Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 4 E K I 1 8 8 8 U Fethi Naci, bu haftaki Eleştiri Günlüğü'nde A. Erdoğan'ın "Mucizevi Mandarin"ini değerlendiriyor 3.say/ada • Muzaffer Buyrukçu, V. H. Ghata'nın romanını değerlendirdi 10. sayfada ü Zeynep Aliye, Ataol Behramoğlu ile şiirieri üzerine konuştu I4.sayfada ü Sennur Sezer, Sadık Hidayet'in Üç DamlaKan'ını değerlendirdi 18.sayfada MIT/UP' Cumhuriyet Z E K Veysel Çolak HASAN OZTOPRAK Bir şlip Yanatlğl Vevsel Çolak 1954 Rize doğumlu. 1970'li yıllardan bu yana pek çok dergi ve gazetede şiir, yazı ve makaleleri yayımlanaı. Yayımlanmış dokuz şiir • ' " kitabı var Veysel Çolak'ın. Şiir üzerine yazdığı yazıları da hızla kitaplaşıyor şu sıralar. Dört yıldır Dize Şiir Postası adlı bir dergi de yayımlayan Çolak'ı :• .• tanıtmaya çalıştık sizlere. M dliyetSanat dergisinin düzenlediğı "1974'ün Y.rt Başanlt Genç Şairi" yarışmasmda ödül alarak adttıızı duyurdunuz. O günlcrdeki duy gulanntzdan sizde kalan nedır? Gelecekte bugünü özleyeceğimi biliyorum. Şimdilerde 70'li yılların insan ilişkilerini, doğanın diriliğini, gençlifiimi özlediğim gibi. O ytllarda yazdığım şiirieri, yazıları Behçet Necatigil, Cemal Sürcya, Oktay Rifat okuyordu. Artık hiçbir zaman yazdıklarımı okuyamayacaklar. Ben biraz da onlar için yazmıyor mııydum şiirlerimi? Şimdi yazdığım bir şiire ilişken Cemal Süreya'nın.. ne düşündüğünü bilememek beni acitıyor. Onlar şiirdcn yana insanlardı. Şiir biraz da görgü işidir ya hani; onlar bu görgünün stmgesiydi bana kalırsa. Edebiyat ortamında insan ilişkilerini bclirlcycn cstctik değerlerdi. Örneğin şiir, yaşamın hiçbir bağfamında bir değişim aracı olarak kullamlmıyordu. Açıktı insanlar. Yüreklcrini koyuyorlardı ortaya. J üri üyeleri estetik nedenlerini sıralayarak oyunu kimc verdigini açıkça söyleyebiliyorlardı. O yarışmada böylesine insanların oylarıyla başarılı bulunmııştum. Bu, bcni hâlâ scvindiriyor. Oncmscmemin nedenini oluşturuyor bu da. Stz tonralart Sabrt Altınel, Halıl Kocagöz, R/at Ugaz, Ali RIZÜ Ertan, Altın Koza... gibi başka şiir üdiUlcri de kazandınız Odüllcrin şıır serüvemnizde etkısi ne oldu? Yirmi bt'i yılda ne degi^li? Bugün Türkiye'dekiödülsistemini natıl değerlenairiyoriunuz? Öncelikle şunu saptamak gerekiyor: Bizim ülkcmizin insanlarının reklamlarla belirlenmek için özel biryetcncklcri var. Ulusal burjuvazinin olmayışı ve dolayısıyla buriuva kültürünün özümsehemeyişi nedeniyle kimsenin nayata ve kültürel ögelere uygulayabileceği birölç.üt yok. Böyle olunca da, ne olursa olsun, allayıp pul ladıktan sonra mutlaka birçok alıcısı olabilmckte. Işte burdan hareketlc ödüllere bir işlerlik kazandırıldı. lşe yaradığı görülünce de sayısı bir hayli çoğaltıldı, parasal degeri de riyle. Bu işleyiş, odüllcrin içeriğini bütünüyle dışlayaralc, bir meta üişkisine dönüştürüldü. Yani pa rayı dışlayan sosyalist kültürün bir açılunı olan ödül; kapitalist anlayışın bir açılımıymış gibi uygulandı. Bugün, ödüllerin ürkütücü açmazıdır bu. lşte yirmi beş yıl sonra gelinen nokta... Ne denilebilir ki. Ama hiçbir kitabıma aldıgım ödülün kuşağını koymadım. O ödüllerin; tanınmama, kuşağımın en bilinen şairi olmama elbette bir katkısı olmuştur. Ancak o kadar. Elbette şiirimi daha bir şiir kılamamıştır bu ödüller. o Günümüzde ödüllere katılmak bir kuyuya atlamak gibi. Hiçbir jüri üyesi, karar raporunu nedenferiyle açıklayamıyor. Yarışmaya katıldığı halde okunmayan kitaplar, ona buna danışılarak beliren kararlar, yarışma şartnamelerinin kaypakça düzenlenişi, ödülleri sabıkalı kılmıştır. Dahası geçersizleştirmiştir. l'am bu noktada anımsatmak istiyorum: Siz de bazt şiir ödüllerinin jürilerindesıniz. Onların da geçersız oldug'unu söylemiş olmuyor musunuz? Ödül verirken kararlarımda yanılıyor olabilirim. Bunu zaman gösterecek. Ama emin olduğum bir şey var: Kesinlikle katılanların şiirine bakıyorum. Sezgilerim, şiir bilgim, şiirden yana olan değişmez tavrım, bir şiir fanatiği oluşum beni yönlendiriyor; karanmı belir liyor. Dahası, şiir söz konusu olduğunda kendimden yana bile değilim. Ortodoksça bir tavır bu. Bcnim için önemli, insanî anlamda varlık nedenlerinden biri. Du ruşum bu olunca verdiğim ödül kararlarının raporlarını; oyumu, kime, neden verdiğimi yazarak; yayımlıyorum. Çünkü inanıyorum ki verdiginiz ödülü kendinize dc vermiş olursunuz. Sorun, galiba, böyle bakılnıayışın da... Buna kalırsa fcna bir sorgulama olmadı bu. lilbette bir sairle, şiıri, şiir terü'venıni konuşmalıyız. Uk dnnem iiirlerinizde daha çok lirik/romantik bir tarzı benim.semiştiniz '70'li yılların ikinci yarısında beliren politik söylemin kurucularından nldunuz. Bu evrilme nasıl oldu? Kendi şiirinizin ekseninde 70 'liyılların politik şıirinı degerlendirir misinız? Bu sorudan bıktığımı söylemeliyim. Yanıt olabilecek her saptama aslında eleştirmenler tarafından bulunup çıkartılmalı. Bu olmuyor. Şiirimiz böylesine olanaklardan; bilincin bilincinden yoksun. Böyle de süreceg'e benziyor. durum bu olunca da eleştirmenlerin görevini şairlere yüklüyor herkes. Bıınun tek olanağı görülüyor söyleşiler. Şiire ilişkin çok yazan, söyleşilen biri oluşum, yinelemelere düşmeme neden olabiliyor. Şimdi de Devamı 4. sayfada. « " • CUMHURİYET KİTAP SAYI 504