Katalog

Birbiri ardından gelen yapıtlarıyla, Scfa Taşkın tüm kişiliğiyle ortaya çıkıyor. Kimi yerdc bilimsel, kimi ycrde duru, yalın, şiirsel bir anlatımı var Sefa Taşkın'ın. Böylccc sadece başarılı bir kamu yöneticisi olmadığını, sadece halkla bütünleşen bir Belediye Başkanı olmadıeını, yenı dunya duzenıne karşı çıkan, çevre ve kültür değerlerini koruyan bir eylemci olmadığını, aynı zamanda bir yazın ve düşün adamı olduğunu da kanıtlıyor Sefa Taşkın. Dr. ALEV COŞKUN eni Dünya Düzcni (YDD) aslında ckonomik bir yayılmacılık vc dayntmacılık nıuuelidir. Bu yayılmacılık vc dayatmacıltğın en tipik örneği ülkemizde Bergama'da ya şanıyor. Bergama Çamköy yöresinde altın madeni arama ruhsatı alan uluslararası Euro Gold Ş, irketi ile Bergama halkı arasında çok ciddi bir savaş yaşanıyor. Bu savaşın yüzlcrce, binlerce isimsiz kahramanı vardır. Bu isimsiz kahraman laıın içinde, kimi saygın kişilerliderolarak yükseldi. Oktay Konyar'lar; Sefa Taşkın'lar cylernleri planlayan vc eylemlere katılan birer önder olarak simgeleş ti. Bergaına Belediye Başkanı Sefa Taşkın'ın özcl bir kişiliği var. Sadece kenri yönetmiyor, çevreyi Kİrleten şirkete karşı savaş vermekle kalmıyor; fikir düzeyinde de yazılar yazıyor, kitaplar yayımlıyor. Taşkın'ın son üç kitabının adları şöylc: 1. Bergama'da Siyanürlü Altın Olayı (Bergama Belediyesi Kültür Yayınları, 1994) 2. Ege Rüzgârları (Sel Yayınları, 1998) 3. Siyanürcü Ahtapot (Sel Yayınları, 1998) Bergama'da Siyanürlü Altın kitabında Belediye Başkanı Sefa Taşkın bize altını ve siyanürü tanırmış. "Altının Verdiği Mutluluk" adını taşıyan Midas'ın mitolojik Altınlaröyküsün den uyarlanmış bir öykü ile başlıyor kitabına. Çok ilginç bulduğum öyküyü burada özetliyoruz: "Kralın biri hayırh bir iş yapar. Tanrı onu ödüllendirmck ister. Dile benden ne dilersen der. Kral Tann'dan her dokunduğunıın altın olmasını ister. AJtını çok sevmektedir Kral. Tanrı dileğini ycrine getirir. Kralın her dokunduğu altın olur. Sevinçtcn deliye döner Kral. Çılgın gibi sağa sola koşar, her şeye dokunur. Önce bardaklar, çanaklar, masalar, ya taklar altın olur. Sonra çiçekler, hayvanlar, göller. tnanılmaz bir şeydir bu. 1 Ier şey altın olmaktadır. Ne güzel! Altının sarısı başını döndürmektedir Kralın. Kral'ın çok scvdiği bir kızı vardır. Ondan başka kimsesi yoktur. Sevincini biricik kızıyla paylaşmak ister Kral. Onu görünce, koşar, kızına sarılır, öper. Ancak, bir şeyi unutmustur Kral. Dokununca her şey altın olmaktadır. (îüzel kız, diğer nesneler gibi cansız altına dö nüşür. Kral şaşırır. Ne yapmıştır, " O " . Dünyada dokunduğu hcr şeyin altın olmasını istemiş, istediği olmuş, ama sonunda kızı da canını yitirmiştir. Üstelik kaını acıkaıı Kral'ın yiyeccği her şey altındır artık. Karın doyuracak, seriıı serin içilecek her şey altına dönüşSAYFA 8 Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın dan Oc cevreci vamt Y müştür. Altın yenilmez, içilmez ki! Canlı yaşamı, ölü altın geri getirmcz ki. Kral nişman olur. Yanlışını anlar. Tanrıya yakarır. "Her dokunduğunu altın yapma" yeteneğini kendisinden geri almasını ister. Altın olan her şeye can vermesini diler. Tanrı bu dileği kabul edcr. Yakındaki bir dereye girip yıkanırsa bu dertten kurtulacaktır Kral. Dokunarak altın yaptığı her nesneye su serperek onları yaşanıa döndürebilecektir. Kral Tanrı'nın buyruğunu yapar. Her şey yaşama geri döner. Yıkandığı derenin suıarında kalır altın. Demek ki altını sudan ayırmamak gerek. Altmın verdiği mutluluk sudan aziz olamaz." Kitaptaki kimyabiliminde (CN) simgc si ile bilinen siyanürü tanıyoruz. Dünyada bilinen eıı tehlikeli zehirlerden birisi olan siyanür tozundan İOO miligramının alınması ya da siyanür gazından 100 miligramının solıınması, ya da havada onbiııde 2 oranında siyanür bulunması hızla ölümlere yol açıyor. Toplu ölümler için siyanür gazı birebir. Bu nedenle I litler'in Yahudiler'i siyanür gazı ile öldürdüğü biliniyor. Günümüzde altın madeni ile siyanü rün doğrudan bir ilişkisi var; çünkü altın çıkarmakiçin sonikiyüzyıldırbucan alı cı zehirolan siyanürkullanılmaktadır. Siyanürlü maden atıklannın yol açtığı kir ienmeler de günümüzde birçok ülkcnin en önemli sorunudur. Tüm bu bilgileri Taşkın'ın kitabından öğreniyoruz. Bir şey daha öğreniyoruz ki, Bergama'da yapılan hesaplamafara göre 24 ile 75 ton arasında altın olduğu biliniyor. Iştc uluslararası şirketin ağzını sulandıran da budur. Ancak bu kadar altın elde etmek için yaklaşık 3750 ton siyanür kullanılacaktır ki, bu da teorik olarak 125 milyar insanın ölmesine neden olabilecek miktarda zehir demektir. Altın madeni çıkardacaktır, ama çevreye büyük zararlar verilecek tir. Bu savı kanıtlamak için dünyadan örnekler veriliyor. Özellikle Kütahya'nın Dulkadirli köyü, Kıbrıs'ta Lefke örnekleri çok çarpıcıdır. Bu bilgi yüklü 83 sayfalık kitap, Bergama Belediyesi tarafından yayımlandığı için, belediyeden kolaylıkla edinilebilir. Sefa Taşkın, son kitabı Siyanürcü Ahtapot'u Bergama halkına adamış. O Bergamalılar ki Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye Ruhu ilebağımsızlığın kazanılması için yurtseverlik örneklcri vermişlerdi. Bu kez, Bergamalılar, 1989 yılında baş layan bir savaşımla, bölgelerinde işlctilmek istenen siyanürlü altın madenine karşı çıktılar. Bir sabah birdenbire, makine seslerine ııyandılar madenin çevresinde yaşayan köylüler. Binlerce zeytin ve çam agacı, tan vakti yerc yıkılıverdi. Siyanürcü şirkel dişlerini gösteriyordu! l2n çok Bay ram Çavıış ağladı! 70 yıl once, Kurtuluş Savaşı'nda, dibinde düşman bekledi^i, Ovacık Tepesi üstündeki zeytin ağacını kesmişlerdi. Işte, bu aglayışın ve sonunda eylemci olup çıkıveren Bergama köylülerinin öyküsüdür bu kitap. Ama bilimseldir. Çünkü kitapta Çet raporlarına, yabancı uzmanların görüşlerine yer verilmiştir. 240 sayfalık bu yapıt, XXI Bölümünden oluşuyor. Bu eserde 48 tablo 544 adet dipnot ye çeşitli halk eylemlerinden alınmış, 22 fotoğraf yer almaktadır. Bu tablolardaki çizimlerdcn siyanürcü F.urogold şirketinin uluslararası ilişkileri izleniyor. Bu nedenle dünyayı kirleten çevreyi kirleten, ülkeyi zehir çukurlarıyfa donatmak istcyen siyanürcü şirkctlerin tümüne birden Siyanürcü Ahtapot ismi veriliyor. Bu kitap çokıılııslu bir şirket olan Eu rogold'un anatomisini vermektcdir. Bu kitap bir bakıma yeni dünya düzeninin altyapısını sergilemektedir. Eurogold, arkasında kollarıyla dünyayı ahtapot gibi saran dev şirketler topluluğunun adıdır. Bankalan, sigorta şirketleri, altın madenleri, kimya fabrikaları, nükleer santralları, satın alınmış politikacıları, sözde bilım adamlarıyla dünyaya egemen olan dev bir sektörün anatomisi bu yapıtta veriliyor. Ülkcmizi kollarıyla sarmak için Bergama'dan harekete geçen bu şirket, Bergama'da bir halk direnişiyle karşılaşıyor. Kuvayı Milliye rııhunu taşıyan Bergama lılar birlcşiyorlar, inançla, duyguvla, hcyecanla bir araya geliyorlar. Bu nareke tin lidcrleri dc bu heyecan yüklü karşı dirence bilimsel verileri sunuyor. Işte bu yapıt, Bergama'da 1989 yılında başlayan ve dalga dalga yayılarak, gclişcn ve güçlenen bir hareketin Je tarihe kaydedilişidir. Bu nedenle de vıllar sonra, çevre bilincinin oluşumıında, yeni dünya düzcninc direnmekte halkın özgüçleriyle yaptıöı muhteşem hareketin bir kaynak kitabı olarak anılacaktır. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada çevre bilincinin bir kaynak kitabı olarak örnek gösterilecektir. Sefa Taşkın tüm bu çalışmalar arasında Ege Rüzgârlan adlı kitabını da yayımladı. Sefa Taşkın bu yapıtıyla Anado Yeni Dünya Diizoni Ege Rüzgârlan Siyanürcü ahtapot lu'nun kültür degerlerine inanmış duvarlı bir yazın adamı olduğunu da kanırlan mış oluyor. Bu kitapta Sürgündeki Zeus var, Bcrganıa'nın lıümanizması var, lzmirli kör ozan Homeros var... Bu kitapta Bergama'nın Zeus Sunaöı'nın Berlin'de ne aradığt sorgulanıyor. Efes'in anıtsal heykellcrinin Viyana saraylarında yaşayıp yaşamadığı sorulııyor. Menderes "Magnesiasi"nin duvar kabartmalarının Paris'in Louvre Müzesi'ne yakışıp yakışmadığı tartışılıyor... Uşak'ın höyüklerinden ABD'ye kaçırı Ian Karun Hazineleri'nin Metropolitan Müzesi'nde işi ne? Geometrinin babası Talcs'in kenti Milet'in koskoca pazar yeri binası, Berlin'deki müzede acaba nemden çüriiyor mu? tnsanlığın heykelcilikte ulaştığı doruk noktalarından biri olan Bergamalı yontucuların yaptıkları "Galatalı Savaşçı" heykelinin Roma'ya ne gibi katkısı oluyor? Ya "Balıkçı"nın ısrarlağeri istediği British Museum'daki Mozole'nin kabartmalarının hali nicedir? Binlerce yıl Halikarnas'ın, Bodrum'un sıcak topraklarına alışmış mermerler soğuk, nemli ve çamurlu Londra'da üşümüyor mu? Çanakkale'nin Truva'sından kaçırılan, aftınlarla dolu hazine, Almanya'da hangi izbede saklanıyor. tştc Sefa Taşkın bu soruları soruyor... Batı uygarlıöını bu hırsızlıklar, bu kaçırmalar temcfinde yargılıyor. Bunu yaparken Ege'nin güzellİKİerini yorulmadan anlatıyor. Sadece antik çağın değil, günümüzün güzelliklerini de sergiliyor. Antik çağla günümüz I'ge'si arasında köprüler kuruyor. Bergama'ya ilk gelen Türkler'in günümüze bıraktığı izler olarak Iacivert, yeşil, kırmızı tuğlalardan yapılma Selçıık minaresinin güzelliğini de vurguluyıır. tnsanlığın başlangıcından bu yana yap tığı varsayılan dünyanın yedi harikasına üstün gclccck sckizinci harikası, Zeus Sunağı'na tutkun olan bir duygusal yazın adamının yapıtıdır bu Ege Rüzgârlan. Yazar, "lki Berlin nasıl birleşiyorsa, iki Almanya nasıl birleşiyorsa, Zeus Sıınağı da Bergama ile öylebirleşmclidir" diyor. Çünkü "Zeus Sunağı dünyada yurtfun uan koparılmış tarihsel eserlerin simgesidir." (s. 47) Bu yapıt, tarihsel mirasa, kültür varlıklarına sahip çıkmanın bir yakarışıdır. Istem dısı biçimde köklerinden koparılan tarihsel deöerlerin evine dönmesini istemenin bir borcunu yerine getirmektedir. 118 sayfalık bu kitap beş bölümden oluşuyor. I. Bölüm Sürgündeki Zeus, II. Bölüm Bergama'nın Zeus'u, III. Bölüm Yeni Kültür, Yeni Dünya, IV. Bölüm Pergamon Hümanizması ve V. Bölüm lzmirli kör ozan I Iomeros. Kitapta 43 ayn yazı yer alıyor. Bu yazılar bilgi yüklü, ama şiirsel tatta düz yazılardan oluşuyor. Birbiri ardından gelen yapıtlarıyla, Sefa Taşkın tüm kişilıöiyle ortaya çıkıyor. Kimi yerde bilimsel, kimi yerde duru, va lın, siirsel bir anlatımı var Sefa Taşkın ın. Böylece sadece başarılı bir kamu yöneticisi olmadığını, sadece halkla bütünleşen bir Belediye Başkanı olmadığını, yeni dünya düzenine karşı çıkan, çevre vekültür değerlerini koruyan bir eylemci olmadığını, aynı zamanda bir yazın ve düşün adamı olduğunu da kanıtlıyor Sefa Taşkın. Bu yapıtları tüm duyarlı okurlara, tüm çevrecilere, tüm kültür insanlarına, hat • ta dcrs almalan için tüm politikacılara salık veriyorum. • Bergama'da Siyanürlü Altın Olayı/ Bergama Bclcdıycst Kültür Yayınları/ 19')7 Siyanürcü Ahtapot/ Utanhul/ Scl Yavınahh/Mart V)')H/s. 240 Ege Rüzgârlan/ lslanbul/Scl Yayınalık/ Kasım JV97/s 11 S. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 45 1