27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AT CAPAN ]aan Kaplinski/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan tortop olup bir ucu olmayan yapışkan ruh ipliklerini uykuyla uvanıklık arasında akltmın derinliklerinden yükselen mavi alevlerin içine atmayı düşünen DANA PARAMİTA(*) bu kızıl kokulu çilekten akşam karanlığında ekin biçmekten eve dönerken sadece sıcak kızıl bir parıltı kaldı sana getirebildiğim hatırladığımız uykuyla uyanıklık ve iki düş arasında (*) Dana Paramita (Sanskritçe): cömertliğin yetkinliği KIZILAĞAÇLAR ALTINDA bir kaynak alacakaranlığın yankısız dünyasında aydınlığın hıç durmadan belli belirsiz karanlığa dönüşiinü yansıtan "Hepiminn icinde avnı deniz" Estonyalı şair Jaan Kaplinski 1941'de Tartu'da doğmuş. Annesi Estonyah. Leh asıllı babası ise Stalin döneminde çalışma kamplarında kaybolup gitmiş. Çocuk yaşta babasını yitiren Kaplinski yüksek öğrenimini Tartu Devlet Universitesi Roman Dilleri Bölümü'nde tamamlamış. Daha sonra antropolojiylc ilgilenmiş vc Paul Radin ilc Claudc LeviStrauss'un ve dilbilimci Benjamin Whorf'un yapıtlarını incelemiş. Ispanyolca, Fransızca, îngilizce, Lehçe ve Çince'den çeviriler yapan Kaplinski kendi şiirlerinin Ingilizce'yc çevrilmesinde Sam Hamill'le birlikte çalışmış. Kendisi aynı zamanda yalnız Mahayana Budizminin değil Hint, Çin, Japon ve Kore felsefelerinin de gönüllü bir öğrencisi. Tartu'da oturan şair aynıkentin üniversitesinde öğretim üyesi. HEPÎMÎZİN içindc aynı deniz kırmızı karanlık ılık yüreğin yelkenlerinin her dalgalanışıyla çarpan rüzgârlar beyaz boşlukta köpüklerin çizgisi kürekten damlayan soru yuvarlanıp dönüyor dalgaların üstünde korku karanlığın gerisinde ya da aynı deniz bir başka dcnizi bekleyen OLMAYAN çocukluğıımun ılımlı yumuşak yaz gecesi olsan kocaman sessiz kanatlarıyla üstümü örten ve dünyamızı dolduran alacakaranlıkta aörüp TERTEMÎZ VE YANAN bir susuzluk sana duyduğum özlemlerin en sonsuzu en derini elini elime ulaştıran iki sözün iki bakışın arasında ormanın üzerinde ağaçları hışırdatan rüzgâr ÎKAROS olmak ve tutuşmuş kanatlarla yanan dü^ünçiçeklerinin üstüne düşmek sana yeniden yurdunu kazandıran bir geçit bir ada bir ütopya senin adını alan AKIP GtDEN DUNYANIN bir an saydamlaştığı gecenin uçsuz bucaksız ışığı ve sağ yanımda senin soluk alışın seninle öyle susamış öyle sessizdık ki deniz kıyısında bazen Saaremaa'da ikimiz ZAMAN UZAM BAHÇE ormanın patikaları o kadar o kadar dolu ki yokluğunla her yerde garip hüzünlü bir sessizlik seni bekleyen KOCA KARA KÎRPt sonsuzluk iniyor vadiye dikenli bir top bir çocuğun ellerinde eriyen bütün sınırlar dikenli telleri bu dunyanın kirpi gibi jutun sınırlarda çocukların gözleri kelebekler gibi yerlere serilmiş ayaklarının altında YAZIN SON AKŞAMI bulutlu ılık kapısını çaldığım kimse cvdc değildi Çantamda işe yaramayan iki şişe şarap yolda rastladığım herkes sarhoştu herkes sarhoş, sokakta YAVAŞ YAVAŞ KİRLIIRMAGIMIZ akarak arıtıyor kendini yavaş yavaş belki biz de başarırız el elc tutuşup bu dunyanın sorısuz temizliğine dönmeyı anlayarak hiçbir zaman onu gerçekten terketmediğimizi TOZ ALIP temizleyerek çamurunu yıkayarak ailenin on çift çizmesinin çamurunu karın yağmasını bekliyorum zaman geçiyor kış geçiyor Î HER ŞEY ERİYOR 'anıp tükeniyor amba lambanın abajuru ışığın kendisi gölge bile bırakmadan hiçbir dünya senin değil sen de herhangi bir dunyanın değusin yollarda çckiliyorsun her yerden gelip her yere giden yağmur ve ışıkla SAYFA 19 BUGUN bırak da sonsuza kadar senin yumuşak bakışlannla bakayım kendi içime odamızı KİTAP SAYI 504 HEM ÖRÜMCEĞÎM hem de sinek kendi ağına düşen bazen akşam saatlerinde CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle