Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 B • • H A Z I R A N 19 9 7 Nüket Esen, Murathan Mungan'ın i. sayfada Prof Dr. Gürsel Aytaç, Selim lleri'nin X sayfaJa 9. sayfada U sayfada Cumhuriyet "Paranın Cinleri"ni değeriendirdi "Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba Iki El Revolver"ini irdeledi • • üzerine konuştu Modernlik"ini değeriendirdi Işık Kansu, Anıl Çeçen'le "Ulusal Sol" M. Sersmaz, Tülin Bumin'in "Tartışılan DoğuBatı Divanı; Birinci derece yamkların şiipleri ya da... Enis Batur, Fransa'da geçirdiği altı aylık bir çalışma süresinin sonunda yine fırtına girdi yazın ve düşün dünyamıza. Iki Deniz Arası Kara Topraklar Batur'un gezi günlükleri ve izlenimlerinden Seyrüsefer Defteri ise şiirlmerinin yazılma süreçlerinden oluşuyor. Son zamanlarda üzerinde çok tartışılan ve neredeyse şiir dünyamız gündeminin birici sırasına yerleşen Opera 14004 ve DoğuBatı Divanı Batur'un şiir serüveninin doruk noktaları olarak görülüyor. Önceki baskısına oranla çok fazla genişletilmiş olan Modernizmin Serüveni ise Batur yıllar süren bir çalışmasının ürünü. Bu kitaplardan DoğuBatı Divanı üzerine edebiyatımızın bir başka önemli adı Füruzan, Enis Batur'la görüştü. yeni bir çöl açıhyor önünde. Herkcs gibi bcn de deneyimden, dcneyimlerimden söz ctmiş olsam gerektir; oysa deneyime inanmıyorum: \ ler yeni deneyim bizi il Puşkin'e tüm Rus soyluları gibi ilk dili sayılıp çokoluşu ile zedcliyor, öncekilerin geçerliğini siliyor, decukluğunda öğretilen (bir anlamaa anadili) Franuzcayla, sonradan aöniip dikkatle yoğunlaştığı edebiyat haya neyim depomuz olsa olsa her seferinde yanıldığımızı göstermeye yarıyor. "DoguBatı Dîvam" onu yayını açıtı boyunca, birlikte oldugu Rus dili arasındaki ilişkisini sından önceleyen "Opera 14004" ile birlikte, son on düşündürdü bana DoğuBatı Dîvam. Enis Batur bu son yılımı kaplayan iki ana kitaptan biri oldu: Mahut "Otuzçalışmasında bence Batı'ya tümüyle Doğu'dan baktyor. DoğuBatt Dîvam şaşırtıcı, etkileyici bir okuma oldu be beş Yaş" dönemecinden başlayarak 45'ine çıkan (ya da nim için. Şiirler, şiiröyküler, rotnan bölümleri, sinema inen) merdivenin basamaklarından birlikte geçtik. Genişçe bir zaman dilimine yayılıyorsa bir yapıt, onu sal görüntüler; gcçmis yüzytlın, bitmekte olan yaşadığıkuran kişinin ağır ağır kanını kurutuyor, gövdesindeki mız yüzyıhn kişileri.. kısa bir sürede kesintisiz okuyup her organın neredeyse özsuyundan az ya da çok çekibitirdim kitabı. Biryazann doğum yerinden Batı'ya bayor. Böyle koyacak olursam, artılarıyla eKsileri iç içe gekarken aıdiyetin rcadiyolunda yapttğı tartışmasının yoçiyor "Dîvan 'ın: Orda benim iş, ustalık, becerikazanığunlukla yansıdığı hirkıtap bu bence. Puşkin'in Evgeni şımın izleriyle ehlileşişimin, bir tür yabanıllık yitiminin Onegin'inangi yabancı dileaktarıltrsa aktarılsın, kim çcizleri kaynaşmış olabilir, diye düşünüyorum. Yaş alırvirirse çevirsin bu çevırmen Nabokov olsa bile her zaman ken; iyi çalışmış, işimize kendimizi gereğince vermişçok şey yitirirmiş. DoğuBatı Dîvam da aynı zorlukları tastyor. Dil öyle katmanlı bir anlatıma ulasmıs kı hangi sek kazanımlarımız olur; aynı anda, elimizde olmaz ki: Tazeliğimiz sıvışır gider, onu tutamayız. Bu on yı] bana dile çevrilirse çevrilsın bu onu zayılatacaktır, yamlıyor böyle Dİr deneyim kazandırdı, bir sonraki deneyimim muyum? yalanlayana dek onunla oyalanacağım demektir. Bu karartıcı, kanatıcı, çetrefil soruyu, tam da onun Şiirin, hiçbir vakit olmadığı kadar uçlara çekildiği içeriğinin bana gelip yaşadığım günlerin içinden çarpbir çağın son demlerini yaşıyoruz: Rjlke'nin "Duino tığı bir antla yöneltmiş olmanız, Füruzan, rastlantıysa Ağıtları"nı yazdığı, Valery'nin ya da Yahya Kemal'in ürpertici rastlantı: Yazı adamı, anadilinde yarattığı, yaneoklasik çizgide elmas kcstikleri yıllarda Dada'cılar, rattığını umduğu ya da sandığı iletişim serabına inanHlebnikov, makinalaşmak isteyen Nâzım, kalemin öbür mak üzereykcn harflerin tanıdığı tanımadıöı bambaşucunu sivriltmişlerdi. Bu dönemi izleyen yarım yüzyıl, ka dillerdc karşılığını bulma olanaksızlığını keşfedince FURUZAN CUMHURİYET K İ T A P SAYI 384 Enis Batur her iki ucun programlarını genişlettiklerini kanıtlıyor. Bizim dilimizde de irili ufalclı şiir depremleri yaşandı aynı süre içinde: Lirik, epik, deneysel, gelenekçi, atonal tohumlar serpildi tarlamıza. Ben şiire 1970'lerin başında başladım sayılır, ardımda pek çok gözüpek kuralkırıcı, bir o kadar kuralkoyucu gördüm. "DoöuBatı Dîvanı", şiire çizilmek istenen kimi sınırlara baştan boyun eğmeyi yadsımış bir toplam: Sizin de söyledifiiniz gibi türler, rarklı ifade olanakları arasında belli risklere dokunuyor, zaman zaman onları sımsıkı tuttugu bile ileri sürülebilir. Dilin katmanlılığı bu pervasız gibi görünebilecek, oysa on yıl boyunca beni bir terazinin önünde dikili tutan safkan tedirginliğe bağlanabilir mi soruyorum ya, yapıtını bildiğimden değiL Kalıyor, kitabın nereye ait olduöu sorunu. Bu şiirler değilse bile onları hazırlayan başkalan daha önce Batt'da ve Doğu'da yayımlandığınua, Roma'daki ve Tahran'daki okurlardan duyduktarım şaşırttı beni: Tıpatıp aynı cümlelerdi: Batı'nın şiir tekniklerini özümsemiş bir Doğulunun dünyası. Anlaşılan, birtek kendi ülkemde yabancı sayılıyorum, sayıldım bugüne dek. Ama kimler tarafından diyecekseniz, onu biliyorum işte. "DoğuBatı Dîvanı", biraz da tamamlanması uzıın sürdüğü için olmalı, hem genişçe bir coğrafyaya, hem geniş bir zaman alanına yayılan şiirler içeriyor. Zaman, coğrafyanın içinde büyük kültür göçleri yaratmış, yaşlı kıtalarda her şey iç içe geçmiştir. Kültür ortaklığı, diDevamı 4. sayfada. < " •