25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tiirk Sanat Tarihinde Düşünsel Bovut ve Doaan Kuban JALEERZEN' izler, mimarlık ve sanat tarihçileri, mimarlar, şehirciler, bize büyük bir miras bırakmış olan hocamızın ismi altında, mimarlık ve sanat tarihinin yeni araştırma ve tezlerini kapsayacak bir söylemi başlatacağını ümit ettiğimiz bir sempozyumda bir araya geliyoruz. Doğan Kuban'ın hepimizin yetişmcsinde ve mcslek alanlarımızdakı birçok gelişmede büyük katluları oldu. Bugün bir bakıma, bize bırakılan bir mirası sürdürmek ve geliştirmek için bir adım atıyoruz. Bu, mesleki bir birikimin ve ilerlemenin çok ötesinde bir anlam taşımaktadır. Doğan Kuban'ın 1950'lerden bu yana geliştirdiği tarih yazını sanat tarihi yazmacılığı sanat üretimi ışığında bir kültürün kımliğini belirleyen bir uğraştır. Üstelik mimarlık ve sanat, bir kültürün tüm üretimleri ve arkada bıraktıkları içinde kuşkusuz onu en çok gerçek kimliği ile ortaya koyan ve en ölümsüz kanıtını oluşturanı ise, sanat tarihçiliği kültürlere kendilerini en doğru şekılde tanıtan uğraştır. Zira tarih biliminin kullandığı diğer yazılı belgeler, tarihsel olguları ancak genel ve pratik yönleriylesunmakta, bireysel kaliteleri hiçbir zaman bir sanat yapıtı gibi belli edememektedirler. Sanat tarihimizin olgunlaşması ve kendi hakkımızda sorduğumuz sorulara yanıtlar verebiliyor olması, bir yerde kendi değerlerimize sahip çıkmamızı olasılaştırır. Doğan Kuban'dan önce Türk mimarisinin "deskriptif" yönleri ile ilgilenen bazı tarihçilerimiz olmuştur kuşkusuz. Ancak, mimarlık yapıtlarımızı geniş bir tarih yelpazesi içinde, karşılaştırmalı analizlerle evrensel bir perspektif içinde değerlendiren ve onun genetik gelişmelerini ışığa tutan Doğan Kuban'dır. Bu bakımdan Kuban, hiç değilse, bizler gibi, kendinden sonra gelen sanat ve mimarlık tarihçilerinin kültürel kimlik ile ilgili sorulara yönelmesinde öncü olmuştur. B ması için çalışmış ve birçok uluslararası toplantıda yurdumuzu temsil etmiştir (196878). 197980 yıllarında Uluslararası Islam Tarihi Sanatı ve Kültürü Araştırma Merkezi (IRCICA) başkanı seçilmiş ve merkezin Istanbul'da kurulması çalışmalarını gerçekleştirmiştir. TAÇ Vaicfı (1976), Tarihi Evleri Koruma Vakfı (1977) ve Türkiye Sosyal ve Ekonomik Tarih Vakfı'nın (1991) kurucularından olan Kuban, 197375 yılları arasında TTOK Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. 1968'den basjayarak 1981'e kadar Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliği ve 198183 yılları arasında da aynı lcurumda başkan yardımcılığı yapan Kuban 19931995 yılları arasında lstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığı'nı yiirütmüştür. Prof. Kuban'a aynı yıl Kültür Bakanlığı tarafından da "Kültürel Mtrastn Korunmasına Hızmet Ödülü" verilmiştir. Prof. Doğan Kuban, yine 1990 yılında "İstanbul Alman Arkeoloji Enstıtüsü Enstitü Muhabir Üyeliği"ne, 1994 yılında da "Amerikan Mımarlar Enstıtüsü Şeref Üyelıği"ne seçilmiştir. Türkiye'de mimarlık tarihi, restorasyon ve kentsel koruma konularındaki öncü yayınları, yetiştirdiği bilim adamlan ve kurumİaşma çahşmalan ile değcrli hizmetlcr vcren Prof. Doğan Kuban'ın birçok eseri uzun yıllar önce yazılmalarına karşın, hâlâ tazedir ve aranılır yapıtlar olma niteliklerini korumaktadır. Prof. Kuban, bilimsel çalışmalannın yanı sıra, îstanbul ve lstanbul dışında birçok anıtın korunması ve restorasyonunun yapılması için uğraşmış vc nalen de uğraşmaktadır. Istanbuî'da Kalenderhane Camısi restorasyonu, Tahtakale Hamamt, Valens Su Kemeri, Kara ve Deniz Surları'nm bir Ahmet Yesevı Türbesi'nin restorasyonunun hazırlanması bu konudaki çalışmaları arasında sayılabilir. tstanbul, tztnir, Gaziantep, tznik, Kastamontı, Sıvas, Edirne, Safranbolumm kent koruma raporlarını yazan Kuban, Gaziantep, Safranbolu ve Lefkoşa Merkezi için de koruma imar planları hazırlamıştır. Halcn İTÜ Mimarlık Fakültesi Res torasyon Anabilim Dalı lisanüstü programında dersler veren Prof. Doğan Kuban, Sabiha Kuban'la evlidir ve iki çocukları vardır. • SAYFA 6 madan bilimsel analizlerle ortaya koyabilmiş olmasıdır. Bu bakımdan Osmanlı Dtnı Mimarhinde ÎçMekan Tesekkülü adlı kitabı Türkiye'de mimarlık konusunda bugüne dek yazılmış tek analitik, karşılaştırmalı kitap olarak telakki edilebilir. Öte yanda, Muqarnas Dergisi'nin 4. sayısında çıkan "Sinan'ın Kubbeli Strüktürlerinin Üslubu" (The Style of Sinan's Domed Structures Muqamas, Volume 4, Leiden, 1987, s. 7397) adlı makalesi içleşik Osmanlı mimarisini bütün olarak, tüm ayrıcalıkları ve kendine özgü biçim ve anlam amaçları ile anlatan tek yazıdır. Son yirmi yıl içinde Sinan ve Osmanlı mimarlığına duyulan ilgi ve bu konuda Batı'da gelişen bilgi büyük ölçüde Doğan Kuban'ın çahşmaıarı sonucudur. Âyrıca Brill Yayınları için hazırladığı iki ciltlik Islam Mimarlığı kitabı bu konuda, terminoloji açıklamalan ve klasifikasyonları ile önemli bir temel bilgi kaynağı olmuştur. Doğan Kuban'ın bundan yaklaşık 25 yıl önce, sanat ve estetik konusunda sanatçı ve izleyici, toplum ve sanat ilişkilerini irdeleyen makaleleri bu konuda o zamanlaraa yazılmış en kapsamlı yazılardır. Henüz eleştiri, algı, beğeni konularında bunları arkada Dirakan yazılaryazmış olduğunu sanmıyorum. Türkçe yayınıarda bulunmayan genel tarih ve sanat bilgisi yazılarına da Doğan Kuban hiç üşenmeden, adeta bir görev gibi saVılmış, bu konularda çeşitli temel yazılar ve denemeler ortaya koymuştur. Ayrıca Mimarlık Kavramîarı kitabı mimarlık öğrencilerine temel bir el kitabı olmuş, korumacılık, resto rasyon, kent yapısı, kentsel tarih, lstanbul gibi konularda Kuban her zaman yerli literatürde en yeni ve zengin bilgi ve düşünceleri ortaya koymuştur. Bence Doğan Kuban'ın oir bilim adamı ve araştırmacı olarak en önemli niteliklerinden biri herhangi bir konudaki hazır bilgi ve yorumlarla yetinmemiş olmasıdır. Burada ondan diğer meslekdaşların ve gençlerin öğreneceği çok şey vardır. Türkiye'de kültürün bir tarih boyutu edinecek kalıtım ve zenginlik kazanması ancak bu şekilde mümkün olabilir. Şimdiye dek birçok tarih ve sanat bilgisine ve yazımına sanki bir matematık ve fizik denklemi gibi bakılmış, sorgulanmamış, bir daha ele alınma gereksinimi görülmemiştir. Ama kültür olguları ve tarih ancak yeni, bireysel ve farklı kültürel yorumlarla gelişebilir, zenginleşebilirler. Doğan Kuban hiçbir veriyi olduğu gibi kabul etmemiş, yaklaştığı her konuyu kendi düşünce ve eleştiri eleğinden geçirmeyi bir sorumluluk gibi görmüştür. Ancak bu tavır geliştiği ve biz kendı sanat, mimarlık ve sosyal tarihlerimizi, hatta dünyanın tarihini kendi açımızdan tekrar yazdığımız, Batı'nın yazdığı konuları üşenmeden tekrar irdeleyip tekrar yorumladığımız vakit, kendi lcimliğimizi ortaya koyabilir, dünyada kendi kültürel varlığımızı yalnızca sanat yapıtları olarak değil, eleştirel bir dinamilc olarak kabul ettirebiliriz. Bu bakımdan, hepimizin Doğan Kuban örneğini ve öğretilerini iyi anlayıp iyi öğrendiğimizi ümit ediyorum. • * Prof. Dr, ODTÜ Mimarlık Fakültesi 1990 yılında "TMMOBMımarlar Odası Mesleğe Katkı" ödülünü alan bölümü için yaptığı çalışmalar ile 199293 yıllarında Kazakistan'daki Doğan Kuban'ın tarih ve mimarlık alanındaki önemi çok boyutludur. Oncelikle, tarih ve mimarlık alanının tümü ile ilgili çok yönlü konulara yaklaş.mış olması, ona bu alanın herhangi bir konusunda çok geniş bir kültürel tabandan ve çok açılı perspektiflerden görüşler getirmesinı sağlamıştır. Onun çok yönlü bilgisi ve yaklaşımı yaklaştığı konularda olabildiğince tarafsız, objektif ve ilcri görüşlü olmasına yardımcı olmuştur. Ote yanda, bu çok yönlü ilgileri içinde, herhangi bir odaklanmada Kuban hep eleştirel ve felsefi bir düşünce tavrı ile yaklaşmış, yeni sorular sormuş ve yerleşik Kanıları her zaman sorgulayarak yeni adımlar atılmasını sağlayabilmiştir. Bu konulardan bazılarını burada sıralamak isterim. Kuşkusuz Doğan Kuban'ın klasik hocahğında Türk ve Osmanlı mimarisi analizleri çok önemli yer tutar. Osmanlı mimarisinin gelişiminin kendinc özgü çizgisini anlatırken, Türk mimarisi üzerinde ilk yorumlan yapmış olan Batılı araştırmacıların kendi perspektiflerini vurgulayan analizlerini çürütmüş, karşılaştırmalı analizler ve Türk mimarisinin bütün detaylarını görebilmekten gelen bir kolaylıkla onun kendine özgü genetik sürecini ilk kez ışığa tutmuştur. Burada, diğcr Türk meslekdaşlarından farkı bunu oir politik savunma haline sokCUMHURİYET KİTAP SAYI 376
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle