24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ayrıntılar önemlidir!. ŞU HAİN KALPLERİMİZ / Rosalind Cevrard Kadınlar Erkeklere Neden Teslim Olurlar? Inceleme / Çcv.t Akau Bora Asuman Imre Şu Hain Kalplerimiz, daha önce yayımladığımız ve büyük ilgi gören Kadınlık Arzularirun yazarı Rosalind Covvard'ın son kitabı. Kitabın temel kaygısı Batı'da kadınların son dönemlerde geleneksel değer ve rolleri giderek daha fazla benimsemelerinin, başka bir deyişle kendi ezilmişliklerinin sürdürülmesindeki suçortaklıklarının nedenlerini incelemek. Birçok başarılı işkadınının birden her şeyden vazgeçip "anneliğe" dönmeye karar vermeleri kadınların aslında geleneksel rollerine dönmek istediklerinin, "annelik içgüdüsü"nün kanıtı olarak sunuluyor. Cinsler arasında temel bir eşitliğin sağlandığı, bu yüzden de feminizmin artık fazlalık haline geldiği postfeminist bir döneme geçildiği iddia ediliyor. Covvard birçok kadınla, erkekler, çocuklar ve çalışma hakkında yaptığı görüşmelere dayanarak bu iddiaları sorguluyor. Ona göre kadınlar işlerinden ayrılıyorlar, çünkü işyerlerinde hakim olan bireyci ve rekabetçi etiği benimsemekte güçlük çekiyorlar; çünkü modern toplumların şizofrenisi sonucu sevgi ve diğerkâmlık gibi değerlerin ifade bulduğu tek ortamın aile olduğunu düşünüyorlar; çünkü çocukların yetiştirilmesi hâlâ esasen kadınların sorumluluğu sayılıyor. Ama aile bir cennet olmak şöyle dursun bastırılmış rekabet duygularının sık sık patlak verdiği, çocuğun karakterinin, zihinsel gelişiminin bile annenin sürekli ilgisine bağlı görüldüğü, "iyi anne ideali"nin kadınlara sürekli suçluluk duyguları yaşattığı bir mayın tarlası. Yazara göre kadınlar, çocuğun eğitsel ve psikolojik sorumluluğunun bu ölçüde kendi üzerlerine yıkılmasına karşı çıkıp toplumsal çözümler aramaktansa, bunu kabullenerek suça ortak oluyorlar. Covvard, bütün bunlar kadınerkek ilişkilerinin gerçekten eşitlikçi ve özgürlükçü bir doğrultuda dönüştürülebilmesini engelliyor, diyor. Gerçekten değişmek isteyen ve kendileriyle hesaplaşmaktan korkmayan kadınlar için!... 1950'ler sonrası Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarlarından sayılan John Barth nihayet Türkçede. Masal Masal Içinde, ya da özgün adıyla Khimaira, sıkıcı olmadan da deneysel edebiyat yapılabileceğini kanıtlayan olağanüstü bir yazarın en keyifli, en oyuncul metinlerinden biri. Kitap, adını aldığı aslan kafalı, yılan kuyruklu, keçi gövdeli mitolojik canavar gibi üç bölümden, birbiriyle bağlantılı üç novella'dan oluşuyor. Bunlardan ilkinde Arap mitolojisine, Binbir Gece Masallarina dönüp Şehrazat'ın kız kardeşi Dünyazat'ın hikâyesini anlatıyor yazar. Sıkı bir feminist ve cinsel özgürlük yanlısı olan Şehrazat, "erkek şovenist" Şah Şehriyar'ın kadın katliamını durdurmanın yollarını aramaktadır. Tam hikâye anlatma sanatı üzerinde kafa yorarken bir Cin çıkageHr. Birkaç roman yazdıktan sonra bir tür tıkanmaya uğramış, çözümü de anlatının ilk kaynaklarına, mitolojiye dönmekte arayan, yirminci yüzyıldan bir yazardır bu Cin. Hikâye anlatmayla sevişme arasındaki benzerliklerden, anlatıcılığın doğasından falan söz ettikten sonra Şah'ın zulmünü hikâyelerle engellemeye karar verirler. Diğer iki novella da, Yunan mitolojisinin iki ünlü kahramanı, Medusakesen Perseus'la Khimairakatili (acaba?) Bellerophon'un, kahramanlık müessesesinin gerekleriyle başa çıkmaya çalışırken yaşadıkları zorluklar eğlenceli bir olay örgüsü içinde, "masal masal içinde" kalıbıyta aktarılıyor. Kadın haklarına ve ekolojiye duyarlı, ama maalesef kafayı ölümsüzlüğe takmış bu kahramanlar hikâyelerini yaşamakla yetinmeyip bir de kendileri anlatmaya çalışıyorlar. Yazmak ve yaşamak hakkında çok düşünmüş, bir yandan uç deneylere girişirken bir yandan da hikâye anlatmanın keyfinden hiç vazgeçmemiş bir yazar Barth... Rofflan / Ç«v.: Aslı Bifeıt MASAL MASAL IÇINDE / Jehn Barth CEHENNEME ÖVGÜ / Gündüı Vassaf Gündelik Hgygtfg Totalitarizm lnc*l«m« / Ç«v.ı Öm«r MadraZehra Gancosıt Totalitarizmin kendini yeniden üretmesi, yalnızca baskıcı güçlerin zora dayalı yöntemleriyle değil, bireylerin de sınırlı bir özgürlüğe razı olmasıyla gerçekleşir. Yaratıcılığını zorlayarak özgürlüğünü zenginleştirme çabasına girmeyen birey, var olanla yaşamayı seçer. Bu noktada düzen, bireyin onayıyla ayakta kalıyordur artık. "Seçme özgürlüğü" düzenin sunduğu çeşitlilik oranında vardır: "Ya şu ya da bu"öur. Gündüz Vassaf ise böylesi bir "seçme özgürlüğü"nür\ tutsaklaştırıcı yanlarma dikkat çekerek "ya hep ya da hiç"\ önerir... Ve totalitarizmi ayakta tutan kimi kavramların ne denli kof olduğunu gösterir: Gündüze karşı geceden, cennete karşı cehennemden, konuşmaya karşı sessizlikten, akla karşı delilikten, anlaşmaya karşı anlaşmazlıktan... yana olur. Kahramanlığa karşı çıkar, "hain'\er\ savunur... " . \• Plyer Loti Cad 17/2 34400 Çemberlıtaş/lstanbul Tel. (0 212) 518 76 19 Fax (0 212) 516 45 77 AYUNT1 A Y R I N T I Y A Y I N L A R I DİKKAT: "Cehenneme övgü"nün korsan baskısı yapılmıştır. Yazarın, yayınevinin emeğini gasp eden bu uygulamaya karşı okuru dikkatli olmaya; son derece kötü basılmış bu korsan baskıdan bulunduran kitapçıları ve sergicileri ikaz ederek adreslerini yayınevine bildirmeye çağırıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle