06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Avcı Sıfır/ Pascale Roze/ Çeviren: Özdemır tnce/ Telos Yaytnalık/ 113s. Laura Carlson 10 Ocak 1944 tarihinde New York'ta doğuyor ve Amerikalı babası 7 Nisan 1945 günü Okinawa'da ölüyor. Babasının ölümü üzerine, Fransız annesiyle birlikte Paris'e dönüp her yerinden keder ve acı sızan bir evde, bilincini yitirmiş bir anne ve çok yaşlı, burjuva büyükanababasıyla yaşamaya başlıyor. Ama kısa zamanda başka çocuklar gibi bir çocuk olmadığını anlıyor. Babasının izini ararken, babasının görev yaptığı zırhlıyı batıranlardan biri olduğunu varsaydığı kamikazeyi buluyor ve o an, intihar uçağı Avcı Sıfır'ın motor gürültüsü kulaklarına yerleşiyor. Laura Carlson bu uğultuyla birlikte büyüyecek ve özgürlüğüne belki de onun sayesinde kavuşacaktır. Ama içine bir kuşku da düşücektir: Gerçek babası kimdir; Amerikalı deniz subayı Andrew Carlson mu yoksa kamikaze pilot Japon Tsurukavva Oshi mi? Romanın gerçek kahramanı, kamikaze uçağı Avcı Sıfır'ın Laura'yı deliliğe götüren ve bizim de kulaklanmıza yerleşen uğultusu aslında. Sanki işaret parmağı bir tabanca tetiğinde yazılmış bir roman. Yapısıyla, üslubuyla, sözcük seçimiyle, olağanüstü sözcük ekonomisiyle daha ilk satırdan alıp götüren bir roman. Avcı Sıfır, Pascale Roze'un ikinci kitabı. 1903 yılından bu yana sadece dört kadın yazara (Triolet, de Beauvoir, CharlesBoux ve Duras) verilen Fransa'nın en büyük roman ödülü olan Goncourt Odülü'nü (1996) alan Avcı Sıfır, iki ayda Fransa'da 365 bin adet satıldı. Labirent/ Laıvrence Durrell/ Çeviren. Gülderen Tuğcu/ Telos Yaytnalık/ 75 s. 1947 yılının Haziran başlarında, beşon Ingiliz turist, Girit adasında yeni keşfedilmiş Cefalu labirentini dolaşmak üzere, Yunan bir rehberin önderliğinde labirente giriyorlar. Ama beklenmedik bir göçük sonucu bir mağarada kapalı kalıyorlar. Kazadan kurtulanlar için bir çıkış yolu arayışı başlıyor. Labirentin o karanlık, bilinmcyen yeraltı dünyasındaki ürkünç yolculuk, parlak Yunan güneşinin altındaki aydınlık dünyada son bulduğu zaman, simgescl bir anlam kazanıyor. Labirentten çıkış yolunu bulan bir karıkoca, önlerinde hiç hazır olmadıklan, tuhaf ama yepyeni bir hayat seçeneği buluyorlar. Lawrence Durrell hayranlarının severek okuyacakları bir roman. Durrell'in yazarlık hayatının ilk döneminde, 1947 yılında, Dörtlü'den çok önce kaleme alınmış Labirent, ama îskenderiye Dörtlüsü'nün, Avignon Beşlisi'nin daha o zaman yazılmaya başlandığı görülüyor. Izlekleri, kişileri, soruları, savlan, biçemiyle aslında Durrell'in başından beri tek bir roman yazmış olduğunu düşündürüyor. Yine gizem dolu, gerilimli, sürükleyici, yanardöner bir öyküyle büyülüyor bizi. Türkiye'nin Öniinde Üç Model/ Sina Akşın/ Telos Yayınaltk/ 181 s. Sina Akşin yakın tarihimizin önde gelen uzmanlarından biridir. Bu kitap yirmi yıldır Atatürk üzerine yazdığı yazılardan oluşuyor. Yazar şöyle diyor: "Sanıyorum Atatürk'ü, yani Atatürkçülüğün ne SAYFA 16 olduğunu son yıllarda buiduk. iş kaiıyor bu biiınci Atatürkçülere yayabilmeye. Ne var ki.ortalığı karanlıklar kaplamak üzere. Bilincin yayılma hızının, karanlığın yayılma hızından çok olması gerekiyor." Yer'in Tarihi/]ames C. G. Walker/ Çeviren: Ela Uluhan/ Nar Yayınlan/ 224 s. Dağlanyla, nehirleriyle, ormanlanyla, ovalarıyla, atmosferiyle, denizleriyle ve çok sayıdaki canlı varlığıyla dünyamız inanılmaz ölçüde güzel bir dünya. Dünya hep böylesine farkb mıydı? Değilse önceki hali nasıldı ve şimdiki durumuna nasıl geldi? Hayır, dünyamız hep bildiğimiz biçimiyle varolmadı. Beş milyar yıl önce Yer yoktu. Dört buçuk milyar yıl önce yeryüzünde hayat yoktu. Üç buçuk milyar yıl önce yeryüzünde kıtalar yoktu. Bir milyar yıl önce bitkiler ve hayvanlar yoktu; sadece mikroplar vardı. On milyon yıl önce ise insanIar yoktu. Bu karmaşık ve güzel dünya, cansız ve düzensiz başlangıçlardan yola çıkarak nasıl geüşti? Bu kitap, bir doğabilimcinin gözünden bu soruya cevap vermeye yönelik. Yer'in tarihinin öyküsü bilimsel olmakla birlikte, hiç bilim eğitimi almamış okuyucular tarafından da anlaşılabilecek nitelikte. Matematiğin Gizli Dünyası/ David Wells/ Çeviren: Dr Selçuk Alsan/ Sarmal Yaytnevt/ 470 s. "Siz de Matematikçi OlabilirsiOavid V d niz". Doğrular, kareler ve sayılar gibi en basit matematiksel kavramları herkes bilir. Bir matematikçi olmak için yapmanız gereken tek şey bunlara düşgücü ve anla\i \l I VI \l yışla bakmak, belki birkaç deney de yapmak ve anlamlı sonuçlara varabilmektir. Bi röğretmene ortaöğretime yeni başlayan öğrencilerin daha ilk günden aritmetik hakkında ne bilmeleri gerektiği sorulduğunda şu yanıtı vermiştir: "1100'e kadar olan sayılarla dost olmanız yeterlidir". Sayılarla nasıl dost olabilirsiniz? Bir toplam gördüğünüzde nasıl paniğe kapılmaz, bu sayılarla nasıl haşır neşir olursunuz? David Wells Matematiğin Gizli Dünyası'nda işte bu kapıyı açıyor. Üçgenlerin sırlarıyla başlayan Matematiğin Gizli Dünyası sizi Eski Yunan matematikçilerinden kuantum kuramına kadar uzanan bir yolculuğa çıkartıyor. Kitaptaki her bölüm, kuramsal açıklamaların yanı sıra kutular içinde konuya ilişkin sorular da içeriyor. Bunlann kimisi kolay kimisi ise oldukça zor, ama hepsinin tek amacı var: Sizi düşündürmek. Çözün onları ve siz de matematikçiler arasına katılm. Tabii çok sıkıştığınızda ve kimi soruların altında ezildiğinizi hissettiğinizde yamtlara bakabilirsiniz. Dr. Gelecek/PM/p K. Dick/ Çeviren: Sevil Cerit/Sarmal Yayınevi/ 200 s Tam bir kör terörün ağına düşmüştü. Bir dakika önce yıllardır gidip geldiği caddelerden geçerek işine gidiyordu. Şimdiyse yüzyıl Çoğunlukla Zararsız/ Douglas Adams/ Çeviren: Irem Kutluk/ Sarmal Yayınevi/ 303 s. "Bize geçmişi tebessümle andıran Otostopçunun Galaksi Rehberi paralel evrenler konusunda çok fazla şey söyler. Bunlardan çok azı Gelişmiş Tanrı düzeyinin altındaki biri tarafından kavranabilir. Şimdi varhğını sürdürmekte olan bilinen tüm tanrılar onların iddia ettikleri gibi evrenin oluşmasından birkaç hafta önce değil, üç milyonda bir saniye sonra varolmuşlardır. Bunun böyle olduğuna ilişkin çok fazla açıklama bulunmaktadır ve şimdi bu konuda bir şeyler söylemek yakışık almaz..." Mavi Derili Insanlar/ lzzeddin Çalışlar/ Mavtjeans Yayını/ 96 s. lzzeddin Çalışlar tarafından kaleme alınan ve jean tutkunlarına hitap eden "Mavi Derili Insanlar" isimli hikâye kitabı Mavijeans yayını. Jean'in insanların yaşamındaki yerini ve evrenselliğini ortaya koyan kitap, bu anlaşılmaz efsaneyi, sade, herkese hitap edebilen bir dille anlatıyor. "Mavi Derili Insanlar", bir "blue jeans" öyküsü... Kitapta, bu kumaşın yüzyıllar öncesine dayanan geçmişi, hammaddesi olan pamuğun kökeni ve toplumsal işlevleri, hoş bir aşk hikâyesi ile paralel olarak kurgulanıyor. Kitap, "jean" tarihini eğlenceli bir şekilde anlatarak okuyucuyu bilgilendirirken, bazı toplumsal gerçeklere bir "ürün" önderliğinde yaklaşıyor. "Mavi Derili Insanlar", sıkılmadan herkesin okuyabileceği bir belgeselhikâye... Eroin Güncesi/ Kanat Güner/ Era Yaytnalık/ 116 s. "1970 yılında, BitüsMalatya demiryolundaki zamansız sancılarla Muş Devlet Hastanesi'nde doğmuşum. Değişik Anadolu beldelerinde büyüdüm. Istanbul'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 8 yıl uğraştan sonra, henüz 4. sınıfta debelendiğimi farkedip, vazgeçtim. Hâlâ bana uygun işi, mekanı ve insanları arıyorum." diyen Kanat Güner bir eroinmandı. Alışkanhkları arasında H (eyç)denilen bu uyuşturucuya nasıl başladığını; bağımlı yaşamını anlattı. Yer yer günce tekniğiyle ilerleyen bu anlatı cesaretle yapılmış bir itiraf. Baş kahramanın bizzat yazarın kendisi olduğu 'yaşanmışhk yazını' için yeni bir örnek. Bu doğrudan yazı örneğinde 1980 sonrası gençliğin içine itildiği değersizlik ortamı; hele bir kesiminin iyice savrularak uyuşturucuya sarılması anlatılıyor. Kanat Güner, baskılar, değer yitimi, kavramların içeriğinin boşaltılması ve amaçsız eğitimle toplumsal ahlakın çöküşünü dilinin döndüğünce anlatmaya çalışıyor. Dili de bu işe yatkın, gerçekçi, çarpıcı. H topluluğunun diliyle yazmış. Bir altkültür yazını olarak bizdeki ilk örnek. OsmanlıTürk Anayasal Gelişmeleri (17891980)/ Bülent Tanör/AFA Yayınları/328 s. Anayasa ve anayasacılık, Batı kökenli kavramlar. Bunların temelinde hak ve özgürlük talepleri ile parlamentoculuk hareketleri yatar. Hak ve özürlük bildirgeleri Ingiltere'de 13. yüzyıldan itibaren, Kuzey Amerika ve Fransa'da da 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıktılar. îngiltere, monarşinin sınırlanması, kuvvetler ayrtlığı ve parlamentoculuk alanında da öncülük etti. 18. yüzyıl sonlarında hemen bütün Avrupa yerel meclisler geleneğini yaşamış, ulusal parlamentolara geçiş sürecine girmişti. Anayasacılık, bu liberal ve demokratik değişimlerin taçlandırılması ve güvenceye bağlanması demek olu ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 372 larca sonrasındaydı. Neredeydi? Niçin buradaydı? DR. Jim Harsons birden yeni bir dünyada değil, tümüyle yeni bir zamanda olduğunu farketti. Kurtlann kabile şefi onu son derece tehlikeli bir görev için seçmişti. Peki nasıl kurtulacaktı. Kendi çağına geri dönebilecek miydi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle