28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"YeniTürkEdebiyatı", "Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı"... gibi adlar verdiğimiz, Batı etkisindeki Türk edebiyatı alanında yapılan çalışmalar son dönemlerde bilhassa roman türü üzerinde yoğunlaşmış bulunuyor. Bunların son yıllardaki önemli örneklerinden biri olan ve Bahriye Çeri tarafından kaleme alınan Türk Romanında Kadın: 19231938 Dönemi (**) adlı araştırma kitabı 1996 yılının sonlarına doğru Simurg Yayınları arasında çıktı. Sinekli Bakkal, Sodom ve Gomore, Yaprak Dökümü,Kuyucaklı Yusuf, Ayaşlı ve Kiracıları gibi 19231938 yilları arasında yayımlanmış romanların kadın kahramanlarının incelendiği kitabı tanıtıyoruz. BAKİ ASİLTURK' Halide Edip'in "Vurun Kahpeye"sinden Mithat Cemal'in "Üç îstanbul"una Türk Romanında Kadın lu'nda Zeyno, Sinekli Bakkal'da Rabia, Yolpalas Cinayeti'nde Akkız ve Sacide, Sodom ve Gomore'de Leyla, Yaprak Dökümü'nde Hayriye Hanım ve kızları, FatihHarbiye'de Neriman, Ankara'da Selma Hanım, Kuyucaklı Yusuf'ta Muazzez, Ayaşlı ve Kiracıları'nda hizmetçi kadınlar ve evli kadınlar ile yeni yetişen genç kız örneği olarak Cavide, Üç tstanbul'da ise Belkıs, Süheyla, Macide, Raşel... gibi kadın kahramanlar ele alınmıştır. Bunların yanı sıra, romanlarda ikinci ve üçüncü derecede önemli sayılabilecek kadın kahramanlar da romandaki olay örgüsü ve kişilerarası ilişki çerçevesinde söz konusu edilmiştir. Araştırmacı zaman /.aman özet çerçevesinde kalmış olmakla birlikte Kadın kahramanların cle alınmasında yer yer, eserin baş tarafında ana hatlarıyla çizilen sosyal panoramaya göndermelerde bulunmayı da ihmal etmemiştir. Vurun Kahpeye, Sodom ve Gomore, Yaprak Dökümü, Üç îstanbul romanlarındaki kadınların incelendiği bölümlerde sosyal yapının daha çok ve geniş olarak söz konusu edildiği dikkat çeker. Sosyal hayatla roman elbette birebir örtüşme göstermez; edebiyattan, romandan bunu beklemek yanlıştır. Bununla birlikte romanlar oir yönüyle, sosyal eserlerdir. Araştırmacı, isabetli bir yaklaşımla, romandan sosyal yaşama değil, sosyal yaşamdan romana doğru Dİr açılımı seçmiştir. Yani, bu araştırmada asıl önemli olan, romanın hayatı değil, hayatın romanı etkilemesidir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, sosyal değişimlerin yoğun olarak hissedildıği böyle bir dönemde Türk toplumunun yaşantısı elbette romanın çerçevesini çizmemiştir, fakat bu çerçevenin çizilmesinde hayat, roman üzerinde denilebilir ki kendiliğinden bir zorlamayı gerektirmiştir. Banriye Çeri, kitabının önsözünde neden bu dönemi tercih ettiğini açıklarken şunlan söylemektedir: "Çalışmaya 192338 döneminin seçilmesinin nedeni bu dönemin büyük bir toplumsal değişikliğin yaşandığı dönem oluşudur. (...) bu nedenle bu çalışmada 192338 döneminde toplumda yaşanan değişiklikler içerisinde kadının yaşadığı ueğişiklikler ele alınmıştır. Atatürk, Türk kadınına çok hak(lar) vermiş, onu toplumun arka planından ön planına çıkarmaya çalışmıştır. Işte bu çalışmada 192338 döneminde seçi T ürk Romanında Kadın, temelde üç bölümden oluşmaktadır. Araştırmacı, "Giriş" başlıklı birinci bölümde Türk toplumunda kadın hareketlcrinin başlangıcından 1940'lara kadar kronoljik serüvenini aktarmış, böylece inceleyeceği romanlann sosyal alt yapısını tarih içindeki ycriyle birükte belirlemeye çalışmıştır. Kadın hareketlerinin gelişimindeki önemli olayların ve bunların toplumdaki yansımalannın satır başlarıyla verilmiş olması, kanımca, romanlardaki kadınlarla ilgili olguların daha iyi anlasılmasına zemin hazırlaması bakımından önemlidir. Araştırmanın ikinci bölümünde, romanların incelenmesi sonucunda elde edilen veriler geniş olarak ve örnekler üzerinde ortaya koyulmuş, sonucta ise varılan ana düşünceler genel hatlarıyla belirtilmiştir. " Giriş "te sözü edilen sosyal olayların ve gelişmelerin büyük bir kısmı Tanzimat ve Cumhuriyet arasındaki hareketli döneme aittir. Bu durumda araştırmacının "Giriş" bölümünde, önceki dönem Türk romanlarındaki kadın meselesine de kısaca da olsa temas etmesi iyi olurdu. Gerçi bu konuda başka araştırmacılar tarafından değişik çalışmalar yapılmış ve bu dönemde roman kahramanı kadınların durumu bu araştırmalarda çeşitli yönleriyle ortaya koyulmuştur. Buna rağmen, böyle bir eserde bunlardan da söz edilmesi, TanzimatCumhuriyet arasında kadının edebiyat eserlerindeki durumunun ana hatlarıyla belirlenmesi ve asıl incelemelerin bunlara cklenmesi beklenirdi. Araştırmacı 19231938 yilları arasındaki dönemi Cumhuriyet'in ilk yilları olması bakımından kadının durumuyla ilintili olarak anlamlı bulmuş ve incelemesini bu dönemde yayımlanan romanlar üzerinde yapmıştır. Kitabın en ağırlıklı kısmı, romanların incelendiği ikinci bölümdür. Incelenen romanlar arasında öncelikle Halide Edip'in romanlarının ağırlıkta olduğu, ilk bakışta göze çarpmaktadır. Bunda, Halide Edip'in, bu yıllar arasında yayımladığı eserlerinde kadın problemlerini çcşitli açılardan cle almış olmasının ve bu sebeple de konuya zengin malzeme sunmasının önemli rol oynadığı açıktır. Halide Edip'in Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Zevno'nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti romanlarınm yanı sıra Yakup Kadri'nin Sodom ve Gomore, Ankara, Reşat Nuri'nin Yaprak Dökümü, Peyami Safa'nın FatihHarbiye, Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf, Memduh Şevket'in Ayaşlı ve Kiracıları, Mithat Cemal'in Üç îstanbul romanlarının kadın ve kadın problemleri açısından incelendiği görülür. Romanların incelenmesinde yayımlanış tarihleri esas alınmış, sıralama bu kronolojiye göre yapılmıştır. Arada küçük takdimtehirler yapılmış olmakla bırlikte bu metod, araştırma boyunca sürdürülmüştür. Romanların, sosyal açıdan ele alındıklarında eğer bir tarih romanı değillerse büyük ölçüde devirlerinin "yol boyunca gezdirilen bir ayna"sı oldukları söylcnebilir. Bu, bizim edebiyatımız için belki de daha çok böyledir; çünkü romancılarımız kendilerini yakın yıllara gelinceye kadar toplumun sözcüsü, uyarıcısı saymışlardır. Bilhassa kadınlar açısından büyük sosyal değişikliklerin yaşandığı Cumhuriyet'in ilk yilları için bu düşünce, daha da net olarak ileri sürülebilir. Bahriye Çeri'nin incelediği bazı romanların yazarlarının başta Halide Edip ve Yakup Kadri olmak üzere sözü edilen ulusaltoplumsal hareketlerin zaten içinde oldukları da unutulmamalıdır. Bu yazarların eserlerinde biyografik yönlerin hayli çok olmasının bir nedeni de bu değil midir? len on iki romanda yazarların, toplumun çeşitli kesimlerinden aldıkları kadınlarda, Atatürk'ün kadmlara verdiği hakları nasıl yorumladıkları incelenmeye çalışılmış, böylece toplumda yaşanan değişimin sanat potasında yoğruluşu gösterilmek istenmiştir." (s.9) Bunun yanı sıra, kadın kahramanlar incelenirken sadece sosyal yön söz konusu edilmiş değildir. Roman kahramanları da gerçek birer insan olarak kabul edilebilir. Bu bakımdan Aliye, Zeyno, Rabia, Akkız, Muazzez, Hayrie Hanım ve kızları... yer yer kadınlıkanyla, tutkularıyla, sevgi ve nefretleriyle, alışkanlıklarıyla, idealleriyle, günlük yaşamlarıyla da ele alınmıştır. Bu konuda araştırmacıyı yönlendiren, romancının başarısı veya başarısızlığıdır; bazı romancılar kadınları birer insan olarak bütün yönleriyle eserlerine taşımışken, bazıları deyiş yerindeyse "karton kadınlar" meydana getirmişlerdir çünkü. Bugün de, o kadın kahramanlar, romancının eserde yaşatabildiği ölçüde zihnimizde, aldımızda hatta duygu dünvamızda yaşamaktadır. Sanırım bu kadın kahramanlar içerisinde en canlısı, en inandırıcısı Sodom ve Gomore'nin Leyla'sıdır. Bu bakımdan araştırmacının "Leyla sadece yazarın toplumsal boyutlu romanı için seçtiği bir kahraman değil, aynı zamanda canlı bir kadın örneğidir. Leyla'da hetn kadın, genç kız psikolojisi verilmis hem de işgal yıllarının tstanbul'unda yaşayan, Tanzimat'tan beri süregelen yanlış Batılılaşmanın ortaya çıkardığı kadın örneği olmasına dıkkat edilmiştir" (s.121) şeklindeki saptamasına katıldığımı belirtmeliyim. Türk Romanında Kadın adlı araştırma, roman türünün sosyal hayatın yansıtılmasındaki rolü üzerinde önemli belirlemelerin yapıldığı bir kitap olarak karşımızda duruyor. Özellikle 19231938 dönemi Türkiyesi'nin sosyal yapısının kadm merkezli olarak kahramanlara aksi üzerinde daha önce böylesine geniş bir araştırma yapılmamış olması, bu esere özel bir dikkatle eğilmemizi gerekli kılmaktadır. • 'Karton kadınlap" l sosyal panorama Aymntjh özetJer Bahriye Çeri incelediği her romarun ayrıntılı sayılabilecek bir özetini verdıkten sonra önem sırasına göre romandaki kadın kahramanları tek tek ele almış ve romanın kuruluşunda kadın kahramanların oynadığı role işaret etmiştir. Asıl önemli olan ise, araştırmacının, romandaki olaylann ve kişilerarası ilişkilerin gelişimini kadın kahramanlar merkezinde aktarmasıdır. Burada sadece bir olay aktarımı değil aynı zamanda roman kurgusunun kadın üzerinde temellendirilmesi belirlenmiş olmaktadır. Bu yapılırken yeri geldiğinde romanın diğer kahramanlarının kadın kahramanlarla olan bireysel ve toplumsal ilişkileri öne çıkarılmıştır. Araştırmada kullanılan bütün romanların incelenmesinde bu yöntemin sistemli bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Romanların önemli kadın kahramanları olarak Vurun Kahpeye'de Aliye, Kalp Ağrısı'nda ve Zeyno'nun Oğ (*) Marmara Üniversitesı FenEdebiyat Fakültesı Türk Dtlı ve Edebiyatı Bölümü Araş Gör C*) ÇERİ, Bahriye, Türk Romanında Kadın 192İ1938 Dönemi, Simurg Yay, îstanbul, 1996, 255 s. (Yazıdaki alıntılar bu baskıdandır) Kadın problemlerl Halide Edlp Adıvar. Peyami Safa. Resat Nurl Cüntekln. SAYFA 7 CUMHURİYET KİTAP SAYI 376
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle