Katalog

O K U R L A R A Tezer Özlü; yaşarken yayımladığı üç kitabıyla edebiyatımtzın en özgün kalemlerinden biri olmuştu. İlk kitabt "EskiBahçe"yi dergilerde yayımladığt öykülerinden oluşturmuştu. İlk romanı "Çocukluğun Soğuk Gecelerf'ise; kişinin, çocukluğundan ba$layarak içine düştüğü yaşamın, kimi zaman fizikselkaba,. kimi zaman inceltilmişdolaylı baskılarıyla karşı karşıya kalışını anlatıyordu. Özlü ikinci romanı "Yaşamın Ucuna Yolculuk"u ise Almanca yazmış, daha sonra da Türkçe'ye çevirmişti. Özlü'nün Ölümünün ardtndan ilk kez kitaplan toplu olarak yayımlanmaya başladı. Almanya'mn en ünlü romancısı Günter Grass, yeniden siyasete soyundu. Bu deneyimli romancının, yazarlıktaki başansını siyasette gösterip gösteremeyeceği tartışılmaya başladı Almanya'da. Sıkt bir şekilde basttran sıcak yaz günlerinde de bol kitaplı günler!... TURHAN GÜNAY Erdoğan Aydıriâan }Aüslümanlaştınlmamızın resmi olmayan tarihi "Nasıl Müsliiman Olduh" JJaha önce yayımladığı dört ciltlik "Islamiyet Gerçeği" ile Islamiyet konusuna ilginç yaklaşımlarda bulunan Erdoğan Aydın, "Nasıl Müslüman Olduk?"adh çalışmasıyla da bu konuya ilişkin nesnel bir tarih bilincinin oluşturulmasının yolunu açmaya çahşıyor. BARLAS ÖZARIKÇA lgi duyduğum şeylerin bana öğretilen şeklini değil de aslını merak ettiğim için geçimsizlikle suçlanır; bu suçlamayı bir paye, bir unvan olarak gururla taşırım. Çünkü hem şimdi hem deyüzyıllardıraldatılmış insan kitlesinin aldanmış, bir hiç uğruna ömrünü tüketmiş kimsesi olmaktansa dışlanmayı, dışlandığım köşedcn Monalisa gülümseyişiylc bakmayı tcrcih ederim. Şimdi size izninizlc adınızı soruyorum: Mehmed, Ali, Ayşe, Merve, Abbas, Bekir, Ömer, Abdurrahman, Süleyman... Yok, bu bir akıl oyunu değil. Fakat doğru bilgi taşlarıyla doğru hamleler yapmadıkça hayata karşı mat olmaktan kurtulamayız. Bu yüzden bir kitap (Nasıl Müslüman Olduk*Erdoğan Aydın) aracılığıyla ilk hamlcnin arka planına sizlerle birlikte gitmek istiyor; size babalarınızınannelerinizin dedelerinin dedelerini soruyorum. Yani kendimden, sizden başlayarak bin dört yiiz yıl öncesine" zaping" yapmak isti yorum. Asya'dan göçe zorlanıp batıya doğru yurt arayan, yurt edinen büyük babalarımız hangi şartlarda Müslüman oldu? Arabın Kuzey Afrika'yı, Iran'ı, Türkistan'ı, Ispanya'yı işgali "Islam kültür medeniyetinin" yayılması olarak öğretilirken atalarımızı öldüren Arap komutanlarının adlarını çocııklarımıza veriyor, düşünmemize izin verilmeden "kâfîr" diye ezberletilen atalarımızın kılıçtan geçirilip yenilmesine seviniyorduk. tşgaller fetih, talan savaşları gaza, Arabın kendi doğrularını 2 2 3 nnda satacaklardı. Sadece öldürmeklt kalmıyor, Türkler'in o günc kadar getirdikleri kültürel birikimi de yok ediyor, Arap asimilasyonuna tabi turuyorlardı. Islamlaştınnayla Araplaştırma aynı şeydi. Huzurdan vazgeçtik; soygun ve haraç üstüne kurulu Müslüman Arap devletleri ve Islam tarihi iç savaşlar, ayaklanmajar, komplolar tarihidir. Zaten köleci toplum olan Araplar bu zeminden yoksun kalınca dünya ülkeleri içinde sonuncu kümeye düşmüşler, Müslüman petrol şeyhleri Hıristiyan ABD'nin vesayetine kapılanmışlardır. MüsJüroankğı seçme nedenleri Batılılar tarafından habire terslendikleri halde Batılılaşmak isteyen bugünkü Türkler, 900 yıl önce Araplarca aşağılanmalarına rağmen niçin Müslümanlığı seçmeye yatkındılar? Daha doğrusu, bazı Türk aşiret reisleri, Oğuzlardan zengin bozkır başkanları niçin şamanizmi terk ediyorlardı? Asya'dan gelip Hazar Devleti'ni kuran diğer Türk boyları da bir başka dini, Yahudiliği seçmişlerdi. Bir yanda savaşçı Türk toplumu, öbür yanda çözülen, siyasi, askeri güç arayan Abbasi iktidarı vardı. Halife Muktedir 921 'de elçilik heyeti göndererek Türk beylerinden Şiı ayaklanmasının bastırılması için yardım istcr. Bu boşluk, bu arayış Türk beylerinin dikkatini Islamiyete çekiyordu. Çünkü askeri bir din olan Islamiyet, onlara, cihad seferleriyle hem yeni yaşama alanları açacak hem de atlı birlikler aracılığıyla el konan topraklardaki varlığı başkalarına kaptırma riskinden kurtaracaktı. Yani Müslüman Arabın o zamana kadar kendilerine çcktirdiklerini, bu defa Türkler, îslamı kabul ederek başkalarına yapacaklardı. Özel mülklerini garantiye almak isteyen Türk aşiret reisleri, nüfusu artan çadır Türkleri'ni başka alanlara yöncltcceklcr, beri yandan şamanizmi terk edip sınıflı toplumu yaptırım haline getirecek Islamiyete geçeceklerdi. Halkları karşısında yöneticiliklerinden kaynaklanan zenginlik ve egemenlik farklılıklarını, din yoluyla meşrulaştıracaklardı. Osmanlı devletinin kurucuları, padişahları bunun tipik örnekleridir. Dinler önceliklc halklar tarafından değil, o halklara egemen olanlarca kabuJ edilmiştir. Bu yüzden halk, devlet otoritesine karşı muhalefetini, tepkisini din içinde mczheplere, tarikatlara ayrılarak göstermiştir. Uzağa gidip geçmişteki aynı başlangıç noktasına vardığımızda tslam; zihinsel kapalılığı, cansız kuvvetiyle çağa ayak uyduramayarak, deniz yollannın açılmasına rönesansa reforma yabancı kalarak, dünyada mevcut olmak için bu dünyadan çekilmeyi öğütleyerek, sıradan ölümlüleri cehennem korkusuyla bağnazlaştırarak, dünyanın Islamla başlayıp Islamla bittiğini telkin ederek, dünyayı altüst edcn tcknolojik dönüşümler dalgasına kapanarak ve "Din, iktidarı alma silahıdır" diyerek tekrar ulusal Türk kimliğinin karşısına çıkmaktadır. Belki bu nedenle "Nasıl Müslüman Olduk" sorusunu şimdi daha sık sorup, Arap milliyetçiliğinin kendisini bin yıldır resmi tarihimize dikte ettirişini daha ciddi araştırmamız gerekmektcdir. • Imtlyaz sahibl: Berln Nadl O Basan ve Vayan: Yenl Cün • Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.S. : Cenel Yayın Koordlnatörü: Hlkmet Cetlnkaya o Cenel Yayın Danışmani: Orhan ErtneoYazı Işleıi Müdürierl: İDrahlm Yıldız. Dlnç Tayanç (Sorumlu) o Yayın Yönetmeni: Turhan CünayoCraflk Yönetmert: Dllek llkoruroRektam: Reha işıtman TA1 Türkler'i boğazlayarak dayajması da hidayete erdirmekoluyordu. Oysa îslam'ın ilk kurucusu Islamiyeti, Araplar için bir siyasi birlik, yabancı ülkelerin zenginliğini talan etme politikası olarak kurgulamıştı. Nitekim halifeler, savaşçı Bedevıleri vediğer kabilclcri zengin ganimet vaadiyle bayrakları altında toplayıp savaşa organize etmişlerdı. Tembel ve şehvet düşkünü çöl adamlan fethedilen yerlerden köleler, cariyeler, mallar, arazılcr elde edemeden savaşta öldürülmüş olsalar bile kaybetmiyorlardı; şehitlik vizesiyle hiç çahşmayacakları, ırmakların aktığı, beleş yiyeceklerin ıçkılerin bulunduğu, yeşil gölgeliklerde kadınlann her an seks yapmaya hazır bekJediği cennete gönderiliyorlardı. Dünyayı Darül Islam ve Darül Harp diye ikiye ayıran egemenin buyruğuna girmezlerse çöl sıcağından beter cehennemde yanıp kavrulacaklardı. Böylece çölün sefalet içindeki insanları aç sürüjer halinde kendi topraklarından çıkıp geniş topraklara yayıldılar; yabancı ülkelerin zenginliklerini yağmaladılar, haraca bağladılar; verimli topraklara göç politikası, katliam, baskı, zulüm uyguladılar. Arap asimüasyonu Müslüman Araplara göre kıldan çanklargiyen, yüzleri deriden kılıflı kalkan, çehreleri kırmızı, gözleri çekik Türkler insanlıktan farklı bir cins olan " Yecuc ve Mecuc" artıklarıydı; severlerse insanları yer, sevmezlerse öldürürlerdi. Muaviye'nin valisi Ubeydullah, vali Kuteybe ve daha nicesi" Kâfire verilen söz îslamı bağlamaz" şark kurnazlığıyla Türk yurtluklarına baskın verip Türk soykırımına gırışeceklerdi. Öyle ki vahşice katletmekten yorulunca kalanları esir alıp köle pazarla SakYaytnlan/284s. Nasıl Müsliiman Olduk / Erdoğan Aydın / BaS A Y F A 3 CUMHURİYET K İ T A P S/»f/