Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilimkurgunun bir büyük yazarı ya da... Stanislav Lem ve Belecenin diinvası Bilimkurgunun kcndinc özgü kalıplarını zorlayan, Batı'nın asimilasyoncu biçimciliğinc özsel bir tavır gcliştircn Stanislav Lcm'in, kendine özgü bir yer edindiğini söylemek olası. Belli bir beğeni düzeyine erişmiş bilimkurgu okuru için Stanislaw Lem, değişik bir tat olmanın yanında, ideolojinin de gerekliliğini göstermesi yönünden ilginç bulunmaktadır. MUSTAFA YELKENLİ takım önlemlcr alır. Gezegende bilim adamlarını ziyaret eden gizemli insanlar gibi... Atna en önemlisi, Dr. Kelvin'i görme ye gelen eski sevgilisi Rheya.Rheya yirmi yaşlarında oldukça gü/el nır kacıın. Çok öneeleri dünyada intilıar etnıiş olan bu genç ve güzel kadınla karşılaşan Ür. Kel vin, Rhcya'nın varlığı karşısında kendi geçmisini borgulamaktan kaçınamaz. Rheya nın olümünden kentlini sorumlu lutmakta ve ^imdi belki de ya^amının en önemli hatasını giderebileceğini düşünmektcdir. Solaris ise eanlı ve dü^iinen bir varlık olarak, kendisini mcelemeye alan yabaneıların ketıdisine bir kötiıluk yapmalarını engellemek için, bu insanla rın en insani yönlerine yönelerek onların geçmişlerini ve belleklcrinde yer eden olumsuz ögeleri kar.'jilarına tlikerek bir mesaj vermeye çalışmaktadır. ür. Kelvin unutamadı^ı ve viedani rahatsızlık duyduğu Rheya olayını yeniden ya^ar ve gee mişte yapmıij olduğu hatayı giderebileceğini düşünüı; ancak kendisiııe iletilnıeyc çalışılan mesajı da almışrır. Sahile giderek elini okyanusa uzatır. Ciezegenin ıletisi yerine ulaşmış, gereken yanıt verılmiştir. Yazar Stanislav Lem, sosyalist kültür altında yeti^en ve bilimkurguda teknolojinin insani ürküten gelışınıınden ote, in san faktorüne gondermeler yapan bir yazar. Teknolojik ilerlemelcrin ve bilimsel gclişimlerin doöal sonıjcu olan aşırı makineleijinenin, bilimkurguda ön planda görıilme.si, edebiyatta insan öğcsini gölgelcdiğini önc süıenlcri kuijku.suz haklı kılmakta. tşte bu noktada Stanislav I ,em bu yapıtıyla, eleştirmenlerin ku^kusunu haklı görürcesine Stanley Kubrick ve ArthurC. Clarke'ın ortak yapıtlan2001 Uzay Yolu Macerası'nda aşırı bir şekilde işlenen makinc vc yapay zekâ ycrinc, uzayın bir köşesinde insani kaygılar taşıyan vc yaşamını dogal akışında sürdiirmek isteyen canlı bir gezegen ile yine aşklan, tutkulan, özlemleri vc korkuları olan bir insanla çekişmesini, birbirlerini anlamaya çalışmalarını isjcr. Bu yönüyle, bilimkurgunun basit bir uzay serüveni olmasının örcsinde, diğcr kitaplannda sıkça görülen toplumsal cleştiriyi bu kezbircycyönclikeleştirilergeliştirmektc vc bunu yansıtmaya çalüjinaktadır. Bu bağlamda Stanislav Lem, diğer yazarların tersine, uzak gezegenlerde hep daha üstün bir uygarlık bulma arayışına karşın, öngörülcn uygarlıkların ycryüzündeki uygarlığın bir benzcri olabileccğini dc reddctmekte ve diğer uygarlıkların bizim sosyopolitik ve ahlak anlayısımızın dışıncia kendi öznel vc dünyasal koijullarına uygun bir gcliijirn süreciylc, diyalcktik gelişimi geleceğe taşıyor olmasını öncmscmesiyıe tartışılması gerektiğini işlemektedir. Solaris insani kaygılan öne cıkaran, bilimkurgunun hep eksik gösterilmeye çalı^ılanyönünugidcrici birbaşyapıt olmasıyla da önemli. Derlcr kı, bırkaç bılimscl kurgu eklenerek bir polisiye veya aı^k romanından rahatlıkla bilimkurgu romanı yaratılabilir. Ya da bilimkurgudan birkat,' "atraksiyon" atıldıfiında gerıye ne kalırr' Bu iddiaya dogrudur demck için, sadcce sıradan ve bu türün eğlencelik olan ucuz ki taplarına bakmakla sınırlı olmak gerekir. Üysa bilimkurgunun, edebiyat içinde yeri olan örnekıeri bu kadar sıradan bir yakla^ınıa izin vermez. Çünkü bilimkurgudakı roman kıırgusunun özünde bu türün ana özellikleri yer alıyorsa, içindenhangi "atraksiyonu ' atabilırsınizki.. Oylc bir ^eye kalküjildığında roman roman olmaktan çıkar. ()rneğin Stanislav Lcm'in kita|5İarından hangi "atraksiyon" atılabiliir1 Anıa bıınun yanında Ursııla LeCıiıin'in Balıkçıl Gözu adlı romanındaki biltüne denileıı hayvanı romandan çıkarılırsa, dunyadan sürgün cdilen bir dizi insan başka birgezegenedeğıldebir başka ulkeye gonderilirsc roman özünden hiçbir sey yitirmeden bilimkurgu ro manı olmaktan çıkar. Yine aynı yazarın Başlama Yeri adlı kitabında, ırnıak kıyısında bir başka mekana açılan gızli aralığı atarsanız kuşkusuz romanın özü bozulmadan bilimkurgusal özelliöini yitirecektir. Ya da çokça eleştirilcn, bir zaman makinesiyle geçmişe gidip orada birtakım scriıvenlcre bulaşmak da pck bilimkurguca nitclendirilmez. Zaman makinesi kaltlırılırsa, kuşkusıız anlatı (arklı bir nitcligc bürüncccktir. (iilbette bu iddiada ılginç paradoksal kurgulamaları dışarıda tutmak gerckir.) Bu nedenlc Lenı'ın romanlarında iğreti duran atraksiyonlardan balısetmek pek mümkün dcğildir 1 969'da Arthur C. Clarke'ın bir öy küsünden 2001 Uzay Yolu Maccrası'nı (2001: A Space Odyssey) sinemaya kazandıran Stanlcy Kubrick makinelerin insana olan üstünlüğünü karamsar bir açıtlan ışlerkcn, öte yandan da görsel yanı ağır basan sincmayla, bilimkurgunun yaygmlık kazanacağından bahsediliyordu. Ogünekadarbirçok bilimkurgu filrni çevrilmesine karşın bu denli yoğun bir tartışma yaratılmamış vc görselliğin görkemlilig'inden hiç söz edilmemişti. Tartışmanm asıl önemli noktası filmde işlcnen, insanın makineler karşısında bir romana konıı olabilecck kadar güçsüz vc çarcsiz kalmasıydı. İşte tam bu tartışmaların birtiği sanılan bir zamanda, bu kez bir başka önemli sincma ustası Andrei Tarkovvski 1972 yılında Polonyalı yazar Stanislav Lcm'in Solaris adlı romanım bcyaznerdeye aktarıyordu. Ancak bu kez, teknolojinin başdöndürücü gclişiminin yarattığı giicü ve yctkinliği dcğil, insan anlatının özünü oluştıırnıııştu ki vc ağaçların dışında digcr canlı yaratıklar ı!a farklı fizıksel göriinümlerc sa hiptirlcr. Iki kollu, küçük vücutlu, dcv bir istiridycye benzeycn, gözü olmayan, burıın dclikleri vc aj>tz yerine ikiyc böIünınüs bir çentiği andıran bir yarıgın bıılıınıiıığu küçük bir başı vardır bu yaratığın. Birbiıi içindc yaşayan iki canlıyı anuınr bu. Çift dolaşım sistemi olan bu yaratıgın harekcti isc uzun adımlarla ya da sıçrayarak yürümcsıdir. Küçük yara tık, kangurunıınkine benzer bir yuvada oturur. Iki varlığı taşıyan bu bedende si nir sistemi yoktur. Iki canlıyı içcrcn bu bedenin yönetmenliğini Faul Vcrlıo cven'in yaptiğı Total Recall adlı bir filmde isyancıfarı yöneten mutasyona benze mcktcdir. Bundan farklı olarak omıırili öi olduğu haldc, bcyni olmayan, lcnlaıik nezleri ve üç karacigeri var. Yabancı gezegenlerde bulunan Lem'in dünyalı kahramanlarında göze çaıpan olgu, farklı canlılardan kenuilerini üstun görmcmeleri ve bunları sömürii aracı olarak algılamamalarıdır. Gerek Solaris gerek Aden'de gereken incelemeler bit tiktcn sonra oradaki canhların yaşamlarına müdahale ctmeden oradan avrılınır. Bizim dünyamızdan farklı bir fizyoloiiye, farklı birpsikoloiiyevclarklı birgclişim sürecine sahip bu canlıları betitn lcycn yazarın, bilimkurgu edcbiyatında,' diğer yazın türlerinden farklı olarak ya dırgatma unsurunu ve şaşırtıcı motirîeri eleştirel bir anlamda insani kaygılar için dc anlatmasıdır. Başka dıinyalan anlatan Lem, ötekileri yazarken insani yönü önc çıkartmakla farklı bir yer edinmektedir bu türün yazarları içindc Yıldızlardan dönüş Lem'in Yıldızların Donüşü tRctorne des Ltoiles, bu kitabın adı çeviriye görc Yıldızlardan Dönüş olacağını herkcstcn geri kalmamak için Dende beliı tmiş ola yım) vc Gelecck Bilim Kongrcsi (The Fiuturological (^ongress, 1971) adlı her iki kitabında gcleceklc ilgili öngörülcrindc biraz absürd, biraz da alaycı bir üslup kullanmasına rağmen yazar, Yıldızların Dönüşü biraz daha ciddi bir görünüm taşır. 127 yıl öncc otuz yaşlarında olan kcşif gczisi pilotu Hal Brcgg yedisi bilim adamı olan 12 kişilık ucuş peısonclı ile 2i ışık yılı uzaklıktaki homalhaut'a düzenlenen bir volculuğa çıkar. Diinya yılıyla 127 olanV>u yolculuk izafi olarak on yıl sürmüştür. Kırk yaşlarında dünyaya dönen Bregg'in 127 yıl sonrası bir diinya beklemektedir. Bu süreç için de her şey ürküntü vcrccek boyutt değişmiştir. Bu dcğişimi 127 yıl öncesinden kalan bir adamın kabullenmesi mümkün olabilir mi sorunsalı kitabın ana konusu olmaktadır. Bu değişikliklerin cn belirgin vc kabııl cdilemez olanı ise Betrize denilen ahla ki bir zorunltıluk haline gclcn tıbbi bir müdahalcdir. I lcrkcsin doğduğu an bet rizeedilmesiyasal bir zorunltıluk olmak tan öte, toplumsal bir kural olnıuştur. Kana ilave edilcn hir şcyin ınsanda tüm yaşam boyunca ctkili olabilmcsi içindc, Brirt denilen süte benzer sıvının her giin içilmcsi gerekir. Bu sıvı zaten giinlük yaşamdaister istcmezkullanılan birsıulıır; bundan kaçınmak olanaksızdır. Bctrizc denilen şey insanın içindeki saldırganlık dürtiisıinü yok cdiyor. Halkların insan cıllaştırılnıası adı verilen bu kuramı gcliştiren üç bilim adamı Bcnnet, Trimaldı vc Zahrof'un isimlerinin ilk hecelcrinden adını alan bu yöntcm, ilk yirmi yıl da büyük tcpki alır. Sabotajlar, direnişler, gösteriler bu uygulamayı engellcye mez. Betrize edilenlcr büyüyün yctiştikçe insanlığın evrenscl kültürel değerini reddcdcrler. Her alanda dcğişiklik kındini gösterir. Savaşa, şiddctc, erotizme, sosyal alışkanlıklara değin, her şeyc kar şı zihinsel değişim gittikçc ağırlığını his settirir. Işinen dramatik yanı betrize cdilen gençlerin kendi ailelerinc karşı yabancı kalışlandır. ()nlara yönclık ortak " C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 1 6 Gezegendeki gizemli olaylar Solaris, diınyadan çok uzakta, ıki gü neşi olan, suyla kanhoir gezegen. Araştırma için gönderilen bilim adamlarıyfa ilctişim sağlanamayınca Dr. Kris Kelvin gezegene gönderilir. Gezegende ıntihar eden Gibarian'la birliktc Dr. Snov ve Dr. Sartorius var. 1 ler iki bilim adarnı gezegenin yapısından kaynaklanan bazı gizeıııli olaylaıııı ctkisiyle çevrelerine olan güvenlerini yitırmişlcr vc kendi iclerinc kapanarak dışa açılmazlar. Kris bir taraftan gezegenin sırlarını çözmekle uğlaşırken, diğcr taraltan da arkadaşlarının kuşkularını gıdcrmcyc çalışır. Solaris'e inen ilk aıaştırma genıisi, önemli bulgular elde edcrek, Solaris'in okyanusunun organik bir oluşum olduğunıı saptamıştı. Jelatinimsi bir maddey lc kaplı, akışkan, son derece büyük, dcv gibi bölünmez bir hücıe oldugu anlaşıl masına karşın, kim.se bu okyanusun canlı bir varlık olduğunu itiıal etmez. Fizik çilcr ve astronomlar bıınun evrimleşmiş organik bir yapı olduğunu öne sürerler. Bıınun yanı sıra, okyanııstaki bu dcğişiıııleıi diyalcktik açıdan açıklaınaya çalışanlar da yok değıldı. Gezegenin yö rüngesindeki yapısal dcğişiklikler, gezegendeki olağan cvrimlcşmcyi, tek hücre dcn çok hücrcli aşamalara, bitkiscl vc hayvansal evreleri, beyin ve sınir sistemi nin gelişim süreçlerini atlayarak "içdengeli okyanus" aşamasına ulaştırmıştı. Bu diyalckrik gelişim, olağan gelişim, olağan cvriınlcşmcdc görülen zekâ salıibi varlıklar gıbı, çıvrcye ııyum sağlayacak ycrdc, doğrudan çevreye egcmen olmuştu. Gezegen böylesi diyalektik gelişimi ne uygun bir sıçrama vc zekâ sahibi bir varlık haline gelince, kendine yaklaşan ların, anlamaya çalışanların niyctlcrini düşmanca öngördüğünden olacak, bir SAYFA 12 İlglnç yaşam biçimlari Yabanu biı dünyada, bizdetı farkh türler üzerinde kıırgulama yapan Lem'in, Solaris'e benzer biı başka yapıtı Aden'dir. Bir kaza sonucu bir süre için uzak bir gezegende malısur kalan altı bilim adamının birkaç günıınü anlatan yazar, Solaris'e benzer ve hep bizim diijimızda, usumuzun bile ötesinde ilginç yaşam biçimlerini, farkh canlı türlcrini bctimlcr. Ince, agaca benzer, topraktan yükselcn dikcy nir gövdcyi andıran, solgun, grimsi, ınetal parlakıığına sahip bir türdür bunlar. Yabancı yaratıklar sadecc bunlarla sınırlı değil; kalın kıllarla kaplı, ince gövdeleri vc altlarına kıvırdiKİarı uzun bacaklarıyla örümccgc benzeyen bitkiler de vardır gezegende. BitTÜRKÇEDE STANİSLAV LEM 1 Solaris, Maya Yayınları, 1983 2 Solaris, Kavram Yaymlan, 1985 3 Yıldızların Dönüşü.Baskan Yayınları, 1984 4 Aden, Ilctişim Yayınlan, 1995 5 Gclecekbilim Kongresi, Ilctişim Yayınlan, 1997