Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Toplumcu şiir anlayışıyla yola çıkan Arif Damar şiirinde yer yer 2. Yeni etkıleri de görülür. Bu şiir anlayışı Damar şiirinde özün yanı sıra; yeni biçim arayışları, çağrışımlar ve imge zenginliğiyle karşımıza çıkar. "Kedi Aldı' ndan sonraki şiirlerde toplıımu, doğayı, yaşamı aynı poiitik göriişle konu alan şair bir yandan da şiirin fazlalığını yontup, az söze fazla anlam katarak; şiirin çekirdeğıne ulaşır. Bugünkü şiir anlayışını ve şiir yolunu buluşunu Yani Tanin'de (1961) şöyle yazar: "Eskiden, şiire ilk tutulduğum yıllarda, sözünü ettiğim kimselerin çok öğüdünü dinlemiştim. Kimi, şiir derdi, aşkı, doğayı, çiçeğe durmuş ağaçları efe alır, şiirın işi değfldir bunun dışındakilerle uğraşmak. Kimileri de, toplumdak düzensizlikleri, baskıları almamı, eşıtsizliği önle yen engellere karşı çıkmamı öğütlediler, bunun dışında kalan aşkı, gülleri, yaz sularını şiirin dışına itmemi, boş şeylerle uğraşmamamın nedenlerini sayıp dökerlerdi. tkincilerin etkisinde kalmam, (bugünkü usumla çıkarıyorum bunu) kendi gerçeğime uygun düşmesindendi. Her ikı görüşte de yanlışlar olduğunu, hem yoksulluğu, hem de onun yanıbaşındaki çiçeğe durmuş ağaclan görmezlik etmemeyi çok güçlüklerle buldum." Arsız bir sarmaşık gibiyim Ta çocukluğumdan Binbir düşe Umuda Sıkı sarılan Güzde bütün yapraklar 'Sarardıklan zaman Hemen döküleceklerBenimkiler güneş vurmuş Kızıl bakırdan Arif Damar (Varlık • Şubat 1997) Sarmaşık "Yaprakları kızıl bakırdan" Arif Damar'ın şiirimizdeki su sesi eksilmesın, sağlıklı günler dileğiyle saygılar. • Kaynaklar: ~ .* 1 Arif Damar Eski Yağmurları Dinliyordum (Seçmeler) Yapı Kredi Yayınlan 2 Arif Damar Seslerin Ayak Sesleri Cem Yayınevi 1975 3 Arif Damar Alıcı Kuşu Kardeşliğin Cem Yayınevi 1976 4 Arif Damar Toplu Şiirleri (Alıcı Kuşu Kardeşliğin) 1. cilt Can Yayınlan 1990 5 Arif Damar Toplu Şiirleri (Ay Kar Toplamaz ki) 2. cilt Can Yayınlan 1990 Eski Yağmurları DinliyorumSeçmeler / An/Damar / Yapı Kredı Yayınlan /337 s. Cemal Süreya'nın: "Incelikli, ipek gibi," lepiska "bir şiir dili elde etmişti" dediği Arif Damar bir söyleşide: "Şiir, her yerde, her an onu düşünmek ve ona kafa yormakla yazılır. Her biri ötekinden farksız şiirler yazmak olmamah işımiz. Tekdüze bir şiir, şiir olmaktan çıkmış bir yazı toplamıdır. Bu olumsuzluğa düşmemek, sürekli olarak söyleyiş ve içerikte yeni olanı bulmayı gerektirir. Şiiri durmadan kovalamak zorundayız." dedikten sonra, iş ve yaşam koşulları nedeniyle kendisini şiire tam olarak veremediğini, şiirini beklediği yere getiremediğini belirtir. Son dönem şiirlerindeki ince şiir işçiliğini de "yeniyi yakalama tutkusu" olarak açıklar. "Bir damlasıyım okyanusun,/ Ama okyanusun" diyen A. Damar 1940 kuşağı şairlerinin şiire işlev yüklediklerini, "şiire yalnızca işlev açısından bakılmaması gerektiğini" vurgulayarak toplumcu şiir okurunun şiir beğenisine katkıda bulunmak, bu beğeniyi derinleştirmek" istediğini de belirtir. Kendi şiiri içinse imgelerle anlatma yolunu seçtiğini, bunun yapısından gelen bir özellik olduğunu söyler. Hislerle şiir arasındalu fasılayı üzümle şarap arasındaki fasilaya benzeten şair: "Biri şiir, öteki şarap olduktan sonra sarhoşluk verir, hissettirir, neşelendirır, ağlatır." diyerek açıklar. llk şiirlerindeki Nâzım Hikmet etkisini "Şiirlerim yayımlandığında, o şiirleri Nâzım'ın sandılar. Nazım takma adla yazıyormuş gibi. Hoşuma giderdi. Oysa hiç de iyi bir şey değildi bu, kimseye benzememek gerekliydi." diye söyleyen Damar bu dönemde şiir üzerine uzun boylu düşünmediğini, kimi şairleri, yazarları örnek alarak doğaçlama yazdığını belirtir. "Ne iyi etmişim aldım düşündüm kedilerin yarı ak yarı kara aklında Kedi işte kedi boğuyordu yavruyu engel görünce aşkında Çekilmemişti denizlerim Döndüm hırpalanmış geceden dayanıklı aydınlıklara Ağlanır kedi yavrularına çocuksuz anaların arasında Bu kedi nerden çıktı demeyin kapı aralıktı ben bıraktım da Uyandırılacak çocuklarım vardı uyuyorlardı uykularında Ne iyi etmişim uyur uykularında" CUMHURİYET KİTAP SAYI 373 Arif Damar, Vedat Gunyol. Mehmet Başaran ve Hllmi vavuz bir Imza gününde. ARİF DAMAR C air (23 Temmuz 1925) O Çanakkale'nin Karainebeyli köyündedoğdu. Yenikapı Ortaokulu'nu bitirdikten sonra (1941), tstanbul Erkek Lisesi'ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Bir süre Istanbul'da çalıştı; daha sonra Ankara'ya giderek Orman Çiftliği'nde memurlukyaptı (19441947). Kayseri, Sıvas, Zara'da sürgün alaylarında geçen askerliğinden sonra lstanbul'ageldi( 1950).Bir süre Mahmutpaşa'da seyyar satıcılık yaparak yapamını sürdürdü. 1951'deCeza Yasası'nın 141. maddesine aykın eylemlerde bulunma savıyla tutuklandı, beraat etti. Cezaevinden çıkınca uzun süre bir şirkette muhasebe memurluğu yaptı. Istanbul'da, Suadiye'ae Yeryüzü Kitabevi'ni kurdu, yönetti. Yeni Insanlık (1940), Insan (1941), Gün (1941 dergilerindeki ilk şiirlerinden sonra toplumcu gerçekçi sanatçıların Ankara'da yayımladıkları Ant (1945 dergisindeki şiirlenyle "kısa zamanda sevilir ve tutulur.bir ozan durumuna geldi. Öbür gerçekçi arkadaşlanyla binikte Orhan Veli, (yani Garip) şiirine karşı tutuluyordu. Yazdıkları, banşçı, savaş aleyhtarı ve insancıl şiirlerdi" (Zühtü Bayar). Askerliğinden sonra bir süre yönetimine katıldığı Yeryüzü dergisinde yazdı (1951). Dost, Yelken, Yeditepe dergilerinde (19551960) sık sık yayımladığı şiirlerde yeni dil ve söyleyiş olanaklan aradı. Yüksek sesle okunacak coşkun söyleyişler yerine öz yönunden toplumsallığı yi tirmeyen, değişik duyarlıklara açılan temiz, etkıli kendinc özgü buluşlara ve imge gücüne dayanan bir şiir kurmayı başardı. 1960'tan sonra Yön, Papirüs, Türk Solu, Türkiye Yazdarı, MilliyetSanat dergilerinde yazdı. Türk Solu4nda yayımlanan Che Için (24 Kasım 1967) şürinden ötürü 142. maddeye aykınlık savıyla açılan davada beraat etti. Günden Güne kitabı da, çıktıktan 5 ay sonra toplatılmış, ağır ceza mahkemesınde bir yıl kadar sü f ren davası yine beraatle so dığı Vietnam adlı şiiri yaruanma sonucu beraat etti 1984). Yapıtları: llk kitabı Günden Güne 1956'da yayımlandı. 1958'de çıkan ikinci kitabı Istanbul Bulutu ile 1959'da Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazanan Arif Damar'ui sonraki kitaplan sırasıyla şöyle: Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç Vurdu (1962), Alıcı Kuş (1966), Seslerin Ayak Sesleri (1975), Ölüm Yok ki (1980), AyAyakta Değildi (1984), Yoksulduk Dünyayı nuçlandı (1956). Kitabevinde yasak yayın bulundurduğu savı ile açılan davada üç aya hüküm giydi. Bozcaada cezaevinde yattı (1984). Sakarya gazetesinin Seslerin Ayak Sesleri (1975 kitabından alarak yayımla Sevdik (1988 ve Onarırken Kendini (1992). Arif Damar, 1985'te ilk yedi kitabını Acı Ertelenirken adıyla bir araya getirdi. 1990'da ise ilk dokuz kitabını Alıcı Kuşu Kardeşliğin ve Ay Kar Toplamaz ki adlarım taşıyan iki ciltte topladı. • SAYFA S