Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r Stravinski kuşağını izleyen bestcciler yapıtlannın seslendirilmesinde büyük güçtükle karşılaşmaktadırlar. Böyfece taze bir soluk bulamayan müzik dünyası dinletilerde ve disklerde boyuna yinelenen yapıtlardan bıkmaktadır. Yazılı ve sözlü basının olumsuz tavrı da ilgi azlığını köriikleyen bir etmendir. Ne var ki müzik sanatı, gelişen insanlık ailesi içinde yaşamayı sürdürecektir. Nitekim dünyada en fazla virtüözün yetiştiği dönem, 1990'h yıllar olmuştur. Say, kitabında bu gençlerden kendi arkadaşları olan Türk piyanistlerini ve Polygram firmasının çıkardığı 200 CD ile oluşan "20'nci Yüzyılın 74 Piyanisti" listesine haksız olarak alınmayan Cumhuriyet dönemi genelindeki piyanistlerimizi coşkuyla savunmaktadır; ancak bestecilerden Erkin'de olduğu gibi yorumculardan kemancı Ayla Erduran da sanatçının yöneldiği odak noktasıdır: "David Oistrakh onu alevler satan yetenek ilan etmişti. Eğer katı yürekli değilseniz Ayla Erduran ı dinlerken ağlayabilirsiniz" diyor. (Sayfa 142) Muhittin Dürrüoğlu Demiriz, Özgür Aydın, Emre Elivar, Toros Can ve Aydın Karlıbel gibi genç piyanistlerimize ise yöntemli yaklaşıyor; her birini tanıtıyor, yorumladıklan yapıtlarla ya da verdikleri resitallerle eleştiriyor ve kendilerinden beklediklerini sıralıyor. Kemancılarımızdan Tuncay Yılmaz ile Cihat Aşkın da bu güzel övgülerden nasiplerini almaktadır. Say eleştiri kurumuna karşı son derece saygılıdır. Onu "müziğin gıdası" olarak görüyor. Eleştiride nesnellik söz konusu olamayacağına göre sanatçı da ona katılmalı, özeleştiri yapmalıdır. Bir müzikçi için özeleştiri, yetenek ve çalışkanlık kadar önemlidir. Biz eleştirmenler de Say'ın yaptığı değerlendirmelerin alanına giriyoruz; ancak sanatçı, Türk eleştirmeruere karşı fazla övgü dolu sayılabilir; çünkü biz gerçek müzik eleştirisi yapmıyoruz. Bunun çeşitli nedenlerini ner birimiz zaman zaman yazdık. "Müzik yazan" olarak tanımlanmamız belki daha yerinde olacaktır. Uçak Notlan'nın sanatseverlere getirdiği güzellikler tükenecek gibi değildir. Yazar onları usta kalemiyle okurlarına sunarken inandırıcıdır. Kitapta bulunan yazıların ortaya çıkmasına neden olan uzun uçak yolculukları, dünyanın çeşitli köşelerindeki büyük kentlerin ilginç yönleri, David Levine öldükten sonra geçirilen arayış dolu üç yıl, 1994'te "Genç Konser Solistleri Avrupa Yanşması"nı kazanması, 1995 'te New York'ta yapılan "Kıtalararası Yanşma"da aldığı birincilik, bu yanşma öncesinde yaptığı telefon konuşması sırasında babasının kendisini "Bozkırları düşün" diyerek yüreklendirişi, Bach CD'sini doldururken yaşadığı duygusal anlar, beğeniyle okunacak satırlardır. Her yazıda amaç, bizim için son derece gerekli olan müzik düşünme ve üretilen düşünceyi çevreye iletme eylemine katkıda bulunmaktır. Yazarın, ele aldığı her konuda okuruyla ilişkisi içtenliklidir; sadece müzikçiye ve müziksevere değil, evrensel müziği yaşamına katmamış bulunan, fakat onun çok yüksek nitelikli bir eüzelsanat dalı olduğunu kabul eden kişüere de seslenebilmektedir. Kullanılan dil an, biçem akıcıdır. Zaman zaman raslanan "Vay be!", "Kel