Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ıtnndekıler Sıfıra Doğru/P Mungo B Clough/Çeviren: Emel Kurma/tletişim Yayınlart/276 v Çok değil yalnızca yirmi yıl öncesinc kaciar veri suçları, büimkurgu edcbiyatının konusuydu. Oysa bugün bilgisayar sistemlerine olan bağımlılığımız çok sayıda "hacker", "phreaker" ve "virüs yazan"nın ortaya çıkışına neden oldu. Zayıf kişiliklerini gizleyen iddialı takma adlar kullanan yirmi yaşın altındaki "hackcr"lar epeydir CIA, Pentagon, NASA ve NATO'daki "güvenli" bilgisayar sistemlerine girmcktcler. "Sıfıra Doğru"da ele alınan vcri suçları, bedava telefon kullanımı gibi "masum" bir girişimden casusluğa ve Amerikan ve Ingiliz bankalarına her yıl iki milyar pounda malolan soygunculuklara kadar geniş bir alanı kapsıyor. Kitapta ayrıca, her geçen gün yeni bir tanesinin tehdidiyle karşı karşıya kaldığımız bilgisayar virüslcrinin ne olduklan, nasıl çalıştıklan ve onları kimlerin niçin ürettikleri de ele alınıyor. Bilgisayar güvcnliği uzmanı Bryan Clough ve gazeteci Paul Mungo, ilginç anekdotlarla dolu son derece akıcı bir anlatımla, uluslararası bilgisayar alt kültürünün büyüleyici sırlannı açıklıyor ve bizleri bu yeraltı dünyasının farklı karakterlcriyle taniştırıyor. Bir Ankara Ailesinin Öyküsü/Urban Karaveli/Pergamon Kağıtçıhk/203 s. "Osmanh'dan Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyet'e Ankara'da yasanmış kimi hiç bilinmeyen olaylar... Mehmet AkiPin dedemin konuğu olarak Istiklal Marşı'nı kaleme alıp dünyada ilk kez gencecik anneme okuyuşu... babamın, Mustafa Kemarin hizmetinde yüklendiği zor görev... Ankara adının kökeni konusunda Atatürk'ün şaşırtıcı ve bilinmeyen tezi... kardeşimin hayatını kuıtaran Alman dadı yüzünden babamın başına gelonler... "Vatan" ve "Tercüman" gazeteleri olaylarının 40 yıldır açıklanmamış "perde arkası". Özetle; "sıradan" bir ailenin yaşadığı "sıradışı" olaylar. Fotoğraflarla süslenip özcnlc basılan ve 160 yıllık bir tarihe ışık tutan 224 sayfalık gerçek bir anı/belgesel." diyorOrhan Karavdi. Kitabı isteme adresi Pergamon Kağıtçılık, ISTOÇ 5. Ada 116/118 Mahmutbey tstanbul Tel: (0212) 659 11 90 91 Faks:(0212)659 33 89. Kes'tk/Daniel Blythe/Çevircn: Camze Sarı/Gendaş Yaytnları/İ52 t. C)n sekiz yaşında güzel bir kız. Adı Bel. Bel'in sadist bir yönii var: Bıçağına endişe uyandıracak kadar düşkiin. Damicn baba parasıyla yaşayan genç bir adam; Bel'e âşık. Ama Bel karanlık bir yönii olan JJ'yi seviyor. Bir de uyuşturucıı kullanmaya can atan Marcie var. Bu dört genç deniz kıyısındaki bir kentte yaşadıkları lüks hayattan kaçıp partilerden, uyuşturucudan, sekstcn vc çalıntı arabalarla gezmekten kurulu bir gecc dünyasına adım atarlar. Kimse bu zengin çocuklarından şüphelenmez ama bir gün biri arabanın önüne kendini atar ve işler sarpa sarar... Bu arada Bel beklemektedir. Kesik'i beklemcktedir. Haz alabilmek için her şeyi yapmayı göze almıştır ve onun için öldürmek hazların en büyüğüdür. Kadın Modeller/Almudcna Grandes/Özlem Kumrular/Gcndaş Yayınlart/]H7 s. Ayrı yaşlarda, çeşitli konumlarda bambaşka yaşamöy küleri olan yedi kadını anlatıyor kitaptaki öyküler. Günümüz Ispanyol edebiyatının en önemli öykücülerinden sayılan Almudena Grandes'in başarısı, konuşma dilindeki içtcnliği, en ince nüanslarına varınCUMHURİYET KİTAP SAYI 490 caya kadar aktarmasından geliyor. Grandes kadın tiplerini karmaşık yaşamları içinde betimlerken, tüm kadınca dııyguların bir dökümünü yapıyor adeta. Yaşamları ne kadar trajik olursa olsun Grandes'in bu yedi kadını, sevmekten ve güzellikleri için endişe etmekten vazgeçmiyorlar. 'Kadın Modeller' çağdaş kadının geleneklcri yorumlayışı bakımından da ilginç bir yapıt. Acılara Yenilmeyen Gülümseyişler//1/;//ö Keskin/Genda$ Yayınlan/256 s. Atilla Keskin THKO'nun kuruluş öncesi ve sonrasına ilişkin anıları derlediği kitabının 'önsöz'ünün sonunda şöyle demiş: "... Birbaşka açıdan görüntülemeye çalıştım, THKü'yu... Yakın tarihimizdeki direnişin sadecc bir yanının fotoğrafıdır bu kitap. THKO sürecinin genış boyutuyla değerlendirilmesine yardımcı olur inancıyla, sürecin öncesine dayanan Filistin ve Diyarbakır Cezacvi dönemlerine ilişkin bazı anekdotlar ekledim. Tüm bu süreçlerde yaşayan arkadaşlardan, kitabın yazını sü recinde konuşma olanagı bulamadıklanmın adlarını değiştirdim. Inanıyorum ki, bu dönenıi yaşamış bir ;ok arkadaş, farklı açılardan bu döneme tekrar eğiecek, diğer boyutlanyla görüntülemeye çalışacaktır. O zaman gelecek kuşaklara 'Resnıi' olanın dışında, daha bütünlüklü bir tarih bilinci iletmek için biz de görevimizi yerine getirmiş olacağız." ruyorsunuz? Filozoflardan intikamınızı almanızın tam sırası! Işte sonunda onlar da kıskıvrak yakalandı!... "Filozof Gafları" tüm yaşamı boyunca felscfcyi dava etnıek isteyenler için olağanüstü iddia ve kanıtlardan oluşan tam bir "suç" dosyası. Felsefc tarihi, felsefenin ve filozofların burunlanndan kd aldırmayan felsefı kişiliklerin de tarihi aynı zamanda. En çağdaş tanımıyla "düşüncenin mekânla ilişkisi" olduğuna kanaat getirilen felsefeyi bu kadar kısa bir biçimde özetlemek filozoflarca hiç de "ekonomik" bir davranış değil. Ama gelin görün ki onlar da insan ve birtakım insani konularda düşünce ve ifade özgürlüklerini kullanırkcn ağızlarından çıkan incileri kurtarmaya felsefenin kendisi bile yetmiyor. Gog I TVGiovanni Papini/Çeviren: Fikret Adil/Türkiye lş Bankast Kültür Yaytnlart/478 s. Kuşkucu bir düşünceye, mücadeleci bir ruha sahip olan Giovanni Papini, Gog'da yarattığı saf, cahil, dünyada olup bitenin nedenini arayan, öğrenmek için çırpınan bir Amerikalı milyarder tipi aracılığıyla her şeyin boşluğunu bütün olanlann hiçliğini ortaya koyuyor. Kitaba adını veren kahramanı Gog, bitmek tükenmek bilmeyen araştırmalar, kıtalararası seyahatler, beklenmedik olaylar, çılgınlıklar, kaçışlar içinde bir hayat sürüyor. Elinin altında imparatorlara yaraşır bir servet bulunan bu endişeli yarı vahsi adam Bernard Shaw'dan Knut Hamsun'a, Freud'dan Einstein'a kadar pek çok ünlü kişiyle tanışıyor, içgüdüsel zekâsını en akla gelmez istekleri yerine getirmek için kullanıyor. "insanlar sağır kalpleri yüzünden yüzyıldan yüzyıla daha çok azap çckilen bir cehennemde hâlâ inleyip duruyorlar" diyen Papini taklidi imkânsız üslubu, hicvi, şiddeti, bilgisi ve cömert kalemiyle "Düzyazının Dante'si" sayılmaya değer bir yazar. Onıkilet/Sermet Muhtar Alus/îleti$im Yayınları/244 s 1935 yılında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen "Onikiler" bir îstanbul romanı. Ikinci Abdülhamit saltanatının son günleri... Sermet Muhtar Alus, "o devrin eşi emsali bulunmaz kaldırım kabadayısı, Onikiler denilen haşerat güruhunun reisi ve elebaşısı Arap Abdullah"ın maceralannı anlatırken, bizleri Galata balozlarından Çiçekçi'deki koltuklara, Çukurçeşme'deki semai kahvelertnden Ortaköy'deki yangın yerlerine şehrin sokaklarını gezdirirken, kendine has zengin üslubuyla o yılların insan, dil ve kültür mozaiğini gözler önüne seriyor. Tarih Boyunca Türkçenin Yazımı/Talat Tekin/Simurg Yayınevi/136 s. Tarih boyunca Türkler kadar çok alfabe değiştirmiş bir başka ulus, Türk dilleri kadar değişik alfabelerle yazılmış başka bir dil ailesi yoktur denilebilir. Avrupa dilleri, Ermenice, Arapça ta baştan beri halen kullanılagelen alfabelerle yazılmaktadır. Türk dilleri ise, metinlerle izleyebildiğimiz yaklaşık 1300 yıllık tarihi boyunca değişik dönem ve coğrafyalarda Köktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Tibet, Süryani, Arap, Grek, Ermeni, îbrani, Latin ve Kiril (Slav) alfabeleri gibi başlıca 13 farklı alfabe ile yazılmıştır. Türk dillerinin 1300 yıl gibi pek de uzun sayılmayacak bir süre içinde bunca değişik alfabeyle yazılmış ve yazılmakta olması Türklerin göçler ve fetihler nedeniyle çok geniş bir coğrafi alana yayılmış, türlü uygarlık çevrelerindc bulunmuş, farklı din ve kültürleri benimsemiş olmaları ile açıkjanabilir. Bu kitapta yer alan yazılarda Türkçenin yazımı için tarih boyunca kullanılmış ve kullanılmakta olan türlü alfabeler tanıtılmakta ve bu alfabelerle yazılmış eski/yeni metin örnekleri verilmektedir. Kitabın, Türk dillerine meraklı okuyucular için, özellikle Türkoloji öğrencileri için yararlı bir el kitabı olacağını umuyoruz. • SAYFA 21 Î Savrulan Otlar Arasında/Bom Vian/Çeviren: îsmail Yerguz/Güncel Yayınctlık/144 s. "Savrulan Otlar Arasında", roCAVBlflâN mancı Boris Vian'ın geleceğini, ÖTLAt ^ ' r a n ' a m ( ^ a y^zarlık yazgısını ADAcnanA önceden habcr veren bir ilk roman. Toutain Yayınevi bu kitabı basmadan az bir zaman once kapandı^ı için romanın günışığına çıkması 1966 yılına kadar gecikti. 1942 43 kışı boyunca yazılan 'Savrulan Otlar Arasında' son derece özgün bir esinlenmeden yaratılmış neşeli bir roman. Romana akış hızını veren sözcüklerin dinamizmi oluşturuyor ana meseleyi. "Ortada yazacak bir mesele yoksa ve o mesele gerçek değilse mcseleye ihanet ctmemeli" diyen bir yazarın tamamıyla kafasından yarattıg'ı, keyir için, eğlenmek için yazılmış bir hikâye. Boris Vian özelde Savrulan Otlar Arasında için, geneldeyse bütün romanlan için şu mesjhur sözlerini söylemişti: "Bu romanı yazmak için 23 yaşına gelmeyi bekledim. Ah gcnçlik! Fedakârlıklar! Sonra da insanlara hiç okumadıkları şeyleri anlatmaya çalıştım. F.nayiliğin dik âlâsı, hatta ta kendisi! Meğer insanlar sadece bildikleri şeyleri okumayı seviyorlarmış. Ben bundan zevk almıyorum... edebiyatta bildiğim şeyleri okumaktan yani. Aslında anlattığım hikâyeleri başka kitaplarda okumayı isterdim. Hakkında tam olarak hiçbir şey bilmediğim şeylerden sözettim bu romanda. Işte, gerçek entelektüel namus budur. Ortada yazacak bir mesele yoksa vc o mesele gerçek değilse meseleye ihanet etmemeli." Filozof GsS[»n/]ean ]acques Barrare ve Christian Rochc/Çcvircn. Ccztnı Sczer/Güncel Yayınaltk/ 174 s. Şimdiye kadar felsefeden ve filozoflardan hiçbir şey anladınız mı? Filozoflar sizi korkutuyor mu? Felseteyi daha çok bir zar atımı gibi mi deöerlendiriyorsunuz? Filozofların o karmaşık ve anlaşılmaz sözlerini aslında isabetsizce atılmış ve asla yerlerini bulmayan taşlar olarak mı görüyorsunuz? Daha ne du