23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 KURL A R A özçan Karabulut ODTÜ'de istatistik okudu. 19791982 döneminde ODTU Edebiyat Kulübü'nün baskanlığını yaptt. Edebiyatçılar Derneği'nin kuruculanndan olup, dernek tarafından yayımlanan "Bir Topluöldürüm ÖyküsüSıvas Kitabı'nın çaltşma grubunda yer aldı. Kendisinin sunup yönettiği söylesileri "Her Pazartesi Edebiyat Konuşmaları " adtyla yayına hazırladı. Yayına hazırladığı bir başka kitap "Öykünün Vencerpsinden de, 1. Ankara Oykü Günleri'nde yapılan konuşmalar. sunulan bildiriler yer aldı. "Düsler /Oyküler" dergisin editörlüğünü yapıyor. 'küküaprarı, "Karşı küler" (Pür Yaymalık 1084, Edebiyat ve Elestiri 1995), "HüzünleBazt Günler" (Yazıt 1990), "Bastan Soua Yalmzhk" (Telos 1997), "Belki de Kaybeden Zaman" (Can 1998) adlarım taşıypr. Arastırma kitapları ise şunlar, "Türkiyc 'de ve uünya'da Çaltsan Çocuklar Sorununa Genel Bakts" (1VRKİJ 1994), "Türkiyc' de Çalısan Çocuklar (VriedrichEbçrt Vakfı 1996) "Çocuk IsçiliŞine Kar.sı Sendikal Müca%k: TURKÎŞ Moddi" RKİS, 110, NICEF199R) )zcan Karabulut, LKarşı Jykület'le AkademiKitabevi Oykü Mansiyon Ödülü'nü, "Karştlasma Öyküsü" ile Abdi îpekçi Ask Yanşması'nda mansiyon, "Yalmzlıktan Yalnıztğa Fısıldatyın Sözcükler" öyküsü ile Örner Seyfettin öykü Yarısması Gbnen Özel Ödülü'nü, "Yüzünde Hep O îtice Gülüşünlc" öyküsü ile Orhon Murat Arıburnu Fjlm Öyküsü hirincilih Ödülü'nü, "Bastan Sona Yalntzlık" ile Orhan Kemal Oykü Yarti'ması Ikincilik Ödülii'nü ve Sabahattin Ali0ykü Yanşması Başart Ödülü'nü, "Belki de Kaybeden 7,aman"la da KültürBakanlığt Cumhuriyet ödülle.ri yykü Basarı Ödülü'nü aldı. Öykümüzün bu ilginç aaını tanıtmaya çaltştık sizlere. Bol kitaplt günler!... FETHİ NACİ Bip basvamt E rnest Mandel'in Hoş CinayetPolıtiye Romantn Toplumsal ntr Tarihı adh eseri (Çeviri: N. Saraçoğlu), polisiye roman konusunda bir başyapıttır. Türkçe'ye 1985'te çcvrilcn eser yıllardır "yok satıyordu"; bir arkadaşımdan kitabı odünç alarak fotokopisini çıkartmii}, tanıdık bir müccllidc ciltlcterek okumuştum. Bu yıl, TÜYAP Kitap Fuan'nda, Hoj Gnayet'i yayımlayaıı Yazın Yayıncılık'ın ortaklanndan kadim dostum Masis KürkçüŞİl'c, "Hoş Cinayet bulunmuyor, niçin ikinci baskıyı yapmıyorsuntız?" deyince Masis "patfadı": "Yapma abi, 1996'da yaptık ikinci baskıyı! Depo, Hoş Cınayet'\c dolu!" İkinci baskıya polisiye roman yazarı Françoıs Vilar'ın önsözü ile Mandel'in yazdıgı, "Yeni Polisiye" ve "Fransız Yeni Kara Romanı" başhklı yeni bir bölüm eklenmiş, çok önemli bir bölüm: Fransa'da başlayan Mayıs 68'ın, Mayıs 68 sonrasının ürünü olan "devrimci polisiye" ya da "yeni kara roman". Öncc Mandel'in polisiye roman tarihine kısaca bir göz atalını. Ünlii bir yazarımız, "Tıirkiye'de polisiye roman yazılamaz, çünkü cinayeti işleyen, gidip, kendisi teslim oluyor polise!" diyordu; nelli, "polisiye roman" denince aklına yalnızca "Kim öldürdü?" sorusu geliyor. Mandel'in dediği gibi, "çünkü klasik dedektif romanı, şekillendirilmiş bir bilmecedir". Bu bilmecenin de tek sorusu vardır: "Kim öldürdü?" Ama Mandel'in eserinin adında bir de "Polisiye Romanın Toplumsal Bir Tarihi" sözü var; "toplumsal tarih" demek, polisiye romanın toplumsal değişim içinde bir tarıhi