Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Selim llenden "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba Iki El Revolver" Bir ampoman "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba tki El Revolver", Ikinci Meşrutiyet'ten 1980'lere kadar Türk toplum hayatından bazı kesitleri, kurmaca bir romancı figür ve gerçek bir anlatıcının izlenimleri biçiminde verirken, yaratma eyleminin bazı sırlarına da gizemli bir ışık tutmaktadır. Prof. Dr. GURSEL AYTAÇ Selim llcri, yeni eserini bir anıroman biçiminde kurguluyor ve yazarlığım neredeyse odak konusu olan sanatçı yaratma eylemi okuyucu sorunsalının yeni bir çeşitlemesini sunuyor. 244 sayfalık roman, en kısası beş satır, en uzunu birkaç sayfayı geçmcyen, başlıklı, çok sayıdabölümlere ayrılmış. Ahmet l lamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü"nden bütün bir sayfalık uzun bir epigrafla başlıyor Selim 1leri romanına. Bu epigrafın ilk cümlesi, "Benim çocukluğumun bclli başlı imtiyazı hürriyetti." Hürriyet kavramı, roman boyunca ironik bir bakış açısıyla, bir leitmotiv gibi ele alınır. Cemil Şevket Bey, Selim Ileri'nin bu eserdeki odak figürü. Onun hayat hikâyesidir konu. Bu figürün kurmacalığı, roman yazarlarının yaratma sürecini ve yaratma eyleminin niteliğini adeta yansıtacak biçimde kendini göstermekte, Selim îleri, onun gerçek gerçeklikten kurmaca gerçekliğe eeçirisini de bir süreç olarak okuyucuyla paylaşmak istemektedir. Bir o anlatı ile ben anlatı örgüsü biçimindeki roman dokusundaki nen anlatıcının kurmaca değil gerçek oluşu, başka deyişle Selim Ileri'nin kendisi, romanı bir anı roman niteliğine bürümektedir. Benanlatıcı Selim ileri konusuna geçmeden, romanın odak figürü Cemil Şevket Bey'in özelliklerine, daha çok da bu figürün nasıl işlendiğine bakalım: "İlk Sözler" başlıklı o mini bölümdcn hemen sonraki bölüm, "Doğum" başlığını taşımaktadır ve söz konusu, Cemil Şevket in doğumudur: "Cemil Şevket Bey'in doğum tarihi konusunda bazı kuşkular vardır: Bu doğum tarihi bazen 1315 oluyordu, bazen 1314'e iniyordu. Yaşı bir iniyor bir çıkıyor, bir ufalıyorbir çoğalıyordu." (S.l 1) Doğum tarıhindeki bu bclirsizlik, bu kuşku, Cemil Şevket'in doğduğu ay, mevsim için bile söz konusu olur. Selim tleri, muğlaklığı romanının diyebilirim ki başat kurgu özelliği olarak seçmiş, romantizmin yeni, en yeni evrelerinin de bu karakteristiğini benimsemiştir. "Belki", "sanırım", "galiba", "görünürde", "olabilir" vb. sözler, roman dokusunda dikkat çekecek sıklıkta tekrarlanıyor. Gerçekliğin birdcn fazla yüzü olduğu, gerçekliği algılayanların sayısı kadar çok, natta onların o anki ruh halleriyle de bağlantılı olarak çeşitli olduğu, Selim Ileri'nin bu romandaki mesajı niteliğinde. Yazar Cemil Şevket, babasının görevi gereği Sultan I lamid'i sürekli yakından izler. Onun hakkında bile kesin bir yargı edinememesi, romanın genel havasına uygundur: "Muharrir Cemil Şevket, Sultan Hamid'ini, Hakan'ını kendi ruh durumunun birgöstergesi halinegetirmişti. Kendisi iyiyse, kendisinin huzurlu bir görünüyse, Sultan Hamid derhal 'llakan' SAYFA 8 olup çıkıyor ve Hakan, göçen imparatorluğu ayakta tutmak isteyen bir 'monark' oluyordu." (S.19) Cemil Şevket'in romancılık serüveni gibi edebiyat, müzik zevki de ele alınır. Onun, günun modası tefrika romanları, keza polisiye romanları sevmediğı, nitelikli esere önem verdiği, çeşitli imgelerle canlandırılıyor. Selim İleri, bu romancının, değeri bilinmcmiş, hak ettiği saygınlığı görememiş bir yazar oluşuna acır. Onu araştırdıkça edebiyatın çeşitli alanlarında kalıcı değerde eserler verdiğini, ama bu doğrultuda saygınlığa ulaşmadığını, hatta tam tersine yaşlılığında bir zavallı sapık olarak algılandığını öğrenir. Cemil Şevket'in hiç evlenmeyişi, karşı cinsc değil kendi cinsine eğilim duyması, onun nayatının son yıllarında "Venedik'te Ölüm"ün Aschenbach'ı gibi ahlaken düşürür, Cemil Şevket de onun gibi kadınca güzelleşme çabalarıyla gülünç olur. Romanda söz konusu eserden alıntılarla Aschenbach benzerliğine, anıştırmalar vardır. Cemil Şevket'in "Aynalı Dolap" romanı, bir çeşit roman içinde roman niteliğinde "Venedik'te Ölüm"ü anıştırmakla, Cemil Şevket Aschenbach benzerliği belli bir kırılmadan sonra yansımış bir görüntü niteliği kazanır: "Mermer Güzellik' bir anlamda Tadzio'yu çağrıştırmıyor muydu? 'Bal sarısı saçlarıyla çevrelenmiş, şirin bir scssizlikle solgun yüzü, çekme burnu, sevimli ağzı, tatlı ve tanrısal bir vakar taşıyan eaasıyla Grek dünyasının en soylu bir çağından kalma heykelleri hatırîatıyordu.' Aschenbach'ın onca bastırılmışlıktan sonra birden bire âşık olduğu çocuk, Nüzhet'in tamamıyla tersine, kötülüğe değil, ölümü getirse bile düşüşte ruhun yücelişinc aracıdır: Cemil Şevket Bey'se Nüzhet'e tutkun Macide'de ruhun düşüşle yükselebilmesini adeta yasaklamıştır." (S.134) Cemil Şevket, bir yandan politikada, tahttan indirmelerle, darbelerlc ulaşılmak istenen hürriyetin sanıldığı kadar net bir kavram olmadığını, Abuulhamit ve Menderes örneklerinde göstcrmek isterken, öte yanda cinsel tercihindeki sıradışılığın bazı insanlara, hürriyetlerıni gerçekleştirmeye kalktıklarında nelere mal olduğunu da göstermektcdir. "Bir gün anlasılacak ki ben bir hürriyet adamıyım" sözleri onun hürriyet konusundaki alışılmışın dısında yorumlarıyla ilişkisi içinde değcrfendirilecektir. Romancı Cemil Şevket'i, Selim îleri bir yandan yazdıkları, öte yandan çevresindekilerin aktardıklarıvla, zaman zaman da kendisinin çocukken ve ilk gençlik yıllarında bizzat cdindiği izlenimleri aktararak canlandırıyor. Bilgi kaynakları ile onun kendi yaşantıları büyuk oranda birbirini tamamlayıcı nitelikte. Cemil Şevket, yazdıklarında duyarlı bi r ruh ve zengin bir kelime hazinesi sergiliyor. Selim ileri onun bu özellik ve becerisini vurgulamayı adeta bir borç sayıyor. Romanın anı yanını oluşturan gerçek gerçeklik katmanı, Selim Ileri'nin DU yazara ilişkin yaşantılarıdır. Bu yaşantılar büyük oranda onun kitaplarının bıraktığı izlenimler, küçük oranda da onunla şansen karşılaşmalardır. Bir kitap kurdunun daha çocukluğunda ondan okuduklannın daha sonra kendi yazarlığında hangi bağlamlarda nasıl yeniden biçimlendiğine değinir. Bir örnek, kendisinin "Mavi Kanatlarında Yalnız Benim Olsaydın" romanının oluşumunda Cemil Şevket yaşantısını vurgulayışı: "Ses Opereti' yanılgısına gelince, öyle sanıyorumki vanılgıda Cemil Şevket Bey'in anlattıkJarından izdüşümlerin büyük payı var. Mavi kanatlarında Yalnız Benim Olsaydın'da öyküsünü dile getirmekten uzak durduğum Cemil Şevket Bey, demek yazıya geçirmediğim, fakat çınlayıp duran sözleriyle varlığını sürdürüyormuş. Bu sözlerin çınıltıfarını yazıp duruyormuşum." (S.155) Parantez içlerinde verilen açıklamalar romancı Selim tleri'nin kendi yazdıklarına eleştirel mcsafeden bakışının ürünüdür. "(Son tümcenin hayli karışık, bozuk olduğunu biliyorum. Bununla birlikte aşağıda da böylesi tümcelere rastlanılacak. Muharrir Cemil Şevket'in defterindeki anlatma ve söz dizimine bağlı kal maya çalıştım.)" (S.84) Cemil Şevket, besbelli gerçek hayatta büyük çapta örneği tek kişi olmayan bir figür. Selim İleri onu tanıdığı, mizaç özelliklerini duyarak ya da okuyarak öğrendiği çağdaş yazarlanmızın birçoğundan bir sentez yaparak oluşturmuş. Kendisi de bu konuyu bir röportajda vurguluyordu. Cemil Şevket vc hayatı, kurmacalığıyla Selim Ileri'nin romancılığını ortaya koyarken, onun kendi eserleri üzerine düşünceleri ve hesaplamaları denemeciedebiyatçı kimliğini açığa çıkarmaktadır. Bu kimliğin ötekine zaman zaman üstün gelmcsi, Selim tleri'nin romanlarında aslında eleştirmenlerin ve edebiyat bilimcilerin tespit etmcsi gereken bağıntıları onun kendinin vurgulamak zorunda kalması, belki de edebıyatçılar âlemine bir serzeniş. "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba Iki El Revolver", bir yazarın gerçekler dünyasıyla boğuşmasını, onun hayat hikâyesini anlatması bakımından bir sanatçı romanı iken aynı zamanda da Selim Ileri'nin çocukluk ve ilk gençlik yıllarının toplum hayatını yansıtması açısından bir çağ romanı. O yılların kentsoylu çevreferinde özellikle okumaya ilişkin gelenekleri, zevkleri nostaljik bir tatla veriliyor: "Cihangir'in o günlerinde hanımların toplu okuma saatleri büsbütün bitmcmişti. Biz çocuklar öğleyin ve geceleyin uykuya yatırılırken, başucumuzda biraz oturulur, birkaç sayfa olcunurdu. Bunun gibi, hanımlar da bazı sabahlar toplaşır, bir romanı yüksek sesle okuyan hanımı dinlerdi. Okumalar, roman dinlemeler ne kadarda bir olurdu, hatırlamıyorum. Bir de Esat Mahmut'un Allahaısmarladıkromanı okunmuştu." (S.7980) "Alafragna Hanımlar" baslıklı üç sayfalık bölümde yine Cumhuriyet'in ilk yıllarıyla daha sonraki yıllarında şehirli Türk kızları ve kadınlarıvla ilgili toplumsal imgeler canlandınlıyor. O kızların "çarşafa girmemiş' veya girmiş de sonra okulda "izci kız" oluşları anlatılırken, idealleri ile hayat gerçekleri şu sözlerle aktarılıyor "Tabii bu hanımların... Cumhuriyet'in kızlarının da ülküleri vardı: Doktor (bilhassa çocuk doktoru), eczacı, öğretmen (bilhassa ilkokul öğretmeni, bir Feride...) olacaklardı. ilk kadın pilot, ilk kadınavukat, ilk kadın gazeteci..." (S.l 12) "Böylece seneler geçmiş, alafranga hanımların, Cumhuriyet'in kızlarının ülküleri, gayeleri sönmüş dünün izci kızlarından geriye mantolu, hatta başörtülü, iki çocuklu, hemen hepsi şişman, yorgun alaturka hanımcağızlar kalmıştı." (S.113) "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba Iki El Revolver", tkinci Meşrutiyet'ten 1980'lere kadar Türk toplum hayatından bazı kesitleri, kurmaca bir romancı figür ve gerçek bir anlatıcının izlenimleri biçiminde verirken, yaratma eyleminin bazı sırlarına da gizemli bir ışık tutmaktadır. Cemil Şevket'in birçok romanlarında izleri bulunduğunu söylerken, şöylc diyor Selim İleri: "Düşünüyorum da roman yazmak, hayatlar çalmak değil mi?" (S.229) Selim ileri, Cemil Şefket'in "Aynalı Dolap" romanını numaralı beş çeşitleme şeklinde anarken, orada işlcnen konulara yorum getirmeyi ihmal etmez. Romanının alt başlığını oluşturan Iki El Revolver'in geçtiği satırlarsa romanromancı arasındaki yansımaların sembolüdür: "îki cl revolver belki de aynalı gardıroptaki aksine sıkılmıştır ve belki Şevkiye kendi sıkmıştır. Akis, kırık aynada belki hâlâ görünmektedir." (S.144) Cemil Şevket Bey Aynalı Dolaba Iki El Revolver/St'//w l/en/Oğlak Yayınlan CUMHURİYET KİTAP SAYI 384 selim İleri