Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
m CAPAN Küba şiirinden seçmeler / Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut 'Evrenin tumunu içimde tasıvorum' •• •• • ReginoE.Boti (18781958) Tanyeri Kurmacası Evrenin tümiinü içimde taşıyorum. Tan sökerken, ben okurken, ay ve bahçe bana cşlik cdiyorlar. Bir gürültü geliyor aklıma, gözüpek ve öncii bir gürültü. Sorguluyorum bakışlanmla da bir yandan. Karıştırdığım notlarımın sayfalarında bir kclebek kanat çırpıyor, aynı gürültüyle uzaklardaıı, çok uzaklardan gclen bir uçagtnki sanki olanca gücüyle uçarken. , " ağıtlar içinde buruk duygular bırakır çıkar. Ve, übtclik, ağlamak yatıştırmaz adamı. Ne boğazındaki dügüm çözülür ne kaygılanıı dağılır, Sanırsın dünya başına yıkılmışttr, ya da sanki yüzmektcsindir sularda ve sanki çiçekleri sularm sarıp bogmakta seni. Kayıp düştüğünü görmek gibi düşünde sanki, kayıp gitmek aşagıya hiç telaş etmeden ve bilmek orada beklemeyeceğıni kimsenin seni. Sanki bir agırlık çökmüştür iistüne konuşnıak istersin, çıkmak, silkinmek, uçmak her seferinde parmaklıklarına çarparak kafesin. Açık bir kitaba bakarsın ama görmezsin sayfada yazıh olanları; gözlerini kaldınp gö^e bakarsın ama görmezsin gelip geçen bulutu; çiçcğe bakarsın: sevdalanmazsın; ağaca bakarsın: için hop ctmez; gecenin içinde biilbülü duyarsin anlamazsın şakıdığı ezgiyi. Dönmen gerekir yalnızlıklarına yerini yurdunu paylaştığın bir başınalıklara, ve düşünmeye koyulmalısın ufaktan ufaktan, ve söylemeye başlamalı azar azar sözcükleri, ve boğazını tıkamış kaygılarımla biçimlendirmelisin şiirini. Herşcy bittikten sonra, razı olurum yakalayıp bir kelcbck gibi iğnelesen de kanatlarımdan beni.) Çalmalıydım. Ama kapı karanlıkta susuyordu ayakta dikclmiş bir ölü gibi. Ardında ne bir ışık ne bir gürültü. Ve adımlarım, karaıılıga çivilcnirken, sessizliktcn öte geçerniyorlardı. Nasıl, elimi kaldınp da, uyandırabilirim uyuvanı, ve seslenerek, buradayım diye, nasıl öldürebilirim gölgeyir1 Ve nasıl, nasıl yapayalnız insan ıçin doldurup yok etmeli gözemin boşjuğunu? Böylesi daha iyi. Beklesin hele zamanı gelir kapıyı çalraanın Kapı Agustîn Acosta (18861979) Çıplak Taş Sana hoşçakal demeye geldim, çıplak taş. Yapayalnızsın sen gecenin ortasında. Çoğu kez başımı sana yasladım vc Yakub'un düşünü gördüm. S.imdi, yolculuğu sürdürürken, artık taşımıyorum senin yanağımda bıraktığın kırmızı izden başka bir şey. Içimden sağol diyorum. Yumuşacık yastıklar bana erinç dolu düşlerden, kol kanat luran yaşam sevinçlerinden başka bir şey vermedi. Gcrck duyuyordu istencim senin buruk dayanıkhlığına. Belki de sen, Yakub'a kutsal kitap meselindeki düşle aynısın, ve içinde senin az bulunan bir cevher gibi uyumakta önbili. Yapayalnızsın sen gecenin ortasında... Sana hoşçakal demeye geldim, çıplak taş... Nicolâs Guillen (19021989) Gitar Sabah alacasında asılmış bekiiyor kararlı gitar; ahşabın derinlikjferinin sesi umarsızlık içinde. T» ' . NlCOlâS Cullien (19021989) Kucaklama Bugün ırmağı tümüyle duyumsadım koflarımda...duyumsadım ırmağı kollarımda, sarsılan canlıhğını yeşil bir erkeğin bedeni gibi... Bu sabah ırmak benim oldu: Kaldırdım onu söküp eski yatağından...Bağrıma bastım onu! Olanca agırlığıyla...Zonkluyordu yatağından yırtılışının acılarıyla... Sofiuk ateşi suyun...Ağzımda bıraktı sevginin ve ölümün buruk tadını... Içini çekip inler halkım yakınmalarla dolu ince belinde, seslere gebedir karnı, gerilir dayanıklı sert eti. Tek başına yanar şavkında ay doğup ta batana dek; yanar durur tutsağı dönen eteğin kuyruğunaan ayn. Esrimiş adamı arabasında, kasvetli kabareyi arkasında bıraktı, ölecek kadar soğuk, her geçen gece, ve incecik başını kaldırdı, hem evrensel hcm Kübalı, ne esrar, ne marihuana, ne de kokain gerekti. Dulce Maria Loynaz (1902) Şürimde Ozgürüm Şiirimde özgüriim: denizim o benim. geniş denizim, çevrenlerden soyunmuş... şiirimde denizin üzerinde yürürüm, ürürüm bırakılmış dalgalar üzerinde ir dalganın ötekine bıraktığı dalgalar... Yürürüm şiirimde; soluk alır, yaşar, çoğalırım şiirimde, orada bir yol bulur ayaklarım ve bir yön bulur yolum vc ellerim yakalayacaklarını ve ıımudum sarılacaklannı vc yaşaınım anlamını. Şiirimde özgüriim, o da benim gibi özgür. Çok scvişiriz ikiıniz. Birbirimizin Küçücük kalırım otıun dışında ve di/. çökcrim cllcrinılc yarnttığımın onündc, parmaklatımla yoğurdıığıım yıımuşak kildcn yapıtımın önünde... Onıın içinde, dileniı vc kcndım olurum. 18 K Eugenio Florit (1903) Şiir A poem begins with a lump in the tbroat • Kobcrl Frost Evct, boğazın düğüm düğüm olıır vc bilcmczsin nasıl odip dc çözcccğini. Bazen ağlamak insarıa iyi gclir, ama bazcn bu da yctcrlı olmaz. Çüukü ağlayacnk olsan hıçkırıklar ıi onu cezalandıran vuruşla yenilenmiş, ardını bırakmayan dostunu bekler! Her dem dimdik, düştüğü görülmemiş, taşımakta kahkahasını ve ağıdını, tczeneden tırnaklarını gcçirmiş yaşamın ba^rına. CUMHURİYET KİTAP SAYI Gel yüzyılların gitarı, J 506 SAYFA