25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 4 N I 8 A N 1 8 8 7 • Ceyhun Atuf Kansu'dan kitaplar, M. Uyguner değefiendirdi 7. say/aJa • M. Buyaıkçu, F Andaç'ın 'Söz Uçar Yazı Kalır'ını yazdı 8. sayfada U 'Kuramsal Yaklaşımlar Işığında Insanın Biyoküttürel Evrimi' Hüseyin Türk'ün bu kitabını Izzet Duyar inceledi 10. sayfada • Yaşar Avunç'un çeviri yazısıyla Baudrillard'ın'Amerika'sı 12. sayfada Cumhuriyet ii ii kiiçiik İskender Bir Sıkışık Makas Şiir yazanlar çok daha iyi bilir! Şiir, nayatı boyunca hep bekârdır, bekâr kalmak zorundadır. Bir şiir evlenmcyi, ev sahibi olmayı kafasına koyduğu anda biter! Şiirin bunu düşünmesi bile tehlikelidir, duruşuna zarar verir, poetikasına halel getirir. Şiirini, özsel ve sanatsal kişiliğini çok sevdiğim, sevgili küçük Iskender'i son dört kitabıyla bir başıma, yoğun ve pervasızca yaşadığımda daha bir farkettim bütün bunlan. Evet, hayatı boyunca ve hayata karşı şiir, bekâr kalmak zorundadır! Kalmayı başarabiliyorsa tabii ki şair de. Günümüzün en önemli şairlcrinden biri olan küçük tskender bunu çok fazlasıyla başarmış, kalın pembe dudaklı şiiriyle de nayatın her yerine uzun uzun hissettirmiş istisnai bir hayati iltihaptır. HÜSEYİN ALEMDAR Ş airliğiyle de şiiriyle de! Kaldı ki, küçük îskender'in şiirindeki ve ben'indeki "bekârlık" olgusunun toplumsal değer yargılarıyla, dinsel vc tinsel tabularla, tensel ve cinsel dokunuş yasaklarıyla birebir ilişkisinin olduğu da söylenemez. Çünkü, küçük İskender ve şiiri bütün bu dcğer yargıları, tabular ve yumıışak doKunuşlar karşısında pinokyo bakışlarıyla Olric'ini özlerken bile bütün bunların açık ara önündedir zaten! Bakirliği de, bekâreti de asiliği, pcrvasızlığı, yasak ve sınır tanımazlığı altında zarı kanatılarak niç'lenmiştir. Regl içerek büyüdüğü için de tanrı'sını çoktan öldürmüştür. Artık, "Anne bana süt ve regl ısıt!" da diyemiyecektir. O gün bugündür şiiri de, kendi de allahına kadar bekârdır. Başlarda şiirin vibratör figüranlığını yaptığı için de iki kişi O'nu asla affetmey.ecektir: Fatma Nilsu Hanım ve Derman tskender Över! Sevgili İskender, biliyorum görüş(e)meyeli yine çok şey birikmiştir sende. Bu arada bende de bir şeyler birikmemiş değil! Sesli üzgün yaşıyorum günlerimi artık. Dün gece bir taş da ben yuvarladrm uçurumuma! Son zamanlarda yüzüm siyah beyaz bir filmin fragmanı her nedense! Sadri Alışık Sokağı günlerimizde, hani sol sinene bir sinema batar da kalp vizörlü kameranla mizansensiz dolaşırdın ya ofisin içinde. Şimdilerde bcn de öyleyim! Üstelik fantazim de ütopyam da taciz etmeye başladı beni. Ne pahasına olursa olsun sokağa çıkarmak istiyorum sinemamı. Melike ve Menekşeler hâlâ ilk gözağnm. Sarı Cennet ve Uzun Güzel Bir Tren'se uzun saçlı uzun boylu iki çocuk içimde! Şiirler ise, dudak moru ve suç sansı, derinlerde. Sevgiline bakışların hâlâ U şeklinde mi diye soracaksın galiba. Sorma n'olur, sesim çok acıKİTAP SAYI 375 yor! Biliyorum, için piyano çalıyor. Sen de sesinden acıyorsun! Acıdıkça uzaklara vuruyor sesin. Fazla fazla şiir var, sinema var, lâl hatıralar var, kelebek baladları var, Uzay Heparı var, Pasolini var, Fassbinder var, Cenk'ler var, Hakan'lar var, Murat'lar var, Vian var, Gide var, Cemkırıkları var acıyan sesinde! Ruhunu şiire ve sinemaya satmış, içi sıkışık aşklar kuyusu fotomontaj yüzlü bir adam gibi duruyorsun suçlu yerlerinde nayatın. Ab, sen küçük İskender, hayatın ve uzakların dipsiz suçlusu! Peki, nasılsın şimdilerde? Hayatın bazı renklerini iptal edip, onları varolan diSer renklere çevirirken içinin mor ağzı titriyor mu hâlâ! Seni bilmem ama, şiirli sinemalı Salı Matineleri'ni ben çok özledim. Salı günlerini çok özleyen biri daha var: Üçüncü sınıf rollerin birinci sınıf kalpli oyuncusu, taktimimdir, Yadigar Ejder! Namı diğer Adnan Enbiya Aybarlı. Çağlayan'lı soğuk demirci çırağı demir Adnan! Allasen, neresi demir ki bu adamın! Aşk ve ayna ile çalkalar yüzünü Kulaksız'da hâlâ! Bağışla, son dört kitabınla hayatına yolculuk yapayım derken dalıp gitmişim İskender. Bir yanımda Orhon Murat Arıburnu ödüllerinin sekizinci yıl heyecanı, bir yanımda imgelem çukuru şiirleri nayatı mın, taa derinlerde ise bir sinema sesi... Kalp bir hal ilan edip, kitaplarına geçiyorum: Cevlanıma, martıma, kırlangıcıma pes doğrusu! Bunclan daha iyi seçme şiirlermetinler buluşması bir kitap olamaz. Elbette ki, her çocuk anncsinin hayal gücüdür biraz. Bu çocuk küçük tskender, annesi de Fatma Nilsu Hanım olursa, bu havalin ve hayal gücünün ara renklerinin ve alt akıntılarının tahmini de kolay olamaz tabii. Bu renk ve akıntı bu küçücük kitabın alt sayfaları arasında oda pembesi bir sessizlikle gidip gelir artık. Bu oda pembeliği 24 ve 25'inci sayralarda kediler ki, her biri hayattır, Fatma Nilsu Hanım ve Derman tskender Over imgeleriyle buluştuğu anda koyulaşır ve gözle görülür bir hal alır. Aslında, firuze bir kalple aokunulursa, Güzel Annemin Hayal Gücü büsbütün pembedir. Metal bir kalple dokunacaklar içinse her sayfa siyah bir tuğla yıöını. Kitabın sayfaları arasında hercai hercai doıaşacaklar için de, Güzel Annemin Haval Gücü'nün "şakayla karışık Sadri Alışık" esprisinde bir ses bandı mevcut. Banttaki ses, "kalbimi kırdınız, sizi anneme söylemek istiyorum" gibisinden bir şey diyor! Devamı 4. sayfada. <*" Güzel annemin hayal giicii (1) CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle