Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K İ T A P Ö D Ü L L Ü B U L M A C A LKBI MUMCUOfiLU Gönül Özgül'den "Mürekkepsiz Kalemler" Oncc aşağıda tanımları verilcn sözcükleri bulmaya çalışın ve hcr bir harfi bir yatay çizgi üzerinegelecekbiçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, A DI. SOYADI: sözcügün alttaki ADRESI: satınn başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Halil Ibrahim Ozcan'ın, 1997 Arıburnu Ödülü'nü kazandığı "Kırık Zar" adlı kitabının çıktığı yayınevinin adını ve yapıtının türünü oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı kitaptan bir alıntı ortaya çıkacaktıı. Dikkat: "K/70", "M/41", "N/25", "N/61", "P/3" ve "U/55" harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Rıfat Ilgaz'ın bir yapıtı. Mürekkepsiz kalemler için Gönül Özgül, bir kişinin belirli bir dönemdeki yaşamını, daha önce "Lise Defterleri" adlı romanında ortaya koymuştu. Bu kcz "Lise Defterleri'nden Sonra" adlı romanını "Mürekkepsiz Kalemler" ikinci başlığı ile yayımladı. MUZAFFER UYGUNER 1 D. "Deli denilen bu zatın pck edibane sözleri vardı" (Ibnülemin M.K. Inal). 21 12 66 22 37 35 36 30 15 & E. Franz Lehar'ın tarunmış opereti. 56 2 74 68 27 50 F. Orhan Koloğlu'nun Islam'la ilgili bir yapıu. 78 72 54 64 75 18 8 42 17 65 71 39 33 28 47 29 52 58 26 40 6 7 51 67 48 9 60 45 69 77 34 24 44 1 43 B. Gılgamış'ın en yakın dostu. 73 79 20 76 23 46 C. Çek Cumhurıyeti'ndc, Prag'ın 7 km batısındaki havalimanı. 4 10 63 11 14 5 G. Nâzım Hikmet'in bir oyunu. 31 59 19 38 H, Gizlı anlamlan olan. 16 53 57 62 49 32 13 8 yaşındaki bir krzın anılannın odafiında bir aile yaşantısı ve bu ailcnin büyük kızının daktilocu olarak iş arama serüvenini ortaya koymuştur Gönül Özgül. Notları temel alınan kız, kendini şöyle tanımlamıştır: "Ben okulumu bitirememiştim ki. Ben artık lisesiz bir kızdım. Iki yıl gittiğim dokuzuncu sınıftan onuncubir türlü geçememiştim. Üçüncü yıl ge sınavlarında bir tek dersten başarısız olunca, okulun kapısı bir daha açılmamak üzere kapanmıştı bana. Şimdi iş bulması, eve para getirmesi gereken biriydim" (s.6). Artık para getirmesi gerekiyor, büyümenin bu kadar ciddi oldıığunu düşünememiş. Para getirmesi gerekiyor ve daktilo kıırsuna katdıyor, orayı bitiriyor; ama iş bulmak zor. Çok yerc başvuruyor ve daktilo kursu sahipleri de onu bazı iş yerlcrine gönderiyor. Vorucu bir dönemden sonra bir yerde iş bulabiliyor. Kasımpaşa yöresindeki bir evden ve evin çevresinden söz edilmektedir. Kendinden küçük iki kız kardeşiyle bazen danlışır, bazen de onlarla birlikte Beyoglu'na çıkar, sinemalara da gider. I'akat, gerek evin çevresinden ve gerekse genel tonlunı yaşamından yakmır. Kardeşlerine laf atan kötii ruhlu kadınlar, kıskanç bakışlar onu rahatsız eder. "Küçük S., esmer tenli, iyi f iziğiyle yaşından büyük gösteren bir güzeldi. Seçiliyordu. Ya büyük S.... Küçüğün diktiği elbiscsiyle salonun en eöz alan kızıydı." Bu nedenle toplum dana çok onlarla ilgileniyor, kendısi çirkin okluğıı için bir kıskançlık duyumsuyordıı. Aile yaşantısı da çeşjtli yönleriyle belirtilmiştir romanda. Bir yaş büyük olduğu için ortanca kardeşi sözünü dinlemez, bencil davranır çoğu kez. Küçük S. de ona yakınlık duyar; romanın asıl kahramanı abla kendini yalnız görür; "Barışı, bir aile düzenini nasıl arıyorum" diye yakınır. Ama bazen de kardeşlerine acır; Büyük S.'ye de çok üzülür. " Yeşil gözleri yıldız gibi. Ne güzel. Ama evde oturup bulaşık yıkayan bir kız sadece." Onun da toplumda güzel bir yeri olmasını ister. Toplumdaki insan davranışlarına da geniş yer vermiştir romanında. Şöyle bir açımlaması var: "Açıkgözün biri çıkıyor, bir yerden vurgun vurup zengin oluyor diyelim. lstanbul'un en iyi semtlerinde viÛalar alıyor. Şimdi bu insan, en iyi evde, en güzel semtte oturduğu içn iyi insan mıdır? Kaliteli insan mıdır? Bence değil. İyi insan, kaliteli, değerli insan topluma bakış açısıyla, başkalarına davranışlarıyla, kultürüyle, o kültürden başklarının da yararlanmasını kolaylaştırma amacıyla kendini bellieder" (s.73). Böyleceinsanların toplum içindeki ycrinin ne olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu görüşünü, daha sonraki satırlarda geniş olarak ortaya koymuştur. "Ya yollarda pis suratlı adamların laf atıp peşimizden gclisi? Ya otobüste iğrenç yaratıklann Kadınları, kızları çimdiklediklerinin farkında değilmişçesine aptal aptal uzaklara bakışları?" Toplumun çirkin görüntüleridir vc Özgül, bu kötülükleri de ustaca yerleştirmiştir. Şiirler de yazan roman kanramanı, "bazen bir insanmışçasına komodinle konuşur", onu sevip okşar. tçinde uydurma uostları da vardır; bu dostlar canlı değil Cönui özgül. dir, bunlar eşyalardır: "Bir defter, iyice küçülmüş bir kurşunkalem, vitrindc görüp hiç unutamadığım o bordo renkli dolma kalem son dostlarım" der. Okuyamadığı, liseyi bitiremediği için "Şimdi şaşkın bir hayvandan başka neyim ki.1" diye söylenir. Bazen eve auım atmak bile istemez. Hiç süslcnmez, onun için de zaman zaman çevresindekilerce yadırganır. Şiirlerinin Yelpaze dergisinde yayımlanması onu mutlandırır. Diploması olmasa da okuyup yazabilmek onu mutlu yapar. Ama iş bulamamak onu bezginliğe sürükler. Çevreye boş gözlerle bakar. " Yiizünı asık. Hırkam kocaman, sağa sola savruluyor yürürken... Kollan uzun. Önünü iliklemediğimden ikide bir göesümü kapatmak için çekiştiriyorum" der ve kendisine bir otobüsün çarpmasını ister. Kendini bayat, aptal olarak duyumsar. Bazen de "Ben, befki de koca bir evrcnim. Belki de görünmcycn bir niikrobum" diye düşünür. Bir gün de defterinc şöyle seslenir: "Sana bir sır vereyim defterim. Ben hippi turistlere hayranım. Onlar gibi olsam. Özgürce dünyanın her yanına gidebilsem." îşte romanın kişisi Scvgül'ün defterine yazdıkları özet olarak böyledir. Zaman zaman lisedeki eski arkadaşlarından, komşularından da söz açar. Böylece bize, Sevgül'ün çevresinde olup bitenlerle, duyumsamaları ile toplumsal yaşantımızı gösterir. Fakir bir ailenin kızının ev yasamı, toplum içindeki davranışlan, insanlara bakışı degişik ortam ve durumlarla ortaya konulmuştur. Bütün bu olgular, not defterine yazılan notlarla anlatılır, dertlerini defterine söyler vc bizc dc o deftcrdeki notlar aracılığı ile sunulur. Bir genç kızın olaylara bakışı ile birçok toplumsal yaşantımız böylece ortaya konulmuştur. Prof. Dr. Durali Yılmaz, Roman Sanatı ve Toplum adlı kitabının bir yerinde şöyle demiştir: "Romancı içinde doğup büyüdü^ü toplumun bir özetidir (s. 25). Gönül Özgül, bana göre böyle bir romancıdır. Durali Yılmaz, bir yerde de "... romancının bütün kişileri ve bütün dünya zaten kendinde vardır. O, içinde yaşadığı toplumun özetidir" diyor (s. 138). Bu romahda Özgül kendinde var olanı notlar biçimindc ortaya koymuştur. lstanbul'daki yaşam, bir aile yaşantısı ortaya konulmuştur. • Lise Defterleri'nden Sonra / Gönül Özgül/Altın Küaplar, htanhul 1997/2 54 sayfa SAYFA 19 I. sayının çözümii: A. Neme Lazım, B. Omen, C. Bizimki, D. Onarırken Kendini, E. Dağlar Kralı, F. Yalvaç Ural, G. Hain, H. Ovizm, I. Mcdeni, J. Exclusivus Metin: "Kimse olmayacak evde biliyorum Zorunlu Hcndrix ıznim var Ve kaçınılmaz iğne deliklerimin yanması" (Çeviri: Orhan Kahyaoğlu, Sinan Güler) 398. sayımızdan kltap kazananlar: Utanbul'dan Tahsin Okar, Sedat Konçuk, Fatih Kayıkçı, Tamer Yurtseven, Piraye Kızılgöl, Ankara'dan: Necmiye Çalışkan, Yücel Mertoglu, Izmırden Ugur Mut, Omer Ediboğlu, Zonguldak'tan Can Kuyuıncu, Erol Saydîm.Antalya'dan Nihal Uğurlu, Ilknur Erdoğan, Mersin'den: Nilüfer Doğan, Erhan Nomer, Ktrklareli'den. Çağdaş Şeker, Naziye Erkal, Lüleburgaz'dan Murat Kaplan, Çanakkale'den. Ibrahim Ciğercioğullan, Denızli'den Nalan Kalkan, Bursa'dan: Nilgün Güven, Bartın'dan: Orhan Eren, Manisa'dan: Raziye Mullaaziz, lzmtt'ten. Gökhan Yükscl, Bolu'dan: Halil Çalık. CUMHURİYET KİTAP SAYI 400