Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cizni rornan de JEAN CASSOU izgi roman da değişti, o bildiğimiz çizgi romanlar yerlerini yenllerine Diraktılar. Ârtık öyle kimin yaptığı belli olmayan çizgi romanlar yok, çoğunun yazan, çizeri belirtiliyor. Kiminde yazarının yanı sıra, senaryosunu hazırlayanın adı da arulıyor, biri öyküyü yazarken öteki onu çizgi roman anlatım tekniğine uyarlayacak biçimde kurguluyor. Çizerler de yalnız değiller. Çizimlerin kurşunkalem taslağını hazırlayanlar, onları çinileyenler, renklendirenler oluyor ve kimi zaman bunlann her biri tek tek andıyor. Hatta vazılan yazmak, yani konuşma bâlonlarının içini doldurmak bile ayn bir uzmanlık alanı, onu yapanlann adlan da belirtiliyor. Konular öyle sıradan maceralar olmuyor, kimi çizgi romanlar bayağı iyi tasarlanmış bir kurguya dayanıyor. Davranışbilimsel çözümlemeler, duygusal sahneler içeriyor. Anlatım biçimi de değişti, öyle dümdüz başlayıp biten öykülere yüz verilmiyor artık. Öykünün içinde öykü anlatmalar, geri dönüp üeri gitmeler, zaman ve yer kaydırmalan, araya anı ya da düşlerin sıkıştınlması gibi tekniklerden yararlanılıyor. Kaynak gösterilerek yapılan alıntılara bile rastlanıyor, bir şarkıcının söylediği şarkının sözlerinden sonra ayraç içinde biryıldız geliyor, o çizim karesinin altında da şarkının kime ait olduğu belirtiliyor. Hatta birinde Oscar Wilde'dan dizeler alıntılanmış, doğal olarak kimden alındığı belirtilerek. Bir dönemin vazgeçilmezlerini yeniden keşfediyoruz Ç Ilginç bir yaratı alanı olmasına karşın çizgi romanlara yönelik tanıtma çalışmalarına çok rastlanmıyor. Bu da nitelikli ile niteliksizin birbirine karıştığı bir başıbozukluk ortamı görüntüsünün sürmesine neden oluyor. Oysa ğerek Türk gerekse yabancı sanatçılar tarafından yaratılan pek çok çizgi roman yayımlanıyor ve eleştirel yaklaşımlar bekliyorlar. Bu hem okuyucular nem de yaratıcılar açısından gerekli. lü sinemacılann çizgi romanla ilgilendikleri biliniyor. Her iki tür de görüntünün uzaktan yakına doğru gelişi ya da yakından uzağa doğru gidişi, beklenmeaik bakış açılarının kullanılması, zaman zaman aynntılann belirgin biçimde görüntülenmesi ya da bulanıklasıp ortadan kaybolması gibi pek çok anlatım tekniğini kullanıyorlar. Yeni çizgi romanlar bunları daha bilinçli ve ustaca kullanışlarıyla öne çıkıyorlar. Ya kahramanlar? Onlar da değiştiler. Artık öyle eskisi gibi her şeyi bifip tüm sorunlann üstesinden gelen kahramanlar yok. Güçlü ve zayıf yanlanyla daha insancıl kahramanlar aldı onlann yerini. Bu özellikleriyle daha da çok sevdır oldular, sıradan bir yaşam sürerken rastlantılar onları sıra dışı olaylann içine sürüklüyor, yeri geldikçe kendi becerilerini sonuna kadar kullanıyorlar ama çoğu kez rastlantılar imdatlarına yetişip onlan kurtanyor. Aralannda idam cezasına karşı bir kovboy, izlediği katili düşünde kendisini öldürürken görüp kan ter içinde uyanan bir dedektif, sevgilisinden ayrddığı için bunalıma giren bir üstünadam gibi tipler bulunuyor. Görünüşleri de değişti kahramanlann. Tümüyle duş gücüne dayalı, idealize edilerek çizilmiş kişiler olmaktan çıkıyorlar. Doğal olarak gene kendilerine özgü kimi belirgin özellikler taşıvorlar ama çoğunlukJa sıradan kişiler gibi görüntüleniyorlar. Zaman zaman ünlü bir film yıldızına benzetilenleri de oluyor. Böylece o tür anılarla bir bağlantı kurmaları, çekicilik kazanmaları amaçlanıyor. Okuyucular da değişti zamanla. Eskiden dana çok çocuklar, gençler için çırpıştınlıverılen çizgi romanlar şimdi daha çok yetişkinlere, onlann içindeki çocuğa seslenmeyi amaçlıyorlar. Onun için de öyküleri, dilleri, çevirileri daha özenli oluyor, bunu yapanlann adlan belirtiliyor. Bir dilden yapılan çevirinin başka bir dilde yayımlanmış metinle karşılaştınldığırun belirtildiği bile oluyor. Çocukluklannda çizgi romanlarla tanışmış olduklanndan artık daha rahatça, utanıp sılolmadan cizgi roman okuyabilen büyüklerin zevlc ve alım gücüne göre ayarlanıyor yeni kitaplar. Yayıncılar da değiştiler, onlar da nitelikli kâğıda, renkli ve ciltli de olan özenli baskılar gerçeklestirmeye başladılar. Kimi doğrudan koleksiyonculara sesleniyor, "..çizgi roman klasikleri arşiv dizisi.." gibi başlıklar kullanıyorlar. Saygın yayınevleri de çizgi roman yayımlamaya başladılar, hatta yalnız bu tür yayınları gerçekleştirenler var. Editörler, derleyiciler okuyuculan önemsediklerini göstermeye çalışıyorlar. Kitaplann başında ya da sonunda o önemsediklerini göstermeye çalışıyorlar. Kitaplann başında ya da sonunda o çizgi romanın yazarlannı, çizerlerini tamüyorlar, onlarla yapılmış söyleşilere yer veriyorlar. O çizgi roman ilk kez nerede ve ne zaman yayım lanmış, nasü karşılanmış, kahramanın başka nangi maceralan var, gibi konularda bilgi iletmeye çalışıyorlar. İçinde yer alan kahramanlann kışisel özelliklerine değinen davranışbilimsel çözümlemeler, yorumlar bile bulunuyor bunlann arasında. Kısacası, çizgi roman artık bildiğimiz çizgi roman dleğil. Çizgi roman ülkemizde de büyük bir sevilirlik düzeyine ulaşmış durumda. Onu bir anlatım, bir dışavurum aracı olarak kullanan sanatçıların sayısı giderek çoğalıyor, okuyucu da buluyorlar. Son zamanlarda nitelikli yabancı çizgi romanlann dilimize kazandırılması girişimlerinde de bir kıpırdanma gözleniyor. Daha önce bu konularla ilgilenenlerin bile yalnızca uzaktan adını duymuş olduğu bir çizgi roman bakıyorsunuz kitap olarak karşınızda belirivermiş. Biraz geçmise özlem, biraz yeniye olan ilgi, biraz da böyle bir kitap da mı varmış diye saşma duyguları bakıyorsunuz onu da aldığınız kıtaplann arasına kanştınvermiş. Ilginç bir yaratı alanı olmasına karşın çizgi romanlara yönelik tanıtma çalışmalarına çok rastlanmıyor. Bu da nitelikli ile niteliksizin birbirine kanştığı bir başıbozukluk ortamı görüntüsünün sürmesine neden oluyor. Oysa gerek Türk gerekse yabancı sanatçılar tarafından yaratılan pek çok çizgi roman yayımlanıyor ve eleştirel yaklaşımlar bekliyorlar. Bu hem okuyucular hem de yaratıcılar açısından gerekli. Burada son zamanlarda çıkan yabancı çizgi roman kitaplanna biraz değinmek istiyorum. Bunlann arasında özellikle çizeri oldukça ünlü olan Av Partisi var. Fransa'da yaşayan Yugoslav kökenli çizer Enki Bilal, daha önce de birlikte çalıştığı yazar Pierre Christin'in hazırladığı bir öyküyü resimlemiş. Enki Bilal'in kendi yazıp resimlediği çizgi romanlar var, Pierre Christin de taşka çizerlerle çaİKmış. 1983'te yaratılan Av Partisi eski Doğu Bloku ülkelerinin kimi önde gelen yöneticilerinin bir dağ köyünde buluşmalan ile başlıyor, tasarlanmış olup olmadığı anlaşılmayan bir kaza ile de doruğuna ulaşıyor. Genellikle kim olduklan kendi ülkelerinde bile bilinmeyen bu asık yüzlü adamların yaşadığı olay, bugünün oku ratuncı çbpronunlsp Doyuracu çbgler Çizgi roman yazarlan, çizerleri işleyecekleri konuyu aynntılanyla öğrenmeye çalışıyorlar. Nasıî kimi roman yazarlan apıtlarını hazırlamadan önce bilgi topar, hatta o tür bir yaşam çerçevesi içinde bir süre yaşayarak izlenimler edinmeye çalışırlarsa, çizgi roman yazarlan da öyle yapıyorlar. Kadın DedektifJulia adlı çizgi romanın yaratıcısı Giancarlo Berardi kendisiyle yajpdan bir söyleşide ". .Genova Adli Tıp Enstitüsü'nde izlediğim dersler, malzemeyi tanımam, gerçek bir kriminoloğun öğretim yöntemini kavramama yardımcı oldu; böylece kitaplığımın raflan antropoloji, psikoloji, sosyoloji, psikiyatri, psİKanaliz, adli tıp, balistik ve kriminoloji metinleriyle doldu..", diye anlatıyor. Yeni çizgi romanlan artık eskiler gibi yalınkat çizimlerden oluşan yavan görüntüler sunmuyorlar okuyuculara. önemli bir bölümü okuyuculanna anlatım gücü yüksek grafik düzenlemeler sunmaya, ilgi çekici görüntülerle seslenmeye çalışıyorlar. Aralannda doyurucu çizgilerle yapılmış çok ustaca olanlan var. Çizgi romana en yakın yaratı alanlanndan biri sinema. Her ikisi da Avrupa kökenliolmalarına karşın bugünkü bicimlerini 20. nlın başlannda Amerika'da almaya ayan bu iki sanatın gelişme çizgileri olduğu kadar anlatım yöntemleri de birbirine benziyor, hatta aralannda karşılıklı bir iletişim bile var. Fellini gibi ün l Muıyucutar(tadeğl|tl yucusu için fazla bir önem taşımıyor ama anlaşdıyor ki, milyonlarca insanın yazgısı üstünde söz sahibi olan bu kişilerin arasında incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlere dayanan sürtüşmeler, çekişmeler olmuş ve kendileri en yüce iaealleri savunurken aralarındaki sorunlan hiç ödün venneden en ilkel yöntemlerle çözümlemekte bir sakınca görmemişler. Enki Bilal'in ayrıntılı çizimleri öyküye neredeyse belgesel bir nitelik kazandınrken zaman zaman da düş gücüne dayalı bir kurguyu görüntülüyorlar. Av Partisi'nin gerçek bir olaydan yola çıkılarak yazıldığı anlaşdıyor, kitabın arkasında öyküde yer alan kişilerin kısa yaşamöykülerine yer verilmiş. îkinci kitap ise Paolo Eleuteri Serpieri'nin hazırladığı Druuna. Genel olarak bu alanda çalışanların oldukça genç bir yaşta bu işe başlamalarına karşın (örneğin Enki Bilal 14 yaşmda çizgilerini Asterix'in yaratıcısı K. Goscinny'ye göstermiş), Serpieri çizgi romanla 31 yaşında tanışmış. Bundan on yd sonra, yani 1985'te de Druuna karakterini yaratmış. Druuna vücut çizgileri adamakıllı göz doldurucu olan güzel bir genç kız. Bunu rahatsız olmadan ortaya koyrnakla kalmıyor, sık sık yaşadığı cinsel ilişkilerden zevk aldığmı da açıkça belirtiyor. Genellikle de gerçek ile gerçek dışı olaylann iç içe geçtiği maceralara kanşıyor. Özgün adı "Creatura" (Yaratıklar) olduğu anlaşılan bu macerasında bir uzay gemisinde oaşlayıp düşlerde yaratdan bir gezegenin fantastik ortamında süren olaylara kanşıyor. Serpieri ük kez burada çizgi roman sanatçüannın zaman zaman yaptığı bir şeyi yapmış, kendini de ikinci derecede bir karakter olarak romanın kişüeri arasına karıştırmış. Uzay gemisinin kaptanı onu Dnıuna ile tanıştırırken, "..Doktor mürettebatın en yaşlı üyesi... Hem bir bdim adamı hem bir filozoftur aynı zamanda...", diyor. Serpieri'nin çizimleri birinci sınıf, her bir kare ilginç öyküsünü destekleyen düş gücü ürünü ayrıntılarla donatılmıs. Hobbit ya da Oradaydık ve Şimdi Buradayız da bir başka çizgi roman kitabı. J. R. R. Tolkien'in bir öyküsüne dayanıyor. Çizer olarak David Wenzel'in uyarlamacdar olarak da Charles Dixon ile Sean Derning'in adlan verilmiş. Bir de Bül Pearson anıbyor, onun da özgün yapıta kaligrafist olarak katkıda bulunduğu anlaşdıyor. Tüm gösterişlüiğine karsm (parlak beyaz kâğıt, özenli baskı, renkli çizimler, görkemli sahneler, vb.) Hobbit bir çizgi roman olarak en zayıf olanı. Çizgi roman yazdar ile çizimlerin kaynaşarak dengeü bir bütün oluşturması gerektiği bir anlatım ortamı. Birinden birinin ağır basması bu dengeyi bozuyor, çizgi romanın akıcdığını yitirmesine, hatta sıkıcı olmasına yol açıyor. Önce Tolkien'in öyküsü çizgi romana yatkın değil. Kitabın arkasındaki bilgilerden onun 18921973 yılları arasında yaşadığmı, 1925'ten 1945'e kadar Oxford'daki Pembroke Koleji'nin Anglo *" CUMHURİYET KİTAP SAYI 537 J.R.R.ToMemnWpoyl(Ü8Ü D SAYFA 14