Katalog

1 7 A R A L I K 1 9 9 8 ü Fethi Naci bu hafta bir başyaprtı, Ernest Mandel'in "Hoş Cinayef'ini konu ediyor yazısında 3.say/ada • Fatma Oran, Şadan Karadeniz'in günlüklerini değerlendirdi 8. sayfada • M. Buyrukçu. K Ertop'un Yahya Kemalkitabınıdeğerlendirdi ..AO.say/ada • EserTutel, "W. M. VViener'in "Istanbul LJmanı"nı değerlendirdi.. U.sayfada Ö zcan O Karabul Içsel yolculukların yazarı KITAIP Cumhuriyet P A A S I Z E K Özcan Karabulut, 1958 yilında Adana'da doğdu. 197982 döneminde ODTÜ Edebiyat Kulübü'nün başkanlığını yapan Karabulut'un ilk kitabı "Karşı Oyküler", 1983 Akademi Kitabevi ödülünü kazandı. Bazı öyküleri Abdi îpekçi Aşk Hikâyesi, Ömer Seyfettin , Örhon Murat Arıburnu Film Öyküsü, Orhan Kemal, Sabahattin Ali yarışmalarında ödüller kazandı. 1980'den DU yana yazı ve öykülerini çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlayan Karabulut, "Düşler/Öyküler" dergisini yönetiyor.Karabulut un yeni kitapları "Baştan Sona Yalnızlık" Telos Yayıncılık, "Belki de Kaybeden Zaman" Can Yayınları'ndan yayımlandı. Karabulut'la kitaplan üzerine konuştuk. HALİL GOKHAN T"\ astanSona Yalnızhk, Karsı Öyküler ve Hüzün r " S le Bazı Günler'm ardından, öykü serüveninde AJ üçüncü durağın Yakın zamanda Belki de Kaybeden Zaman adlı kıtabın yayımlandı Baştan Sona Yalnızlık'ta, 1990 ve 1991 yıllan arasında yazdığın bu öykülerde baştan sona olmasa da yeryer, yalnız btr başken ttn ınsa ettığı sıkınttlarkaleuntn uzun cümlelı, paragrafh beaenleri var. Kısmen de olsa niye yalnızhk? Baştan Sona Yalnızlık, Ankara'da yaşayan, sık sık yolculuklar yapan, bir alandan öteki alana geçen, onlarca övkünün, ilişkinin arasında gezinen, topiantılarda, oteÛerde, mitinglerde okuyan, düşleyen, yazan, edebiyatla yaşamak, yaşamakla çalışmak arasında kendınce bir denge kurmaya çalışan bir öykücünün, senin de'şinle "uzun cümleli, paragraflı bedenleri" olan övkü tabının adı. Ankara'da yaşayan öykücünün, Yüksel Caddesi, Engürü Kahvesi gibi mckanları, kuşatılmiij terk edilmiş mevzileri, elbette kurtarılmış bölgeleri, yalnızlığın başkentinde, başkentin yalnızlığında, belki dc yazı'nın başkentinde, yazı'nın yalnızlığında aşkları, hü zünleri, sevınçlerı, yalnızlıkları var ve yaşayan, yazabilen için coöraryanın, gcreksindiği temaların her yerde olduğunu, Diraz da bu aşldarın, bu yalnızlıkların, bu ra S hatsızlıkların yazma eylemini kamçıladığını düşünüyor. "Kısmen de olsa" valnızlık; yaşarken ve yazarken hem cenneti hem de cenennemi oluufiu için. ikıncı kıtabtn sanırım 1990'da yaytmlanmıştı. Yedı ytllık bu aralık sanırım oykulerıne uzun uzadıya bir dinlenme ve kendini gözden geçırme olanağı verdt. . Evet, demek ki yaklaşık yedi yıllık bir aradan sonra Baştan Sona Yalnızlık ve ardından Belki de Kaybeden Zaman'la okurun karşısına çıkttm. Yoğun bir çalışma tempom var; bir işçi kuruluşunda araştırmaeg'itim uzmanı olarak çalışıyorum, beş yıldır çalışan çocuklarla ilgili bir projenin sorumluluğu üzerimde. Geçtifiimiz yıllarda EdebiyatçılarDerneği tarafından yayınılanan Bir Topluöldürümün Öyküsü Sıvas Kitabı'nın çalışma grubunda yer aldım. Altmış hafta boyunca cdebiyatçıların konustukları bir etkinliği sunup yönettim.} ler Pazartesi Edebivat Konuşmaları adıyla kitabı yayıma hazırladım. Düsler Öyküler dergisini çıkardık, yakın zamanda 1. Ankara Öykü Cjünleri'ni, ardjndan ikincisini ;erçekleştirdik. 1. Ankara Öykü Günleri'ne sunulan ildırileri kitaplaştırdık. 'Boş' işlerle uğraşıp dernek kurdum, yöneticilik yaptım, 'dolu' işlerle uöraşıp çalışan çocuklar üzerine makalcler, kitaplar yazdım. Bu yo(;un çalışma temposu öykülerime uzun uzadıya bir dinenme olanağı vermedi; bir derdim vardı, kendi öykumü başka biçimlerde yazdım ve dergilerde göründüm. Yine de öyküde tembel bir yazar olduğumu düşünüyorum; işim çok, rahat durmuyorum, tadını ya da acısını çıkarmadan öykü yazamıyorum, en önemlisi de, 'edebiyat zengini' miyim bilemiyorum ama 'yaşam yoksulu' olmak, farklı ve önemli birer alan olan edebiyat ve yaşamı birbirine feda etmek istemiyorum. Diyeceğim, yaşadıkça, yazdıkça, yeni proieler üretebildikçc yaşamın içinde oluyor ve yazdıkça lcendi kendimi, öykülerimi gözden geçirme olanağını buluyorum. Aslında daha çok romanla başı hoş olan yer, mekân ve zaman oykülerınde vazgeçtlmez unsurlar Aslında bir romancı önünde mı duruyoruz? Romana bakışın ve mesafen nedır? Bir vüzden, bir cümleden, bir imgeden, bir temadan yola çıkarak, 'aynı' insanoğlunun mücadelesini, yenilgisini, yalnızlığını, hüznünü, sevincini, ama 'farkn hiDevamı 4. sayfada CUMHURİYET KİTAP SAYI 481