07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Döneminde Cemal Süreya'nın, "Bir de Hüseyin Peker var; çok yetenekli bir arkadaş, büyük gclişme gösterecek sanıyorum; umamayacağımız kadar büyük gelişmeîere açık bir şair" sözünü de anımsayarak baktığimızda kitaplaşma sürecine 19%'da, clli yaşında, bir şiir kitabıyla değil de, bir romanla, 'Yazıci ya da Bir Yol Romanı'yla geçmiş olan Hüseyin Peker'in bu günlerde 'însan Arkadaşınındır' adlı şiir kitabıyla da buluşabilmek ayrı bir zevk. MEHMET SARSMAZ Hüseyin Peker Zamanla dostluğunu erteleyebilen bir şairromancı çirmekyeğlenir." tümcelerinde görülen özgün sorgulamaya karşın, yazar gerçekte evlilik kurumunu yadsımadığını da şu sözleriyle dile getirir: "Lvleniniz... Evleniniz insanlar. Bir ağaç kabuğu gibi sertleşebilmck idn. Bir akarsu halinde dünyaya akmanın, ner türlü yolunu tıkayıp; baraj örneöi olarak, sonra birikmiş içinizi yavaş yavaşnarcayabilınek adına.' Yazar, yine döneminde Yordam dergisi çevresinde başardıklarını da anımsayarak, "Eleştirmen Eser'e yeni yazarlarda pek küçük bir şcy bulamadığımı anlattım. Bizim zamammızdaki coşku yok. Ya da bana öyle geliyor dedim. Böyle konuşarak alçakgönüllüliiğümü de yitirmiştim", sözleriyle birlikte, "En kıyıda eleştirmen Huntürk, etrafında çoluk çocukla bulunuyordu. Kendinden küçüklere bir şeyler öğretmenin kolaylığını savunurau hep. Başkaldırmazlar. Öğrenme aşamasında olduklarından, her tür yeniliğe açıktırlar. Kolay şekil vcrilen dövmc clcmire benzerler. Küçükleri yeğlcyin bu yüzden. Küçüklergüzel söyler, insanı incitmezler," sözlerinde açık ve net bir biçimde görülen yaklaşımıyla günümüz yazırı ortamunızda da benzeri bir "sağaltım gereksinimi" bulunduğunun altını çizmiş olmaktadıı derinden derine... Yazarın romanında "Eleştirmen Huntürk" olarak andığı; Yordam'ıyla birliktc döncminin yazın ortamını derinden sarsarak etkilemiş, "Eleştirmeden On ce" ve 'Çağının Şairi' gibi yapıtlarıyla yazınımıza yeni bir soluk katmış Hüseyin Cöntürk'tür ki, yeniden ele alınıp tartışılması gcrckcn bu yapıtlarının, zaman içinde oluşmuş olanaklı olan kimi düşünsel değişikliklerini içeren özeleştirel bir girişimiyle birlikte yeniden yayımlanmasmı sağlayacak bir yayıncının ve de belki de Yordam'ların tıpkıbasımlarını ckinde yayımlayacak bir dcrginin bulunması sözettiğimiz "sağaltım gerek sinimi" için önemli bir adım olacaktır, diye düşünüyorum. Cönrürk'ün gençlerden sözederkcn "...her türlü yenilige açıktırlar", anlatımıyla birlikte düşündüğümüzde 'Însan Arkadaşınındır'ın şairi Hüseyin Peker'in de yeniliğe açık ofdugunu gözlemlcmiş olmak ne güzel bir şcydir! Pckcr, Yeni Biçem dergisinin Mart '95 tarihli sayısında şu tümcderi söyleyebilmiştir: "Türkiye'de ünlü sancısı birikti bcnce. Dişe dokunur cpcy yazarımız oluştu. Bu birikimin sonucunda birkaç isirn daha dördüncü yeni, beşinci ati oluşturabilir. Yepyeni ünlüler aramızdan çıkabilir." Her ne kadar ünün gerekliliğinin, genç kuşağın daha çok ciadiye alınmak vc sözünü dinletebilmek için gereksinimi olduğu savunulabilirse de, başka türlü ünün "asil ve mağrur bir ruh için utanç sebebi" olduğu bcnimsenebilirse de Peker' i bu doğal ve gerçekçi anlatımı ile kutlamak gerekmektedir. 'însan Arkadaşınındır' adlı yeni ve ilk şiir kitabıyla bu 'genç tavnn' sürdürüctisü görünen Peker, yapıtının "İlk Söz"ünde, "Şiir hiçbir zaman yitirilmez", tümcesiyle başlayarak, '80'li yılların başında ara verdiği yayımlama ediminin sıcaklığını, dönemindeki "matbaa boyası kokusunu" vc "o kokunun sevgisini hep yaşadığını", bir anlamda Arkadaş Z. üzgcr ödülüyle yeniden doğuşunu belirtmek le birlikte, yapıtında 20 yaşın enerjisi, 30 yaşın durulması, sonra da ileriki yaşlamv da dünyayı bir potadan süzmesinin var olduğunu belirtir. '80'li yılların başından '9O'lı yılîarın başına kadar şiir ve yazı yayımlamayan şairin, yukarıda andığımız roman kahramanı Eleştirmen Eser'e yönelik sözlerinde de görüleceği üzere '80 sonrası şiirimizin kımi hastalıklarını kapmamış olmasının şürimiz adına bir şans olduğu söylenebilir. Bir şiirinde Polatlı'daki Kargalı Kale'ye'insanlardan ürkerek, insanlardan yediği darbelerden yıkılarak kaçan biri olan; bir diğer şiirinde şehirler, nüzünler parçalanan, bazen sokakîarda yıkılan, bazen kendi varoluşunun çizgilerini arayan biri olan, "Ama eni sonu bir insan. Bazen çılgın, bazen dahi, ama belli ki bir şeyler arayan..." 'însan Arkadaşınındır'la kendini belli bir noktada durmuş gibi duyumsayan şair, bu noktayı yeniden doğmak mı, yoksa bu işi bir daha arayıp sormamak mı diyen bir yaşam noktası,Lir karar günü olarak koyar ortaya: "Kırlara koşturmanın, Issız bir doğa diliminde kaybolmanın, Rüzgâra kapdmanın, Evet hepsinin ve ikisinin arasıdır", bu nokta. Ama yine de şiir ve yazıdaki kararlılığının okur ve eleştirmenin tavrına göre belirleneceği ve yönlcneccğinin de bilincinde olan ' en anlamsızca alçakgönüllü'" bir tavrı da sürdürrnekten çekinmez. Oysa ki Arkadaş Z. Ozger ödülünü alışını, şu anda aramızda olmasa da bizzat Arkadaş Z. Ozger'in kendişi, "Hüseyin Peker'in 'Eve Dönüşün Üç Öyküsü' şiiri Yordam'ın en güzel şiiriydi. Kaç sayıdır Yordam'da uzun şiir yaz ma yoiunda direnmesi bana baştan tehlikeli görünüyordu. 'Eve Dönüşün Üç Öyküsü' Peker'in uzun şiirinin en güzel örneğiydi. Burda kalır demiyorum, aşa bilir de; ama zorlamamalı, dikkatli olmalı. Derinliği, özü olan dizcler bunlar. 'Bizim olan hayatımızdır nasıl olsa Geçecek sazlar kamışlar arasında bir büyüklük arayacak Yalan mıdır düşkün bir yürek taşıdığımız Bağırsabağırsa... kendinindir, susacak Uzun zamandır vcremediği güzelliği yeniden kazanmış Peker." Yordam, 1968'de alıntıladığımız bu sözleriyle onaylamaktadır açıkça. Eve Dönüşün Üç Öyküsü şiirine ilişkin 29 yıl önce alıC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 411 Genç tavır I lhan Berk'in Avluya Düşen CJölge'sinc aldığı 'Ertelenen' adlı şiirindeki "Ertele/ bcni/ vakitsiz/ kıl" dizelerini anımsayınca şiir vc yazıda kitaplaşma sürecini erteleyebilmc yürekliliğini göstercbilmiş bir I Iüseyin Peker'i gör mek bcni gönendiriyor. "Hiçölmeyecekmiş gibi dünya, yarın öleceknıiş gibi 'erdem için çalışma" mantığıyla benim yaşlarımda üç dört şiir kitabına ulaşmış olanların böyle bir yürekliliği alkışlamaması olası mı? Döneminde Cemal Süreya'nın, "Bir de Hüseyin Peker var; çok yetenekli bir arkadaş, büyük gclişme gösterecek sanıyorum; umamayacağımız kadar büyük gclişmelerc açık bir şair" sözünü de anımsayarak baktığımızda kitaplaşma sürecine 19%'da, elli yaşında, bir şiir kitabıyla değil de, bir romanla, 'Yazıci ya da Bir Yol Romanı'yla geçmiş olan I Iüseyin Peker'in bu günlerde 'ln san Arkadaşınındır' adlı şiir kitabıyla da buluşabilmek ayrı bir zevk. 