02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitle vıkıcı, iktidar öldürücüdür NURAN OZYER itle ve tktidar" Türk okuru ile ilk olarak 1981 yılında ."Körleşme" (Die Blendung) ile buluşan Nobef ödüllü yazar Canetti'nin Türkçe'ye çevrilen en son kitabı. "Körleşme" adlı romanından başka roman yazmayan, çeşitli oyun, araştırma, deneme, notlar ve anılar kalemc alan Canetti'nin 1960 yılında yayımladığı "Kitle ve tktidar" adlı araştırması diğer cserleri içinde oldukça ayrıcalıklı Lir özelliğe sahip. Aşağı yukarı 30 yıllık bir sabır ve çalışmanın sonunda ortaya çıkmış olan "Kitle ve tktidar"ı Canetu nin kaleme almasındaki en büyük etken, 17 yaşında iken Frankfurt'ta işçilerin grevi sırasında ortaya çıkan olaylarda insanların yaralanmaları vc ölmeleri olur. tlk kitle deneyimini bu olayla yaşayan Canetti, pantk içinde kaçışıp vurulan insanlan görmüs ve olaydan çok etkilenmiştir. Âyrıca birkaç yıl sonra iktidara gelen Hitler'in kitle gösterileri ile Nazilerin Yahudilere karşı uyguladıkları yok etme politikası, Canetti'nin iktidar ve kitle arasındaki ilişkiyi irdelemesine ve bu konudaki görüşlerini geniş kapsamlı kitaba dökmesine neden olur. "Kitle ve tktidar" arasındaki ilişkinin tarih üstü boyutlarını da keşfeden Canetti, insanın özüne yönelir. Hayvan sürülcrini, her tür insan topluluğunu, din, çağ, coğrafya farkı gözctmcksizin incefer. Kitle yıkıcı, iktidar öldürücüdür. "Kitle, Sürü, Sürü ve Din, Tarihte Kitlc, tktidarın Iç Organları, Emir, Dönüşüm, Iktidarın Özellikleri, Yöneticiler ve Paranoyaklar" başlıkları altında kaleme alınan kitap dokunulma korkusu ilc başlıyor: "İnsanı bilinmeyenin dokunuşundan daha çok korkutan hiçbir şey yoktur. insan kendisine değen şeyi görmek ve tanımak, en azından stnıfîandırmak ister... insanların etraflarında yarattıkları bütün mesafenin nedeni bu korkudur." (S. 15) diyen Canetti, dokunulmasının insanda yakalanmışlık duygusu ııyandırdığını, bu duygunun da insanın kendisini bir av gibi hissetmesineyol aç tığını ve avın sonunda da ölüm olduğunu söyler. insanın dokunulma korkusundan kurtulduğu tekyer kitledir. Yazara göre, bu dokunulma korkusu insanların kitle oluşumları içinde bir araya gelmelerinin başlıca ncdenidir. Canetti, canlı bir organizma olarak kabul ettiği kitleyi, önce biiimsel özelliklerine göre (biiyüme, eşitleme, yoğunluk, hedef) daha sonra da kitleyi olusturan bireylerin içinde bulundukları rıın halinegöre sınırlandırır. Kitle ve iktidar ilişkisini temel alarak insandaki hayvani duyguların doğal olanını keşfetmek isteyen yazara göre, insana ait olan ile hayvana ait olan arasında herhangi bir fark olmadığından, kitlenin incelenmesine "sürii" dcn başlar. Dört farklı tini (avcı, savaş, ağıt ve artış sürüleri) bulunduğunu öne sürdüğü sürüyii değişik özelliklerine (belirlilik, tekrar, kalıcılık gibi) göre sınıflandıran Canetti'ye göre sürü tipleri birbirine dönüşebilme yetencğinc sahiptir. i ledefine ulaşan bir sürü hemen bir naşka sürü tipine dönüşebilir. Sürü ilc din arasındaki ilişkiyi ilkel toplııluk örneklerinde, inceleyen Canetti, îslam dinini dc bir savaş dini olarak değerlendirir. Tarihte Kitle başlığı altında yazar, kitle ile tarih arasındaki ilişkiyi incelerken, öncelikle ulus kavramına açıklık getirip, ıılusu olusturan en belirgin özelliğin bir kitle içinde bulunmuşluk olduğunu söyler. Bu yüzden ulusları, bazı kitle simgeCUMHURİYET KİTAP SAYI 452 DokunutaM korkusu leriyle özdeşlcştirmck mümkündür. Orneğin lngilizler için deniz simgcsi çok öncmlidir. Hollandalı kendisini denize karşı duran bir kitlenin üyesi olarak görürken, Almanlar'ın kitle simgesi orman, Fransızlar'ın devrim, tspanyolIar'ın boğa, tsviçreliler'in dağ, Yahudiler'in ise göç katarıdır. Enflasyon ve kitle arasındaki ilişkiye de değinen Canetti, enflasyonu da en katı ve cn somut anlamıyla bir kitle fenomeni olarak değerlendirir. "Knflasyonda, kcsinlikle hedeflenmemiş ve herhangi bir ölçüde kamusal sorıımluluğu olup enflasyon u öngörebilecek insanları bile korkutacak kadar tehlikeli şeyler oluyor. Bu durum ikili öz Elias Canetti'nin zürlch'tekl mezan. deşleşmeden kaynaklanan ikili bir deScr yitimi yaratır. Birey, değerini düşümesafe koyup tehlikeyi kendisinden rüfmüş hisseder, çBnkü güvendiği ve kenuzaklaştırmaya çalışır ya da tchlikeye disini özdeşleştirdiği birim değer kaybetmcydan okur (Bu daha çok kahramanmeye başlar; kitle de değerini düşürülların terx:ih ettikleri yoldur). müş hisseder, çünkü milyonun değeri gerAslında bütün bu tehlikelerin arkasınçcktcndedüşmüştür... Enflasyon dönemda ölüm tehlikesi saklıdır. Iktidarın en ferinde olıışan, ofdukça da sık oluşan bübelirgin özelliği, ölüm ile vaşam konutün kitleler değeri düşürülmüş olan milsunda karar verebüme hakkına sahip olyonun baskısı altında ezilirlcr. Bir aradamasıdır. tktidar sahibi bu hakkın kendiki insanlann değeri, tek başına olanlarınsinde olmasını ister. ki kadar düşüktür. Milyonfar çığ gibi büîktidarın unsurlan olarak "güç, hız, yüdükçe, milyonlarca insandan oluşan soru ve cevap, gizlilik, yargılama ve mahbütün bir halk bir hiçedönüşür." (S. 185) kum etme, affetme" gibi lcavramları inceleyen Canetti, emrin kitle ve iktidarda Canetti'ye göre hayatta kalma anı da üzerinde durulması gerekli bir kavram iktidar anıdır. Hayatta kalma söz konuolduğuna işaret eder. Bütün emirlerin su olduğunda herkes herkesin düşmanıkaynağında kaç emrinin olduğunu iddia dır. Insan tehlikelerden kaçmak için ya eden Canetti'ye göre, bu da bir ölüm kararının sonucudur. Güçlü olan, güçsüz olan karşısında ölüm kararını verir. Bu, güçsüz olan için kaç emri biçimini alır. Her insan, emri bir ölüm emri gibi algıladığından emirden korkar. Emir alan, emir altındaki insanların uygulayabileceği vahşetin sınırının olmadığını iddia eden C^anctti'ye göre, emir insanoğlunıın ortak yaşantısındalci en tehlikeli unsurdur. tnsanoglunun diğer canlılar üzerinde iktidar olabilmesini sağlayan en önemli şeyin dönüşüm yetcncği olduğunu söyleyen Canetti, bu yeteneği açıklarken, Avustralya yerlileri arasında geçen olaylardan örnekler vcrir. İktidar sahibi, dönüşmeyi en iyi bilcn vc ona en çok başvuran kişi oldu ğundan, iktidar ile dönüşüm arasında çok yakın bir ilişki vardır. tnsanların duruş ve oturuş biçimlerinin de iktidar ile ifgili özel anlamlarının olduğunu savunan Canetti, örneğin, ayakta durmanın özgürlük ve bağımsızlık, oturmanın süreklilik ifadesi olduğunu söyler; yatmak tehlikesizdir, yatan insan silahsızdır çünkü, çömelmek eylem sizliği, diz çökmek de teslimiyeti ifadc eder. Paranoyanın arkasında, bütün iktidarın arkasında olduğu gibi, aynı dcrin isteğin, yani tek insan olabilmek için yoluna çıkan diğer insanlardan kurtulma isteğinin yattığını savunan Canetti, kitabın Sonsözünde kitapta anlatmak istediklerini özetler ve giinümüz insanı için görevler belirlemeye çalışır. Insanoğlu için en önemli olanın, hayat ra kalma arzusu olduğunu vurgulayan Canetti'ye göre, aslında hayatta Kalanın kendisi de korkmaktadır. "iktidar her zaman olduğundan daha büyüktür, ama aynı zamanda daha tehlikelidir. Artık ya herkes hayatta kalacaktır ya da hiç kimse... Ancak, gerçekten yapılması gereken şey, hayatta kalanın kendisiyle uğraşmaktır; bunun için son derece doğal göründüğü zaman bile yaptıklarının altında yatanı görmeyi öğrenmemiz gerekir. Yap tığı en sorgulanmayan ve dolayısıyla da en tehlikeli şey emir vermektir." (S. 466) Güç, emirle artar, emir üzerine kurulan sistemde en tepede oturan kişi, en çok emir korkusu taşıyan kişidir. Bu korkudan kurtulmanın bir yolu insanlan ölümc göndermektir. Bir savaş başlatır ve insanlan öldürmeleri gereken yere yollar. "Ama felaket ona yetişmcden önce çok sayıda başka insanı yutmuş olacaktır... Bu ölüm tehdidi iktidarın köşe taşıdır ve burada taş taş üstüne koyup büyük bir refah kütlesi oiusturmak çok kolaydır... lktidarı bütünüyle kavramak istiyorsak, emirle açıkça ve yüreklice yüzyüze gelmeli ve onu sızıdan yoksun bırakmanın araçlarını aramalıyız." (S. 466) I ler yıl Viyana'da düzenlenen bir sempozyuma konu olan sosyolojik, antropotojik, psikolojik nitclikli "Kitle ve tktidar", yayımlandığında ne yazık ki ne edebiyatçılar ne de adı geçen bilim dalları tarafından beklenen ifgiyi görmedi. Edebiyatçılar kitabı edebi bir eser olarak değerlendirmezken, sosyolog ve antropologlar da kitabı sadece gözlemlere ve yorumlara dayayıp, bilimsel bir cscr olarak fazla değeri olmadığı görüşünde birleşmişlerdir. Ayrıca, Canetti'den önce aynı konuyla ilgilenen Marx, Freud, Ortega Y. Gasset gibi düşünürlerin araştırmalarına yer vcrmemiş olması, kitaba karşı çıkılmasının bir diğer önemli nedeni olmuştur. Araştırma olarak nitelendirmenin da ha doğru olacağına inandığım "Kitle ve tktidar", söz sanatını en iyi kullanan ya zarlardan biri olarak tanınan Canetti'nın bir dil ustası olduğunun en güzcl kanıtıdır. Kitabın, yazarın bütün eserlerine hâkim olan, yafın ama etkileyici dili, en küçük bir ayrıntıyı bile gözden kaçırma yan, gözleme dayalı yansız üslubu ilc ayrıca Türkçeye çevirisinin başarısı insanı öyle sürüklüyor ki, 500 sayfalık kitabı nasıl vc ne zaman bitirdiğinizi anlamıyorsunuz bile. Üstelik günümüzde özellikle ülkemizde kitle halinde örgütlenmek istenen insanlann aralarındaki iktidar ve güç kavgasının oynadığı rolün büyüklüğüne bakacak olursak, ne denli büyük tehiikelerle karşı karşıya olduğumuz ortada. lktidarı ele geçirme ya da iktidarda kalabilmek uğruna verilen miicadelelerin, insanlan hangi felaketlere sürüklediğini görünce, K.İ1. Bohrer'in Canetti'nin "Kitle ve tktidar" için söylcdiği "her on yılda bir yeniden okumak zorunda kalacağız" sözlerine katılmamak eldc değil." SAYFA 7 Giinümüz insanı İçin görevler TURKÇE'DE CANETTİ *» Körleşme. (Çev.: Ahmet Cemal) Payel, Istanbul 1981, 1984, 1993. (Die Blendung) «* Marakeş'te Sesler. (Çev.: Kâmuran Şipal) Cem, Istanbul 1990. (Die Stimmen von Marrakcsch) «i> Kulakmisafiri Elli Karakter. (Çev.: Şemsa Yeğin) Payel, Istanbul 1994. (OhrenzeugcI'ünfzig Charaktere) ** Sözcüklerin Bilinci. (Çev.: Ahmct Cemal) Payel, Istanbul 1994..(DasCkwissenderWorte) •• Öbür Dava Kafka'nın Felice'ye Mektupları Uzerine. •* ! (Çev.: Kâmuran Şipal) Cem, İstanbııl 1994. (Das Gewissen dcr Worte'den bir bö,Jüm) «B> Kurtarılmış Dil. Bir Gençliğin Oyküsü. (Çev.: Şemsa Yeğin) Payel, Istanbul 1995. (Die Gerettete Zunge) •* tnsanın Sılası 19421979 Nodar'ından Bir Seçme. (Çev.: Ahmet Cemal) tyi Şeyler Yayıncılık, Istanbul 1996. (Eine.Answahl von Aufzeichnungen 19421979) f> Kulaktaki Meşale. Bir Yaşamın Oyküsü. (Çev.: Şemsa Yeğin) Payel, tstanbul 1997. (Die l'ackel im Ohr)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle