Katalog

Rumeli'nden giden askerlerin çocukları olarak on beş kuşak Osmanlı Türkü yetişir adada. Işte, adaya çıkan ilk Türklerden sonraki siyasal, toplumsal gelişmeler içinde insanımızı vermeyi amaçlıyor "Savaşın Çocukları Hanya'dan Sonra Ayvalık". Başka bir deyişle, yerinden sökülüp atılan bu ilişkilerden doğmuş ada Osmanlı Türkü'nün dramını," Aynakis HasarTın yaşantısıyla dile getiriyor. Kitabı okuyan Necati Güngör, "Bu, 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya'nın yazan Dido Sotiriyu'ya nazirc anlamı taşıyor" diyor ve şunları ekliyor: "O, Ege'nin Türk kıyılarındaki mutlu yaşantılarından koparılışlarını anlatıyordu; bu kitap ise bunun Yunanistan tarafını... TürkYunan barış ve dostluğunun özlemini bu kitaptan çıkarmak, çok kolay artık. Kir Vladimiros ile karısının bir Türk çocuğuna gösterdikleri sevgi, insan sevgisinin en güzel örneği bence!" Delikanlı'nın 'D'si / Sue Grafton / Çev: Mebmet Harmancı / Oğlak Yayınlan / 214 say/a. Polisiyenin yeni kraliçesi Sue Grafton, alfabeyi saymayı sürdürüyor. Okurlarımızın bildikleri gibi, Grafton'ın alfabesi her zaman kurnaz cinayetler ve katillerden daha kurnaz bir dedektifin kovalamacasından oluşur. A, ateş; B, baskın; C, cinayet demekti... D ise delikanlı demek ama, bu delikanlının ardında da polisiyenin sürükleyicL, eğlenceli akışı ve usta bir yazarın kalemi var. Sıcak Karlar / Yun Bondarev / Çev: Armağan tlkin / Yar Yayınlan / 544 sayfa 1942 Aralık'ı... Manstein'in Panzerleri, Stalingrad önlerinde sıkışıp kalan Nazi ordulannı kurtarmak için Cephe'ye sokulmaya çalışıyorlar. Hedefle aralarında buzlarla kaplı bir ırmaktan başka bir şey yok. Ve Sovyet Ordusu, düşman tanklarını bu son doğal engele varmadan durdurmak için harekete geçiyor. Sıcak Karlar, yalnızca bir savaşın romanı değil, "savaşan insanı" konu alan üstün bir yapıt. Kıyı / Yun Bonderev / Çev: Faruk Yener / Yar Yayınlan / 452 sayfa. Kıyı, yukarıda tanıtımını verdiğimiz, "Sıcak Karlar" kitabıyla tanınan Çağdaş Sovyet Yazarı Yuri Bondarev'in en son romanı. Sıcak Karlar'da savaş romanlarının en çarpıcı ve en güzelini sunan Bondarev, Kıyı'da ilk kez savaş ve barışı bir arada işliyor. Savaşta ve barışta insanı, onun çaresizlikler karşısındaki tutumunu, savaş ve barıştaki aşkını, en ince ayrıntılarına kadar inceleyen yazar, dolaştığı Batı Almanya'yı sosyalist görüşle, ilginç olaylarla eleştiriyor. Son derece sürükleyici olaylarla dolu olan Kıyı, insanların savaşta bile insanlığını kaybetmeyebileceğini belirleyen bir yapıttır. Soruşturma / Peter Weıss / Çev: Ülkü Tamer / Yar Yavtnlan / 102 sayfa 19411945 yılları arasında Auschwitz toplama kampında dört milyon kişi öldürüldü. Bunun sorumlusu olarak 19641965'teFrankfurt'ta yargıç önüne yirmi bir sanık çıkarıldı. Günümüzün en ünlü oyun yazarlarından biri olan Peter Weiss, duruşmaların tutanaklarını tarayarak, Soruşturma'yı ortaya çıkardı. Soruşturma, 19 Ekim 1965 günü Doğu vc Batı Almanya'nın on üç tiyatrosunda birden oynamaya başladı. Aynı gün, Londra'da AldSAYFA 18 wych tiyatrosunda Peter Brook'un yönetiminde seyirci önüne çıkarıldı. O tarihten sonra dünyanın birçok ülkesinde oynadı, radyolarda yayınlandı. Soruşturma, hayal gücünc dayanılarak yazılmış bir eser değil. Her kelimesi tutanaklardan alınmış bir belge. Gökyüzüne Bir Bilet Yaşantılarımızdan 25 Öykü / Yılmaz Çongar / Kastaş Yayınlan / 134 sayfa "Anjiyo" adlı öykü kitabıyla daha önce yakından tanıdığımız Yılmaz /f/'ihVntlHi' Çongar, bu kez "Gökyüzüne Bir J^Y Bılet" adl. yapıtıyla karşınızda. Bu yapıtta aşk sözcüğünün anlamını bile bilmeyen, cinselliği utanç nedeni olarak gören bir çocuk; çevresiyle ilişki kuramayan genç kız; iştcn çıkarılma korkusunu tüm benliğinde duyumsayan umarsız bir işçi; özverinin azaldığını, köşe dönmenin bir yaşam ilkesi haline geldiğini acı acı algılayan bir memur; eline erkek eli değmemiş elli iki yaşında bir kız ve toplumumuzun daha nice insancıklan luvanç ve üzüntülerini sizlere iletebilmek için sayfalar arasına sıkışmış, okunmayı bekliyorlar. Yazarımız, bu öykülerini sağlam gözlemler sonucu, içtenlikli, yalın bir dil ve kendine özgü biçemiyle işlemiş. Varlık, Türk Dili Dergisi, Cumhuriyet Kitap, Çağdaş Türk Dili, Karşı, Kıyı vb. yazın, ekin dergilerinde öykü ve inceleme yazıları yayımlanmakta olan Yılmaz Çongar, 1992 yıünda THK'nın düzenlediği yarışmada birinciliğe, aynı yıl îsveç'te düzenlenen ETOS sanat yarışmasında Jüri Özel Odülü'ne değer görülmüştü. Yarın Bizimdir Yoldaşlar / Manuel Tıaga / Çev Metin Alemdar / Yar Yayınlan / 440 sayfa Bazı romancılar eserlerine "Ben bu notları rastlantı sonucu, bir çekmecede buldum..." gibi sözlerle başlamayı sever. Ama, elinizdeki kitap gerçekten de böyle bulunmuş bir eser. Bu nedenle kapağında ünlü bir romancı adına rasdamıyoruz, oysa roman başlıbaşına, bir ismi dünyaya tanıtmaya yetecek güçte. Eserin bulunan tek kopyası üzerine iliştirilmiş bir pusulada, büyük olasılıkla takma olan Manuel Tiago adı okunmuş vaktiyle. Bu olayda bir sır gizlendiği kesin, Portekiz'de Salazar dikkatörlüğüne karşı savaşan gizli komünist partinin sırrı bu. Kitapta, Portekiz Komünist Partisi'nin bir yerel örgütüne bağlı köylü militanlar, derin anlamlı sözleriyle partinin o günkü mücadelesinin acil sorunlarını ve geleceğini tartışıyor; roman, partililerin özgürlük savaşını, yeraltı yaşamını, kitlelerle bağlarını, yenilen, genel grev yüzünden ağır bir darbe yiyen örgütün iyimserliğini ve geleceğe güvenini hiç yitirmeden toparlanışını, hem öğretici ve düşündürücü, hem de duygulandırıcı ve etkileyici biçimde yansıtıyor. Partinin somut durumların somut analizini zamanında yapıp doğru kararlara varmazsa kitlelerin öncüsü olmaktan çıkıp geride kalacağı gerçeğini, kendi deyişleriyle "Eğer parti sözünü vaktinde söylemezse, işçi sınıfı onun önüne geçmiş olacaktır", biçiminde dile getiriyor romanın kahramanları. Kitabı okurken, Fidel Castro'nun şu güzel sözlerini hatırlıyoruz: "Bir tür kahramanlığa karşı büyük hayranlık duyuyorum: Sessiz kahramanlık, adsız kahramanlık, sessiz erdcm, adsız crdem." (8 Ekim 1987 tarihli konuşmasından) Portekiz gizli komünist partisinin adsız kahramanları, yüce erdemleriyle böylesine bir hayranlığa hak kazanıyor. Altın Oran / Sadettın Çağlarca / hıkılâp Kitabevı / 112 sayfa tetik ve düzen kurma önemini açtklamaya çalıştım. Anlaşılır bir dil kullanarak, aynı zamanda sade işlemler seçerek ve bol örnekler koyarak konuya açıklık sağlamak istedim. tstedim ki bir sanatsever klasik olsun, modern olsun bir tablonun karşısında kaldığında onun, geometrik örgüsünü, kurgu sistemini, altın orantıların rollerini, simetrik, asimetri denge düzenini, statik, dinamik hareket yapısını bölümleriyle, direksiyonlarıyla ışıkgölgeleriyle, proporsiyonlarıyla plastik bir zevkle tadabilsin; seyir edebilsin. Amacım bu" diyor yazar kitabı için. Bilim ve tktidar / Fedenco Mayor Augusto Fortı / Çev: Mehmet Küçük / TÜBİTAK Popüler Bılım Kıtapları /194 sayfa. Bilim ve îktidar'da insanların öykülerine, kültür tarihine ve bu kültürün yaratıcılarının kişisel tecrübelerine başvurularak bilimin, kendisini çeşitli dogmalardan kurtarmak için katetmek zorunda kaldığı güçlüklerle dolu ve kimi zaman trajik nitelikteki yol anlatılmaktadır. Bilim ve toplum arasındaki ilişkileri geliştirme ihtiyacının yoğun bir biçimde hissedildiği günümüzde elinizdeki küçük kitabın ilgi çekeceğini umuyoruz... Çöl Gezegeni Dune / Frank Herbert / Çev: Arzu Tasçıoğlu Denız Vural / Sarmal Yaytnevi / 719 sayfa Frank Herbert'ın on iki milyondan fazla satan muhteşem Dune serisi, insanoğlunun hayal gücünün büyük başarıları arasındadır. Bir mesih efsanesi olan Dune, liderleri niçin sorgusuz sualsiz izlediğimizi anlatır. "Biz Caladanlıyız; orası insan türü için cennet gibi bir dünyaydı. Caladan'da fiziksel ya da zihinsel bir cennet inşa etmeye hiç gerek yoktu; dört bir yanırmzda gerçekliği görebiliyorduk. Ve ödediğimiz bedel insanların yaşamlarında bir cennete sahip olmak için her zaman ödedikleri bedeldi; yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik." Tüm zamanlann en çok satan Bilimkurgu romanı. Din ve İnsan Sorunu / Hüsen Portakal / Toplumsal Dönüsüm Yayınlan /'274 sayfa. Son yıllarda ülkemizde din, bir inancın sınırlarını aştı, adeta iki ideolojinin, iki dünyanın çatışma noktasına dönüştü ve bu oranda insana, insan varlığına saygı unutuluyor. Eğer diyor yazar "bir ilişki günah korkusu ya da sevap hesabı üzerine kuruluyorsa onda insana saygı yoktur." Elinizdeki bu Din ve tnsan Sorunu kitabı çoğu kişinin kafasını kurcalayan birçok soruna ayrıca yamt verıyor: Dinin eski kaynakları nelerdir? Din gerçekten gökten mi indi, yoksa insanın kendi ürünü mü? însan niçin bir dine inanıyor? Din hangi psikolojik gereksinimlere yanıt veriyor? Din olgusunu insanın dışında değil, insanla birlikte irdeleyen, insanı düşündüren ve aydınlatan bir kitap. Bilimsel Düşünme Yöntemi / Cemal Yıldırım I Bılgı Yayınevı / 308 sayfa "Büyük sanatçılar konularını altın ılikdörtgenlerin (piramidal, dairevi, pcntagon ve altın yıldızların birleşik geometrik konstrüksiyonları) içinde kurarlardı. Bu çabada kompozisyonların, dinamik, statik ve ritimsel görüntüleriyle duygularının etkilenmesine (ekspresyon)una çalışırlardı. Bu yapıtta, uzun hesaplara, teorik bilgilere sapmadan altın oran, altın sayı ve altın orantıların kompozisyonlardaki es "Felsefe"yi varlık, bilgi ve değer yargıları olmak üzere " düşünsel sorunları irdeleme, açıklığa kavuşturma etkinliği" diye niteleyebiliriz. Bilim felsefesi de bu çerçevede bilimin amaç, yöntem ve kuramsal yapısını açıklamaya yönelik bir çalışma. Kitabı oluşturan yazılar bilim felsefesinde değişik sorunları işlemekle birlikte temelde ortak bir hedefe yönelik: Bilimsel Düşünme Yöntemine açıklık getirmek; bilimi metafizikten, teoloji ve astroloji gibi sözde bilimlerden ayıran ölçütleri bclirlemeklHer yazı kavramsal çözümleme, eleştirel yaklaşım ve özgür tartışmanın çarpıcı örneklerini veriyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 389