05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

olmazın peşinde yürüyüşler Tüm yapıtları ardı ardına yayımlanmaya başlandı Sökülüp giden yolcu: Tezer Özlii Kapak konusunun devamı. elinin tersiyle itme, sıradan yaşam biçimlerinebıkkınlıklasırtını dönme içinde geçmiştir. Bu tavır alışın, bireyci gibi görülen bunaltılar ve "tedireinliğın" arkasında, toplumsal yarılmaların oluşturduğu depremler vardır gerçekte. Bireydeki mutsuzluğun kökîeri toplumdadır, öyleyse sökülüp gitmelidir. Biraz Svevo, biraz Kafka ve en çok da Pavese'nin izlerini sürerek. Hep gitmeli, kök vermeden hep yer değiştirmelidir. Yani sancılar, durağanlığın içindeki küflenmiş acılardan daha ehvendir. Dizinin ilk kitabı olan Yaşamın Uçuna Yolculuk, 10 bölümlük dipdiri bir yalnızlığın art arda çekilmis fotoğraflan. Kitap, yazarın Almanca kaleme aldığı Bir Intiharın Izinde metninin Türkçesi ve 1983'te Marburg Yazın Ödülü'nü almış. Anlatıda zaman zaman Pavese'nin göfgesi iniyor satırlara: "Ölüm gelecek ve gözlerinı alacak, o ölüm ki bizleri sabahtan akşama izleyen, sağır, eski bir acı ya da anlamsız bir angarya olarak..." Aşk ve ölüm, ana temalardır Tezer Ozlü'nün vazılarında. Onlann hemen ardında ise, kopkoyu bir yalnızlık durmaktadır. Diğer insanların arasında olmak için gerek olan dil ve giyim, yeri geldiğinde atılıp çekilecek bir köprüdür yalnızca. Sıra danlığın ötesinde olduğunu gören ço ğunluk, onun tüm duyarlılıklarını ayak lar altına aldığında ise tann/yazarlara ya karılacaktır. Yaşam bir eşek yükü; öfke, açığa vurulmuş çığhk olduğunda, onlann yöntemi, onun da yöntemi olacaktır. "Ölümü denemekse on sekiz yaşında intihar ettin, güzel genç bedanin ile ölmek, cesedini bulacak kişileri korkutmak, alın, bu acımasız yaşam sizin olsun, demek istedin. lyilcştirdiler. Sana daha da acımasız olduklarını yaşatmak istediler. Artık sen de acımasızsın." j^. I Oî llll lllf ESIİS1K Ikl klşllik yalıuzlıklap Gizli derinlikler, açık yalnızlıklar ister. Meydan okurcasına dipsiz yalnızlıklar yaşamalıdır ki, diğerleri tarafından yağmalanma da görkemli olsun. Yağmalanma görkemli olsun ki, en gizli labirentler keşfedilsin. Her deşilmeden sonra kırk parçaya ayrılınsın, kimselerin cesaret edemeyeceği sınırlar araştınlsın. Hepsi bir deneydir. Kimseyle bağdaşmadan, bir ihanet gibi yaşanacaktır. Acımasız değil; çirkef ilişkiler, çamur yönelişlerdir yaşanan. Ama o bunlann uzağına düşmek, sızım sızım sızlanmak için kıyıya çekilmiyor; başı dik yürüyüp gidiyor. Bu arada keskin gözlem gücünü tekrar tekrar sınarken, bakışını önce kendine, içine çeviriyor; önce kendini gözlüyor. Dış dünyadan gelen yansımaları hiçbir güdümün etkisinde kalmadan değerlendirirken, şifreyi de çözmüş gibi olduğunu anlıyoruz. Ama onun için de hayaSAYFA 2 tın anahtarı hep ölümde kilitlenmektedir. Eski Bahçe Eski Sevgi, bir öyküler bütünü. Bazıları Almanca yazılmış, ölümünden sonra kardeşi Sezer Duru tarafından dilimize çevrilmiş. Acımsı bir tatta yaşanan cinsellikler, "kahramanca" yaşanan iki kişilik yalnızlıklarla örülü Eski Bahçe. "Yatıyoruz. O istemiyor. Ben de. Kimin kimi öldürdüğünü bilemiyorum. Ortada bir ölü var. Ya o. Ya ben." Çocukluktan sökülüp gelen insanlarla yaşanan cinsellikler de ölüme adanmıştır: "Düşümde onun kadınlık organının içinde bir de erkeklik organı olduğunu gördüm. Uyanır uyanmaz seviştik. Ortada iki ölü vardı. Hem o. Hem ben." Tohumları uzak geçmişte yeşermiş yaşam ve ölüm iç içeliği, şimdiye gelen ve geri dönen okyanus dalgaları gibidir. "Düşündüğümü hatırlamıyorum. Oysa o büyük evin içinde her birimizin uykularının ne büyük bir yalnızlıkta geçtiğini biliyorum. Ninem ölüm döşeğinde uzun süre yattı. Yatağı benimkinin tam karşısındaydı. Ben büyüyordum. O ölüyordu." Uykuda yakalanan en büyük, en uzak, en derin kaçışlann sonrasında, yeniden I Şimdilerde... Sokak aralarından geçerken... gözüme pijamalı aile babaları ilibaşlayacak, şirse, kıştn, yağmurlu gri günlerde tüten cn aynca yaratılara ulaşilacaktır. Hepisoba bacalanna ilişirse gözlerim... evlenizin ne olduğunu biliyorum, dercesine rin pencere camları buharlanmışsa... bir bakışla, dünya işaret parmağına takılacaktır. "Boş, dağlık, ıssızlıklar denizle odaların içine asılmış çamaşır görürsem... bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, riyle dolu, bombok bir yer Ay aslında. yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen Ne yapsın Ay'da Alman ya da zengin futbol maçları yayınlanıyorsa, tartışan Amerikalı? O halde, insanların sesleri sokaklara dek yansızengin Alman ve Amerikalılar, ortak pazann yorsa, gitmek; gitmek, gitmek, gitmek, gitmek isterimhep." ileri ya da geri gelen ülkelerınin turistleri neHep şeyln sonu reye gitsin? Elbet Daha diri, daha canlı kılan kısa uykuNis'e gitsin. Kan'a gitlar; aldatılmak isteyen kocalar; nazkozla sin. Neresi için yaratıbirlikte verilen elektroşoklar; hastanelacak modalar? Kımler, hastaneler, "kaymış" doktor ve lere satacak mallarını hemşireler; dolmuşa biner gibi evlenip moda evleri? Heriner gibi boşanmalar... mes? Dior? Şanel? Ka"Garip bir evlenme töreni. Üç dört arşarel? Ve kurtlanmış kadaş var. Sarhoşum. Nerede olduğukaşer?" Ya da: "Hiçmu biliyorum. Neden evlendiğimi bilbir beyaz, dans birinmiyorum. Sevmeden evlendiğimi derincisi de olsa, böyle içten den duyuyorum. Nikâh memurunun gelen hareketlerle müsöylevini bir güldürü izlermiş gibi dinliziğe uyamaz. Yaşasın yorum. Gülüyorum. Arkadaşlar da güRiviera! Yaşasın Nis! lüyor. Boş salonu kahkaha ve kikirdeYaşasın Diskotek Bramelerdolduruyor." zil! Yaşasın sömürüDizinin ilk üç kitabı bunlar. Kimileri len milletler ve zencibir iç dökme olarak niteleyecektir Tezer ler! Yaşasınlar ki söozlü'nün yazdıklarını. Ancak, ara sıra mürülsünler, sömüvanlan yüksek sentezler, bunun böyle rülsünler ki, parayı veolmadığını açıklar. Sınırçizgilerinde yarip, dans etsinler? Oyşarken yorgun, yazarken coşkulu; yaranasınlar!" dılışının repertuvarını her adımda geÇocukluğun Soğuk nişleterek yol almıştır Özlü. Kendisiyle Geceleri'nde de karşımıza çıkacak olan Ha tutarlıdır yazdıkları. Dünyaya duvgu, düşünüş ve tavır olarak nasıl karşı duruyalet Oğuz, tek bir yorsa, yansıtmaları da aynen öyle olmuşsandalye sahibi olmatur. Cesaretli, araştırmacı yönelişi; olaygecelerı yan; ev almayan, ev kilara ortalama bir insan gibi değil, bütün ralamayan; eşya almakarmaşık kişiliğiyle girişi/ katılışı; özenyan, eşya tamir ettirmeyen, pasaport alma tisiz, olduğu gibi açığa vuruşlan; isteyerek düşünülen güçsüzlükler; hep geri yan; kan almayan, karı gelen yalnızlıklar; anlık umutlanmalar; boşamayan; kimseyi ölüm; bitmek bilmeyen çocukluk; anlagebe bırakmayan; resmı viten düşler, kaçışı olmayan yolcumi dairelere girip çıkmayan kuytu bir kiluklar... Ve her şeyin sonu: Tezer özlü şilik olarak belirir. Ozlü'nün kaleminde canlanan kişiler, en ince ayrıntılarına ka büyük kapıyı kendi eliylekapatır. Kitaplar tekrar okumalarla hırpalandar serimlenen atmosferde ayağa dururmayacak kalın bir kâğıta basılmış. Ama lar. Yaşantı içinde kendi ve diğerini ayıyazarsözünüsöyledikten sonra unutmaran çizgide mekânlarbir fotoğraf canlılıya imkân vermeyecek derin izler bırakığında betimlenmekte. Öte yandan, güyor; bazıları gibi tekrar okumalarla izini cünü kaleminden alanlann çok azında belirginleştirmiyor. Yapılan, bir defada bulunan içgörü, anlayış ve durumu büama gömülerek okuma olacaktır büyük tün boyutlarıyla kavrayış, şu satırlarda birolasılıkla. açıkça görülüyor: "Beyaz yüksek tavanlı Diziyi tamamlayacak kitaplardan dörodada bir insan var. Zaman zaman bir düncüsü,KalanlarveMektuplar;beşinşey yaşarken, olaya dışardan bakıp, o cisi ise hakkında yazüanlar, belgeler ve olayı yazmak için yaşadığım duygusuna fotoğraflardan oiuşan Tezer Ozlü'ye kapılıyorum. O zaman içimden bir ses, Armağan olacak. Kendi adımıza, bu ay'karşındakine haksızlık ediyorsun' dinca çalışmanın bir an önce tamamlanyor. 'Olmaz böyle şey' diyor. Olayın içimasınıdiliyoruz.B ne tümüyle girmeye çabalıyorum. O anda da kendime haksızlık ediyormuşum gibi oluyor. Böylece kendim ve gözeti1) Yaşamın Ucuna Yolculuk/ Tezer mim arasında bölünüp, zamansızlığıma özlü/ Anlatt/ Yapt Kredi Yayınlart/ Udalıyorum." tanbul,Maytsl993/108s. 2) Eski Bahçe Eski Sevgi/ Tezer ÖzÇocukluğun Soğuk Geceleri; Ev, lü/ öyku/ Yapı Kredt Yayınları/ tstattOkul ve Okul Yolu, Leo Ferre'nin Konbul,Maytsl993/100s. seri ve Yeniden Akdeniz olmak üzere 3) Çocukluğun Soğuk Geceleri/ Tedört bölümle bütünlenmiş. Sık sık yokzer özlü/ Roman/ Yapı Kredi Yayınlart/ layan o alıp başını gitme duyguları, burahtanbul,Ocâkl994/59s. da da karşımıza çıkıyor:" Pazar günleri... C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 223
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle