Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DURSUN AKÇAM dnan Binyazar, Anadolu'nun bozkır toprağına benzcr, dıştan yalın, .gösterişsiz, içten derin, içten duyarlı. Toprağın zcnginliği onun derinlerindedir. Adnan Binyazar da öyledir. O, kendi derinliğindeki kaynağı kaleminin ucu ile taşır kâğıt üstüne, biraz da cimrice. Ama bazen bir dağın böğründen deşilen yayla pınarıdır, uğultular akar, bazen de dızgin tanımaz gürül gürül bir çağlayan... Toplum ve Edebiyat"ı okurken bunlan düşündüm (x). Adnan Binyazar genelde aktif politikadan uzak durmuştur. Onun uğraşı alanı sanat ve yazın dünyası. Ama yüreği, beyni insanca bir düzen uğruna emeğin kavgasını verenlerin yanında oldu hep. Bu icavgada göçüp giden gencecik yiğitlerin ve onların ardından "yürek yanığı" anaların, babaların, kardaşların acılarını canevinde duydu. Kitapta yer alan, "Kürşatlar" başlıklı destansal denemesi bunun örneklerinden birisi. Beş sayfalık yazıdan kısa bir iki örnek: "...OğlunuöldürdüklerindeNebiDadaloğlu'nun yüzüne bakamamıştım. O ırmalc gürleyişi Nebi'nin sesi soluğu kesilmişti. Dağdan da koca idi o artık. Kaldıysa, ancalc yüreklere sığacak tek bir kaya. Ağrı dağından da koca. tlhan Erdost'uncenazesinde, oovakokuşlu Mıızaffer Erdost bir anıttı. Acının mı, direncin mi, sabrın mı, gözyaşı tutmanın mı, kardaş yitirmenin yıkıntısının mı?.. Yüreklerin, namusun, onurun, direngenliğin, llhan ölür, tlhan'lar gelir'in..." A Toplum ve Edebivat "Adnan Binyazar, yazarlığını sanatçı katına ulaştırmayı başarmış az sayidaki sanat ve yazın tutkunlarından birisi. Sanatyazın, özekin (kültür) ürünlerini değerlendirmede güvenilir bir eleştirmendir Adnan Binyazar. Aklın, bilimin aydınlığı ile genişletiyor ufkumuzu." diyor Sami Karaören Binyazar için. Vecihi Timuroğlu ne yapsındı? Adnan Binyazar desin, "Hem güçlü, hem güçsüz, nem acılı, hem acıları yüreğine gömülü. Hem baba, hem oğul, nem ozan, hem kardaş oğul bir yürek yangını... Katledildi katledileli o yaştakileri hep Kürşat gibi görüyorum. Yurtdışında bir kapı bulup da sığınmış her oğul bir Kürşat. Vecihi'nin şiirleri yalnızca o can oğul kardaşı Kürşat'ın değil, yurt vurgunu her Kürşat'm şiiri..." Adnan Binyazar, "Toplum ve Edebiat"ta topladığı kırk bir yazıyı üç ana ölüme ayırmış, "YazıYazar", "DeğerlendirmeDüşünce", "ToplumSanat". Kitabın içeriğine yönelik boyutları, yalnız bu yazı başlıklarıyla sınırlı görmek yanıltıcı olabilir. Bir dalda oturur, kırk dalı sallar Binyazar. Her bölümü, ciddi bir eleştirmen titizliğiyle ayrı ayrı dcğerlendirmek, helc kılı kırk yaran bir eleştirmenin yazdıklarını eleştirmek kolay bir iş olmasa gerek. Beceremem de zaten. O işin ayrı bir raconu var, salt eleştirmenlere özgü! Ben burada söyleyeceklerimi özet olarak toptan söyleycyim daha iyi. Adnan Binyazar, cle aldığı konuyu enine boyuna, derinliğine irdeler. "Bilgilendirme, duygulandırma, yerleşik kuralları sarsma' öğeleri her zaman ön planda. Bu yönüyle Binyazar'ın deneme türüne yeni boyutlar getirdiği söylenebilir. Ama ne öğretmenliğe soyunur, ne bilgiçlik çalımına ve ne de savlarımn değişmez "mutlaklığı" üstünde direnir. Tersine kendini saklayan bir bilgenin alçakgönüllü tavrı içinde edilgendir. Bu tavır, deneme yazılarının doğası gereği biraz da. Binyazar, sanatçının, yazın ustalarının insana ve topluma karşı sorumlululdarmı da geniş boyutu içinde dolaylı yollardan irdeler. Bu bağlamda toplumcu sanattan yana tavrı ağır basar. Ancak ulusal kültürünü geliştirmiş toplumlann evrensel bir dünyada yer alacaklafina inanır. Eleştirel yaklaşımı genelde özneldir. Kuramsallık, bilimselfik savlan yoktur. Bilinen kalıpların, kuralların içinden bakmaz dünyaya. insana, topluma yaklaşımı genelde özneldir, duvarsızdır. Kitaba bir önsöz yazan anadilimiz Türkçe'nin ustalarından Emin Ozdemir'in, "ana çizgileriyle güzel bir değerlendirmesi var Toplum ve Edebiyat" üstüne. Ozdcmir'le paylastığım ortak görüşüm var, "Birtakım kaîıpların içinde sıkışıp kalmıyor" Adnan Binyazar, "Daha da önemlisi kendi insanımız, kendi toplumumuz açısından bakıyor sorunlara. Bu kavramları silkeleyerek zamanın getirip üstlerine yığdığı küllerden arıtmaya, ulusal yorum katmaya çalışıyoronlara." Pürüzsüz bir Türkçe'si var Adnan Binyazar'ın. Dilimiz yer yer şiirselleşir onun kaleminde. Yalın, renkli bir anlatım. Sıkmadan, bıkmadan okutur kendisini. Yorumlarında tek başına yola çıkmaz. Kalemine doladığı ünlü düşünürler, sanatyazın ustalarıyla birlikte yürür. Ileri süraüğü her görüşe, varmak istediği sentezlere ayrı ayrı tanıklar gösterir. Dünden bugüne dünya sanattna, yazınına damgasını vurmuş çok sayıda ünlü yazar, ozan, düşünürle kurduğu iletişim Adnan Binyazar dan eleştirel yazılar l Vecihi Timuroğlu da yürek yanığı bir baba. Oğlu Kürşat'ın ardından yüreğinc yazdığı o soy şiirlerini, "Kardaşım Oğul" adını verdıği kitapta topladı. Kürşat da, "Yelesi rüzgârlı soylu bir at gibi yüreklerde kalan" yiğitlerden bir yiğit, kartal bıyıklı bir levent. Babasının söylemi ile, "Gittikçe büyüyen aşklarınla/ Karayağız bir tosun gibisin/ Yeşil püsküren su başlarında? Başının üstündc dönerken şahinler." Kürşat tuzağa düşürülerek haince katledilmişti Hamburg'ta. "KardaşımOğul" bağı Adnan Binyazar'ın boşa kürek sallamadığının tanığıdır. Kimlermi? Saptayabildiklerimi burada sıralamayı yararlı örüyorum: Ernst Fischer, Andre Gide, ya Ehrenburg, JeanPaul Sartre, Yevtuşenko, Camus, Gorki, Beydaba, Servanates, Yunus, Shakespcare, Pir Sultan, Goethe, Balzac, Dadaloğlu, Kafka, Dostoyevski, Koestler, Solzenitzin, Hemingway, Simenof, Pastcrnak, Asturias, Baudelaire... Yerli yazarlardan da üktay Akbal, Necati Cumalı, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Sait Faik, Külebi, Dağlarca, Kansu, S. Kemal Yetkin adları geçmekte. Sami Karaören'in arka kapakta ayrı bir değerlendirmesi var. Bir iki tümce de Karaören'den, "Adnan Binyazar, yazarlığını sanatçı katına ulaştırmayı başarmış az sayidaki sanat ve yazın tutkunlarından birisi. Sanatyazın, özekin (kültür) ürünlerini değerlendirmede güvenilir bir eleştirmendir Adnan Binyazar. Aklın, bilimin aydınlığı ile genişletiyor ufkumuzu." « Binyazar, o duygusal derinliği, üretici, yaratıcı yeteneği, sezgisi ile ne güzel romanlar yazardı diye düşünüyorum. Ama o, denemeeleştiri ve araştırma alanını seçti. Türkçe'nin gelişmesine katkıları oldu. Hep Türkçe'nin öğretmeni olarak kaldı. Öğretmen okullarında, Hacettepe Üniversitesi Temel Bilimler Yüksek Okulu'nda, (jazi Eğitim Enstitüsü'nde, Ankara Devlet Konservatuvan'nda, Gazetecilik Yüksek Okulu'nda TürkçeEdebiyat okuttu. Türk Dil Kurumu Yönetim ve Yürütme Kurullan'nda çalıştı. Kültür Bakanlıöı Tanıtma ve Yayın Dairesi Başkanhğı nı saymazsak, otuz sekiz yıldan beri Türkçe'nin öğretmenliğini yapmaktadır. Bugün Bcrlin'de de liseli işçi çocuklarına uygulamalı örnek Türkçe dersleri vermektedir. Berlin Okullar Senatörlüğü'nün çağrısı üstüne Berlın'e gitmiş olan Binyazar, Almanyada Türk çocuklarının okuya cağı altı ciltlik (sınıf basamaklarına göre), "Türkçc Dil ve Okuma" ders kitap larını yazdı. Bugün ders kitapları kargaşası içinde çıkmaza giren Milli Eğitim Bakanlığı'nın nitelikli o güzclim kitapla rı, tüm OKUİlarda ders kitabı olarak okulması alkışlanacak bir davranış olur. Ne ki kapkaççılığın cirit attığı "özcJ girişimci" bir ülkede bakanlık böyle bir "inisiyatiP'i kullanabilir mi, bilinmez? Binyazar'ın kişisel olarak başvurusunu, "Talim Terbiye Kurulu"nun nasıl karşılayacağı ayrıca bir merak konusu: Konuyu dağıttığımız sanılmasın. Bir yazardan ürünlerinden ve onun ustalığından söz açmışsak eğer... Kısaca bağlayalım, Adnan Binyazar'ın o renkli, soIUKIU derin dünyasinda dolaşmak isteycnlere, Toplum ve Edebiyat'ı salık vermek isteriz. • Toplum ve Edebiyat Çağdaş Yayınlar/ Çağ Pazarlama A Ş Cagafoğju/Utanhul CUMHURİYET KİTAP SAYI 400 Binyazar'ın renkli dünyası Adnan Binyazar, ele aldığı konuyu enlne boyuna, derinllğlne irdeler. Biigiiendirme, duygulandırma, yerleslk kuraliarı sarsma" Oğelerl her zaman ön plandadır. SAYFA 8