29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A R A Bu yıl yaz tatili biraz geç gcldi. Ktırban Bayramı ndaki uzun aradan sonra okıdlara dönen çocuklarıo sıcakta sınıflarda tulmak ayrı bir sorun olmuştu öğretmcnlere. Stkıcı günlerdcn sonra tatde çıkan minikler şimdi derssiz geçen günlcrin keyfini çtkarmakla nteşgul. Ancak Uıtil vıkakla oynayarak, deniz kenartnda eg'lenerek ya da ekran başına çakılıp bilgisayar oyunlarıyla bog~uşarak geçmiyor şüpbcsîz. Okumaya mcraklı çocuklar ya da çocuklarımn latildc de birşeyler okumasım arzueden annebabalar uygun kitap arayışındalar. Akyüz tatilde Gülsüm Tamamı dört cilt olarak \ ayımlanacak olan "Boğaziçi Sahilhaneleri" ni Orhan Erdenen 22 yılda hazırlamış. Dört cilt tamamlandığında Boğaziçj'nin iki yakasındaki tescilli 365 yalı hakkında bilgi sahibi olacağız.Aşağıda kitabın 'Sunuş'undanbirbölümü okııyacaksınız. ORHAN ERDENEN asarofça (1718) Muahedesi'nden sonra, Sadrazam Nevşehiıli tbrahim Paşa'nın 'Abaıl'larla donattığı Boğaziçi, lıunclan sonraki dönemlerde iki kıyısıyla/ sahilhanclcrle çok özel bir dııruma gireeckür. Bunun belgelerinden ikisı: III. Selim (17891807) ve II. Mahmut (18081839) donemlerinde hazırlanan Bostantıbaşı Defterleridir. Bu sahilhanelerin hemen hepsi önlerinden yol geçirilmediği için yalı vc yapılarıyla/ malzemeleriyle (197071) yılları tescil kıstaslannı da aşarak ^üphcsi/ I. sınıf karaktcrinde idilcr. Ayrıca devirlerinden gclcn birçuk kültür unsurlarıyla da yüklü bulunuyorlardı. Gravürlerde, özellikle II. Abdiilhanıid albüınleıinde görülen bu yalı di/.ilcri "Dünden Bugünc Boğaziı,i" çalışmamızda, ayrıntılarıyla bcliıtnifyı* çalıştığımız nedcnlcrk günden güne yok oluy«rlar. ^imdi ya$amlarından soyutlannıı^ ııııcak birkaçörncgikaldı. Kamusı Türki (Ş.Saıııi/ s.l^Vı), Okyanus Türk(,c Sö/.lük (C.III/ s.i()02). Büyük Sözliik (Gi'nuy ('..Ills.2194), Istanbul Ansiklopedisi (R.R.Ko(;u/ Vs.2903) ve Ülkcn Kuyucu'nun (1963t.Ü.F.d.l'ak. Sanat Tarihi Böl.) Anadolu Yakası/ Yalılar Tezi aynı gönişte birleşiyor "Yalı: Yalamak tiilinden kavnaklanmaktadır. Deni/le dııdak dııdağa (lebi derya) yapılara vcrilcnisiındir." \{.\L Koçıı: "Boğazi(,i ııitı etlebiyatınd.ı, cn kiiı,ük, cn nıütvvazi olanhırı bilc lebi deryalıa ne, oıı azametlileri de sahilsaray isimltıini almış; aslında tünıünc âleın olan yalıda ıkısinin ortasındaki kâ^âneler için kullanıla gclmi^ıir" kaydını koyar. Yanya'dan İstanbul'a gelen vc ana dili Runua olan Şemsettin Sami yayınıladığı Kamıısı 1 iirki'de "yalı" kelimesinin, Bizans/Rum kökenli olduğunu belirtmiştir. Mimarlık Tarihi pıolesörii Bchçet Ünsal'da bu etimolojiyc katılıyor. Yunanea (Yâlob) yalı karşılığıdır. Yalı: (tng: Shore; Fr: Bord, rive, rivage; Alm: Strand, küste, strandvilla) ; (yalmak/yalamak) ve su kıyısında yapdan yazlık köşk) anlamlarında özetleniyor. Yalılar aslında varlıklı (saraylı/zadegân) yas,amın ürünleriydi. Yapılabilmeleri varlık destcğiyle olurdu; bir mevsim kullanıldığı için de ckonomik rantabilite gostermiyorlardı. lmparatorluğun bağışladığı olanaklarla yapılmış olma P Boğazici Sahilhaneleri lan; bir ınevsiııı kııllanılmaları önemlerini redde neden olabilir mi? Şimdi, dört mevsimde içinde yaşanmayanlara da birçok fonksiyon vertnek olanağı yok mu?Bugüne kadar, Boğaziçi'nin yalılaıı hakkında tamtnıa ya/.ıları yayınlanmış , bunlarda binaların plan vc dekorasyonu üzerin de kısınen dıırulmu; olınakla beraber yalı mimarisini bütün yönü vc \etkiyle inceleyen bağıııibi/ bir kitap henüz yayınlantnanıı^tır; yalı mimarisi üzerine verilen bilgiler (S.II. F.ldem, Behı;et Ünsal veLütfi Yazıcıoğlu gibi birka^ı ılı^ında I daha çok edebi <,erçcvr içinde kalmı^tır. Boğaziçi ne ahenk, renk ve karakter getiren, XVIII. yüzyıl'ın ikinci yarısından itibnren Türk yaşayış ve zevkiscliminin örnckleri olarak, bütün ıııedeni âlcmc yabantıların kalem ve lırçasıyla tanıtılan yalılarınıtzın cvvclâ saray nıııhitinde ve saraya bağlı binalar olar.ık kıyıda ın^a edilen kö^k tipi yapılardan geli^ip I laliç ve Boğaz sahillcrinc yayılnııştır. l'üık yalı mimarisi tamamiyle kendimize has bir üslupta gelişıniştit Frohın mimari sınıfmdaki yapıların aksıne dcvlct deııetiminin olmayışı, csk'ı eser ö/.elliğini, 'I'uık sivil mimarısımn yalı örneğini, it, dekoıasyon b.ıkımından süsleıııe sanatını netsinde toplayan hit olınazsa hirkaçının korunnıası yoluna gidilmemesi ise tamanıen idareye ait bir hatadır; hatta yabancıların bizi, ılevletin tedbirsizliğini de belirterek suçladığı birhata. Bu alanda olumlu bir örnek: 198ü'de limirgân/ŞeriHer Yalısı'nın Selâmlık Dairesi'ninmüzehalinegetirilmesidir. Fakat onun da e^yaları yok. XVIII. yüzyılın ilk yarısından itibaren yeni bir üslııp: "Boğaziç,i'nde Türk barok mimarisinde ahşap yalı tipinin ilk örneği denilebilirki: Sultan I. Mahımıt'un Sarayburnu'nda Mahburiye Kasrı etrafında yaptırdığı ve 1748'de tamamlanan sahilsarayı'dır. Türk barok mimarisinde ahşap yalı tipinin ilk ürneği bu topkapı sahil sarayıdır. Bu saray 10 Ağustos 1863 günü, Harem'de ütüdcn çıkan bir kıvılcımla yanmaya bajlamış ve o zamanki imkânların hepsi ile yardıma koşulduğu halde kurtarılanıamıştır. XIX. yüzyıl'da ahşap sahilsaraylatının yerini, aıııpir karakterinde kâgir düvarlı saıayların alması ile Boğaziçi kıyıların eski ve nlışılan görünüşü, havası kaybolmaya başlamış; I. Dünya I laıbinden sonra ınütareke senelerinde ve hanedan nıensuplarının yıırtdışına çıkarılması ile millî emlâke geçenler tütün dcposıı \ apılmış, bir kısmı satılnıış, şeni sahipleri tarahndan yıktınl ıııış yangınlardan, yıkıııalardan kuıtıılabilenlerin bazıları da 19İ5 yılında başlayan imar sırasında yola gitnıiş, ortadan kalkmıştır. Impaıa torlıığun çökiişü Boğa/içi yalılaıının ortadan kalkınasını çabuklaştırdığı gıbi, veraset usulünün de buntla büyük rolü oldıığuıula şüphe yoktur. Bu konudıı Rüşcn l.şrel Unaydın şunlan söyler: "Birkaç ncslı bir arada baııııdıran büyük şehir konaklarındaıı çoğu n.ısıl vandı, yıkıldı veya başka ihtiyaçlara kullanıldı i.se, onla rın yazlık eşlcri olan yalılaı dan çogıınun soııu da çaresiz böyle olacaktı. Temcli cemiyetin içinde yıkılan yajııları toprak ayakta lutamıyor.'Bu anlamlı, bize uyguladığı tarib ,'kültür felscfesine, sanki tevap gibi: A. 1 lamdi Tanpınar daha an lanılı şöyle yazar: "Bir nıedeniyctten öbürünc geçerken, yahut düpedüz yaşarken kaybolan şeyleıin yanıbaşında zamana lıükmedcn gerçek saltanatlarda vardır. "Boğaziçi'nin yalı ıledona tılması OsmanlıTürk mimarisinin bir uygıılıı masıdır. Ve İnıparatorluğun sosyal yapısını da belirlemcktedir. A. Şinasi Hisar'ın dediği gibi "Eski büyük yalılar Osmanlı İmparatorluğu'nun küçücük birer minyatürü gibiydiler." • Boğaziçi Sahilhaneleri 1 ( Beykoz , Anadoluhisarı / Orhan YLrdenen I Utanbul Büyük Şebır BclcJivcsi Kültür tfleri Dairesi Başkanlığt YaytntanNo.l2/188s. S A Y F A 3 Orhan Erdenen'den önemli bir araştırma... nıiniklerin neler okuyabileceg*i komısunda nıini bir rehber hazırladt ve konunun uzmanı olanlann görüslvrini aldı. Miniklerin alışkanlıklarım boyımca dılegUyle.. tatildc önıürleri kazanacaklan okuma sürdürmeleri Imtiyaz sahibi Berln Nadl Basan ve Yayan: Yenl Cün Haber Alansı Basın ve Yayıncılık A S Genel Yayın Yönetmenl' özgen Acar • Genel Yayın Koordınatöru Hlkmet Çetlnkaya •.'Genel Yayın DanısmaniıOrtıanErlnç' Yazı Isleri Mudüru. Celal Başlangıc <: Yayın Yunetmeni: Turhan GÜnav'GrafikYonotmenı Dllek Ukorur Reklam Rehalsıtman C U M H U R İ Y E T TAI KİTAP SAYI 1 7 $
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle