23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İ888yılındalstanburda doğup, 1965 yılında yine aynı kentte ölen Refik Halid Karay'ın düzyazıları "Bir Avuç Saçma" adı altında bir araya getirilmiş ve şimdiye kadar üç baskı yapmış. Karay'ın yazıları, dilinin güzelliği ve taşlamalarının inceliği ile de okunmayı hakeden yazılar. Refik HalidKaray'ın düzyazıları... Haşim'e verdiği 'okkalı' yanıtla kendimden geçiyorum. Kitabın son yazısı ise bir inme gibi geliyor: "Odamın pencereleri damlara bakıyor..." Babama kitabın yeniden basıldığını söyliiyorum. Ilk baskısıl938'de çıkmış bu denemefıkra kitabını 1944'te okuduğunu anımsıyor ve oradan öğrendiği bir mısraı, "nc güzel yazardı, Türkçeyi ne kıvrak kullanırdı" diye, artık olmayan bir sevgiliyi anımsamanın hiiznüyle ve yalnızlığıyla okuyor: "Marı sermadideye rabbim güneş göstermesin..." Refik Halit, bir yanlış politikacı fakat, güçlü bir söz ustasıdır. (Politikacı Refik Halit'in izi, ilginç saptamalarla tartışıldığıbir kitapta, Yahya Kemal'in Siyasi ve Edcbi Portrcleri'nde sürülebilir.) Neredeyse Bir Avuç Saçma ve Bir HASAN BULENT KAHRAMAN ars'taki evimizde bir gece, uyuduğum yerde gozlerım a ' Ç t l m Ençokdört beş yaşlarında olmalıyım. Annemle babam içinde kitap bulünan sandıklann arasındalar. Mavi, bez cilt kaplı kitaplan aktarıyorlar. Yanlarına gidiyorum. Çok şiddetli bir yağmur yağdığını depodaki kitapların ıslandığını, kurutmaya çalıştıklarını söylüyorlar. Her yeri kaplamış, üstüste yığılmış ciltlerce kitaptan bana en yakın olanını alıp, adını, o sıralar kendi kcndime 'söktüğüm' kırık dökük okumayla heceleri birbirine 'çarparak' çıkarmaya çalışıyorum: Bir Avuç Saçma... ...Kolej'e girmiş, babamın yardımı olmaksızın 'parlattığım' ilk 'kompozisyon' ödeviyle sınıfın yıldızı olmuşum. Gece gündüz dcmeksizin, okumayı bir yana bırakmış, bir şeyler yazmaya çalışıyorum. O sıralarda Ataç Sokak'ta oturuyoruz. Yanımızdaki dairede iki güzel genç kız var. Biz henüz televizyon almamışız. Akşamları binbir bahaneyle ben ve kardeşim evlerine sızıyor, hem kızlan görüyor hem de televizyona bakıyoruz. Bir akşam, ikisinden büyük olanı, bir türlü yapamadığı 'kompozisyon' ödevi için babamın yardımını istemeye geliyor. Oysa o da, hazırlanmışiar, annemle birlikte çıkacak. Mazcrctini söylüyor ve üstünde Telefunken marka radyonun durduğu raftan bir kitap arayıp, bulup, çıkarıyor. Ona ve bana, 'talimatıyla' birlikte veriyor: Bu kitapta çeşitli konularda yazılmış yazılar var. Ilginçtirler. Hasan söyle bir göz gezdirirse bir şeyler yazabilir. Ozellikle 'damlar'la ilgili olanı..." Kitap, o mavi, yıpranmış, bez ciltli kitap: Bir Avuç Saçma... ...Ortaokuldayım. Ben daha öğrctim başlamadan Türkçe kitabındaki tüm 'okuma parçalan'nı okuyup bitirmişim. Sıkılıp duruyorum. Içlcrinde bir tanesi, küçücük bir alıntı ama akJımı başımdan almaya da yetiyor. Yazar, bayramları karşılaştınyor ve çocukluğundan beri, kurbandan nefret ettiğini yazıyor. "Halbuki" dıyor, "şeker bayramlanna bayılırım." Ardından, kcndisine bayram hediyesi olarak verilen şeCUMHURİYET KİTAP SAYI 226 ker kutulannı anlatmaya başlıyor. Hem O'nunla aynı duyguları paylaşıyorum, kurban bayramından da kurbandan da tiksiniyorum, hem de yazının kıvamı, meyanesi, tartımı beni 'mest' ediyor. Nedir, nerededir diye arıyor sonunda gene o bez ciltli, mavi, yıpranmış kitapla karşılaşıyorum: Bir Avuç Saçma... ...Amerika'dan dönmüşüm. Bir ayı aşkın süre Türkçe konuşamayacağımı bilerek vc bu nedenle de ürpererck çıktığım volculuğa 'iyi' hazırlanmışım. Nereden aklıma esmişse Sait Faik'ler varyanımda. NecmettinHalilOnan'ın.Divan Şiiri Antolojisi'nin iki cildi var. Ahmet Haşim'in, Dergah Yayınlan'nca hazırlanan Tüm Eserleri dizisinden çıkmış iki cilt dcnemeleri var. Bir kıtayı Doğu'sundan başlayıp Güney'ine inerek, oradan Batı'sına çıkarak geçerken bunlara 'hatim' indiriyorum. Ahmet Haşim'in, tek kelimeyle hayranı olduğum denemelerini böylece kimbilir kaçıncı kez okuyorum. Çocukluk ders kitaplarımızda bile yer alan, ay hakkındaki yazıyı imgelemimin tüm kuşlannı uçurmuş. 'Dr. Lacan' dediği kişinin 'kim' olduğunu, o yazıyı vorumlayarak saptayan, Enis Batur'u bir kez daha kıskanmışım. Hasılı, 'kendi efkarımca' okuyup yazmışım ama gcne de Ankara'ya, Türkçesizlik canıma tak etmiş olarak düşüyorum. Birikmiş gazeteleri gözden geçirirken birdenbire şaşırıyorum. O yıpranmış, bez ciltli mavi kitap, hiç beklemediğim bir anda, yeniden basıldığı duyurusuyla karşımda: Bir Avuç Saçma... Kitapçılarda arıyorum, yok, gelmemiş. Nihayet bir sabah, rastgelc girdiğim bir dükkânda, hep belli bir biçimde giyinmesine alıştığım çok yaşlı bir kadının, ansızın aliı güllü bir elbiseye bürünüp ortaya çıkması gibi farklı, fakat, hiç de şaşırtıcı olmayan, kendisine yakışmış ama biraz iğreti bir kapakla karşımda duruyor. Alıyor, yapacak işlerimin tümünden vazgeçiyor, derhal okumaya baslıvor, daha ikinci yazıda fondanları, latilokumları yakalıyor, kitabın kırkıncı sayfasında, soyadı alacak olsaydı 'sürgün'üseçecek olduğunu söyleyenyazarın, ayı yalnız 'hastalar'ın yani, aşıklar, şairler ve kadınların sevebileceğini söyleyerek 'yok' olduğundan artık rahatlıkla söz açılabilecek Türkçe'nin, kendi kuşağının ötcki yazarlarıyla birlikte dönüştürülmesinde ve yoğrulmasında son derecede önemlibirişlevi üstlenmiştir. Romancılıgın, öykücülüğünün bir dizi darboğazı vardır. Döneminin ve sürdürdüğü yaşamın koşullanyla birlikte düşünülünce onlarda da hatalarını değil, başarılarınıgörmckgerekir. Refik Halit, ozellikle Memleket Hikâyelerinde, Gurbet Hikâyelerinde şaşırtıcı bir başarı çizgisini yakalamıştır. Çağdaş öykücüfüğümüzün oluşmasında, artık okunmayan, bilinmeyen bir isim olsa da son dcrece önemli bir büküm noktasıdır. (Okunmaması, aşıldığı için değildir. Artık hiçbir şcy okunmadığından, derin, yoğun bir cahillik karanlığı her yeri kapladığındandır. Gene o ve onun gibiler okunmadığı için bugünkü edebiyatımızın üstünde ayrıca durmak gerekir.) Bununla birlikte bence asıl başarısı Türkçe'nin bir deneme dili olarak kurulmasındavegeliştirilmesindcdir. meye çalışan Yahya Kcmal gibi sarıp sarmalar. Refik Halit'in yazılarının noktası yoktur. Bana göre tiimü bir ek cümlc, bir tek saptamadır o yazılar ve kaJın bir ünlem işaretiyle biterler. Refik Halit, okuru, yazısının içeriğinde dile getirdiği, izini sürdüğü tutkulann, 'rase'lerin, hatta 'ifrat'ların ve onlara sinnıiş lezzetlerin ötesinde, yazının kendisiyle yakalar. Onun yazısını yalnızca okuma zevkinin kör kuyusuna bir taş atmak için okursunuz. Refik Halit, 'saçma'yı kitabına isim ve içcrik yapacak fakat onun belli ve somut bir sistematiğin içinde tartışacak kadar yüldeniryazıya. Yazı hiçbir şey anlatmaz; kendini anlatır. Hiçbir şey öğretmez, bir tek şeyi öğretir: Yazının bir büyü ve sihirolduğunu; yazının yalnızca okunmakve keyif almak için yazıldığını. Paradokslar, metaforlar, allegoriler, ironiler, imgelem 'halita'sı olan Karay yazısı sürerken yüreğiniz kabarır, ağzınızın suyu akmaya başlar. Bittiğinde ise 'helak' olmuşsunuzdur. Artık yapacağınız tek şey, dönmek yeniden okumaktır: 'Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya' kadar... Popüler külfüpün boyunduruğu Refik Halit'in döneminın daha birçok yazarında eörülen bu özelliği nereden kaynaklanır? Ilk ve temel neden, o kuşağın yazıya, belli bir dünyasal bütünlüğü aktarabilmesidir. Osmanlı toplumunun bütüncül kültürel yapısı. tüm kurumları ve kavramlanyla yazarın bilincini doğrudan ctkiler ve bclirler. İlginç bir ikilcm söz konusudur: Yazar dünyaya yazıdan bakmakta, fakat yazının sınırlarım da, içinde yaşadığı toplumsalın ögeleri oluşturmaktadır. Yemekten giyinmeye, düşünceye kadar uzanan yaşam kültürü bir sonraki adımda da yaşamı sorgulamaya başlar. O kuşağın 'yazısı'na sinmiş en temel dürtü gerçekten de içinde yaşanılan düzene muhalefet ve onu bir başka sistematikle irdelemek ve sarsmaktır. Yazar, çelişkiyi saptar ve yazar. O çeliski, tıpkı Bahtin 'in vurguladığı gibi üretici bir diyalektiğc dönüşür ve özelfikJe ironi ve allegori doğurur. Bu da yazının kıvam noktasıdır. Türkiye, şimdi Türkçeyi unutuşu yaşıyor. Bir geçiş toplumu olarak henüz kendisini temellendirecek bir dilsel ve düşünsel, o arada da kültürel biresime ulasabilmiş değil, toplumumuz. Böylesi bir dönemle ne yazık ki, yazılı kültürümüzü oluşturmadan karşılaştık. Dolayısıyla da görsel kültürün ve 'orta sınıfın ürettiği popüler kültürün boyunduruğu altındayız. Yalnız sokaktaki adam değil, üniversitc öğrencisi ve öğretmeni de her şeyi sığlaştıran vc sıradanlaştıran bir kültürsüzleşme ortamında yalnız soluksuz kalmıyor, aynı zamanda ona katkıda da bulunuyor. Böylesi bir tükenişin ve çöküşün içinde Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk kuşak yazarlarından öğrenecek çok şeyimiz varsa da, Refik Halit bu açılımın ilk adımı oiabilccekse de, bu ancak O'nun muhayyilesine yaklaşan bir 'ham' hayal olmaktan öteye gitmeyecek biröneri ya da varsayımdır. Refik HaJit'i, toplumsal olarak onu ve kuşağını yeniden okumanın, onun ve kuşağının lezzetine yeniden varmanın olanaksızlığını görmck ve yaşamak için okumak gerckiyor. • Bir Avuç Saçma/ Refik Halit Karay/ înktlapKitabevı/3. baskı, 1994). SAYFA 9 Dünyaya yazının içlnden bakmak Refik Halit'in denemeleri, daha çok küçük fıkralardır. Türkçenin araya gircn çok uzun bir süreden sonra saptadığı şcyi, o daha başlangıçta yakalamıştır: Yazı, başlıbaşına bir serüvendir. Hiçbir şey onun sınırları dışında değildir. Yazar, yalnızca yazan adamdır. Dünyaya yazının içinden bakar. Bu yüzden de yeryüzünde varlık olan, yokluğuyla var olan hiçbir şey yazarın yabancısı değildir... Şimdi kimi yazarlarımızın Perec'ten yola çıkarak oluşturmaya çalıştıkları 'yaşam kullanma kılavuzu', kavram olarak da eylem olarak da tam da Refik Halit'in denemelerini hazırlayan, öne iten temel ögedir. Refik Halit, bakan ve görcn adamdır. Ncsneler, yaşama biçimi, hayatlar, düşünce, yorum, yazısının 'alfabesi'dir. Refik Halit, bu alfabeyi kullanarak, kendince bir şeyler söyler. Dünyayı hafife alır, yaşamanın lezzctlerini ve kcyiflerini, tabii o arada da hüzünlerini vurcular. Gizli bir zevkçiliğin (hedonizmin) histerik titremesi O'nu da tıpkı Yusuf Ziya Ortaç, bir ölçüde Haşim, hatta bu özelliğini yazılannda gizle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle