05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

mim Kocagöz, Tarık Buğra, Attilla tlhan, Talip Apaydın, Yusuf Ziya Bahadınlı, Erol Toy, Zebercet Coşkun, Burhan ünel, Ayla Kutlu, Ahmet Yurdakul, Yılmaz Karakoyunlu.. birçok yönleriyle bu dönem(ler)i romanlarında ana tema olarak işlemişlerdir. Şemsettin Ünlü, bu üçlüsüyle, çağdaş, romanımıza olduğu kadar, roman coğrafyamızın bu yönelimine de oldukça zenginleştirici öğeler kazandırıyor. Yukanşehir 1800'lü yılların başından I. Meşrutiyet'in ilânına (1876) değinki süreci; Toprak Kurşun Geçirmez, OsmanlıRus Savaşı'nın yaşandığı ortami; Yüz Uzun Yıl ise savaş sonrasından II. Meşrutiyet'in ilanına (1908) değinki dönemi kapsar. m. Ünlü, İmparatorluğun 1800'lü yılların son çeyreğindeki konumuna, Anadolu'nun bir ucundan; Doğu Anadolu'nun Osmanh egemenliğine girdikten sonra kurulan (1516) Harput Sancağı'nın merkezi konumundaki Harput'tan (yazarın özelleştirdiği adla, Yukanşehir'den) bakıyor. Yukanşehir'de; bir yanıyla Anadolu halkımn o dönemdeki yaşamı, ölüm dirim savaşımındaki varolma durumu, yaşamsal gerçeklikleri (sevileri, ıığraşıları, tutkuları, geleneksel yaşam özellikleri, yaşam biçimlerinden ağıp gelenlerin kentin varoluş durumunu biçimlemesi...); öte yanıyla çöküşü hızlandıran Batı'nın buralara değin uzanan misyonerlik faaliyetlerinin gerçek yüzü, insanımızın itildiği sürüklendiği ortamdaki çatışmalar, ayrılıklar yansıtdıyor. Ünlü, ardı ardına gelişen olaylarla ortaya çıkan durumları yoğun, sürükleyici bir anlatımla başarılı biçimde sergiliyor. I. Meşrutiyet'in ilânının buralara uzayan yansımaları (ss. 239), dönemin askersivil aydının onunla geleceklere bakışı (ss. 240243); halkın tepkisi(zliği), buna bakışı, algılayışı (s. 24446)... OsmanlıRus Savaşı arefesinde bir kentin görünümü; on bir yıl Yukanşehir'de valilik yapan Salih Sıtkı Paşa'nın gelişi, yaptıkları (ss. 83100); o savaşta kimin için, ne adına savaşacağını bilmeden sürüklenen insanların yaşantıları yaşam gerçeği ile roman gerçeğinin ustalıklı bileşimiyle dile getirilir. Hermin ile Yusuf un tutkulu aşkı; misyonerlerin kentteki durumu (ss.7178) Ermeniler üzerindeki hegemonyası (ss. 112115), onlann başkaldırılarının ardındaki gerçekler (ss.9899), ilişkllerin oluşma biçimleri (ss.171172, 203, 214, 229); Yukanşehir ve Mezre arasındaki ikilem, ikili yaşam (ss.161); debbağlık, hallaçlık, C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 8 2 keçecilik zenaatlannın bütün yanlarıyla sergilenişi (ss.5456271), doğainsan ilişkileri (ss.11816163), hürriyetçi düşünceler taşıyan aydınların buradaki konumu (ss.15859)... Romanda bu içiçe işlenilenlerle ortaya konulan gerçeklikler romancının kurduğu dünyanın ya$am gerçeğinin ötesinde bir dünya olmadığını gösteriyor. Ama, akıp gideni, oluşup geleni, yansı tışta romancının yeniden yaratış sürecindeki aydınlatıcı bakışının sezgili, duyarlıklı anlatımının yoğunluğunu bu luyoruz. Ünlü'yü, daha ilk romanıyla, başarılı kılan da bu. IV. Askerlik çağrısı gelen Yusuf, kuraya katılır; asker ocağına, oradan da cepheye gitmek üzere, diğer arkadaşlanyla birlikte toparlanıp Yukarışehir'den ayrılırlar. Toprak Kurşun Geçirmez'de; Yukanşehir'den yola çıkan kafilenin Erzurum'a vanşı sonrasında sürüklenilen savaş ortamının akıl almaz görünümlerini, burada yaşanılanların boyutlandığı durumları bu süreçte Yukanşehir'de olup bitenleri sergiliyor, Ünlü. Bir yanıyla ele aldığımızda, başarılı bir savaş romanı da diyebiliriz buna. Romancının savaş sahnelerini anlatmadaki ustalıği; yapay, sıradan, bayağı bir söyleme yer vermeyen tavrı olanca gerçekliğiyle anlatıda öne çıkar. Bu, ya savaşa hazırlanan mevsimin betiminde belirir (ss. 35), ya da savaş 'an'ının bir anda oluşan duygu ortamının anlatüışına yansır, (ss. 63): Ama daha da önemlisi; insanın savaş ortamındaki durumunun; nıhsal yapısının, olup bitenlere bakışının, sürüklendiği 'an'lardaki algılama düzeyinin, savaşın anlamını/ anlamsızlığını kavramaya yönelik yetilerinin ortaya konuluşudur. Savaşın yürek soğutan ortamında, yaşama umutla, sevgiyle bağlanan Yusuf un oradan oraya süklenişine, aynı yazgıyı paylaşan diğcr arkadaşlarının durumlanna; cephelerde, cephe gerilerinde olup bitenlere tanık oluruz. Savaşın soluğu insanların ensesinden çekilince, üpüryan ortada kalışla birlikte, yeniden çözülmeler, dağılmalar yaşar insanoğlu... Bu, bir varolmak savaşı da değildir üstelik! İki yıl geçmiştir savaşın bitiminden. Yüz Uzun Yd'in neredeyse sonuna gelinmiştir. Dört yıl askerlik yapan Yusuf, ansızın çıkagelir Yukarışehir'e. Bu ayrılık sonrası olup bitenleri, Hermin'den kopuşun acısını içine gömer. Kendisini işine, debbağlığa ver miştir Yusuf. Istanbul'da Tacikistan'lı dabaklardan gördüklerini uygular burada. Çalışır, çabalar; diğer yan da da Sülükpınar dönemecindeki bağla uğraşır. Üç yılda söğütlüğü, yoncaüğı, asmaları yeşertir. Önüne yeni bir yaşam açılmıştır. Evlilik, ış; çoluk çcKuğa da karışmıştır artık. Derken, 1892'de debbağlar kahyası olur. Kentte ekonomik ve siyasal savaşımın kıpırdanışları da uç vermiştir... Osmanh'nın çöküşünün sarsıntıları, 1908 başkaldırısının dipten gelen ses leri buralara değin uzanır. Yeni misyonerlerin çalışmaları da süredurur. Yöreden göçler de başlamıştır iyice. Kentte yeni yeni palazlanmaya çalışan işbirlikçi Umran Rauf un dabakların önüne engel olarak çıkması, aradaki çıkar savaşımının aldığı boyutlar giderek romanın ana temleripden biri olur. Bu savaşımı yitiren, dabaklardır. Bu, bir anlamda eski/ yeni, değişen/ değişmeyen, Yukanşehir (eski kent), Mezre (yeni kent) (ss. 9495) savaşımıdır. Ünlü, buradaki kırılgan noktayı (etik kaygılara düşmeden) ustalıkla işler. Tarihsel oluşuma, onun ortaya koyduklarına, gelişimin yasalanna kayıtsız kalamaz, kaygısız bakamaz. Buradaki romaneı tavrı bu akışımdan yanadır. Dabaklann savaşımı kaybetmesi, Yusuf un seçim "yenilgisi", ipekhanedeki tezgâhların kapanması yaşamın kazanmasıdır asünda! Ünlü'nün roman dünyasında yer alan öğelere baktığımızda; yansıtılan lar kadar bunlan yansıtma biçemi de önem kazanıyor. O, tarihsel olan durumları insani boyutlarla içiçe verir ken; hem yaşanan/yansıtılan gerçek liklerin zamanmekân, doğa insan, insaninsan ilişkileriyle içkinliğini; hem de bunların belli bir düzlemdeki varo • luşsal konumlarını roman gerçeğinin kapsayıcı yanlarıyla sergiler. Ünlü'nün yazıp ortaya kpyduğu, dile getirdiği gerçekdik )ler romanın ve yaşamın bizi başlı başına kuşatan, zenginleştiren gerçek(Hk)leridirler. H * Aragon, Gerçekliğin Boyutlan, çev. ErdoğanAlkan, 1985 DeYay.,ss 19, H 9 s ** Şemsettin Unlu, Yukanşehir, 1986, Remzi Yayınevi, 303 s., (1987 Orhan Kemal Roman ödulü) *** Şemsettin Ünlu, Toprak Kurşun Geçirmez, 1988, Remzi Kilabevi, 287 s.; (1989 Ma daralı Roman ödulu) **** Şemsettin Ünlu, Yüz Uzun Yü, 1995, Can Yayınları, 293 s. y. SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle