Katalog

televizyonlartn tek yanlı yayınlan... Tüm bunların 12 Eylül, Özal ve sonrasındaki iktidar dönemlerinde yoğunlaşmasının dünyadaki gelişmelerle bağlantdıları var. "Son 1015 yıldır, allanıp pullanıp neredeyse bilinçaltıınıza zorla itilmeye, tıkılmaya çalışılan bu sözcüklerin gizini aralayalım istedik." diyen Kansu, yaşadıldarımızı tek solukta özetleyen sözcüğün emperyalizm olduğunu, onun yeni masalısınınsa küreselleşme adıyla s ıınulduğunu vurgulayarak "neden masal?" deyip ekliyor: "Masallar, gerceğin ta kendısinde fırlayıp düşlerın uzaıc denizlerinde yolculuğa çıkarır insanları. Gerçek, masalın içinde, dinleyenin gözünün önündedir, ancak düşlerin çekiciliğine kapılmamak elde değildir. Masal, eninde sonunda bitcr, düşler uçuşur. Yalın gerçekle karşı karşıya kalıverirsinız." Kansu, Ulusal Bağımsızlık Savaşı vermiş bir ulus olarak o dönenıde emperyalizmin masallanna tutsak olmamışsak btıgün de yeni masallara tutsak olrnamahyız diye sürdürüp "bize yaşatılmak istenenin nc olduğunu bilnıek zorundayız, bilmeliyiz ki yönümüzii çizmeliyiz" diyor ve ekliyor: "Yönümüzü gösteren ok bağımsızlık yeliyle üflenmeli ki Cumhuriyet devriminin gösterdiği çizgiden sapmamalı. Yoksa, yine okunıuz dönüp durur, dönüp dunır." Işte Kansu'nun derlediği bu kitaptaki bilgiler yön okumuzun dönmemesi, sürekli bağımsızlıktan vana durması için yel olanların emek, akıl ve aydınlığından süzülen düşüncelerden oluşuyor. Kitapta, 1980'lerden ıtibaren ortaya çıkan kureselleşme dediğimiz olayı, "Kumanda ekonomi.sinin küçülmesi, devletin biitün sosyal ve ekonomik işlevlerinden vazgeçmesi, bunun yanında bir de pazarın dünya ölçeğinde nüyümesi, ulusal sınırların dışina çıkması, dünyanın tek pazar halınc gelmesi..." olarak tanımlayan Gencav Şaylan'ın, Küreselleşmenin Gelişimi başlıklı söyleşisini okuyoruz. Korkut Boratav, Ekonomi ve Kureselleşme başlıklı söyleşisinde, "Kureselleşme yeni bir olgu değil, sadece bir terimdir. Terimin değışmesı ideolojik bir amaç içeriyor. Emperyalizm denen olğuya saygınlık kazandırma, emperyalizmin karşısında çaresizlik yaratma çabasıdır." diyor. Küreselleşmenin, "refah, özgürlük, eşitlik ve denıokrasinin kendiliğinden, otomatik olarak geleceği masalından ibaret oldıığu"nu söyleyen Haluk Geray'ın îletişim, Bilgi Toplumu ve Kureselleşme başlıklı söyleşisinde, "bilgi toplumu ve onunla birlikte kullanılan bir dizi kavram da kureselleşme masalının çeşitlemelerini oluşturacak şekilde kullanılıyor. tnternet gibi iletişim ağlarının en önemli özelliği, bireyleri hedeflemesi, yani onları kapitalizmin yeniden yapılanmasının müjterisi konumuna sokmasıdır." düşüncelerini okuyoruz. Cem Eroğul, Ulusdevlet ve Kureselleşme başlıklı söyleşisinde, "Ulusdevletin giicünü yok etmek, sosyal devleti ortadan kaldırmak, sermayenin dünya çapında sultasını gerçekleştirmek için kullanılan tüm yöntemler, yığınlara demokrasinin gereği olarak sunulmaktadır. lşte bu kocaman bir aldatmacadır." diyor. Kitabın bundan sonrasında Sencer Ayata'nın, "Türkıye'de son yıllarda çalışanlann bunalımfan, liberal entellektüelleri ve yazarları pek ilgilendirmedi. Onlar, hep kaynak tahsisi gerektirmeyen siyasi kimliklere özgürlük verme gibi politikalarla uğraşıyorlar. Yani eller hiç cebe gitmeden bedava özgürlük dağıtarak, etnik sorunların, köktendincilik gibi sorunların halledilebileceğine inanıyorlar. Yoksulluktan söz edince 'sefalet edebiyatı' diye aşağılıyorlar." dediği Toplumbilim Açısından Küreselleşme başlıkıl söyleşısi yer alıyor. Alpaslan Işıklı da, Sosyal Politika Âçısından Kureselleşme başlık lı söyleşinde şunları söyluyor: "Kurulmak istenen dünya devleti, düpedüz deCUMHURİYET KİTAP SAYI 513 Buza Yazılan Serüven Ijtk Kansu \tnge Yaytnevı 112 s. Işık Kansu Cumhurıyet Kıtaplan 126 s BuıiHİıma Masaldan mokratik olmayan bir imparatorluktur. Çünkü halkların veya insanhğın çoğunluğunun iradcsi ile değil, yeni dünya düzenine hakim olan ııluslararası sermaye tarafından yönetilmektedir. Küreselleşen semıayedır, emeğin önündeki duvarlar daha sağlam kılınmıştır." "Emperyalizmin Yeni Masalı Küreselleşme"de son olarak Anıl Çeçen'in, Dünyadaki ve Bölgedeki Gclişmeler Âçısından Kureselleşme başlıklı ve "Yeni Dünya Düzeni nden kastedilen, uluslararası sermayenin imparator şirketler düzenini gerçekleştirmek doğrultusunda aradığıbir düzendir. Bu haksız, adaletsiz bir düzendir. Bunu dünyanın kabul etmesi düsünülemez." dediği söyleşi yer alıyor. Tüm bu söyleşiler, yasanan bir gerçekliğe bağımsızlıkçılık yelini üfleyen aydınlanmızın uyarı çığlığıdır. Bu çığlı£i duymak zorundayız. Yeni Sağ Yeni aldatmaca. Işık Kansu, "Yeni Saö Aldatmaca" adlı kitabında, "emperyalizmin Yeni Masalı Küreselleşme"de ayrıntılarıyla yansıtılan Yeni Dünya Düzeni ve Küreselleşmenin emek dünyaMiıda yarattıklanna ısıldak tutuyor. dünyaya egemen olan bu yeni sağ ideolojinin ve politikanın "derin bir insanlık acısı" getirdiğini, milyonlarca kişiyi işsiz ve aç bıraktığını, sermaye egemenliği üzerinde yükselen Yeni Dünya Duzeni'nin, "tüm teknolojik gelişmelere karşın, üretimin en temel ve yiıce değerı olan insan emeğini, sosyal güvencelerden, dayanışmadan, örgüdülükten soyutlayarak yalnızlaştırma çabasında" olduğunu; ''Yüzyıllardır verdikleri savaşımlar sonrası emekçilerin kazanımlarını kurumsal olarak korumayı amaçlayan sendikalann büyük ölçüde etkisizleştirildiğini, zayıf bırakıldığını" söyleyen Kansu, bu kitapta emekten vana kuruluşların, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, sermayenin her türlü sınırı aşan atağı karşısında ne düşündüklerini; işçilerin, çalışanların çok güçlü yeni sağ dalgayı kırabilmek için hangi yöntemleri kullanmaları, hangi korungaçlı ılıman koyları savunmaları gerektiği konusundaki görüşlerini" aktanyor. tşçi Kofederasyonlarının Görüşleri bölümünde DÎSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın Sermaye Orgütsüzlüğü Teşvik ediyor; Türklş Genel Başkanı Bayram Meral'in Kureselleşme Tüm Dünyada Sendikaları Zayıflattı; Hak Iş Genel Başkanı Salim Uslu'nun Refah Zenginlerce Paylaşılıyor; Sendikaların Görüşleri bölümünde Genelîş.Sendikası eski Başkanı îsmail Hakkı Önal'ın tşçi Sınıfı Çıkış Yolunu Bulacaktır; Harblş Sendikası Genel Başkanı îzzet Çetin'in Sendikal Hareket Varolma Savaşı Veriyor; PetrolIş Sendikası Genel Başkanı Bayram Yıldırım'ın Sendikalar uluslararası Saldırıyla Karşı Karşıya; Almanya IGMETALL Sendikası Yürütme Kurulu eski üyesi Yılmaz Karahasan'ın Kureselleşme ve Avrupa Sendikaları başlıklı söyleşiler yer alıyor. Demokratik Kitle Örgütlerinin Görüşleri bölümünde TMMOB Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Yüksel Barkurt'un Küreselleşmenin Türkiye'deki Etkileri; Türk Tabipleri Birliği eski Genel Sekreteri Ata Soyer'in Yeni Dünya Düzeni ve Sağlık; EğitDer Genel Başkanı Mustafa Gazalcı nın Paralı Eğitim Fırsat Eşitliğine Karşı; Araştırmacı Önder Özdemir'in Çalışanlar Özelleştirmeye Karşı; Sadun Aren'in Sosyalizm, Sömürünün, Sınıfın ve Tahakkümün Olmadığı Bir Düzendir başlıklı söyleşilerini ve kitabın sonunda da "Bıle bile zarara sokulan, daha sonra özelleştirme tufanına kaptırılan ve 'şimdilik' emekçiler tarafından işletilen KARDEMÎR'in, Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın son durumu ile ilgili Kansu'nun hazırladığı bir söyleşiyi okuyoruz. Masaldan Bunalıma Yeni Dünya Düzeni: Kansu'nun, söyleşilerden oluşan son kıtabının adı ıse "Masaldan Bunalıma Yeni Dünya Düzeni". Kansu, bu kitabı sunuşuna, "Emperyalizmin Yeni Masalı: Küreselleşme"nin yayimlanma sından sonra geçen süredelci yaşadıklanmızı özetleyerek girerken bir çeşit toplumsal bellek sunuyor Kansu: Refahyol iktidarı, köktendinciliğin yükselişi, Susurluk kazası, devlet örgütüne sızmış çeteler, ırkçılık ve mikromilliyetçilik, iç ve dış borcun kabarması, rantiyenin üretim sektörünü teslim alması, yaşamın Her alanında mafyanın öne çıkması, 28 Şubat kararlan, sekiz yıllık zorunlu eğitiminyasalaşması, ulusal devleti çökertme çabaları, Türkiye'ye Sevr kouşullarının yeniden dayatılmak istenmesi, Cumhuriyet devıiminin 75. yıldönümünün milyonlarca kişi tarafından coşkuyla kutlanması, enerji sektörüne medya holdinglerinin ve Anayasa değişikliği ve tahkim önkoşuluyla yabancı sermayenin talip olması, siyset ve yargıda tıkanma, başkanlık sistemi önerileri, demokratikleşme özlemleri, başta tekstil olmak üzerc sanayi sektörünün bunalıma girmesi, yüzbinleri bulan iştcn çıkarınalar, iş saatlerinin azaltılarak emekçilerin ücretlerinin düşürülmek istenmesi... "Ya dünya?" diye sorup Clinton'ın seks skandalı, neoliberal küreselleşmenin "medarı iftiharı" Asya Kaplanları'nın çöküşü, Rusya Kri zı, IMF ve Dünya Bankası'nın bile küresel sermaye hareketlerini sorgulamaya başlaması, etnik ve dinsel bağnazlaşmaların sürmesi... diye yanıtlayan Kansu, "Masaldan bunalımın yahn gerçeğine dönmüş müyüz, dönmemiş miyiz? Ulusal çıkışımız var mı, yok mu? Sol düşünce adına ileri sürülen '3. Yol' önerisi Türkiye âçısından ne anlam ifade ediyor?" diye sorup ekliyor: "Bu kitapta yer alan söyleşiler; Cumhuriyet devrimlerinden, emekten, insan haklanndan yana bağımsız çizgisini sapmadan sürdüren, biı çalışanı olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet gazetesinde, gerek ulusal, gerekse uluslararası yetkin bilim insanları, uzmanlar siyasetçilerle, yukardaki sorunların yanıtını bulmak amacıyla 1998 yılı sonunda gerçekleştirildi. Şimdi vann gelin, eşlik edin istiyoruz, masaldaki cinin işeden çıktığına..." Aydınlanmızın çığığı devam ediyor bu kitapta da. Kitabın birinci bölümünde ODTÜ Felscfe Bölünıü Başkanı Ahmet Inam, Ankara Universitesi îletişim Fakiiltesi Basın Ekonomisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Arslan Sonat, SBF Oğretim Üyesi Taner Timur, Türklş Araştırma Merkezi Müdürü Oğuz Oyan, TODAÎE üğretim Üyesi BirgülAyman Güler, Marmara Universitesi Öğretim Üyesi Ahmet Çakmak, Emekli ürgeneıal Kemal Yavuz, Strateji Uzmanı Erol Mütercimlerin düşüncelerini okuyoruz. Ayrı ca, Hollanda'da kurulu Ulusötesi Şirketleı Araşlırma FJıstitüsü Başkan Yardımcısı Susan Gcorge ve ABD Massaçhussets Teknoloji Enstitüsü Oğretim Üyesi, Yazar Noam Chomsky ile yapılan söyleşiler de bu bölümde yer alıyor. Kitabın ikinci bölümü olan "3. Yol Tartışması'nda lşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek in Eski Dışisleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın, Eski Bırleşik Sosyalıst Parti Genel Başkanı Sadun Aren'in, CHP parti Meclisi Üyesi Abdülkadir Ateş'in düşüncelerini okuyoruz. 1998'in son aylarında ceşitli üniversitelerimizden oğretim üyelerinin küreselleşmeci görüşün akademik çevrelerde egemen olmaya başlaması üzerine kaleme aldıkları "Küreselleşmeye Teslimilet Tek Seçenek Değildir! başlıklı bildiri de kitabın sonunda "ek" olarak yer alıyor. "Kureselleşme kavramınm arkasınaa ulus devletlerin çok uluslu şirketlerin egemenliğine ve çıkarlarına terk edilmesini öngören Yeni Dünya yatmaktadır..." denilen ve birçok oğretim üyesinin imzasıyla yayımlanan bildirinin sonunda şunlar söyleniyor: "Bu bildiriyi imzalayan bizler, başta çalışan sınıflar olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, ezilen ülkeleri ve çevreyi yıkıma sürükleyen kureselleşme projesinin kacınılmaz ve almaşıksız olmadığını açıklıyor ve bağımsız, toplumcu, eşitlikçı ve çevreye duyarlı karşı projelerin oluşturulabilmesi için değerleri paylaşan herkesi göreve çağırıyoruz." Bu çağnya katıîmaya, görev almaya, imzanızı atmaya var mısınız? Î Yazıda sözü edilen kitaplar: Ayrıntının hdüşümü, fpk Kansu, Çağdas Yayınlan, 1996, 96 s. Buza Yaztlan Serüven, Işık Kansu, \mgeKitabevı Yayınlan, 1997, 112 s. Emperyalizmin Yeni Masalı Kureselleşme, Yaytna Haztrlayan: Işık Kansu, 1996, 4 Baum Cüldtkenı Yayınlan, 1999, 102. v. Yeni Sağ Yeni Aldatmaca, Yaytna Haztrlayan: Işık Kansu, Imge Kitabevı Yayınlan, 1997, 12Ss Masaldan Bunalıma Yeni Dünya Düzent, Yaytna Haztrlayan Işık Kansu, Cumhuriyet Kitaplan, 1999, 126 s. SAYFA 17