07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. *• "Bir ışık gidiyordu gece karanlıkta karanlıkta suda Umut ışıöı gibi ardına baka baka Gidiyoruu Dİr ışık karanlıkta suda." (K.l) Arif Damar şiirinde umut, su ve gökyüzü imgeleriyle karşımıza çıkar. "Yürür kömür dumanlan anılarımdan Yürür camgöz Yürür tüylü örümcekler dişi kelebeldere Tok midyelcrin aralıksız uykusu ağırlaşır Çekilir ay yapraksız göllerin alışkın sularından Kımıldanır iskorpitler yengeçler Kımıldanır ellerimde yüzümde Kımıldanır toprak Yıkılır cvler sular denizlen." "Soğuk Demirci" adlı şiirinde de görüldüğü gibi denıze tutkundur şair. Denizi yakınında, penceresinde ister. Onu inceler, söyleşir, onunla ilgili tüm adları öğrenir ve sıkca şiirine sürer. Kuleböcefii, denizkestanesi, karayel, martı, batık gemi, yaz kumu, kızgın kayalık, ağ, motor, iskele, lodos, olta, iskele balıkçısı, karagöz sözcüklerini kullanırken okuyucuyu suyun kıyısında mavinin içinde tutar. Denize çok yakın olamadığı zamanlarda yanında tasıdığı dostlarına hediye ettiği deniz kaDukları da bu tutkunun en yalın belirtisidir. Şair Ilhan Berk, Arif Damar şiirini ve kirnliğini şöyle tanımlar: "Biliyoruz ki, Onca dağbaşlarında ateş yakmasına, Yıkıntılar içinde dolaşmasına Kapalı çeşmeleri açmasına karşın, bağırmaz şiiri Hiç mi bağırmaz? Bağırır elbet, ama içten içe işler Yer altı sulan gibi yavaş yavaş baş verir Bir soğuk demircidir sanki Öyle kurumsuz, tok, insancadır." A. Damar dizelerinde ilk bakışta Arif Damar dikkat çeken unsurlardan diğeri de dostluklar ve insan sevgisidir. Kimsenin kimseye şiir yazmadığı günümüzde natta bir adı anmanın bile yadsındıîı ortamda şair; yazar dostlarına, kavga arkadaşlanna ithaf edilmiş şiirlerin yanı sıra, Lorca ve Neruda ya yazılanlardan da şairin dünya edebiyatından seçtikleri, sevdikleri görülür. "De Bre"yi Niyazi Akıncıogİu'na, Beyazkahkaha'yı Onat Kutlar'a, "Ozan"ı Oktay Rifat'a, "Bir Fotoğrafta Nâzım Hikmet" Nâzım'a, "Bir Günün Geciken Açıklaması"nı Asım Akşar'a, "Tahattur"u A. Kadir'e yazan Damar, Neruda'nın "Gece de/ ne gece/ yoğun gece" dizelerini "Kırık Makara" şiirinde kendi sesıylc örtüştürerek kullanır. "Bir şair kendinden başka nereye gidebilir ki" diyen şair gittiği her yere önce sigarasını dana sonradan da piposunu götürür. A. Kadir'e: "Sigaramı içmesem de olur Kadir! / Fakat bu saatte, senin akşamının "zinciri"/ "Ne ağırdır kimbilir!...." diye seslenlenir. "Aziz Nesin'le Ayaküstü" adlı şiirde de: "Derken Kedi gözlerinin sanki tnatçı parıltısı Geçti gözbebelderinden Direnen o umudu Caydmlmaz usu gördüm." değerli ustanın görüntüsüyle birlikte, kişiliğinin belirgin özelliklerini de duyurur sıcak dizeleriyle. Şiirde scmt, şehir, yöre adlarını da kullanır A. Damar. Çanakkale, Lapseki, Zara, Bozcaada, Gölköy, lstanbul ve semtlerinin görüntüleriyle karşılaşır okuyucu. Bir de çarşamba, cumartesi vb. gün adlannın kullanılışıyla birlikte şiirin tarihini de belirtmeyi yeğ tutar. "28 Haziran 1981" "26 Haziran 1981" şiirleri adeta kısacık eünlüklcrdir. "Konuşma" adlı şiirinin başındaki şu dizeler de rakamın şiirde kullanılışına örnek olabılir. "1951'di, 1952, 1953 geçti geçiyor derken/ Dışarda buluştuk 54'le". "Dur Dur" şiirinde de aynı söylemlerle karşılaşılır. "Diyelim saat 24 aşk dinlcr mi cumartesiyi geçmişiz dinler mi Akşamları alsak samanyolunu alsak Aksaray'a götürsek bıraksak Bir dalı Kirdık diyelim şiirden başka nereye konur Gecem erken inecek dur dur" "Nice/ Yeniden ööretti bana/ Güleryüzlü olmanın/ güzelliğini" dizelerinde oğlu Nice'nin şairin umutlarını körüklediği görülür. Denizi çok seven Damar, kusu, çocuğu, böceği sevmez mi?.. Kelebek, uçuçböceği, kışçanıçiçefii, gccesefası, atkestanesi, sugülü, defne, akasya, kiraz, narçiçeği, gelinböceği, ateşçiçeği adlarının dizelerinde ver etmesi şiirlerine sıcacık toprak kokusu taşırken, ay ve yağmur imgeleriyle de okuyucuyu sıkıntısından, bunalmışlığından aralayarak yaşanası doğaya götürür. "Nice 1 N1CC Bir erik dalı geçirmiş eline Uğraşıp duruyor Giydirmek için pabuçlarıru Çiçeklerine Serçeler pencereden Bir gelir bir geçerken" Suyun Sesınin şairi Her sanatçının onsuz yapamayacağı duygudur aşk. Şair Damar, aşksız nasıl yaşar? Yaşayamaz elbette, ama şiirlerinde cinsel aşka dair imgelere rastlanmaz. Bir söyleşide bu konuya değinildiginde şair: "Yahu hem sevip hem de cinsel ilişki olur mıı? Seviyorsun kızı. Bizim aşkımız platonikti, yalnız öpmekle kalırdık. Tabii kendimizi Marksist zannediyoruz ama o konuda, o zamanlar romantik düşünüyoruz" der. Tüm kitaplarında yalnızca Nahit Hanım'a ve Tülin'e ithaf edilmiş iki şiir görülür. Şiirlerindc mitolojidcn, halk edebiyatından, yer yer türkülerden de izler görünen A. Damar "Kar yalnız damlara bacalara düşmez/ Sokaklara düşmez" derken "Kırlangıç dönümleri"ni, "Çat kapı ekim ayı kasım yeli"ni düşüncrek beyaz saçlarında da kar'ı göstermek ister. Arif Damar şiirını belki de iki dönemde incelemek gerekir. Birinci dönemde toplumcu kuşak şairlerinin birçoğunun işlediği hak, emek, özgürlük vb.. konuların irdelendiği, bildiriye, gerçeği açıklayış ve sergileyişe yönelik şiirler, ikinci dönemde de: Sanatta estetiğin bilincine varmış, ince elenipsık dokunan, anlamla birlikte dize işçiliğini gösteren siirler. İlk kitaplannda betimlemeye dayanan uzun dizeli uzun şiirlerinin yanı sıra, rubailer, beyitler, üçlükler halindeki kısa şiirleri dikkat çeker. Ozellikle "Seslerin Ayak Sesleri"ndeki şiirlerin çoğunluğu ve "Alıcı Kuşu Kardeşliğin"deki şiirler öze, anlatıya yöneliktir. Şiir kavga aracıdır. Bu dönemde şair noktalama işaretlerini de özenle dizelerinde kullanır. Şiirlerin iletisi ön planda olsa da şairin şiir kaygısı ve dize özeni yine de sezilir ve sözcüklere yumruk indirip, bağırtmaz, su ışıltısıyla kendi toprağında akar. Şiirde toplumcubireyci anlayışını benimsemeyen şair "Yenilik nasıl konuda değilse toplumculuk, bireycilik de konuda değildir, görüşte, bakıştadır" diyen Damar sanatçryı da "önce sanatçı" adlı yazısında (Vatan, 26 Mayıs 1959) şöyle tanımlar: "îri sözlerden kaçınır, kcsin konuşmalardan vurup kırmalardan çekinir, korkar. Durmadan kendini yer bitirir. Başına ne gelmişse iyi kötü sezgi yüzünden gelmiştir. Su uiplerindeki balık sürüleri gibi çok ıraklarda atılan bir taşın, geçen bir olayın, bir güzelliğin akıntısına kaptırır kendini. Fİep tedirgin, hep içi içine sıömaz, hep koşan arayan, kendisini bıçak sırtında sanan bir durumdadır. Dışındakilerin kıvancını çoğaltır, üzüntülerini giderir, aşklarını pckiştirir, iyimscrlik uyandırır yüreklerinde, yüzlerini güldürür." Öyle seveceksin k i . Koskocaman dünyada Tck başına kalınca Sevdiklerin seni valnız bırakmasın Gün ışığı parmaklığı söküp atsın Taş duvarlar Ha var Ha yok Ölüm Yok ki, Ay Ayakta Değildi, Yoksulduk Dünyayı Sevdik ve Onarırken Kendini adlı kitaplannda; tek ya da iki üç sözcüklü dizclcrle kısa söylemi yeğleyen şair, yinelemeleri de kullanarak şiirinin müziğini okuyucuya duyumsatır. "Aya baktım Güne baktım Geceleyin Kimi zaman Kimi zaman Bir çobandım Geceleyin Aya bakan" Arif Damar şiirinde estetik J SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 373
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle