02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ufuk Güldemir yeni kitabı "Texas Malatya"yı anlattı Özal ABD'ye angajedir Texas Malatya / Ufuk Güldemir Tekin Yayınevi, İst. 1992 PELİN GÜLEY "TexasMalatya", gazetemiz yazarlarından Uluk Güldemir'in üçüncükitabı. Giildemir'in Tekin Yayınevi kitapları arasında daha öncc yayımlanmış olan "Kanat Operasyonu" vc "Çevik Kuvvet'in Gölgesinde" adlı kitapları, karmaşık dış politika konularını kıvrak bir kalemle anlalıyordu. Güldemir, bu kitapta, Özal ve Amerika olgusuna da aynı canlıhkla yaklaşıyor. Özal, Amerika'ya nasd bakar? Ame S 0 N D A K İ K A Bizanslı Aşıklar I Mika Wallari Çeviren: Hâlc Kuntay I Cep Kilaplart 292 s. Bir Mavıs Polis Bayraım / Muzaffer kgu ! Bılgt Yayınevi 1198 s. 120.000 TL. Siyasi Günlük (Demokrat Parti'nin Kuruluşu) I Samet Ağaoğlu I Yayına I lazırlayan: Cemil Koçak I iletişinı Yayınları 1604 s. Hiçbirimiz Geri Dönmeyecek (Auschıvüz ve ötesi) I Charlotte Delbo Çeviren: Muammer Tuncer I Yalçın Yayınları I 142 s./ 13.000 TL. Bilgi Toplumu I Meral Alakuş / Kültür Bakanlığı Yayını 1134 s. 1 5.000 TL. Okyanuslnr ötesine Yolculıık I' Gülten Dayıoglu I Yapt Kredi Yayınları Bir Kadmın Ruhuna Ağıtf Omar Rivabella I Çeviren: M. Erhun Demirok llkin Yayınları / 118 s. Deniz, Unutma Admıl AhmetErhan Bilgt Yayınevi/94s. 112.000 TL. rika Özal'a nasıl bakar? CIA belgelerinde Özal'ın yeri nedir? Amerika mı Özal'a oynamıştır, Özal mı Amerika'ya? Özal ailcsinin Amerika günleri... Amerika'nın kafasında "Özal ve Kiirt konusu..." Amerika'nın "Özal ve İslamabakışı."... Güldeıııir'Ie yeni kitabı "Texas Malatya" üstünekonuştuk. TürkAmerikan ilişkileri bakımından Özal dönemini 12 Eylül askeri rejiminden ayıran fark nedir sizce? TürkAmerikan ilişkilerinin Amerika açısından asıl "'altın dönemi" 198083 arasıdır. Özal'ın işbaşında olduğu 198390 arası değil. Türkiye'nin Ege'deki haklart askeri dönemde rafa kalkmış, ABD ile askeri işbirliği ve yardım miktarı artmıştır. Özal, bazı şeyleri istemesine karşın yapamamıştır. Örneğin Körfez'e asker gönderememiştir. Kıbrısta taviz verememiştir. Evren, Amerika açısından pasif bir icracıdır. Beyaz Saray babçesinde Evren'e takılan liyakat madalyasının aynısı, o tarihten 13 yıl önce Tayland Krah'na takılnııştır. Özal'da ise durum farklıdır. Özal, ABD'nin Türkiye'ye kötülük yapacağını bilir, onun için de iyi geçinmek, hatta yaranmak ister. Daha da ötesi, aktii biçimde angajedir. Ama kamuoyu bir tek sivil dönemde tartışabildiği için askeri dönemlerin gerçeği gözden kaçmaktadır. Türk kamuoyunda da bunun sonucunda sivil yönetim' lere karşı Amerika ile üişkiler açısından büyük bir güvensizlik ortaya çıkmaktadır. Oysa sivil dönemde basın eleştirir, kamuoyu ayağa kalkar ilişkiler dengelenir. Ama askeri dönemde bu yapılamadığı için Amerika'ya akıl almaz tavizler verilmiştir. Kitabınızda TürkAmerikan ilişkilerini bir Katulik evliliğine benzetiyorsunuz. Açar mısınız? TürkAmerikan ilişkileri, askeri dönemler dışında, geneUikle "Katolik evliliğine" benzer. Yani eşler arasında büyük bir aşk kalmamakla birlikte aynı çatı altında yaşamakta hem yarar görülen hem de buna biraz zorunlu olunan bir ilişki. Askerler bu dengeyi bozarak çifti yatağa sokmuş'ardır. özal ise bunu, gerçek bir "aşk" tavrıyla yatakta tutmuştur. Oysa böyle bir aşkta hiçbir tarafın çıkarı yoktur. Çünkü ne Türkiye ABD'ye çok şey verebilir ne de Amerika Türkiye'ye. Yani Türkiye, bir İsrail gibi davranamaz. Amerika da Türkiye'ye İsrail'e verdiklerini veremez. Ayrıca TürkAmerikan ilişkileri çalkantılı bir denize benzer. Türkiye aleyhtarı tüm faaliyetlerin merkezi Amerika'da olduğu için bu deniz dümdüz olamaz. Türk diplomasisinin hedefi de bu çalkantıyı fırtınaya dönüştürmemektir Özal, Amerika ile ilişkilerde dışişlerini nc kadar bypass etmiştir? 1800'lerde Türk dış politikasının mandası sorunları dondurmak ol Culdemir. Türk Amerlkan ilişkileri katolik evliliğine benziyor. muştur. 1923'ten sonra Türk dışpolitikasmın mandası sı ka'dan geldi" diye yaklaşıyoruz. Tıpkı nırları korumaktrr. Yani hareketsizlik ilk çağlarda insanların açıklayamadıküzerine kuruludur. O günlerin doğru lan her şeyi doğaüstü güçİere mal etmepolitikası da budur. 1980'lere kadar bu leri gibi. Amerika ile ilişkileri akıl ile çi/gide gidilmiştir, çünkü iç ekonomik açıklanacak bir ilişkiler örgüsü olarak düzenin de gerektirdiği budur. Ama 24 değil, transandantal, insanüstü bir şey Ocak ile birlikte Türk dış politikası da gibi görüyoruz. Bu kendimizi küçültdeğişmiştir. Özal oturup bunıı düşün mekten başka bir şey değil. Bir Amerimemiştir, planlamamıştır. Ama Türk kan konsolosluk memuru seçim zanıaekonomisi dışa açılırken dış politikanın nı Afyon'a gidip halkın nabzanı tutsa, kapalı kalması mümkün değildi. özal orada çıkacak seçim sonuçlarını bu döneminde ilk defa dışişlerine her şeyi adamın gelmiş olmasına bağlıyoruz. muhafaza etme mandası değil, politika Bu tamamen kendine güvensizliğin bir oluşturma mandası verildi. Dışişle ürünü. ri'nin sancısı bundan kaynaklanıyordu. Peki, ABD'nin özal'a bakışı naPolitika oluşturmanın daima riskleri sıl? vardır. I lalbuki muhafaza etmek man Amerika'yı Anglo Sakson gelenedasında risk minimumdur. Politika ğinden ayıran fark şudur: Kendi değeroluştururken sadece politika oluşturul lerinin uygulanması nedeniyle ortaya maz, aynı zamanda sana yönelik politi çıkacak uygulamanın sonucunun Amekaları etkisiz hale getirmenin yolları dü rika'dakinin aynısı olacağına inanırlar. şünülür. İşte, Dışişleri buna reaksiyon Kendi sistemleri gibi olacak zannedergöstermiştir. Çünkü büyük bir değişik ler. Kendi değerlerine öyle inanırlar ki, liktir bu ve Dışişleri'nin bünyesi bu ak bu değerleri benimseyenleri doğal olatif politika formülasyonuna hazır olma rak tutarlar. Amerika o yüzden Türkidığı için büyük tepki doğmuştur. Ayrı ye'de bir diktatörü fazla tutamaz. Örca Türkiye'de hiçbir politikacı dışişleri neğin bir askeri darbeyi zaruri olarak ni bypass edemez. Bir kere bundan görse dahi sonsııza kadar gitmesine, iskorkarlar. Başlarının belaya gireceğini tese dahi razı olamaz. Kendi iç sistemi düşünürler. Özal da by pass'a çok eği bunu engeller. Basın hemen yönetime limli olmakla birlikte başı sıkıştığında hücum etmeye başlar. Pinochet'yi işbadışişlerine dönüp "Bildiğiniz gibi ya şına getirir, bir süre tutar, ama sürekli pın" demiştir. Sanıldığı kadar by pass tutamaz. îç politika açısından tutamaz. yoktur. özal'ın alelacele edilmiş lafları Ben bunların Turgut özal'a da bu gebu izlenimi doğurmuştur. nel gözlemlerden farklı bir biçimde Sizce Türk kamuoyunun Ameri baktıklarını zannetmiyorum. Turgut özal, Amerika'nın uygun bulmuş olka'ya bakışı nasıl? Amerika'ya bakışımızda biz za duğu bir iktisadi politikanın uygulayıman zaman rasyonel olmaktan çıkıyo cısı olduğu için onu tutmuşlardır. Ilat ruz. "Nazar değdi" gibi akıl dışı man ta MDP yerine ANAP'ın seçilmesine tıklar yürütüyoruz. Veya her açıklaya çok şaşırmakla birlikte bunu sağlıkl: bir madığımız şeye "bu iş başımıza Ameri demokratik tepki olarak görmüşlerdir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 1 6 S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle