Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
la. fırtınalarda savurdun tozlarla, yaramda tuzlar Hazırlayan: Cevat Çapan Ipek böceği ördü kozasını doladı iki kızına ipeğini sevgisiyle biri içerde kaldı kendi kızına koza örmeye Aurora Lapesa Aranda/ Şiirler/ Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut "Çöllerin kumullarını yellerini geçtim seraplara gelemedim vahalar zaten vok" Aurora Lapesa Aranda (19451986) Panamalı kadın ozan. Doğa izleklcri ve yalın bir söyleyiş, gündelik yaşamdan imgeler şiirinde ağır basan öğelerdir. insanlık durumuna ve kadınlık durumuna özgü gözlemlerini çoğunlukla iç dünyasından izlerle koşutluklar kurarak aktarır. Kısa süren yaşamına kendisi son vermiştir. öteki kesti çıktı ipekleri, düğümleri çözdü, koparttı bağları iplik iplik uçuşarak gümüş kanatlım delerek deli dolu kelebek ipek böceği durdu baktı, gördü, iki kızını da değişerek severek. E Bıçak sırtı ervaneler öpükler ısırır saldırır savunmasız katılıkla kötülükle bıçaklar su keskin sıra keşik vermez çelik kurşunu tuzlu su bıçak su bıçaklar su pervaneleri Meğer ne çok adım varmış, ne çok soyadım atacak, yadsıyacak, gözelerimin her biri, her kan damlam, iliğim, kemiğim, benim ne çok kirnliğirn. Kanser gibi kişiliğim çoğaldıkça öldurüyor. Sözde portakal: Bir portakalı bölüşmek nedir ikinciyi de beklenmeden bölüşeceksen portakalı parmakları akan sulan sulanan ağzı dudağı dili dişi ve portakalın güneşini emen ve salan bakışı Kırıklar Cam kırıkları batıyor duyargaların ucuna batan günle birlikte. Gün batar batan gün akar kırıklardan boşluğu doldurur geceye soyunmuş çıplak soluğu. lslak izleri var kumsalda batan güneşin taşırdığı dalgaların. Kayalardan kopup gelen yengeçlerin duyargaları taşır cam kırıklarını batan günle birlikte. SAYFA 14 fTp IllZ 51iri, İOZ Çliri ç* • • • ryi C •• • Çiçeklere küstüm; çiçeklerin hepsine küstüm Gizli geçitlerinde tozlanmaların dolaşmak istedim, koymadılar Sana da kızdım; kızdım sana da Çöllerin kumullarını yellerini geçtim seraplara gelemedim vahalar zaten yok Susadım çok; çok susadım Okyanus gelgitlerıyle vardı üstüme, kanmadım Usuldan bir esinti yetecekti sanırım, Her anlamlı şiirde bir gül girer araya tadını kaçırmak ister sanki kendiliğinden biten kır çiçeklerinin Ancak boşuna, gül diken ister, bakan, sulayan ister; kendiliğinden sürer ağaran ner tanla ezip kırsan da ayağınla taze sürgünlerle efsunlu delibozuk kır fidanları. CUMHURİYET KİTAP SAYI 400 t • r,