'însan Arkadaşınındır'ı değerlendirmeden önce 'benzer bir ertelcmc mantığıyla' şairin 'Yazıci ya da Bir Yol Romanı'ndan sözetmek istiyorum Cumhuriyet Kitap okurlarına: Önceferi yapıtların eleştirmeylc birlikte gelmesi tezini; hem yazarı çalışmaya, düşünmeye, irdelemeye itme, hem savruk doğmayan kuşaklar yaratmak açısından yarar getirir, diyen Yordam dereisi çevresinde; Hüseyin Cöntürk, Haluk Aker, Güven Tııran gibi eleştirmenyazarlarla birleşerek, eleştirme ve deneme ye yönelik çalışmaları, herkesi özendirme çabasıyla Yordam 'cılar arasında ycr almış Peker'in 'Yazıci ya da Bir Yol Romanı'nda ilk önce 'ayrıntı düşmanlıgY gözüme batıyor hemen. Bunu romanda geçen, "Bıralc bu ayrıntıları artık. Scni bunlar yok etti diyorum hep. Bu ayrıntılar. (...) Ayrıntılar... Aynntılar..." türünden çeşitli tümcelerde görüyoruz. Yazar sanki Yeni Roman'a, Joyce'a, Pamuk'a karşı bir tavır geliştirdiği izlenimi bırakıyor okurda. Ama bunun bir tavır geliştirme olmayıp, kcndi özgün biçemini bıılma, bir kimlik savaşı olduğunu anlıyoruz çok gecikmeden... "Çünkiı gülmece yazarları, hiçbir zaman yarılan toprağın beşiğindc yürüyüp, gökteki ışıktan yol arayan kişiyi anlatmazlar" tümcesiyle dc karşılaşınca sanki yazarın sağ olsaydı Aziz Nesin'e de söylcycccgi bir şeyler nldıığu duygusuna kapılıyoruz... Arkadaş scvgisini, ana baba, kardeş, cvlat, kankoca bağlarının hcpsindcn üstün tutan, çünkü onu hiçbir çıkar ilgisi karışmamış tck sevgi sayan Panait tstrati'yc bir katkıyla "sahtc dostlukları" da sergilcyebilcn Peker, çeşitli tümceleriylc "aile kurumu"nun da sorgulanmasına girişiyor bu özgün romanında. Dostluk bağlamında, "Bizim birbirimizin arkasından konuşacak yerimiz Hüseyin Peker "kendl seslnl" bulmu$ bir $alr. yok. Bakışlarımız birbirine çakılı. Elmanın iki yarısı buluştu. Tam bir elma oldu. (...) Ben onu çoğaltmış oldum. Ama ben bir türlü çoğalamıyordum. (...) Iki kişi, on dakikadan fazla birliktc kalırsa oyun bozulur. Büyü bozulur. ü zaman tek kişi olur, o da insanların işine gelmez. Her zaman iki kişiden oluşan tek kişilik gövdeyi bozmaya, yıkmaya eğilimlidirler. Savaşmaya gelirler", tümcelerinde duyumsadığımız yaşam kokusu yazarın aile kurumunu sorgulayışında da kendini rahat ve akıcı bir dil içinde sunar. 'Ne diyordum. Evlilik... Evlilik... Anlatılarak bitirilemeyecek konu. Evlilik nedir biliyor musunuz? Saat 18 ile 23 arasıdır. Ne değişik bir tanım bu! Evlilik akşam üzeri 18'demibaşlar, 23'dcmi biter diyorsunuz? " ü anlamda değil. Sa atler arası bir şey değil. O söz ettiğim saatler arasında insanlar pek yalnız kalmak istemez. Evlilik cn çok 18 ile 23 arasında aranır dcmek istiyorum. ü saat araları, başka bir giine, zamana eklenen evlilik o denli aranmaz." (...) "tşte evlilik ahşkanlığı, insanazortüketılcnbu 18 23 saatleri arasını atlatma zorluğu nedeniyle bulaşmıştır. Bu saatleri sevgi içinde gcçirmck ycrinc, yaş ilcrledikçc eşıc gc Evllllk ahşkanlığı SAYFA a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle