25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 8 A R A L I N 1 8 8 9 • Fethi Naci, bu haftaki Eleştiri Günlüğü'nde, John Berger'ın 'Fotokopiler'inielealıyor 3.sayfada ü Muzaffer Buyrukçu, Enis Batur'un 'Portreler'inideğeriendirdi 7.sayfada U Adnan Binyazar, 'Kazım TaşkentKlasikler'inideğerlendirdi 8.sayfada • öner Yağcı, Işık Kansu'nun kitaplannıdeğerlendirdi U.sayfada Meslekte yarım yüzyılı devirmiş bir eazeteci Cüneyt Arcayürek. Daha geniş bir söyleyişle, yakın tarihimizin de "en yakın" tanığı. Arcayürek bu tanıklıklarını kitaplar halinde yayımlamayi sürdürüyor; 'Cüneyt Arcayürek Açıklıyor' dizisinde yayımlanan on kitaptan sonra, 'Cüneyt Arcayürek Anlatıyor'la da on kitaplık yeni bir diziye başladı. Ayrıca înceleme, tarih roman ve anı olarak yedi kitabı daha var ustamızın. "Somut olaylar, bir şeyler anlatmaya, yorum yapmaya zorluyor yazanı"diyen Arcayürek'le konuştuk. IŞIK KANSU Yayımlanan kıtaplartmzla, Türkiye'nin yaklasık 40 yıllık uyası %ürecını anlattınız Gazetectnm tarihe not düşmek gibi bir önemli sorumlulujtu var, değil mi? Bız gazetecıyiz, tarihçi değiliz. Tarih yazıyoruz diye bir savımız olamaz. Tarih yazacak olanlara veya geçmiş günleri irdeleyip onların üzerinde düşünecek, arastırma vapacak olanlara bu yazdığımız kitaplarla yaraımcı olabiliriz. Nitekim bugüne değin bir çok arkadaşımız böyle kitaplar yazdı. Çok da iyi oldu. Bilinmeycn bazı gelişmeleri, olaylan yazdılar. Bilinenler tekrarlansa bile çok yararlı, çünkü bu gibi olaylann içyüzünde yatan, ama o gün bilınen, fakat sonradan unutulması mutlak olan gelişmeleri bir kitapta toparlamak çok gerckli. Yoksa olaylar unutulup gidiyor. Çok önemli oîayların bile üzerinden zaman geçtikten sonra ona ilişkın aynntıları unutabiliyoruz. Onlar belleklerden uçup gidebiliyor, konunun ana çızgileri kalıyor. Ancak, aslında o olaya ilişkin öyle ayrıntılar var ki, o konuyu daha sağlıklı yorumlanabilmesi için çok gerekli. Iste bu tür çalişmalarda o aynntılar kalıyor. Konu incelenirken, bakış açısını saptamak için araştırmacılara bclki o ayrıntılar yeni bir ufuk da veriyor. Türkiye'de olaylar çok hızlı gcfişiyor. Son yıllarda, bir tek olay üzerinde birkaç ay durulduğuna tanık olmadım. Çoğunun üstü örtülüveriyor. Örneğin, Cumhurbaşkanhğı scçimlcri. Bu scçimler de güncelliğe girilerek irdeleniyor. Şu isim mi olacak, bu isim mi öne çıkacak gibi. Bu, Türkiye'nin yapısında var. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. însanın gelişmesinde yeni yeni ufuklar açılıyor. Genç bir devletiz, genç bir nüfusumuz var. Bundan yararlanmak ve bu gencçCUMHURİYET KİTAP SAYI 513 Cüneyt Arcayii Yakın siyasi tarihimizin, yakın tanığı ve anlatıcısı KITAP Cumhuriyet P A A t I Z E K leri yetiştirmek zorundayız. Bir gazeteci olarak, gençlere bir katkı sağlayabileceksem eğer bu çalışmalarla, doğruyu yapmıs olduğuma inanıyorum. Ayrıca, önemli siyasi gelişmeleri yazarken zevk duyduğumu da itiraf etmeliyim. Vazmaktan da hoşlanıyorum galiba... Yeni kitabtnız "Demokrası Dönemecınde Üç Adam'da bmlerce ınceayrmtı var Sanırımgunugününe not tutuyor, kupür derliyorsunuz Gazeteci yaşadıklarını mutlaka bir yere not etmeli. Gazetecinin tipine göre, bu notlar farkh biçimde kullanılabilir. Bir gazeteci vardır, romansı bir havada olayı ve olaydaki insanları anlatır. Diğer başka gazeteci, olayları yorumlamadan kendine özgü bir üslupla anlatır. Kimisi, hafif yorumlar katar. Bütün bunlar gazetecinin doğasına göre, mutlaka değişir. Ama mutlak değişmeyen bir gereklilik vardır: Not almak. Ben günü gününe not tuttum. Hatta açık söyleyeyim, gazetelerin kupür halinde değil de, birinci sayfalarını biîc kcstiğim oldu. Çünkü, gazetenin yüzü bile bir bir değişik havayı anımsatır insana. Okuyana tat veren btr kurgudan yararlanmtptntz. Gertyc aönüşler, gıdıp gelmeler, olaylar arasındakı bağlantılar, benzeşmeler gtbı. Aslında bir kurguya bağlı kılmadım kendimi. Ör neğin, bir olayı aktaracağım, ama geçmişte o olayla bağlantılı bir başka olay var. Bunu okuyucu bilmcdiği için anımsatmak gerekiyor, yoksa kavrayamaz. Geriye dönüş, anımsatma, o günlere nasıl gelindiğini söyleyebilme olanağım kullandım. Kaldı ki, somut olaylar bir şey anlatmaya, yorum yapmaya zorluyor yazanı. Kitabın daha rahat okunur olması için tümceleri kısa kurmaya özen gösterdiğimi de söylemeliyim. 1960'lardan 1970'ltyıllara, CemalGürsel'den Fahri Korutürk'e doğru bir yolculukla başlıyor, daha sonra 12 Eylül ıle Köşk maratonuna geçtyorsunuz kitapta. Son 2030 ytl sizce daha yogun bir süreç miydi? önce bir ufuk turu çizdim. Çünkü, 12 Eylül 1980'den sonrasının öncekilerden farkı, altı çizilecek olayı Çankaya'dır. Neden? Çünkü, cunta lideri Kenan Evren 9 yıl kaldı yukarıda. Bu, az bir süreç dcğil. Kcnan Evren'den sonra 1989'daki Cumhurbaşkanlığı seçimi 1987 yılında tezgaha kondu. Bütün bu süreçte Çankaya, Kenan Evren'in yerini almaya hazırlanan Turgut Ozal var. Kenan Evren'in Türk demokrasisinc yararlarını sayacak, kendisine çok yakın olanlann dışında pek insan göremiyorum. 12 Eylül sürecinde de, 1982 Anayasası iîe birlikte elbette Çankaya var. Anayasa, yüzde 92.5 ile kabul edildi. Toplumun çok az okuyan, yaDevamt 4. sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle