Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Juan Lopes ile John Ward Garip bir zamanda yaşamak yazgılarıydı onların. Ayrı ayrı ülkelere bölünmüştü gezegen, her birine bağımlılık duyulan, her biri tatlı acıların, kuşkusuz şanlı bir geçmişin, eskiyeni geleneklerin, hakların, haksızlıkların, kendiefsanelerinin, tunçtan atalarının, yıldönümlerinin, halk avcılarının ve simgelerin zenginlikleriyle yaşayan. Savaşiçinelverişliydi bubölünme. Kımıltısız nehrin kıyısındaki kentte doğmuştu Lopez. Ward ise, sokaklarında Rahip Brown'un dolaştığıkentinvaroş.larındaöğrenmiştilspanyolca'yı Don Kişot'u okumak için. Öbürü Conrad'ı sevdiğini söylerdi, adını Viamonte Caddesinde bir sınıfta duyduğu. Dost olabilirlerdi, oysa yalnız bir kez karşılaştılar o çok iyi bilinen adalarda. Her biri Kabil'di, her bir Habil. Birlikte gömdüler ikisini de. Şimdi kar ve kurtlar tanıyor onlan. Ânlayamayacağınız bir zamanda geçti Burada anlattığım öykü. Hcmrlayan: Cevat Çapan Jorge Luis Borges/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan "Garip bir zamanda yaşamak yazgılarıydı onların" i orge Luis Borges (18991986) Bue<>s Aires'te, Arjantin'in önde gelen aılelerinden birinin oğlu olarak doğdu. Küçük yaşta öğrendiği Ispanyolca vc Ingilizce'den sonra I. Dünya Savaşı yıllannı geçirdiği lsviçre'de Fransızca vc Almanca öğrcndi.Ispanya'da "Ultraist" akıma katıldı ve 192 l'de Ârjantin'e döndü. llk şiirleriyle "ultraist" akımı Güney Amerika'da temsil etti. 1930'dan sonra deneme, şiir eleştiri yazısı ve kısa öykü türlerini birleştirerek oluşturduğu kendine özgü bir biçimin ilk denemelerini yazmaya girişti. 1938'de Buenos Aires Kütüphanesi'nde çalışmaya başladı. 1955'te kalıtımsal bir hastalık sonucu kör oldu. 1961'de UluslararasıYayıncılarÖdülü'nüalarakuluslararası üne kavuştu. Borgcs'in türler arası yazın tarzına belirli bir ad vermek mümkün değildir. Dünya edebiyatının klasiklerinden çoğuna sürekli gönderme yapan eserleri, kapsamlı bir felsefi yaklaşımı yansıtır. Borges'in fantastik evreni çok katmanlı yananlamlardanörülüdür. • General Quiroga ölümüne gidiyor bir araba içinde Kanalda birikintiler kurumuş, bir damla su kalmamış ve şafağın soğuk ürpertisinde kaybolup gitmiş ay; kırlar, cılız bir fare gibi, açhktan ölmek üzere. Araba yokuş yukan iki yana sallandıgıcırdayarak; hantal ve kasvetli koca bir araba. Koyu renk koşumları ölüme bulanmış dört kara at, altısı korku içinde, biri uyanık ve atak yedi kişiyi götürüyordu. Soldaki atların yanı sıra dörtnala gidiyordu esmer bir atlı. Ölümüne araba içinde gitmek ne görkemli bir gidiş! General Çuiroga, boyunları kıldan ince altı yedi dostuyla gitmeyi tasarlıyordu ölümü ziyarete. O ağzı kalabalık, kaypak, Cordobalı başbelası o çete, artıkneyapabilirbana(diyedüşünüyorduQuiroga). Işte güçlüyüm, güvenlik içindeyim, pampada kıstırılan boğaların bağlandığı kazık gibi sapsağlamım hayatta. Ben ki, binlerce öğleden sonraya dayandım, adıbilemızraklarıtitrctmeyeyetenben, baş eğmeyecektim ölüme bu ku§ uçmaz kervan geçmez çölde. Acaba diner mi güney doğudan esen yeller? Ya kılıçlar? Ama günün aydınlıgı vurunca üstüne Barranco Yaco'nun, acımasız silahlar hışımla çullandı üzerine; hepimizin yazgısı olan ölüm kuşattı La Rioja'yı vebirden fazla hançer darbesi Manuel de Rosas'ın adını andı. Kâh ölü, kâh dimdik ayakta, kâh ölümsüz, kâh hayalet ulaştı Tanrı'nın ona hazırladığı Cehenneme ve yürüdü onun kumandasında, yenik ve kansız, arafta askerlerinin ve atlarının ruhları. I SAYFA 18 C U M H U R İ V E T K İ T A P SAYI 2 4 1