var, demektir; polisiye roman, toplumsal değişmeyle birlikte değişen bir roman türüdür, demektir. geldi. Bu yeni dönemin iki büyük ya yazarı var, )ashiell Hammet ve ıkisi ne Amerikalı: Dashiell Har Raymond Chandler. D. Hammet'ın kahramanı Sam Spade, R. Chandler'ın kahramanı Philipe Marlow. Bunlar, "Alttan alta hâlâ birer yufka yürekli, güçlünün karşısındaki zayıhan yanadırlar." Bu özel dedektiflerin "maceralarının inandırıcı olması için, eninde sonurıda küçük suçlularla uğraşıyor olmaları gerekir." Özel dedektifler, suçluları kafa yorarak değil, sokaklarda durmadan dolaşarak yakalamaya çalışırlar. Gösterişsiz bir büroları vardır. Bir de sekreterleri. Ceçimlerini böyle sağlarlar. Şavkar Altınel'in o güzelim "Özel Dedektif" ş,iirini anmanın tam sırasıdır: "...Geçiriyor sırtına yaSmurluğunu / Üstüne düşcnt yapmak, tek kuraî buj Bütün eline geçen günde elli dolar/ Ve bekliyor onu yınt' o haın sohuklar" "Orgütlü suçun gerıi^ çapta ortaya çıkmasıyla birlikte, gerçek yaşamda suç takibi ve suçla mücadelede de orantılı bir değişiklik oluşmak zorundaydı. (...) Otuzların sonunda vc kırkların başında özel dedektif, yerini geniş çaplı bir örgüt tarafından desteklenen nolis memuruna bırakmaya bas.ladı. Yeni bir polisiye roman türü, polis işlemlerine ağırlık veren bir tür doğdu." "Polis mcmurları polisiye romanların kahramanları olabildiler, çünkü bu edebi türe de yansıdığı üzere, burjuva değerle Özel dedekttl romanları rinde bir değişiklik olmuştu. Sınıf mücadelesinin şidcletlendiği Birinci Dünya Savaşı sonrası dönem, üst sınıfın, on dokıı zuncu yüzyılda düşman olduğu sürekli devlet aygıtına karşı tavrının değişmesine sebep oldıı. Artık, zonınlu bir bela sayılmayan polis, burjuvazinin gözünde toplumsal iyiliğin cisimlenişi, haline gelmişti. Böylece polis memurları dedektif romanlannın kahramanı haline geldiler." "Nihayet örgütlü suçun ulaştığı boyutlar... Elli amatöre karşı simültane oynayan bir satranç ustası gibi, tek bir dehanın elli cinayeti bir anda çözmesi mümkün değildir. Mafyayı yalnızca zekâyla altctmek de öyle. Bunun için, çağdaş bilimin ve örgütlü yönetimin tüm tekniklerini kullanan daha da büyük bir suç takip mekanizmasının kurulması ve geliştirilmesi gerekir." Örgütlü suçlar arttıkça biriken kazançlar da artar. Özellikle 1940'larda, 1950'lerde suç örgütleri uyuşturucu işinin merkezi haline gelir, kârlar alabildiğine artar ve kârların yatırıma yönlendirflmesi sorunu ortaya çıkar. Mandel, 1978'de, ABD'deki mafya örgütlerinin yıllık cirolarının 62 milyar dolar olarak tahmin edildiğini yazıyor. Yatırımlar başlar. Önce giyim sanayiine, sonra kumara, turizmc, lüks otellere el atılır. Ardından bayındırlık işleri ve inşaat sanayii, kamyoncuhık, gayrimenkul, tekstil sanayii, gece kulüpleri, alkollü içki imalâtı, ihracat ve ithalat, dağıtım, profesyone! spor, kullanılmış, araba alım satımı, sonra yerel bankaları ele geçirme... (Bu satırlan yazarken, 1957'de, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Istanbul konuşmasında söylediklerini anımsıyorum: "Biz memleketimizde Amerikalıların ilerleyisleri seyrini takip ederek çalışmaktayız. öyle ümit ediyoruz ki 30 sene sonra bu mübarek memleket 50 milyon nüfusu ile küçük bir Amerika olacaktır." Öyle sanıyorum, Bayar'ın doğru çıkan tek "kehanet"i budur!) Suç örgütlerinin iş dünyasına girmeleri de polisiye romana yansımıştır ama Mandel, "Akla birkaç roman geliyor." diyerek bu oluşumun romana pek yansımadığını belirtiyor; o dönemde, gerçek hayatla ilgili gözüken "ifşaatlar" içeren kitaplar dana rağbetteymiş. Sinemada durum değişik: "Gangsterlerin meşrulaşmalarıyla ilgili filmlerin sayısı" artmış. Yeni polisiye ya da Fransız yeni kara romanı Mayıs 68'in ve Mayıs 68 sonrasının "katıksı/ bir ürünü" olarak Fransa'da doğmuş. Yeni polisiyenin genel eğilimi, "bir bütün olarak toplumun, devlet ve aygıtlarının, po lisi ve hafiyeleri de dahil olmak üzere, rauikal biçimde sorgulanmasT'dır. Bu romancıtar, "kurumsal şiddcte karşı bireysel ya da küçük gruplar halinde başkaldırının hiçbir şansı olmadığının genel olarak oilincinde dirler." "Çoğu kara roman yazarında (...) katil sadece 'sistem' değil, aynı zamanda, cinayetten suçlu ofarı kelimenin gerçek anlamında polistir." Mandel, şoyle bitiriyor kitabını: "Burjuvazinin tarihinin kendini niçin bu çok özel edebî tür ("polisiye roman" F.N.) içinde yansıttığı sorusu nun cevabı şudur: burjuva toplumunun tarihi, mülkiyetin tari hidir; mülkiyetin tarihi de kendi zıddının, yani suçun tarihini içerir. (...) Kendisi de şiddettcn uoğan burjuva toplumu şiddeti sürekli olarak yenidcn üretir ve ondan beslenir. Suçtan doğmustur ve gitgide daha sınai bir öl çekte işlcnen suça yol <ıçar. Özetlc, polisiye romanın yük seliş bir bütün olarak burjuva toplumunun bir suç toplumu olmasıyla açıklanır belki de."« SAYFA 3 "Suçtan Iş hayatına" Özel dedektttten polis manuıruna î "Yenl polisiye" TURHAN GÜNAY Imtlyaz Sahibi: Berin Nadl o Basan ve Yayan. Yenl Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.$. Cenel Yayın Yönetmeni: orhan Erlnc Cenel Yayın Koordinatöru Hikmet Çetinkaya • Yazıişleri Müdürü: Ibrahfm Yıldız: sorumlu Müdür Hkret llklz • Yayın Yönetmeni: Turhan Cunay Crafik Yönetmen: Dilekilkorur Reklam: Medya C Bu romanların unutulmaz adları arasında Agatha Christie'yi, Conan üoyle'u (Sherlock Holmes'un yaratıcısı) anmakla yetinclim. Bunlann romanları, "iyi ce formel olup gerçekçilikten ve edebi doğalcılıktan bir havli uzaktır. Ama bundan da öte, bu ilk romanlar, gerçekten sucla da bu niteliöiyle ilgilenmezler. Suç, çözülccek bir sorunun eerçevesi, parçaları bir araya getirifecek bir bulmacadır. (...) Böylece ilk dedektif romanlarının konusu suç veya cinayet değil, muammadır. Sorun analitiktir, toplumsal veya adlî değil." Suçun tarihi, polisiye romanın da tarihidir; suçun niteliği değiştikçc polisiye roman da değisir. Amerika'da Içki Yasağı başlayınca suç da toplumun merkezine yerleşti; çete savaşları, günlük yaşama girdi. 1929'daki ckonomik bunalım, "hcr türlü suça taze ve ürkütücü bir ivme verdi." Suçtaki nicel artış, nitel bir dönüşümlc sonuçlandı: "Orgütlü suç" (tçki kaçakçılığı, fuIILI^, kumar...) egcmen olmaya başladı. Ve "örgiitlü suçun rü^ tiinü ispat ctmesi, salon dedcktir romanımn ölüm çamnı ça! tlı." Polisıye romanda ilk bııvıık devrim işte o zaman meydana SAYI 4 6 1 Salon dedektif romanları C U M H U R İ Y E T KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle