Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 U H VR VI DEİ I5 TII NEH İ S T E V E N L E H E . HI I IP Kafkas boylammn vasamları "Dağlara Yazılıdır", Kafkasya'dan Anadolu'ya göc ctmiş insanlann, Kabartay, Abaza, Çeçen gibi Çerkcs boylarının, ycni yurtlarındaki yaşamlarını düşsel/şiirsel oir duyarlıkla dilc gctiriyor. MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ Çetin Öner ve "Dağlara Yazılıdır'ı İhi ölümsüz daha... Ak Şeytan maıılıya cl bağlavıp boyıın bükeıı şu dağlıların sııratma tükür. Tükür koca ınışlarııı ak .sakalla rıııa. Tükür keııdini yiğit saııan bu karınca belli, cjîri yay bacaklı gcnvlcrin alınlarıııa. Tükür kızını kızanını C)snıanlıva pcşkeş cckcn, ofiullarını kapıkulu, ledai; kızlarıııı harenılcrine kapatma yapıp saraylı olduk diye /ort otıırııp /ort kalkan Çerkcz ulularına, beylerinc, soylularına. Biz dc bilirdik Osmanlıya kapılanmayı, sandallarda scfa sürüp, konaklarda oturmavi. Nıye yollara düstük dc taaa buralara, Bınbo^alar'a sı^ındık.'1 Utancımızdan... Ycnılgının utancından gizlcniyoruz şu ikı da^ın arasına. Kcndinıizı koca tanrı Tha'nın küçük oglu gibi gerdirdik Binboga Da^lan'na. Gün boyu bir kartal yiyor cigerimızi, yeniden sagalıyor yenen yerlerimiz gcce olunca. Bir rek ııyurkcn unufuyoruz ye nilgimizi. Gün ışıyıp da orralık a£arınca, yeniden başlıyor saöalan yerimizi gagala maya kartal... Kurdu kuşu, şahini, aliba bası, sırtlanı, baykıışu, yarasası çcpcccvre sarıyorlar yanımızı yörcmizi. Bir ağızdan bağırıyorlar günbatımına kadar. Sen bir yeniksin... Ycniksin sen... Sen yeniksin... Bir yabancısın ;>cn Binboga etcklcrindc. Nc kadar saklansan gizlcncmezsin..." Ve solıra, clsancdc Meryem'in karşılıgı olan babasız cocu^un anası Seteney'in vc Promcthcus efsanesinin varyantı olan tanrı Tha'nın kücük ogluııun cfsanc öyküleriyle sürüyor kitap. Dcrken Hajc Dade, Danıış, Zczzey ve daha niccleriyle tanışıyorsunuz giderck. Daıııış Deue'nin at olması ve Day nineııin ölüınüyle bitiyor kitap, "Ve ben o zamanlar kendimi rahvan oir tay sanıyordunı" diyerek... "Dağlara Yazılıdır" önemli bir romatı. Okuyunca siz de şaşaeaksınız, bu kitabın nasıl olup da böylesine "göz ardı" edildi^ine... "Hiebir şev uzun yaşamaz/ toprak vc dajjlardan başka" diyor bir Kızıldcıili aöıdı. Ben buna bir de kitapları ekleyerek "Hiçbir şey uzun yaşamaz/ toprak, dağlar ve iyi kitaplardan başka" diyorum ve biliyorum ki, "Dağlara Yazılıdır" uzun yaşayacak, o kitaplardan biridir... • Dağlara Yazılıdır/ Çcttn Öner/ Can Yayıntan/ tstanbul IVH4 John VVebster Ak Şeytan, Shakespeare'den sonra 17. yüzyılın en iyi trajedi yazarı olarak kabul edilen John VVebster'ın bilinen üç kışisel oyunundan ilkidir. 1612'de sergilenen bu oyun, kötülüğün her zaman erdem maskesinin altına saklandığı, doğruyla yanlışın ayırt edilmesinin mümkün olmadığı bir dünyayı da ve dolayısıyla simgeler. ahlaki değerlerın aksaklıkların ama böyle bulunmadığı bir Toplumdaki tüm I . ... mzn gunum ıcııı gıttığım 1/ıııır dc, otelin lobisinde otururken, Çetin Öner elime bir kitabını tutuşjturdu. " Dağlara Yazılıdır." r Icr zaman yaptığını gibi öncc şöylc bir dokunup vc yinc şöylc bir bakarak, "ön tanışma yı gerçekleştirdiın kitapla. Sonra da okumaya başladım. Üncclcri dama£ıma bir "Yaşar Kemal" tadı çalındı, biraz biraz da "Cengiz Aytmatov...' Derkejı derken bir de baktım ki, bu bir "Çetin Öner Kitabı"dır... Öncr'in cısanelere vc masallara yasladıöı anlatımında öylcsinc şiirscl bir tad var ki, 1984 basımı olan kitabın şimdiyc kadar nasıl olup da böylesine "göz ardı" edildiğini anlayamadrm dogrusu. Yazar "önsöz"dc, Dağıstanlı ozan Rasul Hamzatov'un şu sözlerine ycr veriyor: "Babanın yolunu nabana bı.rak. Kendine başka bir yol bııl.." Evet, Öner bu kitabında hcrkesin yolunu herkese bırakıp, kendine başka bir yol bıılmuş ve "Ben o /amanlar kendinıi rahvan bir tay sanırdım " diye başlamış romanına ve "Kafkasya'dan Anadolu'ya göç etnıiş insanlann Kabartay, Abaza, Çeçen gibi Çerkez boylarının, yeni yurtlarındaki yaşamlarını düşselşiirsel bir duyarlıkla dile getirmiş." Âmazonlar efsanesinin bir varyantı olan, "Babası Kabartay, ansı tskit, ak tcn li, yeşil gözlü, sırma saçlı" Tameris Kızın anlatıldığı, "Binbo^adan Geçen Gemi" bölümünün ilpinç öyküsiinü; Denıirci Nasran'ın, Nart Telepş'in, Seteney'in, Sosruko'nun ersanevi öyküleri izliyor ve insanı gizemli bir dünyadan ötekine taşı yıp duruyor. Dcrkcn, îvlikenli bir ozanın "Yaşlıları iyi dinleyiıı/ Çok ckmek ve tuz yenıiştir onlar" dizeleriyle baslayan "Yerleşik Yabancı" bölümündc "Day" (nine) kerıdi kendine şöyle konuşturuluyor: "Otuz iic yıl savaş, yenil... Kovul ata yurduııdan, baba ocagından. Ah Seteney, alı bilge kadın kalk da gör şu halimui. Kıçı yamalı gödelck Rusa ycnik düşüp, üs14 • ancak köktenci yaklaşımlarla giderilebileceğini yaklaşımın olanaksız olduğunu çıplaklığıyla gözler önüne serer. Sirte Kıyısı Julien Graca Ülkemizde daha çok Balıkçı Kral ile tanınan Fransız yazar Julien Gracq 1951 yılında Goncourt Ödülü'nü kazanan romanı Sırte Kıyısı ile Türk okuyucusunun karşısında. Düzyazı, şiirler, eleştirel denemeler, oyunlar ve sürrealizmın etkisinde romanlar yazan Gracq, kitabında Sirte Denizi'nin iki kıyısında bulunan Fargestan ile Orsenna Senyörlüğü'nün kendilerini ansızın bir savaşm içınde bulmalarmı hıkâye eder. Çok iyi tasarlanmış bir üslup ve bir gizlilik havasıyla, sıradışı bir dünyayı aktarır. Y.K.Y. Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nde... Y A P I dalatasaray 80050 K R E D İ ©•© Y A Y I N L A R I h a x ( 0 2 1 2 ) 2<)i 0 7 2 3 SAYFA lsıanbul l e l ( 0 2 1 2 ) 2 9 i0 8 2 4 ( 4 lıal)