06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hintlişair BaluRao AsyaAfrika Yazarlar Toplantısı'ndaydı 16 dilli bir edebiyat TYS'nin girişimiyle düzenlenen AsyaAfrika Yazarlar Birliği toplantısına katılan edebiyatçılardan biri de Hintli şair Balu Rao'ydu. Hindistan'dan söz ederken, "Eyleme dökmediğimiz sürece düşüncelerimizi istediğimiz gibi yazabiliyoruz" diyor BaJu Rao. Bugün Hindistan'da en çok okunan yabancı yazarlar Gabriel Garcia Marquez ve Mario Vargas Llosa. En çok okunan şairlerin başında Pablo Neruda geliyor. AHU ANTMEN iirkiye Yazarlar Sendikası'nın girişimiyle bu yıl Türkiye'de gerçekleştirilen AsyaAfrika Yazarlar Birliği Toplantısı'na çeşitlı ülkelerden yazarlar katıldı. Bu toplantıda Angola'da edebiyatın son durumundan SSCB'de glasnostun edebiyata etkilerine ya da Japonya'da telif haklan sorunlarından Mısır yazın dünyasının " b u g ü n ü n e " ait pek çok konuya açıklık getirildi. Balu Rao, İngilizce ile birlikte 16 resmi dilin konuşulduğu Hindistan'ın güneyinden. Güneyde konuşulan dört dilden birinı konuşuyor, kcndi dilinde yazdığı kadar en yaygın dillerden ' H i n d u ' dilini de kullanıyor, İngilizce yazılmış şiir ve öyküleri de var. Rao ile H i n t edebiyatının derinliklerine inmeden önce kendisini an T latmasını istiyoruz: " Ç o k iyi eğitim gören bir aileden geliyorum. Babam avukattı. Kocaman bir kütüphanesi vardı, Shakespeare incelcmeleri de yapardı. Edebiyata olan ilgim böyle doğdu diyebilirim. Ben ise çok iyi bir eğitim görmedim, ama eğitim eğer öğrenmek anlamına geliyorsa yaşamımın her güniinü öğrenmekle geçirdim, geçiriyorum." Doğduğu yerden çok uzakta, Delhi'de yaşıyor Rao. Bir dönem serbest gazetecilik yapmış, sonra bir derginin kadrosuna girmiş. 40 yıldır edebiyatın içindc olan, şiir, öykü ve oyunlar yazan Rao, bugün Hindistan Ulusal Yazarlar Akademisi'nde çalışıyor. Rao, bu akademinin yayımladığı " T ü r k ö y k ü İerinden Seçmeler" adlı kitabı, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı ve gazetemiz yazan Oktay Akbal'a hediye etti. Hindistan'da tam 16 resmı dilin olması, edebiyatı karmaşık hale getiriyor. H i n t edebiyatı, başlangıç tarihi göz önünde bulundurulursa iki kola ayrılıyor. Bugün artık kullanılmayan Sanskritçe yazılmış klasik edebiyat ve Bengali gibi modern dillerde yazılan edebiyat. 12. yüzyıldan 19. yüzyıla dek etkinliğini yitiren Sanskritçe yerini Hindistan'ın çeşitli bölgelerine özgü yerel dillcre bırakıyor. ö r n e ğ i n Hindistan'ın güneyinde konuşulan Tamil, kendine özgü bir yazın y aratanların basında geliyor. Kuzey, doğu ve batıda ise H i n d u , Bengali, Marati gibi diller, yerel dillerde yazılmasını savunan yazarların oluşturduğu 'Bhakti' hareketinden aldığı güçle yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlıyor. Böylece birçok yörenin dili resmileştiriliyor. Bengal'de örneğin 15. yüzyılda hüküm süren Hüseyin Şah, Sanskrit klasiklerini Bengali'ye çevirmek için girişimlerde bulunuyor. Balu Rao, bu " k a r m a ş a " n ı n Hindistan'ın büyüklüğüne, çeşitliliğine rağmen komik bir biçimde aşıldığını belirtiyor. "Hindistan'da yaklaşık altı bin yazar var. Hintli şair Balu Rao. "Bir nehrin ıçındesın, nehır de senın ıçınde. ama sen nehlr deflilsin " (Fotoflraf: Ahu Antmen) CUMHUHİYETKİTAPS/»V;47 Çok çeşitli diller kullanılmasına rağmen hepsinin temelinde Sanskrit yatıyor. Çok ilgınç bu. Bir nehrin içindesin, nehir de senin içinde, ama sen nehir değilsin... Bütün dillerimizde yüzde elli gibi büyük bir oranda Sanskrit sözcükleri var. İster Bengali dilinde ister Hindu dilinde bir metin okuyun, hepsinde aynı sözcüklerle karşılaşırsınız. Diğer 'yüzde elli' de bölgelere göre değişen kültürel farklıhklardan ileri geliyor." Hint edebiyatında radikal bir değişim, "Sömürge değil ticarct" ükesiyle 1600'de Hindistan'a ayak basan fakat sonra kalmaya karar veren İngilizlerin yerleşmesiyle oluyor. Eğitim kurumları çoğalıyor ve başta Bengali ya da Marati üniversiteleri olmak üzere edebiyat açısından değişik çalışmalara başlanıyor. Yerel Hint dilleri inceleniyor, bu arada İngiliz edebiyatını tanımaya bajlıyor Hintliler. Modern Hint edebiyatının ortaya çıkması da böyle oluyor. Batı etkisinin örnekleri açıkça kendini göstermeye başladığında, Hindistan'da üç tavır görünüyor edebiyat dünyasında. Kimisi Hint kültürüne özgü her şeyi reddederek tamamen Batı'ya yöneliyor, kimisi bunun tam tersini yaparak belki biraz fazla bir tutuculukla Hindistan'ın eski geleneklerine sığınıyor. Bir üçüncü grup ki bunu oluşturanlar bugün çağdas Hint edebiyatının temel tasları olarak kabul ediliyorlar; Batı'dan akılcı bir yolla faydalanarak Hint edebiyatına yepyeni bir çehre kazandırıyor. "Hindistan bütün bunlardan tedirgin olabilmck için çok büyük" diyerek gülüyor Balu Rao, ama aslında onun da kesin bir tavrı var bu konuda: "Bir Türk yazar, Türk insanı için yazmalı. Türk edebiyatının bir başka ülkede okunup okunmadığıyla neden uğrassın ki? Yazarlar, kendi insanlan için yazmalı... Edebiyat gelenek gibidir. Örneğin Hindistan'da bir küçük büyüğüne saygı duyduğunu göstermek için ayaklarına dokunur. Bu bizim kültürümüzün bır örneği. Edebiyat da böyledır ışte." Hindistan'ın klasik edebiyatında 'mitolojik' öğelerin ağır bastığını anlatan Balu Rao, ülkesindeyazarların dönem dönem yaşadığı etkileri anlatıyor: "Uk önce İngilizlerin etkısi görüldü ve bütün Hindistan'a yayıldı. 1940'lar deneysel edebiyat dönemiydi. Denebılir kı 1950'lere dek neredeyse tüm yazarlar Batı'nın etkisindeydi. Ama bu kısa sürdü. örneğin Camus ve Beckett 10 yıl 'yaşadı' edebiyatçıların dünyasında. Sonra başka kültürlere çevirdik yüzümüzü. Örneğin Rus yazarlara, ama daha çok Latin Amerika'ya. Bugün Hindistan'da en çok okunan yazarlar Marquez, Llosa... En çok okunan şairlerden biri Pablo Neruda. Bir başka isim de Kundera." Elektronik medyanın gelişimiyle edebiyatın gerilediğine inanıyor Balu Rao. 40 yıl önce basılan kitap sayısıyla bugün basılan kitap sayısında fazla bir fark olmadığını anlatıyor. En ünlü yazarların kitaplarının bile en fazla 2 bin adet basıldığını söylüyor. Hindistan'da kitap fiyatları ise bölgelere göre değişiyor. Güneyde, 150 sayfalık bir kitap 3 bin liraya satılırken kuzeyde bu fiyat hemen üç katına çıkıyor. Hindistan edebiyatı deyince akla gelen bir soru da İngilizce'nin etkinliği. Sadece İngilizce yazan ve okur kitlesi olarak Batı'yı hedef alan Hintli yazarlar bulunuyor. Öte yandan o kadar çok dil var ki Hindistan'da, aynı ülkcnin iki insanı anlaşabilmek için zaman zaman İngilizce'ye bajvurmak zorunda kalabiliyor. Bundan rahatsız olup olmadığını soruyoruz Rao'ya. "Bu tarihimizin doğal bir sonucu. Duygusal davranmaya gerek yok. Hindistan tarihinin son iki yüz yılını silip atamayız ki. Ingilizceyi daha çok eğitim gören kesim kullanıyor." Balu Rao'nun değindiği önemli noktalardan biri de Hindistan'da yazarın özgürlüğü. "İstediğiniz her şeyi yazabiliyor musunuz" sorumuzu, "Kesinlikle" diye yanıthyor. "Eyleme dökmediğimiz sürece düşüncelenmizi istediğimiz gibi yazabiliriz." D S A Y F A 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle