05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Günümüzde gezi kitaplarımız Bizde ilk gezi yazıları Seydi Ali Reisin 1562'deki Hindistan seferinden başlayarak edebiyatımızda görülmeye başlamış. Günümüze kadar bu konuda yapılmış yayınlar neredeyse beş altı yüz sayfalık bir liste oluşturabilir. Günümüz Türk edebiyatında da bu konuda yapılmış yayınlar son yıUarda giderek artıyor. DOC. DR. NADIR PAKSOY "Sevgiyi cografyalarda arayanlara, mutlulugu yalnızca gezerken duyumsayanlara " Edebiyat dagarcıgımızdaki sayılan giderek arttyor eder, yıllar süren dönemler içinde yolculuk eder, dünyanın bir yerinden bir yerine gider dururdu. Gerçekten de bujunduğu, yaşadığı onca yerden hangisinde kendini en çok evindeymiş, yuvasındaymış gibi hissettiğini sorsalar, bilemezdi..." Türkler durağan bir ulus değildir. "Türk'ün topalına Japonya'da rastlamışlar" duvar yazısı, konuyu uzun uzun irdelemelere gerek kalmaksızın, Antalya'daki mütevazi olanaklarım içinde, elimdeki en kapsamlı eser "Türk Dili, Aylık Dil ve Edebiyat Dergisi'nin 258'inci sayısıdır. Orhan Şaik Gökyay'tfi derlediği 1 Mart 1973 tarihli, yaklaşık 300 sayfalık bu "Gezi Özel Sayısı", Seydi Ali Reis'in (? 1562) Hindistan seferin den başlayarak, 1920'ler doğumlu Fikret Ötyam'ın, Nevzat Üstün'ün, Atilla İlhan'ın ve Tahir Kutsi Makal'ın gezi yazılarına değin uzanan geniş bir yelpaze içinde, konuyu derli toplu sunan bir ürün niteliğindedir. öyle sanıyorur» ki, söz konusu çalışmada yer alan eserlerin çoğunu, bugün sahaflarda bile bulabilmek zor eyahat etmek' (yolculuğa çıkmak) ve 'gezmek' kabaca bakılırsa eş anlamlı gibi görünürse de, derinlemesine incelendiğinde, bence farklı içeriklere sahip sözcüklerdir. , Kişi, tatil amacıyla, iş anlamıyla, görevi gereğince, ya da salt serüven tutkusuyla yerleşik düzeninden belirli bir süre ayrılıp, ülke içi ve ülke dışı yolculuklara uzanabilir. Bu durumdaki kişi 'turist' ya da 'gezgin' olabilir. Fark, kişinin hücrelerinde, genetik kodlamasında, gözlerinde, duygularında ve yüreğinde yatar! Paul Bowles, "Çölde Çay" (Esirgeyen Gökyüzü, Simavi Yayınları, İstanbul, 1990; Çcviren: Belkıs, Çorakçı) romanında bu konuyu, benim de tamamıyla katıldığım satırlarla şöyle dile getirir; "... Kendini turist olarak düşünmez, gezgin olarak görürdü. Aradaki fark, aslında bir ölçüde zaman kavra ı s ithafımdır. (N.P.) Nadır Paksov, Cuney Pasifik'tekl Vanuatu Adaları yerlılerı « r.ınri ı mıyla ilgilidir. Turistler genellikle bir iki haftalık, ya da bir iki aylık sürenin sonunda evlerine donmeye can atan kimselerdi. Oysa gezgin, hiçbir yere ait olmadığı için, ağır ağır hareket bir çırpıda özedeyen hoş bir saptamadır.Pekiyi, böylesi bir devinim edebiyatımıza nasıl yansımıştır? "Türkçe'de Gezi Kitapla/ı" ile ilgili olarak, benim bu satırların yazıldığı Buket Uzuner dur. Bu eserlerden bazdarını yaşları 40 ve üstünde olan nesil, ortaokul ve lise yıllarındaki Nihat Sami Banarlı'nın edebiyat ders kitaplarından anımsayacaklardır lAhmei Haşim'in Frankfurt Seyahatnamesi; Falih Rıfkı Atay'ın Taymis Kıydarı, Hind gibi...] Ote yandan, "gezi edebiyatı, bir edebiyat türü müdür" sorusu zaman zaman sorulmujtur. Sayın Alpay Kabacalı, Cumhuriyet Kitap Eki'nin 23 Şubat 1990 tarihli 3. sayısında "Fetih Ruhundan Kejif Ruhuna" başlıklı yazısında, bu soruyu irdeliyor bir "Bir Demet Pasifik" kitabımın (Bağlam Yayınları, tstanbul, 1989), önsözünde değindiğim "Biz Türklerde fetih ruhu dal budak balmıjken bir zamanlar, keşif ruhu t o murcuklanmamıştır bile" cümlesinden hareketle, gezi edebiyatı konusunueleabyor: C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 0 SAYFA 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle