Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üç mühendis ve üç kitap. Evet, mühendisler çok yazmıyorlar, ama yazdıkları zaman da ilginç konulara değiniyorlar, bunları büyük bir özen ve ustalıkla, kendilerine özgü akılcı bir yaklaşım içinde anlatıyorlar. Bulabilirlerse her üç kitabı da okuyuculara önermek isteriz. ÜSTÜN ALSAÇ Muhendislerin kitapları işte muhendislerin yaptıkları bu tür çalışmaları açıklamaya çalışmış, oldukça da başarılı olmuş. Kitabın en ilginç bölümlerinden biri Tasarım ve lcat başlığı altında olanı. Bu sözcükler geçtiği zaman çoğu kişinin aklına mimarlık, endüsth tasarımcılığı, sanatçılar, buluşçular gibi mühendisliğin dışında kalan başka uğraş alanlan gelir, muhendislerin de tasarım yaptığı pek düşünülmez. Oysa onlar bu konuyla da uğraşıyorlar, bunu da çok fazla abartmadan, işlerinin doğal bir parçası olarak yapıyorlar. Adams'm verdiği bir tasarım tanımı var, konusu doğrudan tasarım olan kitaplarda bile bulunamayacak bir yalınlık ve açıklık taşıyor. Mühendislere özgü bu dolambaçsız anlatım yolu da insanın çok hpşuna gidiyor doğrusu. Adams'ın tasarıma ilişkin sözleri bana daha önce yayımlanmış başka bir kitabı anımsattı. Onu da bir mühendis yazmıştı, bir Türk mühendisi. Hani yapı işleriyle uğraşan bir STFA şirketi vardır, yazarı onun kurucularından olan Feyzi Akkaya. Bilmem hiç bu kitabı gördünüz ya da sözünün edildiğini duydunuz mu? Benim de elime yayımlanmasından çok sonra geçmişti, kitapçılarda, kitap fuarlarında falan da rastladığımı anımsamıyorum. Kitap yazılmıyor, kitap yayımlanmıyor, kitap okunmuyor die yakınıyoruz ya, işin eleştirilecek baş:a bir boyutunu da bu arada göz ardı ediyoruz: kitaplar dağıtılmıyor da. Kitapçılarda dağıtım şirketlerinin verdiklerinden başka yayın bulmak çok zor, hele böyle özel yayınlarla karşdaşmak tümüyle olanaksız. Dağıtım şirketleri bu iş için belli koşullar koyuyorlar, ücretler talep ediyorlar. Bu doğal olarak kitabın maliyetine yansıyor. Bir nedenle bu volu seçmeyen yazarların kitapları da okuyuculardan uzak kalıyor. Bu yöntemin ne kazandınp ne yitirdiğini düşünmekte yarar var. Kimi gerçekten iyi kitaplar bundan dolayı pkuyucuya ulaşamıyor. Akkay'nın Ömrümüzün Kilometre Taşları adını taşıyan kitabı da işte böyle bir özel yayın. Çok kısaca iki Türk yapı mühendisinin çalışmalarını anlatıyor. ükul yaşamı, tanışmaları, ilk işleri, nasıl önce ayrı düşmüşler, sonra nasıl bir araya gelerek ortak olarak çalışmayı sürdürmüşler, kurdukları iş nasıl gelişmiş, neler yapmışlar, çalışma alanlarını nasıl yurt dışındaki işleri de kapsayacak biçimde gcnişletmişler. 1930'lu vılların başından 1980'lerin sonuna kadarki dönemi kapsayan bir anılar dizisi. Böyle olduğu için de ülkemizin bu döncm içindeki gelişmesine de ışık tutuyor bir bakıma. Ne gibi olumsuz koşullar altında çalışmaya başladıklarını, araçgereç, deneyimli işçiusta yoksunluklarıyla nasıl baş ettiklerini, bir işi almak için, aldıktan sonra da sürdürürken yabancı şirketlerle, onlann sözüm ona uzmanlarıyla nasıl uğraşmak durumunda kaldıklarını, çeşitli sorunlar için ne gibi çözümler gefiştirmiş olduklarını öğrenmek ilginç oluyor. Akkaya'nın çok rahat bir yazış biçemi var, Türkçeyi de çok iyi kullanıyor, anlattıklarını bir öykü gibi okutuyor, öyle ki, kimi teknik sorunlara değindiği yerlerde bile akıcılığını, anlaşılırlığını yitirmiyor. Bu çok hoş bir şey. Kitabı Adams'ın kitabı gibi belli oir konuda bilgi iletmeyi amaçlamıyor, yalnızca anılarını aktarıyor, o kadar. Ama bunları abartmadan, yalın bir biçimde iletmesiyle de öğretici oluyor. Yapı mühendislerinin yapım işlerinde kullandıkları makinaları tasarlamak, bunları özel olarak ürettirmek ve çalışacakları yerlerde kurmak zorunda olduğunu kaç kişi bilir? Kim bitmiş bir vapıya bakarken projenin arazi koşullarına uymadığı durumlarda ya da beldenmedik bir kaza ile karşılaşıldığında nelerin yapıldığını düşünür? Akkaya anılannı iletirken bunlara benzer konulan da okuyucusunu hiç sıkmadan araya sıkıştırıyor. Mühendisler de insan, onlar c4g duşunüyorlar, duygulanıyorlar. Bu da araya toplumsal bir gözlemin,bireleştirininkanşmasına,kişisel bir bağın anlatılmasına yol açıyor. Bir bakıyorsunuz onları duygulandıran bir olaydan söz edilirken siz de kendinizi olaya kaptırıvermişsiniz. Kısacası, kuru bir iş kitabı yerine, bir sevgi kitabıyla karşılaşjyorsunuz. Son olarak bir başka kitaptan daha söz etmek istiyorum, onun da yazarı bir mühendis ama vabancı bir yayın. Alan I Iolgate'in Aestnetics of Built Form (Yapıların Biçimleniş Estetiği) adlı çalışması. Holgate de bir yapı mühendisi, verdiği bir ders nedeniyle daha çok mimarların uğraş alanı içinde sayılan kimi konulara girmek, onları muhendislerin anlayacağı dille iletmek durumunda kalmış. Bunu yaparken de epeyce araştırmış olduğu anlaşılıyor. Ele aldığı konulan mühendislere özgü akılcı bir vaklaşım içinde ve olabilecek en yalın bir biçimde dile getirmiş. Öyle ki, o zamana kadar karmaşık olan, yerine oturmamış pek çok bilgi onun elinde anlaşılır oluyor, yerini buluyor. Holgate okuyucularını uyarıyor, mimarlarla yapı mühendislerinin farklı diller konuştuldarını, aynı konulardan söz ederken bile başka başka şeyler anlayabileceklerini söylüyor. Ama, diyor, insan biraz çaba gösterirse mimarların dilini anlayabilir, onlann yapay fiziksel çevreye ilişkin düşüncelerinin çok da yanlış olmadığını görebilir. Özellikle onlarla birlikte çalışmak durumunda olan muhendislerin bunları anlamayışının nedeni bu tür bir eğitim almamış, böyle düsünme alışkanhğı edinmemiş olmalarındandır, diye ekliyor. Üç mühendis ve üç kitap. Evet, mühendisler çok yazmıyorlar, ama yazdıkları zaman da ilginç konulara değiniyorlar, bunları büyük bir özen ve ustalıkla, kendilerine özgü akılcı bir yakJaşım içinde anlatıyorlar. Bulabilirlerse her üç kitabı da okuyuculara önermek isterim. Konulan başka başka ama her biri yeni bir eörüş alanı açıyor. Hele Akkaya'nın kitabını alırsanız başka bir olumlu katkıda da bulunmuş olacaksınız, çünkü yapıtın geliri gene bu mühendis tarafından kurulmuş olan Feyzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı na bağışlanmış. Bu kuruluş yapı kesimindeki niteliksiz işçiler ile yüksek düzeydeki mühendisler arasında yer alacak ara uzmanların, yani teknisyenlerin yetiştirilmesi amacını güdüyor, buBÜne kadar da kendi olanaklarıyla ek çok öğrenciye yetişme olanağı sağamış. • la * James L. Adams, Bir Mühendisin Dünyası, çeviri: Cem Soydemir, AnkaPopüler Bilim Kitapları ra, 13, 1995 (1991), 320 sayfa, 15,5X21.5 cm. * Feyzi Akkaya, Ömrümüzün Kilometre Taşları, STFA'nın Hikâyesi, yapım: Cep Kitapları AŞ, yapıtın tüm hak tarı Feyzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı'na aittir.lstanbul, 1989,349 sayfa, 18.5x25 cm. Fevzl Akkaya'nın cok rahat bir yazış biçemi var, Türkçeyi de cok lyl kullanıyor, aniattıklanm bir öykü glbl okutuyor. öyle kl. kimi teknik sorunlara değindigi yerlerde bile akıcılığını. anlasıiıriığını yltlrmlyor. TÜBÎTAK, Cep ve Oxford yaytnlannda T ÜBÎTAK çok güzel bir dizi başlattı. Bilimsel konulan herkesin anlayabileceği bir dille anlatan kitaplar yayırnlıyor. Başka ülkelerde bu tür çok yayın yapılıyor. Bilim adamları da böyle kitaplar yazmaktan gocunmuvorlar, tam tersine, bu önlar için övünç kaynağı bile oluyor, çünkü bu tür kitapların yazılması kolay bir iş değil. Araştırma ve eğitim çalışmalarıntn yanı sıra bu tür yayınlara zaman ayırabilme sorunu bir yana, kullanılacak dil de önem taşıyor. Konuyu bilenlere, terminolojisini anlayanlara değil de, tümüyle bunların dışında olan okuyuculara seslenmeyi gerektiriyor. Ele aldığı konulan sıkmadan, herkesin anlayabileceği bir biçimde açıklayarak anlatmak, dar bir alanda uzmanlaşmış kişilere her zaman kolay gelmiyor. Onun için bu tür yapıtların özenli bir biçimde dilimize kazandınlması gerçekten kutlanacak bir olay. NHmarlar ve Mühendislep ÖZBI Yayınlar Anrtarı aktarmak James L. Adams'ın Bir Mühendisin Dünyası bu dizide çıkan kitaplardan biri. Onümüze bilmediğimiz bir dünya açıyor. Mühendislik uğraşı nedir, hangi konulan kapsar, ne gibi sorunlan vardır? Adams bu ve benzeri konulan ele almış, kolay okunur ve anlaşılır bir biçimde bir araya getirmiş. Kitabın Teknofojinin Kısa Tarihi, ] lesap Makinasının Otesinde, Sorunların Kökeni, Tasarım ve îcat, Matemaük, Bilim ve Araştırma, Gelişürme, Deneme ve Yanılma, lmalat ve Montaj, Para ve İş, Yasal Düzenlemeler, Teknolojinin Izinde başlıklannı taşıyan on bir bölümü var. Başmdaki giriş bölümünde konu ve kapsamı kısaca tanıtılmış bir son sözle de bitiyor. En sonuna kaynak olarak önerilen kitaplar eklenmış. Yapıt çeviri olduğu için bu liste de yabancı kitap adlarından oluşuyor. Mühendisler de, mimarlar gibi, konuşmayı cok sevmiyorlar. Onlar daha çok sorunlan uygulamalı olarak çözmeye yatkın kişiler. En büyük yardımcıları matematik, çözümlerinin doğruluğunu, geçerliliğini matematiksel modeller aracılığıyla sınıyorlar. Doğal olarak fizik de onunla birlikte geliyor. Ama Adams'ın da belirttiği gibi, mühendisliğin hep hesaptan kitaptan ibaret olduğunu düşünmek yanlış. Uğraş alanının niteliklerine göre, kimi zaman örgütlenme, kimi zaman tasarım, kimi zaman üretim sorunlan çıkıyor karşılarına baş etmek zorunda kaldıkları. Onlann da karşı karşıya kaldıkları yasal sorunlar var, her alanda olduğu gibi onlar da düşüncelerini uygulatabilmek için paraya gereksinim duyuyorlar. Özellflde güvenDöi ilgilendircn sorunlarda ne denli ileri olurlarsa olsunlar yalnız hesaplara vc tasanmlara bel bağlayamıyorlar, en iyi sonuca ulaşabilmek için deneyler yapmak zorunda kalıyorlar. Bu da hem zaman alıyor hem parasal kaynak gcrcktiriyor, onun için dc yöneticilcrle karşı karşıya geliyorlar. Onlar da araştırma, geliştirme çalışmaları yapıyorlar. Kendı alanlarındaki eğitim sorunlarıyla ilgilcniyorlar. Kenclisi de bir mühendis olan Adams SAYFA 8 Bir Mühendlsln Oünyası l Alan Holgate, Aesthetics of Built Form, Oxford LJniversity Press, Oxford New York Melbourne, 1992, 289 sayfa, 16x24 cm CUMHURİYET KİTAP SAYI 389