Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şiir, öykü ve oyun yazarı Sabahattin Kudret Aksal, günümüz şiir, öykü ve oyun yazarlarından. Aksal, 1920 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini 1937'de Işık Lisesi'nde, yüksek öğrenimini 1943're İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültcsi Felsefe Bölümü'nde tamamladı. Bir süre İstanbul'daki okullarda öğretmenlik yapnktan sonra Belediye'ye bağlı kuruluşlarda çalıştı, 1.5 yıl İstanbul Şehir Operası Genel Sanat Yönetmenliği'nde bulundu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde "Estetik" okuttu. İlk fiiri 1 Ağustos 1938 tarihli "Varhk" dergisinde çıktı. ' Behçet Necatigil'in deyişiyle "Öncelerı Garip şairleri etkisinde, yaşamının ladını çıkarmaya bakan avarelik şiirleri yazdı, hayâtın gündelik akışında bireysel sevinç ve mutlulukları dıle getirdi. 1960'lardan sonra şiirinin ağırlık ııoktasını kişinin evrendeki yerini, değerini aramaya, felsefi düşünceye kaydırdı. Hikâye ve oyunlarında da psikolojik öğeyi, biçim kaygılarını öne aldı.". . İlk şiir kitabı "Şarkıh Kahve" 1944 yılında çıktı. Bunu "Gün Işığı, Duru Gök, Elinle, Bir Şabah Uyanmak" izledi. "Bir Sabah Uyanmak" kitabına ilk iki kitabıyh )ieni şiirlerini koymuştu. Daha sonra "Eşik, Çizgi, Şiırler, Zamanlar, Bir Zaman Düjü" kitapları ^ıktı. 1988 yılında bütün jiirlerini "Şiirler" başlığı altında topladı. Son fiir kiubı "Buluşma". "Buluşma"da 19051990 yılları arasında yazdığı j iirler yer aldı. Aksal, öykülerini iki kitapta lopladı: "Gazoz Ağacı" ve "Yaralı Hayvan". Aksal'ın iki öykü kitabı da ödüle değer bulundu. Gazoz Ağacı 1955 Sait Paik Hikâye, Yaralı Hayvan ise Türk Dil Kurumu 1957 Sanat Armağanı'nı kazandı. Oyun yazmak Aksal'ın severek yaptığı bir uğraj. İlk oyunu "Evin Üstündeki Buhıt' 1948'de oynandı, ama kitap olarak basılmadı. Akıal'ın basılmış oyunlan da jöyle: "Şakacı, Bir Odada Üç Ayna, Tersine Dönen Şcmsiye, Kahvede Şenlik Var, Kral Üşümesi, Bay HiçSonsuzluk Kitabevi, önemli Adam." "Kahvede Şenlik Var" oyunu ile 196566 vılının cn iyi yazarı secildi ve 1981 Avni Dilligil Tiyatro Ödülü'nü aJdı. Aksal'ın "Bay HiçSonsuzluk Kitabevi" adlı oyunuyla Baudelaire ve Eluard'dan yaptıı "Çeviri Şiirler" önümüzdeki günlerde "Cem Yayınevi" tarafından yayımlanacak... İnsani durumlara gönderme Bildirim / Vaclav Havel / Çeviren: Zehra İpşiroğlu / Can Yayınları / 90 s. / 6.000 TL. / CKK Kod No: 021.367 4 Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in 'Bildirim'i ÇA6LARTANYERİERGAND Bürokrasinin boğucu çarkı; insan yaratıcılığına hiçbir açık kapı bırakmayan bu çark içinde kişilerın robotlaşması, giderek öğütülüp yok edilmeleri; kişisel çıkarlar uğruna ve düzenin sağlanması adına tehditlerin, gözetlemelerin olağan sayıldığı bir dünya; insanın yarattığı dilin giderek onun yaşamına egemen, denetlenemez bir güce dönüşmesı; "gizemli, belirsiz, karışık, çapraşık, aldatıcı bir olgu" olan sözün "bazen aydınlatan bir ışın, bazen öldürücü bir ok" (1) olarak kullanılması; benzer bir bıçımde bugün kurtancı, kahraman olarak benimsenen bir kişinin yarın ortadan kaldırılması gereken bir engel olarak görülmesi; yanımızı yöremizi saran iki yüzlülük... Bunlar Vaclav Havel'in 1965'te yazdığı 'Bildirim'den çıkarılabilecek birkaç ınotif. Bir yığın boş konusmanın, absurd boyutlara varan anlamsız eylemlerin yinelemelerle sürüp gittiği sekreter kızlar ya durmadan saçlarını taramakta, ya alışverişe gitmekte veva sürekli bir şeyler yiyip içmektedirler bir devlet dairesinin müdürü olan Gross garip bir bildirim alır. Seslerin yalnızca yan yana dizildiği saçma ve anlamsız bir dilden oluşan bir metindir bu. Gross, kendisini sürekli sinsice yönlendiren yardımcısı Balas'dan bunun yeni bir bürokratik dil olduğunu, doğal dil gibi çok anlamlılığa izin vermediğini ve yazışmalarda kesinlikle kolayhk sağlayacağını öğrenir. Ama Gross hümanist olduğu gerekçesıyle bu vapay dılin, yani Pitidapçanın üretilmesine karşı çıkar. Oysa olayların akışı Gross'un denetimindcn çıkmışıır çoktan; büroda bir Pitidapça semincıi düzenlenmiş ve bir çeviri merkezi açılmıştır. Gross bir yığın bürokratik engel yüzünden elindeki metni çevırtemez bir türlü. Nihayct Balas ve diğer memurlar Gross'u Pitidapçanın yararına inandırırlar. Balas kurnazlıkla Gross'un yerıni kendisine bırakmasını sağlar. Gross önce müdür yardımcısı, sonra da diğer bürolaTı kapalı bir ycrden denetleyen gözlemci olur. Bü arada Pitidapça giderek "duygusal belirsizliklere, çok anlamhlıklara olanak tanıyan konuşma dili"ne (2) dönüşmeye başlar. Pitidapçanın başarısız olmasından sonra Gross ycnıden eski görevine döner. Ama bu kez Balas yeni bir dilin, Korukorcanın üretimine geçer. Sonuçta değişen bir şey yoktur, oyun âdeta başladığı gibi biter. Havel'in "Bildirim"inde geleneksel anlamda dramatık bir olay dizisinden söz etmek olanaksız. Yazar olaydan çok, yinelenen sözler ve davranış biçimlerinin belirlediği durumlan anlatıyor. Bu durumların ne nedenlerini ne de çözümlerini vurgulamamakla da okura geniş bir özgürlük tanıyor. "Bildirim" gerçekliğin kesitlerini doğal bağlammdan soyutlayarak yabancılaştırıyor, onu kurmaca bir dünyanın ıçıne simgesel bir anlatımla yediriyor. Bu bakımdan "Bildirim", örtüklüğüne karşın bir yandan Çek siyasi tarihinin bir döncmine, öte yandan da zaman ve uzamdan soyutlanmazlığıyla her zaman ve her yerde karşılaşabileceğimiz insani durumlara açık göndcrnıeler yapıyor. Her iki durumda da oyun Havel'in dediği gibi "yazarın hep sözcüsü olduğu, kendisini dürten o şeyden, yani gerçeklikten" (3) kaynaklanıyor. ü (1) Şcytan Çelmesı, Vaclav Havel, Türkçesi: Scvgi Sanlı, Can Vayınlan s. 16 (2) Bildirim, S. 68 (3) Bildirim, S. 6 ze şaşırtıcı bir çoğulculuk egemen. Belki dc hiçbir ülkenin hiçbir zamandaki şiirinde bu denli çoğulculuk yaşanmamıştır. Öyle ki bir türde yazan ozan bir başka türün ozanını pek uzağında bulabilir. Bu ortamda da iyi, çok iyi genç ozanlar var. Kimi şiirlerinizde anlıkgünlük izlenimler bir resim gibi... Şiirin resimle ilişkisi üzcrine neler söyleyebilirsiniz? Şiirin resim sanatıyla yakın ilişkisi, bence, Baudelaire'le başladı. Bu ozan, simgeciliğin tarihine damgasını vurduğu kabul edilen Correspondances adlı şiirde, "Bir tapınaktır doğa" diyor ve orada "Sembol ormanlarının" sözünü ediyordu. Neydı sembol ormanları? Nesnelerdi, kuşkusuz. O nesneler ki resmin konusudur. Böylece, simgecilik şiirle resmin bağlantısı gelişti. Ondokuzuncu yüzyılın sonuna doğru şiirde egemenliğini kurmuş simgecilikle nesneyi ön plana çıkarmış izlenimcilerin ve tüm yenilikçilerin aynı zaman diliminde buluşmaları rastlantı değildir. Bu dönemden sonra şiirde etkinliğini kanıtlamış bir başka akım, gerçeküstücülük de ncsneyle yakın ilişkidedir. Dışa vuran bilinçaltının içeriği nesnelerden başka ne ki? Gerçeküstücü şiirin karmaşık nesneleri, gerçeküstücü resmin de karmaşığıdır. Şiirinizin olgunluk döneminde ödül almak nasıl bir duygu? İyi bir duygu. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 43 Vaclav Havel S A Y F A 1S