alâka", "Helal olsun!" gibi amiyane sözcük ve deyimleri bizim KUşak yadırgayabilir; ancak Orhan Veli'nin nasın şiire sokan ozan olarak ünlenmesinden sonra bunları fazla abartmamak gerek. Sonuçta, Uçak Notlan'nın okurları arasında bulunmanın mutluluğunu duyuyorum. Müzik dünyamızın böylesine güzel bir kitabı kazanmış olması kıvanç vericidir. Onu, sanatın yüceliğine inanan bütün okurlara salık veririm. • Yonımcıdanımz "Haydarpaşa'da Geçen 100 Yılımız'aa kartpostallar, kurum ve kuruluşların önemli belgeleri bir araya getirilmiş. Haydarpaşa semtinde kimi zaman nüzünlü, kimi zaman mutlu yıllar geçirmiş insanların albümlerindeki sararmış fotoğraflarla birlikte anılarındaki yaşam izleri bir kez daha ölümsüzleştirilmiş. ALBERTO MODIANO Asırlık bir ü binanın övküsü Bir sinagog kitabı Sonuç ahudiler Istanbul'da Osmanlı Imparatorluğu'ndan bu yana yaklaşık 500 yıldan uzun bir süredir yaşamaktadırlar. Edebiyatımızda Yahudiler hakkında değişik yazarlardan birçok eser, anı, belge yer almaktadır. Türkiye Yahudilerinin vakıf eserleri konusunda değişik kaynaklar şekilde belgelendi. Ancak, yeni bir asıra girerken, bir kutsal anıtta 100. yılını kutluyordu. Kadıköy Hemdat Israel Sinagogu Vakfı Yönetim Kurulu tarafından ele alınan projede, on üç kişilik bir ekip, araştırmalan, yazılan ve fotoğraflan ile görev aldı. "Haydarpaşa'da Geçen 100 Yuımız" bu çalışmanın mutlu anlatımıdır. Bu çalışmanın içinde birçok arşivden yararlandığı bellidir. Kartpostallar, kurum ve kuruluşların önemli belgeleri bir araya getirilmiş. Haydarpaşa semtinde kimi zaman hüzünlü, kimi zaman mutlu yıllar geçirmiş insanların albümlerindeki sararmış fotoğraflarla birlikte anılarındaki yaşam izleri bir kez daha ölümsüzleşmiştir. Bu yayın Yahudilerin sadece yerlesim alanlannı değil, meslekleri ve yasam şekilleri üzerine de bilgi vermektedir. Yahudilerin değişik dönemlerde Istanbul'a göçleri ve zaman zaman şehir içinde değişik bölgelerde mekân değiştirmeleri hakkında Dİlgi veriyor. Yangınlar çıksa da Haydarpaşa Yahudiler için önemli bir yerlesim mekânıdır. Balat, Hasköy, Orta Y köy, Galata, Bahçekapı'dan buraya yönelmişlerdir. Haydarpaşa öncesinde Kuzguncuk, Üsküdar bölgelerindeki yerleşimlerini anlatıyor. Bu bölgenin 130 yıllık geçmişi, 1972 tarihli Kuzguncuk yangını ile yoğunlaşır. Moşe HaLevi'nin hanambaşılığı döneminde başlayan sinagog inşa çalışmaları her türlü ofumsuzluklara karşın başlayacaktı. Diğer azınlıklar yeni sinagoglann ve dini amaç güden inşaatlann yapunına ülkenin her yanından çıkarttıkları taşkınhklarla engel olmalanna karşın 1896 yılında temel atma çalışmalannı da engellemeye kalkışmışlardı. Bulgar kökenli Ribi Menahem Farhi o yıllarda cemaatin dini lideri idi. Sinagog Avusturya tebalı bir mimar tarafından planlanıp projelendirilmiştir Tarz bu nedenle planlanıp Avusturya'daki benzerinin tarzıdır. Yapımında pek çok dindaş kayda değer bağışta bulunmuştur. îması iki yıl kadar sürdü, tamamlanması 3 Eylül 1899 tarihine rastlar. Bu tarih, mabedin gıriş kapısı üzerinde bulunan kitabedeki şu ifadeyle doğrulanır. "Benim evim dua evidir bütün milletlere açıktır./ Bana doğruluk kapısını açınız./ Oraya geleyım Allah'a teşekkür edeyim. Ev Illul ayının sonunda tamamlandı." Sinagog Hemdat Israel adıyla Cemaat'e kazandınlmıştır. Bu ad, cemaate bu mabedin yapımı için ferman verme lütfunda bulunan Sultan II. Abdülhamit'e teşekkür niyeti ile îbranice'deki, Hamit'i oluşturan HetMemDaletTav sessiz harflerinden yola çıkılarak bulunmuştur. (s. 48) Haydarpaşa bilindiği gibi demiryolu bağlantılannın birleşme yeri olarak ekonomik ve stratejik açıdan çok önemli bölgelerden biri idi. Geçen yüzyılın sonlannda bahçe ve çayırlan ile önemli bir sayfiye yeri olmuştu. Haydarpaşa Sinagogu konumu itiban ile Yeldeğirmeni bölgesinde yer alır. Denizden Lodos rüzgânannın etkisi altında kalan bölgede, Pendik'e uzanan Anadolu yakasının ilk apartmanlan insa edilmişti. Cumhuriyetin ilk yıllannda bölgede Yahudiler, Türklerle eşit sayıda çoğunluğu teşkil etmeleri ile birlikte her türlü dukkânın varhğından söz edilmektedir. Aynı yıllarda Kadıköy'den Fenerbahçe'ye kadar olan bölgede çayır sefalan, sinema ve Moda Plajı'nda geçen eğlenceler yaşamın bir parçası idi. tstanbul'un önemli yangınlanndan bir tanesi de 27 Temmuz 1922 tarihli olanıdır. Haydarpaşa Çayırı'ndan başlayan yangın, Kehribara Âpartman'a kadar gelmiş, birçok ev yanmış, ancak sinagog duvannda durmuştur. Her şeye rağmen sinagog değişik yıllarda hayırsever dindaşlar ve nahambaşdığın da yardımlan ile onanlmıştır. Sinagog zemin pencere ile tavan süslemelerine sahiptir. Saray motiflerinin bir benzeri olan süslemeler dönemden döneme birtakım değişiklikJer gösterse de oturma sıralan ve avizeler dini süsleme sanatı hakkında önemli verileri yansıtır. Albümün içinde değişik düğün törenlerinden yansıtılmış kareler, dönemin sosyal durum ve yaşamı hakkında bilgi vermektedir. Her yıl geleneksel olarak yapılan yemişler bayramı kutlaması nostaljinin bir başka parçasıdır. Valaf arşivinden alınan sararmış defterlerde geçen kuşaklan tanımak mümkündür. Yayının ikinci bölümünde ise Haydarpaşa Yahudi Cemaati Okulu tanıtılır. 1902 yılı Kasım ve Aralık ayındaki raporda okulda 182 öğrencinin eğitim gördüğüne rasdıyoruz. Sanınm bunlann arasında arşivden alınan en güzel belge "Öğrenci Yönetmeliği"dir. 18 maddelik öğrenci yönetmenliği ve 12 maddelik öğretmen yönetmenliği dönemin sıkı eğıtimi hakkında bilgi veriyor. Benim en çok hoşuma giden Oğrenci Yönetmeliğinin 14. maddesidir. "Oğrencilerin tanıdıklan öğretmenlerini selamlamalan bir saygı gereğidir." Cemaat okulu günümüze kadar nesillerini getiren birçok öğrenciyi okuttu. Bu çemberin içinde kulüp de yer almaktadır. Albümün son bölümü Hemdat Israel Sinagogu'nun ibadete açılışının 100. yıh dolayısı ile Haydarpaşa Cemaati'ne, DU semtte doğmuş ya da çok küçük yaşlarda yerleşmiş yaşamış birçok etkinliklere katılmıs kisilerle yapılan söyleşiler, canlı tarih olarak aktanlmıştır. Haydarpaşa kitabı türünde bir ilk örnek, Istanbul Yahudi Cemaati hakkında çok önemli bir yaşam belgesidir. • Haydarpaşa'da Geçen 100 Yıhmız/ Gözlem Gazetecilik Basım ve Yayın AŞ/ hinnct Baskt: Araltk 1999, 230 s. Haydarpaşa'nm önemi Izzet Keribar'ın objektlfl'nden Haydarpa$a sinagogu. SAYFA 13 CUMHURİYET KİTAP SAYI 537