline getirmek ve yayımlamak zorunda kalmışlar. Ancak, nedendir bilinmez, arkasını getirememişler. Ya Abdi Ipekcl (önde), arkada ortada ise ömer Sami cosar ni "thtilalin îçyüzü" yanm kalmış, başlamış ihtilal bir türlü bitememiş. Her iki usta gazetecinin kaleminden çıkan kitap, sıkıcı, yorucu bir incelemeden çok, sürukleyici bir polis romanını andınyor. Içine verleştirilen çok anlamlı fotoğraflar, lcitabın tarihe taruklığını artınyor. Her iki gazetecinin tanıklığı, 27 Mayıs'ın şansı olsa gerek. Şimdud "kalem erbabı" ortahkta olsaydı, 27 Mayıs'ın defteri daha o zamandan dürülürdü, kim bilir. çi'nin ailesine ait olmalı. Bu belgenin yeniden yayımlanması, hem Abdi Ipekçi'nin usta kalemini anmamıza hem de yakın tarihimizin güncelliğini koruyan bir olayına genç kuşakların daha nesnel açıdan bakmalanna vesile olur. • AlocttvslçtrftZMiglnlfll Ç Yapıtın telif hakları rahmctli îpek Abdl Ipekcl "thtilalin îçyüzü"/i4ıW* îpekçtömer Sami Coşar/1965 Istanbul SAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle